Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/96 E. 2020/636 K. 27.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/96 Esas
KARAR NO:2020/636

DAVA:Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ: 15/03/2019
KARAR TARİHİ: 27/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı, kusurlu olan … plakalı aracın zorunlu trafik sigortacısı olduğundan, TTK1483 vd gereği mutlak ticari dava olan işbu davada Asliye Ticaret Mahkemeleri görevli olacağını, davalı tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri Mahkemesi yetkili kılındığını, söz konusu madde uyarınca “davalı tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri” Mahkemesinde işbu dava ikame edildiğini, müvekkili şirket tarafından ödeme 07/11/2018 tarihinde yapılmış olduğunu, süresi içerisinde söz konusu dava ikame edildiğini, müvekkili firmanın sigortalısı olan … San. Tic. Ltd. Şti.’ye ait … plakalı araç … numaralı kasko poliçesi ile sigortalandığını, 08/08/2018 tarihinde saat 16.00 sıralarında, müvekkili şirket sigortalısına ait aracın sürücüsü … Mahallesi … Bulv. Üzerinde üç şeritli yolun sol şeridinde seyir halindeyken, davalının sigortacısı olduğu … plakalı araç sürücüsü orta şeritteyken önünde bulunan … plakalı araç ile takip mesafesini korumaması ve söz konusu aracın fren yapması ile direksiyonunun sola kırması sonucu, müvekkili şirket sigortalısı aracın sürücüsü çarpmamak adına direksiyonu sola kırdığını ve frene bastığını, buna rağmen duramayarak davalının sigortacısı olduğu … plakalı araca sol arka tekerinden vurması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza oluşumu itibariyle, … plakalı araç sürücüsü şerit izleme ve takip mesafesi kurallarını ihlal etmesi nedeniyle meydana gelen kazada asli kusurlu olduğunu, … plakalı araç sürücüsünün müvekkili şirket sigortalısına çarpmış olması sebebiyle araçta 34.101-TL bedelinde hasar meydana geldiğini, meydana gelen bu hasar bedelinin tamamı olan 34.101-TL bedel müvekkili sigorta şirketi tarafından karşılanmış olduğunu, tramer sorgusunda bahse konu aracın hasar tarihindeki sigortacısının davalı olduğu tespit edildiğini, … plakalı aracın sigortacısı olan davalı, meydana gelen hasar oluşumunda sigortalısının %100 kusurlu olması sebebiyle müvekkili şirkete 34.101-TL tutarında ödeme yaptığını, kaza sonrasında tespit tutanağında kusur oranı belirlenmediği gerekçesi ile %50’sinin iadesini talep ettiklerini, yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle, fazlaya ilişkin dava ve talep haklarının saklı kalması kaydıyla, TTK 1472.maddesi gereği müvekkili şirketin … numaralı kasko poliçesi teminatı kapsamında, zararın meydana gelmesinde kusur ve sorumluluğu bulunan … plakalı aracın sigortacısından tahsili için sigortalısı yerine kanuni halefiyet gereğinin geçmiş olduğunu, müvekkili şirketin sigortalısına ödemiş olduğu 17.295,50-TL hasar bedelinin ödeme tarihi olan 07/11/2018’den itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculuk kanunun 18/A maddesinin 11. Bendi uyarınca yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine, davalarının kabulüne karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketi temsilen davalı vekilinin arabuluculuk toplantısına katıldığını, davacı vekilinin toplantıya katılmadıklarını bahisle yargılama giderlerinden sorumlu tutulmalarını talep ettikleri gerçeği yansıtmadığını, bu nedenle kabulünün mümkün olmadığını, … plakalı araç müvekkili sigorta şirketine 15.06.2018-2019 tarihleri arasında … nolu trafik poliçesi ile sigortalı olduğunu, anılan poliçeye göre hasar tarihi itibari ile maddi hasarlarda araç başına teminat 36.000-TL ile sınırlı olduğunu, 08/08/2018 tarihli kaza nedeni ile müvekkile başvuruda bulunulduğunu, … sayılı hasar dosyası açıldığını, davacının talebi üzerine sehven 31.101-TL ödeme yapıldığını, ancak sonradan trafik kaza tutanağında kazaya sebebiyet veren sürücünün kaza mahallini terk ederek kaçması sonucunda kusur tespiti yapılamadığı anlaşıldığını ve tutanağı göre davacının sigortalısı aracın da %50 kusurlu olduğu görüldüğünden yapılan ödemenin yarısının geri ödemenin yarısının geri ödenmesi talebi yapıldığını, davacı talebi yerinde gördüğünü, müvekkili sigorta şirketine 17.295,50-TL’yi iade ettiğini, kendi sigortalısının %50 kusurlu olduğunu davacı şirket kabul ettiğini, 2918 sayılı kanunun 46.maddesine göre birden fazla şeritli yollarda sol şeridin sürekli işgalinin yasak olduğunu, davacıya sigortalı araç sürücüsünün karakol ifadesinde sol şeridi sürekli olarak işgal ettiği ortada olduğunu, müvekkili sigorta şirketine sigortalı aracın %100 kusurundan bahsedilemez olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğu, Karayolları Trafik Kanunu ve Poliçe Genel Şartları gereğince Karayolunda meydana gelen zararlarda poliçe limiti dahilinde sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve gerçek zararın tazmini ile sınırlı olduğunu, teminat dışında kalan halleri sayarken hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat taleplerini teminat dışında tuttuğunu, yukarıda açıklanan sebeplerle, davanın reddini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE ;
Kasko ve ZMM Sigorta poliçesi, hasar dosyası, ekspertiz raporu, kaza tespit tutanağı, ödeme dekontu ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacı sigortacının sigortalısı, işleteni ve maliki dava dışı …. ve Tic.Ltd.Şti. olan … plaka sayılı araç ile davalı sigortacının sigortalısı … plakalı aracın, 08/08/2018 tarihinde çarpışması neticesi meydana gelen kazada, … plakalı araçta oluşan 17.295,50-TL. maddi zarar tazminatını ödemesi nedeniyle, rücudan kaynaklanan alacağa ilişkin olduğu anlaşıldı.
Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davalarında, dava dışı işleten ile davalı sigortacının sorumluluğu paralel olup 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu, dava dışı sürücünün sorumluluğu ise 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup, dava dışı işleten, sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında dava dışı işleten ve davalı sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalı sigortacıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı ile davacının aracında meydana gelen değer kaybının bedelini tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı ve tazminat miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirilmesi gerekmektedir.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişilerden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler … Üni. Otomotiv Anabilim dalı Öğr. Üyesi Doç. Dr. … ve Sigorta Uzmanı … tarafından hazırlanan 09/03/2020 tarihli bilirkişi heyeti raporunda, “:..davalı taraf sürücüsü …’un %100 oranında tam kusurlu olduğu, sürücü …’in kusursuz olduğu, araçtaki gerçek zarar miktarının KDV dahil 34.592,60-TL olduğu, ibraz edilmiş banka dekontlarına göre davacı şirketçe toplamda 34.591-TL ödemede bulunulmuş olduğu, bu meblağdan %100 kusur oranı doğrultusunda davalı şirketin sorumlu tutulabileceği (36.000-TL poliçe limitinin altında), dosyada bir ödeme belgesi bulunmamakla birlikte taraf beyanlarında davalı şirketin 34.101-TL ödemede bulunduğunun anlaşıldığı, sonrasında ise 17.295,50-TL’nin davacı tarafından geri ödenmiş olduğunun banka dekontu ile sabit olduğu, bu bağlamda davalı şirket tarafından 34.101-TL – 17.295,50-TL=16.805,50-TL ödeme bulunulmuş olduğunun anlaşıldığı, davacı tarafça hasar onarımına ilişkin yapılmış ödemenin 34.591-TL olduğu göz önünde bulundurulduğunda, 34.591-TL-16.805,50-TL=17.785,50-TL bakiye tazminatın mevcut olduğu…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; kasko ve ZMSS sigorta poliçesi, hasar dosyası, ekspertiz raporu, kaza tespit tutanağı,fatura, ödeme dekontu, ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamına göre alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, davacının, kasko sigortası kapsamında, meydana gelen trafik kazası nedeniyle, … plakalı araçta meydana gelen 34.591-TL. maddi tazminatı ödediğinin sabit olduğu, ödenen tutarın piyasa rayiçlerine uygun olduğu, kazayı yapan dava dışı sürücünün, tam kusurlu bulunması nedeniyle, tazminatı gerektiren olayın, davalı sigortalıya rücu koşulların oluştuğu ve davalının sigorta poliçesi teminatı limiti kapsamında 16.400,50-TL. sorumlu olduğu kanaati oluştuğundan, davacının davasının kısmen kabulü ile, 16.400,50-TL.’nın 07/11/2018 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile, 16.400,50-TL.’nın 07/11/2018 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 1.120,31-TL harçtan peşin alınan 295,37-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 824,94-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.400-TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 895-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin tamamının, davalıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 44,40-TL başvurma harcı + 295,37-TL peşin harç toplamı olan 339,77-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 1.500-TL bilirkişi ücreti + 89,50-TL tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 1.589,50-TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre 1.507,16-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır