Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/627 E. 2019/1604 K. 20.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/325 Esas
KARAR NO : 2019/1535

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/04/2018
KARAR TARİHİ : 04/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili mahkememize verdiği 11/04/2018 havale tarihli dilekçesinde özetle; davacı ile davalının 01.03.2018 tarihinde “Gazlı Söndürme Cihazları Satım Ve Hizmet Sözleşmesi” imzalamış olduğunu, sözleşmenin imza tarihi itibariyle yürürlüğe girdiğini, sözleşme uyarınca davacının … AVM’de belirtilen sistemlerin temin, nakliye, kurulum ve montajını gerçekleştireceğini, davalının şirket personeline sistem ile ilgili gerekli eğitimi vereceğini, sistemi sigortalayacağını, kurulum sonrası servis hizmeti sunacağını, davalının buna karşılık davacıya 28.910,00 Euro ödeme yapacağını, sözleşme bedelinin %20’sini sözleşmenin imzalanması ile davacıya peşin olarak ödeyeceğini, kalan 23.128,00 euro’yu fatura tebliğinden itibaren 120 ve 150 günlük vadeli çeklerle ödeyeceğini, davacının söz konusu ürün siparişlerini derhal verdiğini, emtianın 19.03.2018 tarihinde davacıya teslim edildiğini, davalının ödemesi gereken %20’lik peşin kısmı ödemediğini, davacının ürünleri kuruluma hazır hale getirmesine rağmen davalının yükümlülüğünü yerine getirmeyip davacıyı oyaladığını, davacı tarafından davalıya …Noterliğinin 21.03.2018 tarih ve …yevmiye no’lu ihtarnamesinin düzenlendiğini, işbu ihtarnameyle sözleşmenin ihlal edilerek davacının maruz kaldığı zararların tazmininin vurgulandığını, davalının …Noterliğinin 04.04.2018 tarih ve … yevmiye no’lu ihtarname ile cevap verdiğini, cevapta sözleşmenin 14.2 maddesi gereğince sözleşme konusu ürünlerin 20 gün içerisinde teslim ve kurulumunun yapılması ile yükümlü olunmasına rağmen zamanında yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, bu nedenle tek taraflı fesih hakkı olduğunu belirttiklerini, bu ihtarname ile davalının haksızlığını ortaya koyduğunu, zira sözleşmenin yüklediği edimlerden öncelikle davalının sözleşme bedelinin %20’sini peşinen yatırması gerektiğini, bunu yapmadığını, buna rağmen davacının ürünlerin siparişi verip tedariki gerçekleştirdiğini, davacının siparişini verdiği emtianın bedelinin 53.454,00 TL olup mekana özel ölçülerle imal edilen emtianın başka bir projede kullanılmasının mümkün olmadığını, davalının keyfi durumu sebebiyle muhtemel kârdan da kalarak zarara uğradıklarını, işin yapılacağı yer olan … AVM’de ölçülerin alınması konusunda yapılan seyahat ve konaklamalar sebebiyle yapılan masrafların da tazmininin gerektiğini belirterek, davacının maruz kaldığı 54.454,00 TL emtia gideri, 1.799,93 TL seyahat gideri, 188,03 TL ihtarname gideri ile toplam 56.441,96 TL maddi zararların tazminini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili mahkememize verdiği 01/06/2019 havale tarihli dilekçesinde özetle; davacı ile davalı müvekkil arasında 01.03.2018 tarihli “Gazlı Söndürme Cihazları Satım ve Hizmet Sözleşmesi” akdedildiğini, işbu sözleşmeye göre davacının sözleşmenin 4.2 maddesi gereğince en geç 20 gün içerisinde ürünleri teslim etmesi ve aynı gün içinde montaj ve kurulum işlerini de tamamlaması gerektiğini, davacı bu yükümlülüğünü yerine getirmediği halde 21.03.2018 tarihli ihtarname ile haklı olduğuna yönelik girişimlerinin kötüniyetli ve hukuka aykırı olduğunu, sözleşme edimlerini yerine getiremeyeceğini anlayan davacının kendini haklı çıkarma amacıyla ihtarname keşide ettiğini, bunun TMK m.2 dürüstlük kurallarına aykırılık teşkil ettiğini, davacının dava dilekçesinde “emtianın 19.03.2018 tarihinde davalıya teslim edildiğini” belirtmesi ile davacının sözleşmede belirtildiği gibi nakliyat ve montajın aynı gün içerisinde yani en geç 20 gün içerisinde yapılması gerektiği hususu karşısında davacının süresinde ifayı gerçekleştiremeyeceğinin açık olduğunu, bu nedenle 21.03.2018 tarihli ihtarnameyi keşide ederek davalıyı kötüniyetli olarak temerrüde düşürmeye çalıştığını, davacının TTK madde 12 vd hükümleri uyarınca tacir olduğunu, TTK m. 18/ll uyarınca her tacirin basiretli davranma yükümlülüğü olduğunu, basiretli davranma yükümlülüğü altında bulunan davacının peşinat almadan ürünlerin siparişinin vermesinin kendi kusurundan kaynaklandığını, taraflarca 01.03.2018 tarihinde imzalanan sözleşmenin 14.2 maddesine göre davalı şirketin dilediği zaman tazminatsız ve cezai şartsız sözleşmeyi feshedebileceğini, bu sebeple sözleşmenin istenildiği zaman davalı şirket tarafından feshedilmesi halinde davacının hiçbir ücrete hak kazanamayacağının açık olduğunu, davacının haklı olduğunu düşünülse dahi sözleşmede emtia giderinin ödeneceği değil sözleşme bedelinin %20’sinin ödeneceğinin belirtilmiş olduğunu, davacını seyahat masraflarını talebi karşısında hayatın olağan akışı içinde ticari pazarlarda yapılan masrafların talep edilemeyeceğini, sipariş edilen ürünlerin başka projelerde kullanılmasının mümkün olduğunu, davalı şirkete özel ölçülerde imal edildiği iddia edilen ürünlerin farklı yerlerde kullanılabileceğini bu hususun bilirkişi incelemesi ile açıklığa kavuşacağını, davacının dava dilekçesinde 10.000,00 TL mahrum kaldığı karı neye dayandırdığını, ne tür bir kardan mahrum kaldığının anlaşılamadığını, bu nedenle bu talebin reddi gerektiğini belirterek davanın reddini,yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, eser ve satış sözleşmesinden kaynaklanan aykırılığa dayalı maddi zararların tahsili istemine ilişkindir.
Mali Müşavir, Makine Mühendisi, Sözleşme Hukuku bilirkişisinden oluşan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 10/07/2019 tarihli raporda; Davacının ve davalının 2018 yılı yasal defter kayıtlarının HMK m. 222 uyarınca lehine delil niteliği taşıdığı, 2017-2018 yılları muhasebe kayıtlarının VUK ve genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine göre usulüne uygun olarak tutulduğu, davacının, davalıya teslim etmek üzere dava dışı kişiden sipariş ettiği dava konusu söndürme sistemine ilişkin 19.03.2018 tarih … no’lu toplam 53.454,00 TL. bedelli mal faturasını ticari mallar stoklarına aldığı, ancak dava konusu emtiayı üretici firmaya 21.03 2018 tarih … nolu fatura ile iade ettiği, sözleşme konusu emtia proje için özel sipariş olsa da malzemenin ve uygulamanın gereği olarak benzer projelerde ufak değişiklerle kullanılması önünde bir mani bulunmadığı, davalının 2018 yılı yasal defterlerinde davacı ile ilgili herhangi bir muhasebe kaydının olmadığı, hesap açılmadığı, avans ödemesi yapılmadığı, taraflar arasında 01.03.2018 tarihinde akdedilmiş “Gazlı Söndürme Cihazları Satım ve Hizmet Sözleşmesi” başlıklı sözleşmenin eser ve satış sözleşmesi unsurlarını taşıyan karma nitelikli bir sözleşme niteliğinde olduğu, bu sözleşmede para ödeme borçlusu davalının temerrüde düşmüş olduğu, davalı temerrüdü nedeniyle davacının aynen ifada ısrar ettiği, sonrasında sözleşmenin, sözleşmede davalı lehine yer alan iradi bozucu koşul hükmü uyarınca davalı tarafça sona erdirilmiş olduğu, sözleşme davalı tarafından sona erdirilmiş olduğundan davacının boşa giden masraf niteliğinde olumsuz zarar talep etmesinin mümkün olmadığı, yine sözleşme konusu malın dava dışı kişiye iade edilmiş olduğu da tespit edilmiş olduğundan davacının bu malın bedelini davalıdan talep etmesinin mümkün olmadığı,sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
Dosyada alınan bilirkişi heyet raporunun ayrıntılı, açıklayıcı, denetime açık ve hükme esas almaya elverişli olması nedeniyle mahkememizce rapora itibar edilmiştir.
Davacı ile davalı arasında 01/03/2018 tarihli Gazlı Söndürme Cihazları Satım ve Hizmet Sözleşmesi imzalanmıştır. Sözleşme; satış ve eser sözleşmesi unsurlarını taşıyan karma nitelikli bir sözleşme olup; davacı taraf mal teslim etme, eser imal etme, davalı taraf ise para ödeme borcu altındadır. Davalı para ödeme borcunda temerrüde düşmüş, davacı davalı tarafa borcunu ifa etmesi için ihtarname göndererek aynen ifa istemiş, davalı taraf da sözleşmenin 14/2 maddesi gereğince sözleşmeyi davacıya bildirimde bulunarak tek taraflı olarak fesh etmiştir. Davalı iradi bozucu koşula bağlı hakkını kullanmıştır. Dava konusuna ilişkin emtiaların tekrar kullanılabileceği tespit edilmiş ve hatta emtiaların davadışı kişiye iade edildiği anlaşılmıştır. Sözleşmede yer alan hüküm nedeniyle davalının sözleşmeyi sona erdirmesi halinde davacının olumsuz zarar talep etmesinin mümkün olmaması, ayrıca emtianın başka bir şahsa teslim edilmiş olması nedeniyle malın bedelinin de istenemeyeceği anlaşıldığından davanın tümüyle reddine karar verilerek oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Davacı tarafça yatırılan peşin harçtan maktu 44,40-TL karar harcının mahsubu ile fazla yatırılan 1.089,76-TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3-)Davacı tarafça yargılama sırasında yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-)Davalı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 7.659,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-) Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Davalı vekilinin yüzüne karşı; davacı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.