Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/637 E. 2022/792 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/637 Esas
KARAR NO :2022/792

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:20/12/2019
KARAR TARİHİ:01/11/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı ile 2.el konteyner almak için anlaştığını, 25/09/2019 tarihinde davalı şirket tarafından konteyner fiyatları ile ilgili olarak müvekkiline teklif formu gönderildiğini, müvekkili ile davalı 2.el konteyner alım satımı için 25/09/2019 tarihli teklif formundan da anlaşılacağı üzere konteynerlerin nakliyesinin davalı şirkete ait olacak şekilde anlaşıldığını, konteynerlerin davalı tarafından … Mah. … … Cad. No:6 A… adresine yahut müvekkilinin belirleyeceği bir yere göndereceğini, ancak davalı tarafından konteynerlerin teslim etmediğini, müvekkili davalıya konteyner almak için 7.480,00 TL ön ödeme verdiğini, ancak davalı sözleşmeden doğan sorumluluğunu yerine getirmemekle birlikte müvekkilinden aldığı parayı iade etmediğini, müvekkilinin alacağının tahsili için …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından takibe itiraz edilerek takibin durduğunu belirterek itirazın iptalini, takibin devamını, % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı firma ile müvekkili arasında 6 adet 2.el konteynerin davacı firmaya satımı konusunda anlaşma sağlandığını, yapılan anlaşmaya göre davacı firma tarafından satın alınan konteynerlerin nakliyesi nakliye ücreti davacı tarafından karşılanmak üzere müvekkili tarafından sağlandığını, teslim yerine gelen konteynerlerin nakliye araçlarından indirilmesi işleminin davacı tarafından bulunacak vinç ile vinç ücretinin de davacı tarafından karşılanması suretiyle sağlanacağını, anlaşmanın sağlanması ile davacı tarafından sözleşme kurulurken müvekkiline 17/09/2019 tarihinde 2.480 TL, nakliyenin gerçekleşmesi için de nakliye bedeli olarak müvekkiline 07/10/2019 tarihinde 5.000 TL ödendiğini, konteyner bedeli olan kalan kısmın ise konteynerlerin teslim yerine vardığından ödenmesine karar verildiğini, yapılan anlaşma gereğince müvekkili tarafından 17/10/2019 tarihli fatura kesildiğini, ancak nakliye araçları teslim yerine vardığında yapılan anlaşma gereğince davacı tarafından bakiye ödemenin yapılmadığını, konteynerlerin nakliye araçlarından da davacı tarafından indirilmediğini ve davacı tarafından teslim alınmadığını, bu suretle davacı tarafından haksız olarak ve hiç bir sebep gösterilmeksizin sözleşmenin feshedildiğini, davacı tarafından sözleşmenin kurulması esnasında ödenen 2.480 TL’nin 6098 sayılı yasanın 177. Maddesi gereğince bağlama parası olduğunu, ve müvekkilinin zararları nedeniyle alıkoyabileceğini, 5.000,00 TL ödemenin ise nakliye bedeli olarak gönderildiğini ve nakliye bedellerinin ödendiğini, bu nedenle icra takibine itiraz edildiğini belirterek davanın reddini, % 20 den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile cevap verdikleri anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 7.480,00 TL alacağın tahsili için genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafından yasal 7 günlük süre içinde borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplanmış hazır edilen tanıklar dinlenmiştir.
Mahkememizce dinlenen davalı tanığı … beyanında;…”3 araca ofis konteynırı yükledik, esenyurtta şantiyeye götürdük, metin bey bize para ödenmedi, yükü boşaltmayın dedi, biz iki gün metin beyin talimatı üzerine iki gün orda bekledik, iki gün para ödenmeyince aynı şekilde malzemeyi aldık, metin beyin iş yerine getirdik, hem nakliye bedelini hem de iki günlük nakliye yatar bedelimizi biz metin beyden aldık, yüklemeyi yapan nakliye araçların anadolu yakasından çıkışları arasında belki yarım saat fark olabilir, o da trafikten kaynaklıdır, konteynırların varış yerinde aynı anda boşaltılması gerekmez, öyle bir zorunluluk söz konusu değildir, tamamen karşı tarafın iş duruman bağlı, nakliye bedelimiz ve yatarımız olarak tam hatırlamıyorum ama 15.000 TL civarında bir ödeme aldık, şantiye alanına biz konteynırları götürdüğümüzde yöneticilerin gelip bunlara bakacağını söylediler, ama iki gün içerisinde kimse gelmedi, iki gün sonrada biz yükle birlikte ayrıldık, yükün boşaltılması içinde davacı tarafından yükün boşaltılması içinde bizden bir talebi olmadı” demiştir.
Taraf iddiaları ve tüm dosya kapsamına göre davacının davalıdan alacağının olup olmadığı varsa miktarının tespiti bakımından bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda sonuç olarak; Davacı tarafın incelemeye sunmuş olduğu 2019 yılı yevmiye, kebir, envanter defterinin yasal süre içerisinde tasdik ettirildiği, defterlerin sahipleri lehine delil olma özelliğine haiz olduğu, davalının incelemeye sunmuş olduğu 2019 yılı yevmiye defterinin açılış kapanış tasdikinin yasal sürede yapıldığı, diğer ticari defterlerin incelemeye ibraz edilmediği, Davacının davalı firmayla ilgili ödemeleri Muhasebe teknik ve usullerine uygun olarak 2019 yılı defter kayıtlarına işlediği eklerde yevmiye kaydı ile detayı verilen tüm ödemelerden sonra oluşan 31.12.2019 tarihi itibariyle 7.480 TL davalıdan alacaklı gözüktüğü, Davalı tarafından incelemeye ibraz edilen yevmiye defterinde havalelerin yapıldığı tarih aralığının incelendiği ancak havalelerin kaydı görülemediği, kebir defteri olmadığı içinde doğrulamasının yapılamadığı, kapanış yevmiye maddesinde de davacının bakiyesini gösteren hesap olamadığı, bir sonraki yıla devreden bakiyesinin de görülemediği,Davalının delil listesinde sunmuş olduğu 3 adet toplamı 4.425,00 TL tutarında nakliye faturasının kayıtlı olduğu, Somut olayda davacı satışa konu malları teslim almamasında, teslim alma edimini yerine getirmekte kusuru olduğunu ispat edemediği Sayın Mahkeme’ce kabul görürse sözleşmenin hükümsüz kalması sebebiyle uğradığı zararı, menfi zararını davalı talep edebilecektir. Bu durumda taşıma ile ilgili yaptığı masrafları- Davalının delil listesinde sunmuş olduğu 3 adet toplamı 4.425,00 TL tutarında olan nakliye faturası karşılığını- talep edebileceği kanaati hâsıl olmuşsa da davalı tarafın takas/mahsup talebi olmadığı gibi karşı dava da açmamış olduğu görülmüştür. Davalı tarafın savunmaları borcunun olmadığına yönelik olup, nakliye bedeli olarak 5.000,00-TL alındığı; 2.480,00-TL’nin de bağlanma bedeli olarak tutulduğu belirtilmiştir mütalaa edildiği anlaşıldı.
Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde;
Davalı tarafından takas definde bulunulup bulunulmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Takas bir defidir. Taraflarca ileri sürülmedikçe kendiliğinden dikkate alınamaz. Takas, karşılık dava olarak ileri sürülebileceği gibi, defi olarak da ileri sürülebilir. Takat edilecek alacağın aynı türden olması, muaccel olması, taraflar arasında olması, talep ve dava edilebilir olması gerekir. Takas bir sözleşme olmadığı için karşı tarafın kabulüne bağlı değildir. Takas aynı zamanda borcu sona erdirdiği için bir tasarruf işlemidir. Bu nedenle borçlunun takas edilecek alacak üzerinde tasarruf yetkisine sahip olması gerekir. Takasın defi olarak ileri sürüldüğü davada, takas ve mahsup sonucu kalan ve hüküm altına alınan miktar üzerinden yargılama harcı alınacak, takas ve mahsup defi nedeni ile reddedilen miktar üzerinden ileri süren yararına vekalet ücreti ve yargılama giderine karar verilecektir.
Her ne kadar davalı tarafça açık bir takas beyanı bulunmamakta ise de cevap dilekçesinde davacı tarafından gönderilen 5.000 TL’nin nakliye parası olarak ödendiğini, 2.480,00 TL’nin ise zararlara karşılık alıkonulduğunu beyan etmekle içerik itibariyle takas definde bulunduğu sonucuna ulaşılmış ve bilirkişi heyetinin takas defiinde bulunulmadığı yönündeki görüşüne iştirak edilmemiştir.
Alınan bilirkişi raporuna göre davacının defter kayıtlarına göre 31.12.2019 tarihi itibariyle 7.480 TL davalıdan alacaklı gözüktüğü, davalı tarafından defterlerinde havalelerin yapıldığı tarih aralığında kaydın görülmediği, kapanış yevmiye maddesinde de davacının bakiyesini gösteren hesap olamadığı, bir sonraki yıla devreden bakiyesinin de görülemediği, davalının sunmuş olduğu nakliye faturaları incelendiğinde dava konusu satış nedeniyle 08.10.2019 tarihli her biri 1.475,00 TL olan 3 adet nakliye faturası nedeniyle toplam 4.425,00 TL ve 09.10.2019 tarihli her biri 944,00 TL olan iki adet nakliye faturası nedeniyle 1.888,00 TL ödeme yaptığının anlaşıldığı, böylece davalının davacıya satışını yaptığı konteynırlar nedeniyle toplam 6.313,00 TL nakliye bedeli ödediğinin anlaşıldığı, davalının satım konusu konteynırları davacıya gönderdiği, bu bakımdan davalının yükümlülüğünü yerine getirdiği, gerek dosyada dinlenen tanık beyanı gerekse, nakliye faturalarından anlaşıldığı, davalının satış konusu malların parasını ödediğini iddia ve ispat etmediği, sözleşmenin feshinde davalıya atfı kabil bir kusurun davacı tarafından ispat edilemediği, sözleşmenin davacı tarafından haksız olarak feshedildiğinin kabulü gerektiği, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle davalının ispat ettiği toplam zararının 6.313,00 TL olduğu, davacının yaptığı, 7.480,00 TL ödemden düşüldükten sonra davalının iade etmesi gereken tutarın 1.167,00 TL olduğu, uyuşmazlığından yargılamayı gerektirdiği, davacının icra inkar tazminatı, davalının ise kötüniyet tazminatı talebinin yerinde olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile davalının ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından yaptığı itirazın; 1.167,00 TL asıl alacak üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına,
2- Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
4-492 Sayılı Yasa gereğince alınması gereken 80,70-TL harçtan peşin alınan 90,34-TL harçtan fazlaca alınan 9,64-TL’nin davacıya iadesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan, A.A.Ü.T gereğince taktir olunan 1.167,00-TL vekalet ücretinin, davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan, A.A.Ü.T gereğince taktir olunan 6.313,00-TL vekalet ücretinin, davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 44,40-TL başvurma harcı + 80,70-TL peşin harç toplamı olan 125,1‬0-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 2.400,00-TL bilirkişi ücreti + 170,50-TL tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 2.570,50-TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre % 15,60 (400,99-TL) oranında davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı tarafından yapılan 2.400,00-TL bilirkişi ücreti + 170,50-TL tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 2.570,50-TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre % 15,60 (400,99-TL) oranında davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı tarafından yapılan 200,00-TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre % 84,40 (168,80-TL) oranında davacıdan alınarak davalıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
11-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranına göre % 15,60 (205,92-TL) oranında, davalıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
12-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranına göre % 84,40 (1.114,08-TL) oranında, davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
13-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının, yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.01/11/2022

Katip …

Hakim …