Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/659 E. 2022/698 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/659 Esas
KARAR NO :2022/698

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:30/12/2019
KARAR TARİHİ;11/10/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında servis hizmet sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme gereği davalı müvekkilinin belirlediği güzergâh ve saatlerde kendi aracıyla servis hizmeti vereceğini, sözleşmeye göre davalı tarafın hiçbir suretle işe başlamama veya devam eden işi sözleşme sonuna kadar bırakamayacağı gibi derhal fesih hakkının da bulunmadığını, ancak davalı taraf imzalanan sözleşmeye aykırı davranarak 02.01.2019, 03.01.2019, 04.01.2019 ve devamında sözleşme gereği işe gelmesi gerekirken işe gelmediğini, tesis yöneticisi ve ulaşım müdürü tarafından durumun tutanak altına alındığını, müvekkili şirketin davalının üst üste işe gelmemesi nedeniyle hizmet verdiği firmalara karşı ticari itibarının zedelendiği gibi maddi olarak da zarara uğradığını, her gelmediği gün için asli yükümlülüğünü yerine getirmediğini, müvekkili şirketin davalının sözleşmeye aykırı bu eylemleri nedeniyle 04.01.2019 tarihinde davalı adına 10.000,00 TL tutarlı sözleşmeye istinaden ceza bedelli fatura kestiğini, davalının bu faturayı gönderilen ihtarname ile tebliğ aldığını ve basiretli tacir olarak faturayı iade etmediğini, … 35. Noterliğinin 09/01/2019 tarih ve … Yevmiye Nolu ihtarnamesiyle davalı tarafa kesilen cezai şart faturasının gönderildiğini, davalının herhangi bir ödeme yapmadığını, bu nedenle müvekkilinin cari hesap alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün 2019/ … E. Sayılı dosyasıyla icra takibi başlattığını, davalı haksız ve kötü niyetli olarak başlatılan icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durmasına sebebiyet verdiğini belirterek, itirazın iptalini, takibin devamını, % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davacı şirket arasında yapılan sözleşme çerçevesinde müvekkili şirketin bünyesinde okul servisi çektiğini, ancak öğrencilerin servislerindeki düzensizlik ve mesafelerin çok uç noktalarda olması nedeniyle servis hizmeti uzadığı için akabinde yapılan öğretmen servisine müvekkilinin devamlı geç geldiğini, yakmış olduğu yakıt ve harcamış olduğu eforla birlikte öğretmenleri geç aldığı için sürekli öğretmenler tarafından haklı olarak tepkilerle karşılandığını, davacı şirket nezdinde yaptığı bütün girişimlerin sonuçsuz kaldığını, bu nedenle … 11. Noterliğinin 11.12.2018 tarihli ve … Yevmiye nolu ihtarnamesini keşide ederek gerekli düzenlemeyi yapmamanız halinde 30.12.2018 tarihinde sözleşmeyi feshedeceği hususu davacı tarafa ihtar edildiğini, müvekkilinin çektiği ihtar hiçbir surette dikkate alınmadığını ve gerekli düzenleme yapılamadığını, yıl sonunda müvekkilinin yerine servis koymamaları üzerine … isimli şoförü müvekkilinin bilgisi dahilinde servise gönderdiğini ve ertesi gün gece yarısı servis şoförünün annesinin kalp krizi geçirmesi nedeniyle servis yapamadığını, aynı günü akşamında 02.01.2019 tarihinde müvekkilinin servisi almaya gittiğinde buraya yeni bir araç koyduğunu ve müvekkili ile yaptığı sözleşmesi feshettiğini müvekkiline … isimli şoföre söylediğini, dava dilekçesinde anlatılan olayın ve tutulan tutanağın gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin son ay çektiği alacak ücreti kaldığı gibi haksız fesih nedeniyle tazminatların ödenmediğini, haksız uygulamaları gerekse haksız yere müvekkilinin iş akdini feshetmesiyle karşısında ceza bedeli faturasını isteme hakkı bulunamayacağını, tek taraflı olarak kararlaştırılan cezai şartın geçersiz olacağını belirterek, davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile cevap verdikleri anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 15.516,97 TL cari hesap alacağının tahsili için genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafından yasal 7 günlük süre içinde borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Davalı borçlu tarafından her ne kadar İstanbul İcra Müdürlüğünün yetkisine itiraz edilmiş ise de BK 89/1-a maddesine göre ;”Para borçlarının, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edileceği”, takibe konu alacağın sözleşmeden kaynaklanan para alacağı olduğu, TBK 89/1-a maddesi gereğince, davacı alacaklının yerleşim yerinin Sarıyer/İstanbul olduğu İstanbul İcra Müdürlüğünün yetkili olduğu anlaşıldığından icra müdürlüğünün yetkisine itiraz yerinde görülmemiştir.
Mahkememizin bu davaya bakmakta görevli olup olmadığının tespiti bakımından Vergi dairesine, ticaret sicil müdürlüğüne, esnaf odasına müzekkereler yazılmış, Güzeltepe Vergi Dairesi tarafından verilen cevapta davalının bilanço esasına göre defter tuttuğu, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından verilen cevapta davalının gerçek kişi ticari işletme kaydının olduğu bildirilmiş olup, davalının da tacir olduğu anlaşıldığından mahkememizin davaya bakmakta görevli olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan … Okulları başlıklı taşıma servis hizmet sözleşmesi incelendiğinde;
2018-2019 eğitim öğretim yılı için davalının servis hizmeti vermeyi üstlendiği, sözleşmenin E-11. Maddesinde servis hizmetinin herhangi bir sebepten hiç verilememesi veya aracın arızalanması halinde İkem’in sözleşmeden doğan cezai şart ve sözleşmeyi fesih hakkı saklı kalmak üzere gidiş gelişe dair taksi ücretinden tedarikçinin sorumlu olacağı, E-12. Maddesinde tedarikçinin hiçbir halde servis hizmetini bırakamayacağı, aksi halde …’in sözleşmeyi ihtara gerek kalmaksızın fesih edeceği o aya ilişkin hakedişi gelir kaydedeceği, ayrıca tedarikçinin 10.000 TL cezai şartı ödemeyi kabul ettiğinin yazıldığı, Sözleşmenin feshi başlıklı K-1 maddesinde …’in sözleşmeyi her zaman feshedebileceği, Sözleşmenin K-2 maddesinde …’in aşağıdaki hallerde bildirimsiz olarak tek taraflı fesih hakkının olduğu, bu hallerin K-2/a maddesinde, zorunlu hallerin varlığı, K-2/b maddesinde, tedarikçi firmanın sözleşmede yazılı borç ve yükümlülüklerini tam ve zamanında yerine getirmemesi, sözleşmeye aykırı hareket etmesi, servis hizmetini aksatması, K-2/c maddesinde tedarikçinin sözleşmeden doğan yükümlülüklerini ve sorumluluklarını 3. Şahıslara devretmesi olarak düzenlenmiş ve devamında bu üç halde sözleşmenin … tarafından feshi durumunda son bir aylık hakediş kadar tedarikçinin cezai şart ödeyeceği düzenlenmiştir.
Sözleşmenin Cezai Şart Başlıklı M maddesinde ise ; tedarikçinin sözleşmede belirlenen sorumluluk ve yükümlülüklere aykırılığının tespiti halinde …’in sözleşmeyi fesih hakkı saklı kalmak kaydıyla tedarikçinin 10.000 TL cezai şart ödeyeceği, düzenlenmiştir.
Sözleşmenin hatalı sayılan davranışlar başlıklı altında 45 maddelik kusurlu davranışların sıralandığı ve ceza tutarlarına yer verildiği, 3. Maddede servise çıkmamanın cezasının 300,00 TL olduğu, 4. Maddede mazeretli olarak servise çıkılmaması halinde ceza tutarının 150,00 TL olduğu, 5. Maddede servisin farklı araç ve sürücü ile yapılması halinde ceza tutarının 150,00 TL olduğu, 17. Maddede ise verilen veye sorumluluğunda olan görevlerin yapılmaması halinde ceza tutarının 250,00 TL olduğu, 19. Maddede öğrencileri toplamak ve dağıtmak için geç kalındığında velilere ve ulaşım müdürüne bildirmemek halinde ceza tutarının 100,00 TL olduğu düzenlemelerine yer verildiği görülmüştür.
Davacı tarafından 03.01.2019 tarihli,04.01.2019 tarihli,02.01.2019 tarihli davalının servise çıkmadığında dair tutanaklar tutulduğu ve dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Dosyada mevcut davalı tarafından davacıya keşide edilen … 11. Noterliğinin 11.12.2018 tarih ve … yevmiye numaralı iş akdinin feshi konulu ihtarname incelendiğinde; öğrencilerin ev ve okul arasındaki mesafelerinden dolayı gecikmeler yaşandığı, öğretmenlerin servisine yetişilemediği, sözlü olarak durumun bildirildiği çözüm bulunmadığı, öğretmenlerin servisine yetişilemediği, sorunlar yaşandığı, çözüm üretilmediği bu nedenlerle sözleşmenin 30.12.2018 tarihinde fesih olacağının ihtar edildiği görülmüştür.
Dosyada mevcut davacı tarafından davalıya keşide edilen … 35. Noterliğinin 25.12.2018 tarih ve … yevmiye numaralı cevabı ihtarname de; tedarikçi olan davalının fesih hakkının bulunmadığı, iddiaların gerçeği yansıtmadığı gibi fesih hakkı da tanımadığı, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle yasal yollara başvurulacağı ihtar edilmiştir.
Dosyada mevcut … 35.Noterlğinin 09.01.2019 tarih ve 581 yevmiye numaralı ihtarnamesi incelendiğinde; dava konusu alacağı oluşturan faturalardan 04.01.2019 tarihli 10.000, TL’lik faturanın … 35.Noterlğinin 09.01.2019 tarih ve 581 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalıya 12.01.2019 tarihinde tebliğ ediliği görülmüştür.
Tüm tüm deliller toplandıktan sonra mali müşavir bilirkişiden rapor alınmıştır. Taraflarca bildirilen tanıklar dinlenilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda sonuç olarak; Davacı tarafın defterlerinin, sair vesaikin, muhasebe kayıtlarının 6102 Say. TTK. m. 64,65,66 ve 82. Mad. VUK. m. 220-226,229,230,231,232 hükümlerine uygun şekilde tanzim edildiği, HMK. m. 222 gereğinde mevcut haliyle davacının ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu; incelemeye davalınınh katılmadığı, ticari defter belgelerini sunmadığı, davacı tarafından kesilen ve davalı tarafa gönderilen faturaya TTK m. 21/2’ye göre 8 günlük kanuni itiraz süresinde itiraz olunmadığı tespit edildiği, alacaklı düzenlediği faturadaki malların ya da hizmetin karşı tarafa teslim edildiğini HMK 200. Maddesinde belirtilen deliller ile ispat etmesi gerektiği, derdest davada, davacının sözleşmeye dayanarak, davalıdan 31.12.2018 tarih, … nolu yevmiye kaydı ile K.ted.f : 3112-123/31.12.2018/AVANS KESİNTİSİ ARALIK (LOGO)/…-… açıklaması ile LOGO bedelini borç olarak kaydettiği, aynı tarihte … nolu yevmiye kaydı ile K.ted.f : 3112-124/31.12.2018/AVANS KESİNTİSİ ARALIK (KRAVAT/FULAR)/…-… açıklaması ile FULAR/KRAVAT bedelini borç olarak kaydettiği, ancak 31.01.2019 tarih, 10008 nolu yevmiye kaydı ile Sat.fat: A+…/31.01.2019/LOGO+KRAVAT+FULAR/…-… açıklaması ile LOGO+KRAVAT+FULAR bedelinin mükerrer olarak bu kez 450,00TL borç kaydedildiği, oysa sözleşmeye göre fesih sonrası bunlar borç kaydedilebilecek iken, davacının mükerrer yapmış olduğu kaydın yerinde olamayacağı ve sebepsiz zenginleşmeye neden olacağı, bu nedenle davacı alacağından düşülmesi gerektiği görüşüne ulaşıldığı, davacının e-defter mükellefi olması nedeniyle yevmiye kayıtları … üzerinden kontrol edilmiştir. Davacı defterlerinde yer alan 31.01.2019 tarih, 10009 nolu yevmiye kaydında Sat.fat : A-…/31.01.2019/SÖZLEŞMEYE İSTİNADEN CEZA BEDELİ/…-… açıklaması ile yer alan 1.300,00TL tutarlı fatura incelendiğinde, faturada yer alan ceza bedelinin sözleşmede hangi maddeye dayanarak oluşturulduğu belirtilmediği, faturanın açıklmasında “ sözleşmeye istinaden ceza bedeli” yazdığı, sözleşmede pek çok ceza maddesi ve çok farklı hatalı sayılan davranış türleri ve bunlara uygulanan ceza bedelleri olduğu, uygulanan 1.300,00 TL ceza bedelinin sözleşmenin hangi maddesine istinaden düzenlendiğinin denetlenemediği, Bu durumda iki faturanın toplamı (450,00TL+1.300,00TL=) 1.750,00TL’nin yerinde olamayacağı, davacının alacağından düşülmesi gerektiği sonuç ve görüşlerine ulaşıldığı, sözleşmede; “Tedarikçi sözleşme sonuna kadar işini hiçbir şekil ve şart ile bırakamaz, aracını Satamaz. Başkasına kullanım hakkını de veremez. Rehin veremez. Araç trafikten menedilemez. Aksi takdirde … sözleşmeyi ihtara gerek kalmaksızın feshi eder ve o ayı hakkedişi gelir kabul edilir. Ayrıca tedarikçi 10.000 TL cezai şart bedelini ilk yazılı talep ile nakden ödemeyi gayrikabili rücu kabul ve taahhüt eder.” Hükmünün hukuki bir değerlendirme gerektirdiği, davacının, …. İcra Dairesi nezdinde 2019/… Esas Sayılı dosyası ile başlattığı takipte Cari Hesap Ekstresine dayandığı, ancak taraflar arasında TTK md.89/1 anlamında ve yazılı surette düzenlenmiş bir ‘cari hesap sözleşmesinin’ mevcut olmadığı, davacı alacağının kabulü halinde, Davacının 26.03.2019 takip ve dava tarihi olan 30.12.2019 tarihi itibariyle, alacak olarak belirlediği 11.750,00TL’nın, yukarıda detaylı olarak açıklanan nedenlerle 1.750,00TL’nın yerinde olamayacağı, geriye kalan 10.000,00 TL cezai şart faturasının taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin hukuki değerlendirilmesi ve takdirinin münhasıran Sayın Mahkemeye ait olduğu mütalaa edildiği anlaşıldı.
Mahkememizce dinlenen davacı tanığı … beyanında ; davacı şirkette okullar koordinatörü olarak çalıştığını, davalının sezon bitmeden işi bıraktığını bildiğini, yanlış hatırlamıyorsam 2020 yılı 3 yada 4. ay gibi davacının servis hizmetini yerine getirmediğini hatırladığını ancak tarihleri tam olarak hatırlamadığını, servisin öğrencileri toplamadan 1-1.30 saat öncesinde öğretmenleri toplayıp okula bıraktığını, ondan sonra öğrencileri toplamaya başladığını, davalının ihtarı üzerine herhangi bir şey yapılıp yapılmadığını bilmediğini, davalının 3 gün üst üste servise gelmediğini bildiğini beyan etmiştir.
Mahkememizce dinlenen davalı tanığı … beyanında; davalının eşi olduğunu, servis hizmetini veren aracın şoförlüğünü yaptığını, servisin yeterli olmadığını, saatler arasında çakışma olduğunu, hem öğretmenlere hem öğrencilere yetişilemediğini, buna göre ayarlama yapılaması konusunda davacı şirkete ihtar çektiğini, daha öncede davacı şirkete bu hususu sözlü olarak söylediğini, sözleşmenin sonu ermesinden önce pazartesi günü sabah servisini yaptığını, akşam servisini … isimli diğer çalışanın yaptığını, davacı tarafın salı günü için servise gelmeyin sözleşmeyi iptal ettik dediğini, …ın annesinin kalp krizi geçirdiğinden sabah servisine yetişemediğini o nedenle de davacının sözleşmeyi feshettiğini, ihtarda işi bırakacağımıza ilişkin geçen yazıyı da bildiğini, ancak işi bırakmadıklarını, davacı şirket tarafından sözleşmenin feshedilip kendi araçlarıyla servis hizmeti yaptıklarını, …ın servis hizmeti vereceği hususunu davacı tarafından kabul edildiğini, 2. 3. Ve 4.gün servis hizmetini Levent’in vereceği için servise çıkmadığını, beyan etmiştir.
Mahkememizce dinlenen davalı tanığı … beyanında; her iki tarafı da tanıdığını, davacıya daha önceden kendisinin de servis hizmeti verdiğini, davalı …’ün eşini tanıdığını, …’ün kendisini aradığını, davacı ile ilgili servis hizmetini yapmasını istediğini, kendisinin de yapacağını söylediğini, şuan tarihini net olarak hatırlamadığını ama akşam seferini yaptığını sabah seferine geç kaldığını, zira annesinin tansiyon hastası olduğunu, bazen acilleştiğini, o sabahın gecesinde de yine acilleştiğini hastaneye götürmek zorunda kaldığını, bu nedenle sabah servisine geç kaldığını ve servise gitmediğini, akşam tekrar servise giderken 5 dk yol kala davacı şirketten arandığını, personelin taksi ile gönderildiğinin Recep Beyle anlaşma yapıldığının ve kendisinin gelmesine gerek olmadığının söylendiğini beyan etmiştir.
Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde;
Taraflar arasında 2018-2019 dönemi için servis hizmet sözleşmesinin imzalandığı, personel ve öğrencilerin toplanıp taşınmasında mesafe uzaklıkları nedeniyle servis hizmetinin aksadığı ve sorunlar yaşandığı, bunun üzerine davalının noter ihtarı ile 30.12.2018 tarihi itibariyle akti sonlandırdığını davacı tarafa bildirdiği, davacının cevabı ihtar ile fesih hakkının olmadığının bildirildiği ve haksız fesihten doğan zararları talep hakkını saklı tuttuğunu davalıya bildirdiği, 02.01.2019,03.01.2019 ve 04.01.2019 tarihlerinde servis hizmetinin verilmemesi üzerine davacının durumu tutanakla tespit edip davalıya 10.000 TL tutarlı sözleşmeye istinaden ceza bedeli açıklamalı faturayı keserek noter kanalıyla tebliğ ettiği, davalının noter kanalıyla akti 30.12.2018 tarihinde feshettiğini bildirmesine rağmen 30.12.2018 ve 31.12.2018 tarihlerinde servis hizmetini vermeye devam ettiği, 02.01.2019 tarihinde davalının servis hizmetini yerine getirmesini istediği …’nın sabah servisine gitmemesi nedeniyle davacının akti fesih ettiğini bu tanığa söylediği akabinde ise tutanaklar tuttuğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafından inceleme günü ticari defter ve belgelerin ibraz edilmediği, davacı tarafın cari alacağının oluşturan 31.01.2019 tarih, 10008 nolu yevmiye kayıtlı 450,00 TL’nin daha önceden 31.12.2018 tarih, … nolu yevmiye kaydı ile borç kaydedip avanstan kestiğinin ve kaydın mükerrer kayıt olduğununu bilirkişi raporu ile de tespit edildiği, bu alacak kalemi bakımından davacının bir alacağı olmadığı gibi bilirkişi görüşünün aksine davacı ticari defterlerin usulüne uygun tutulmadığı da değerlendirilmiştir.
Davacının cari hesap alacağının oluşturan faturalardan 31.01.2019 tarih ve 1.300,00 TL tutarlı, 04.01.2019 tarih ve 10.000,00 TL’ tutarlı sözleşmeye istinaden ceza bedeli açıklamalı faturaların bir hizmet ve mal teslimine ilişkin olmadığı, cezai şart faturaları olduğu, taraflar arasında akdedilen sözleşmede yukarıda özetlendiği üzere birden çok cezai şart maddesinin olduğu, faturalarda hangi maddeye göre cezanın kesildiğinin açıklanmadığı, davacı taraf dava dilekçesinde ise davalının sözleşmeye aykırı olarak üst üste 3 gün servise gelmemesi nedeniyle yükümlüğünü ihlal ettiğini iddia ederek 10.000 TL’lik cezai şart faturasını sözleşmenin E-12. Maddesindeki tedarikçinin hiçbir halde servis hizmetini bırakamayacağı, aksi halde …’in sözleşmeyi ihtara gerek kalmaksızın fesih edeceği o aya ilişkin hakedişi gelir kaydedeceği, ayrıca tedarikçinin 10.000 TL cezai şartı ödemeyi kabul ettiği şeklindeki hüküm ile Sözleşmenin Cezai Şart Başlıklı M maddesindeki tedarikçinin sözleşmede belirlenen sorumluluk ve yükümlülüklere aykırılığının tespiti halinde …’in sözleşmeyi fesih hakkı saklı kalmak kaydıyla tedarikçinin 10.000 TL cezai şart ödeyeceği maddelerine dayandırmıştır.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin Cezai Şart Başlıklı M maddesindeki sorumluluk ve yükümlülüklerinin hangileri olduğu konusunda açıklık olmadığı gibi taraflar arasında imzalanan sözleşmenin hatalı sayılan davranışlar başlığı altındaki 3. maddesinde servise çıkmamanın cezasının 300,00 TL olarak düzenlendiği, davacı taraf davasını davalının 3 gün servise gelmemesi nedeniyle sözleşmeye aykırı davranışına dayandırdığı, sözleşmenin davacı tarafından haklı olarak yada davalı tarafından haksız olarak feshine dayandırmadığı, dolaysıyla haksız yada haklı feshe dayanmayan davacının sözleşmenin cezai şart başlıklı M maddesine göre cezai şart talep edemeyeceği, yine sözleşmenin davacı tarafından haklı nedenlerle feshinin sözleşmenin K maddesinde düzenlendiği, sözleşmenin E-12. Maddesindeki cezai şartı talep edebilmek için davacının fesih hakkını kullanması gerekiği, davacının haklı nedenle feshe dayanmadığı gibi, sözleşmenin E-12 maddesinde tedarikçinin hiçbir halde servis hizmetini bırakamayacağı hükmüne yer verilerek 10.000 TL cezai şart belirlendiği, bu hükmün sözleşme özgürlüğü ilkesine uygun olduğunun söylenemeyeceği, zira sözleşme özgürlüğü kavramının, sözleşmeden dönme özgürlüğünü de içerdiği, 6098 sayılı Kanun’un 26. maddesinde tarafların bir sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebilmesi olarak tanımlanan sözleşme özgürlüğü, kişinin sözleşme yapacağı kişiyi seçme özgürlüğü yanında, sözleşme yapmama, sözleşmeden dönme özgürlüğünü de kapsadığı, taraflar arasındaki sözleşmenin cezai şartı içeren E-12 maddesinin sözleşme özgürlüğü ilkesine aykırı olduğundan geçersiz olduğu, 1.300,00 TL ‘lik cezai şart alacağına ilişkin ise davacı tarafından dava dilekçesinde bir açıklama yapılmadığı gibi sözleşmede de 1.300,00 TL’lik cezai şart içeren bir hüküm olmadığı hususları hep birlikte değerlendirildiğinde davacının davasının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 80,70-TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 123,09-TL harçtan fazlaca alınan 42,39-TL’nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin tamamının, davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.11/10/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.