Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/599 E. 2023/406 K. 30.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/716 Esas
KARAR NO : 2023/435

DAVA : Haksız Rekabet Nedeniyle Maddi-Manevi Tazminat- Cezai Şart Alacağı
DAVA TARİHİ : 08/07/2015
KARAR TARİHİ : 01/06/2023

Taraflar arasında görülen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; davacı ile davalı arasında 13/01/2015 tarihinde sona ermiş bir iş akdinin bulunduğunu, iş akdinin sona ermesinden sonra davalının rekabet yasağına aykırı iş ve işlemlerde bulunduğunu ve taraflar arasındaki iş akdinin son bulduğundan davanın İş Mahkemelerinde değil görevli olan Ticaret Mahkemesinde açıldığını, müvekkili şirketin yaklaşık 15 yıldır reklam sektöründe yerini almış olup gerek yurt içinde ve gerekse yurt dışında tanınmış bir şirket olduğunu, Ulusal ve uluslararası birçok önemli şirket ile ticari ilişkisi bulunduğunu ve bu şirketlere hizmet verdiğini, davalının ise müvekkili şirkette 23/10/2009 tarihinde vasıfsız işçi olarak işe başladığını, davalının müvekkili şirkette işe başlarken herhangi bir sertifika veya diplomasının bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından yetiştirildiğini, müvekkili şirketin davalı ile imzalamış olduğu iş sözleşmesi ve yıllar içinde oluşan güven ilişkisi çerçevesinde davalıya müşterilerle iletişim kurması için mail hesapları açıldığını ve müşterilere lanse edildiğini, davalının yaklaşık 5 yıl boyunca grafik departmanında çalışarak bu konuda uzmanlaştıktan sonra 13/01/2015 tarihinde başka bir firmada çalışacağını beyan ederek kendi isteği ile iş akdini sonlandırdığını ve herhangi bir işçilik alacağı talep etmeden ve ihbar öneline uymadan işten ayrıldığını, davalının 2014 yılında müvekkili şirketin müşterisi olan … Kozmetik firmasında grafiker olarak çalışan … ile nişanlandıktan sonra bu tarih itibariyle …Kozmetik’ten gelen işlerde müvekkili şirket tarafından verilen fiyatların yüksek bulunduğunu ve bu işlerin …adında bir firmaya verilmeye başlandığını, 13/01/2015 tarihinde ise davalının, nişanlısının abisinin çalıştığı otomasyon firmasında çalışmak için işten ayrılmak istediğini söyleyerek yeni bir personelin işe başlamasını beklemeden ve ihbar öneline uymadan işçilik alacağı talebinde bulunmayarak işten ayrıldığını, müvekkili şirketin ticari iş ve ilişki içinde olduğu firmalar ve genel olarak müşteri çevresinden gelen bilgiler doğrultusunda yapılan araştırma sonucunda ve …Ticaret Odası kayıtlarından edinilen bilgiye göre davalının müvekkili şirketten ayrıldığı 13/01/2015 tarihinden sonra başka bir şirkette sigortalı olarak çalışmadığını, aksine 28/01/2015 tarihinde …Reklam adı altında reklam ve yayıncılık işleri yürüttüğü bir şirket kurduğunu, ev adresinin şirket adresi olarak gösterildiğini, müvekkili firma ile aynı alanda ticari faaliyet gösterdiğinin anlaşıldığını, şirket tanıtımı için “www. … .com” adıyla bir internet sitesi açıldığını, internet sitesinde ise … Reklamcılığın şirket adresini kendi şirket adresi olarak gösterdiğinin taraflarınca tespit edildiğini, davalının müvekkili şirketin çalıştığı firmalara … firmasından ayrıldığını ve kendi kurduğu firma ile hizmet verdiğini söyleyip bu firmalardan mail veya telefonla randevu talep ettiğini ve teklif sunduğunun müvekkili şirketçe öğrenildiğini, davalının, müvekkili şirkette çalışırken müvekkili şirkete ait mail hesabındaki imzasına da şahsi cep telefonunun yazarak müşterilere mail gönderdiğini, davalının müvekkili şirket yetkililerinin rızası dışında olarak, şirket içerisinde kalması gereken şirket bilgilerini, tedarikçi ağını, müşterilerin görsellerini, ölçü arşivini, logolarını, müvekkili şirketin sisteminde kayıtlı müşterilerin mail adreslerini, fiyat tekniklerini, 2015 yılı reklam ihale fiyat stratejilerini harici harddisk ile kopyaladığını tüm bu hususların davalının davacı müvekkili şirket ile imzalamış olduğu rekabet yasağını içeren sözleşmelere aykırılık teşkil ettiğini, davalının, müvekkili şirkette işe başlarken 21/10/2009 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesi ve taahhütlü ek iş sözleşmesi imzaladığını, müvekkili şirket ile davalı arasındaki rekabet yasağının koşullarının belirlendiğini ve rekabet yasağına aykırılık halinde davalının cezai şart ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, taahhütlü ek iş sözleşmesinin 6.maddesinde rekabet yasağının hangi illeri kapsadığı ve hangi firmalar için geçerli olduğunun belirlendiğini, taraflar arasındaki geçerli ve hukuka uygun rekabet yasağı sözleşmesine rağmen belirtilen yasağa aykırı davranışlar nedeniyle iş bu davayı açtıklarını, davalının rekabet yasağına aykırılık teşkil eden ve iş ahlakına uymayan davranışlarından sonra müvekkili şirketin diğer çalışanları arasında “işten çıksak bile Hayal Meyal reklamın müşterilene iş yaparız” fikrinin hakim olduğunu ve bu nedenle çalışanlar ile müvekkili şirketin yetkilileri arasında huzursuzluklar yaşandığını, müvekkili şirketin müşteri kayıplarının arttığını, müvekkili şirketin davalının rekabet yasağına aykırı davrandığını öğrenmesi üzerine taraflarınca davalıya Beyoğlu …Noterliğinin …yevmiye nolu ve 26/03/2015 tarihli ihtarnamesi keşide edilerek rekabet yasağına aykırılık teşkil eden işlem ve eylemlerine son vermesini aksi takdirde hukuki ve cezai yollara başvurulacağının ihtar edildiğini, bunun üzerine davalı tarafça müvekkili şirkete Kartal …Noterliğinin … yevmiye nolu ve 08/04/2015 tarihli ihtarnamesinin gönderildiğini, ancak bu ihtarnamede taraflarınca keşide edilen ihtarnamedeki iddialara ilişkin açıklama yapılmadığını, sadece kabul edilmediğinin belirtildiğini ve kendisine ödenmediğini iddia ettiği işçilik alacakları bedeli olarak toplam 70.000 TL’nin ödenmesinin talep edildiğini, taraflarınca bu ihtaranameye karşı Beyoğlu … Noterliğinin… yevmiye nolu ve 17/04/2015 tarihli ihtarnamesi ile cevap verildiğini ve davalının müvekkili şirketten herhangi bir alacağı olmadığını aksine müvekkili şirketin davalıdan alacaklı olduğu belirtilerek ihtarname içeriğine itiraz edildiğini, davalının iş akdinin kendisi tarafından sonlandırıldığını, iş akdinin son bulduğu tarih itibariyle ödenmemiş işçilik alacağı veya kullandırılmamış yıllık izninin bulunmadığını, davalının maaşının asgari ücret üzerinden yatırılmadığını, SGK kayıtlarıyla ve banka dekontlarıyla da ortaya çıkacağını, davalıya ait işten ayrılış bildirgesinde 13 günlük ücreti olarak 961,95 TL gösterildiğini, SGK’na eksik ücret bildirilmediğini, davalı tarafından müvekkili şirket aleyhine işçilik alacaklarına ilişkin açılmış bir davanın bulunmadığını, davalının müvekkili şirket ile arasındaki iş akdinin sona ermesinden itibaren 5 yıl geçmeden belirsiz süreli iş sözleşmesi ve taahhütlü ek iş sözleşmesinin maddelerine aykırı davranış ve eylemlerde bulunması nedeniyle rekabet yasağına aykırı davrandığının tespit edildiğini, davalının müvekkili şirkette yaklaşık 5 yıl çalışması sebebiyle müvekkili şirketin teknik, ticari ve personele ilişkin iş sırlarına ve müşteri çevresine nüfuz eden bir konumunun bulunmakta olup davalının konumunu ve müvekkili şirkete dair bilgileri kötüniyetli olarak kullandığını, müvekkili şirkete dair elde ettiği bilgi, ticari sır ve teknik verileri kullanarak müvekkili şirketin müşterileri ile bağlantıya geçmesi ve iş teklif etmesinin müvekkili davacı şirketi ekonomik mefaatleri yönünden zarara uğrattığını, rekabet yasağına aykırı davranan davalının bunun sonucu olarak müvekkili şirketin uğradığı bütün zararları gidermekle yükümlü olduğunu, müvekkilinin yaşanan bu haksız rekabet nedeniyle müşterilerinden … Kozmetik firmasına kaybetmemek için 4,5 aydır maliyetin altında fiyatlarla zararına çalıştığını, davacı müvekkili şirketin yine müvekkili şirketin müşterisi olan ve şirketin yıllık cirosunun (yaklaşık 2.000.000,00 TL) büyük kısmını oluşturan …-…grubuyla ise çalışamamakta olup bunun nedeninin davalının davacının 2015 yılı fiyat listesini kopyalamasına istinaden daha az fiyat teklif ederek … Büyük Mağazacılık A.Ş. ile iş yapması olduğunu, davalının … Mağazalarında İstanbul ili içerisinde …. AVM, Suadiye …, İstinye …mağazalarında işler yaptığının taraflarınca bilindiğini, davalının işten ayrılmadan önce müvekkili şirketin bilgisayar ağındaki tüm logoları, işaretleri vs.dataları harici disk ile kopyaladığını müvekkili şirketten izinsiz olarak aldığı bu dataları kullanarak şu anda… Reklamcılıkla aynı adreste çalışmakta olduğunu, davalının montaj ekibinde yine önceden müvekkili şirketten ayrılan işçilerin bulunduğunu, davalının iş akdinin son bulmasından sonra müvekkili şirketten herhangi bir alacak talebi bulunmamasına rağmen taraflarınca kendisine tebliğ edilen ihtarname üzerine işçilik alacakları bulunduğunu iddia etmesinin kötüniyetli hareket ettiğini gösterdiğini ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, davalının iddialarına ilişkin cevap vermekten kaçınmasını ve işçilik alacağı adı altında müvekkili şirketten haksız bir şekilde para talep etmesinin haklılıklarını ortaya koyduğunu, davalının kendisine keşide edilen ihtarnamelere rağmen müvekkili şirketin müşterilerini telefonla arayıp teklif vermekte ve daha uygun fiyatlarla iş yapma taahhütlerine bulunmakta olup, müvekkili şirketin ticari itibarını zedelediğini ve faaliyetlerine sekteye uğrattığını, davalı hakkında haksız rekabet ve güveni kötüye kullanma suçlarını işlediği gerekçesiyle taraflarınca İ…Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunulduğunu ve soruşturma başlatıldığını belirterek, davacı müvekkili ile davalı arasındaki iş akdinin sona ermesinden sonra davalının rekabet yasağını ihlal edici işlem ve eylemlerinden dolayı doğan 300.000 TL cezai şartın tahsiline ve rekabet yasağına aykırılık teşkil eden iş ve eylemlerine son verilmesine, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve davalının bilgisayarında bulunan müvekkili şirketin müşteri listesi vs.datalar ile müvekkili şirket verilerinin kopyalandığı harici harddisk’in imhasına, TTK’nın 56/d maddesi uyarınca şimdilik 20.000 TL maddi tazminatın, TBK 49 ve TTK 56/e maddesi uyarınca 100.000 TL manevi tazminatın davalıdan temerrüt tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte tahsiline ve mahkeme kararının kesinleşmesinin ardından ilan edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; müvekkilinin deneyimsiz olduğuna ve yeterli vasıfları taşımadığına dair davacının beyanlarının gerçek dışı olduğunu, … firma yetkilisinin, müvekkili …’in işe başlarken herhangi bir sertifikası ya da diploması olmadığını, şirket tarafından yetiştirilmiş olduğu ve bu kapsamda müvekkilini vasıfsız bir eleman olarak nitelendirmiş olduğuna yönelik beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkili …’in … Lisesi Elektronik bölümü mezunu olduğunu, ayrıca … öğrenci numarası ile … Üniversitesi Bilgisayar Teknolojileri ve Programlama bölümünü kazandığını ve burada ilk dönem okuduğunu fakat yaşadığı bazı sorunlardan dolayı okuldan ayrıldığını, okuldan ayrılsa da okumuş olduğu bölüme dair gerekli bilgi ve donanımı elde ettiğini, müvekkilinin bu sektöre 2006-2008 yılları arasında Ümraniye’de bulunan … Reklam firmasında Grafiker ve Dijital Baskı Operatörü olarak girdiğini ve çalıştığını, müvekkilinin her ne kadar davacı şirket ile 21/10/2009 tarihinde belirsiz süreli iş sözleşmesi imzalamış olsa da, aslında kendisinin davacı … firmasında, 12/08/2009-13/01/2015 tarihleri arasında grafiker olarak çalıştığını, sözleşmenin imzalandığı tarih ile SGK’daki işe başlangıç tarihinin 12/08/2009 olmamasının sebebinin müvekkilinin işe girişinin davacı şirket tarafından SGK’ya sonradan bildirilmiş olmasından kaynaklandığını, müvekkiline 12/08/2009 tarihinde davacı tarafından deneme süresi adı altında iş başı yaptırıldığını 2 aydan fazla süre sigortasız çalıştırıldıktan sonra 21/10/2009 tarihinde müvekkilinin hem SGK girişinin yapıldığını hem de iş sözleşmesinin imzalatıldığını, müvekkilinin davacı şirkette çalışırken almış olduğu aylık ücretin asgari ücretin üzerinde olmasına rağmen, davacı şirket tarafından SGK’ya asgari ücret olarak bildirimde bulunulduğunu, bu durumun SGK 4/A Hizmet dökümünün “Dönem/Ay” kısmında görüldüğünü, 2009/10 döneminden 2012/06 dönemine kadar müvekkilinin kazancının davacı şirket tarafından SGK’ya asgari ücret olarak bildirildiğini, davacı şirketin şikayet üzerine bir denetim geçirdiğini ve 2012/07 döneminden itibaren SGK’ya yapılan bildirimin asgari ücretin üzerinde bir tutar olduğunu, müvekkilinin aylık ücretinin asgari ücreti karşılayan kısmının bankaya yatırılıp, geriye kalan kısmının ise elden verildiğini, zaman içerisinde bankaya yatırılan tutarın yavaş yavaş fazlalaşmaya başladığını ve müvekkilinin işten çıkarılmadan önce bankaya yatan son maaşının 1.570 TL olduğunu, müvekkilinin aylık maaşının tamamının bordroya yansıtılmayıp, bankaya yatan tutar dışındaki kısmın kendisine elden teslim edildiğini ve müvekkilinin son aldığı net ücretin 4.000 TL olduğunu, müvekkilinin bu hususun düzeltilmesine yönelik olarak birçok kez talepte bulunmasına rağmen davacı şirket tarafından herhangi bir düzeltme yapılmadığını ve müvekkilinin bu taleplerine mukabil işten çıkarıldığını, … firma yetkilisinin ileri sürdüğü müvekkilinin kendi isteği ile başka bir firmada çalışacağını beyan etmek suretiyle iş akdini sonlandırdığı bilgisinin gerçeği yansıtmadığını, aksine müvekkilinin yasal haklarını talep ettiği için işten çıkarıldığını, …Cosmetic adlı firma ile müvekkilinin iş yaptığı iddialarının gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin 09/11/2014 tarihinde, … Cosmetic’te grafiker olarak çalışan ve hala aynı firmada çalışmaya devam eden, şu anki eşi … ile nişanlandığını, fakat … firmasının beyan ettiği gibi, müvekkilinin nişanlanmasından sonra … Cosmetic’ten gelen işlerde, … firmasının vermiş olduğu tekliflerin yüksek bulunarak, teklif edilen bu işlerin …Reklam firmasına verilmeye başlandığına yönelik iddiaların gerçeği yansıtmadığını, … Reklamcılık ile … Cosmetic’in 2013 yılından itibaren çalışmakta olduğunu,… Cosmetic’in fiyat teklifi kim uygun ise onunla çalıştığını, zaman zaman davacı ile zaman zaman da … Reklamcılıkla çalıştığını ancak hiçbir şekilde müvekkiliyle çalışmadığını, davacının 13/01/2015 tarihinde müvekkilinin nişanlısının abisinin çalıştığı otomasyon firmasında çalışmak için işten ayrılmak istediğini söyleyerek yeni bir personelin işe başlamasını beklemeden ve ihbar öneline uymadan işçilik alacağı talebinde bulunmayarak işten ayrıldığına yönelik iddiasının gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin kendi isteğiyle işten ayrılmadığını, maaşının asgari ücreti karşılayan kısmının bankaya yatırılıp, geriye kalan tutarın elden verilmesine yönelik durumun düzeltilmesi talebinde bulunduğunu, fazla mesai ücretlerini talep ettiği için davacı tarafından işten çıkarıldığını, davacının …reklamcılıkla ilgili iddiaları ile müvekkilinin davacıya ait ticari bilgileri, müşteri bilgilerini kopyaladığına dair iddialarının gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin iş sözleşmesini ve iş sözleşmesinin eki niteliğinde olan taahhütlü ek iş sözleşmesini maddi manevi baskı altında imzaladığını, TBK madde 447/son gereği rekabet yasağı ve buna bağlı olan cezai koşulun geçersiz olduğunu, taahhütlü ek iş sözleşmesine konulmuş olan rekabet yasağı ve bu yasağın ihlaline bağlanan cezai koşulun hukuka aykırı olduğunu, davacının, müvekkilinin rekabet yasağını ihlal edici davranışlarda bulunduğunu ve bunun sonucunda davacı şirkette çalışanlar arasında “işten çıksak bile…Reklamın müşterilerine iş yaparız” şeklinde bir fikir oluştuğuna yönelik iddialarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin işten çıkarıldıktan sonra rekabet yasağına aykırılık teşkil eden davranışlarda bulunduğundan bahisle davacı tarafından noter aracılığıyla yollanmış olan haksız ve hukuka aykırı ihtarnameleri kabul etmediklerini, davacının iş akdinin müvekkili tarafından sona erdirildiğine ve ödenmemiş işçilik alacağı veya kullandırılmamış yıllık izninin bulunmadığına, maaşının asgari ücret üzerinden yatırılmadığına ve müvekkili tarafından…Firması aleyhine işçilik alacaklarına dair dava açılmadığına yönelik iddialarını kabul etmediklerini, davacının müvekkilinin iş akdinin sona ermesinden sonra rekabet yasağını ihlal edici davranışlarda bulunduğunu, bu yüzden davacının zarara uğratıldığı ve oluşan bütün zararlardan dolayı müvekkilinin sorumlu olacağına yönelik iddialarını kabul etmediklerini, müvekkilinin iş akdinin haksız şekilde feshedilmesinden sonra çalışmış olmasının, anayasal hakkı olan çalışma hakkının doğal bir sonucu olduğunu, davacının şikayeti üzerine, müvekkili hakkında haksız rekabet ve güveni kötüye kullanma suçları kapsamında… Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılmış olmasının, müvekkilinin bu suçları işlediğine ve davacı şirkete karşı haksız rekabete giriştiğine yönelik bir delil oluşturmadığını, müvekkilinin sadece anayasal hakkı olan çalışma hakkını kullandığını, yapmış olduğu işlem ve eylemlerin haksız rekabet teşkil etmediğini ve dolayısıyla TTK 62.maddesinde düzenlenen haksız rekabet suçunu da oluşturmadığını, zira müvekkilinin hiçbir davranışının dürüstlük kurallarına aykırılık veya hile içermediğini, bu yönüyle müvekkilinin herhangi bir hukuka aykırı davranışı ve dolayısıyla kusuru bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; haksız rekabet nedeniyle maddi-manevi tazminat ve cezai şart alacağına ilişkindir.
Taraf delilleri toplanmış, davalı SGK hizmet cetveli ve işe giriş çıkış bildirgeleri, İstanbul .. İş Mahkemesi’nin …sas sayılı dosyası, İstanbul …Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası celp edilmiş ve bilirkişi raporları alınmıştır.
21/10/2009 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesinin incelenmesinde; davalının davacı şirkette çalışmak üzere iş sözleşmesi imzalandığı, 21/10/2009 tarihli taahhütlü ek iş sözleşmesinin incelenmesinde; davalı işçinin sorumluluklarıyla ilgili düzenlemeler olduğu, bu sözleşmenin 5.maddesinde “imzalanan ek iş sözleşmesinde BK. m.348/1 ‘de belirlenen rekabet yasağının kapsamı geçerli olmakla beraber işçi iş sözleşmesi süresince ve sözleşmenin sona erdiği tarihten itibaren 5 yıl süreyle rakip iş yerine ortak olamayacağı gibi rakip işyerinde benzer bir konuda da işçi olarak çalışamaz, işçi bu yükümlülüğe aykırı davrandığı takdirde işverenin bu sebeple uğradığı zararı tazminle yükümlüdür, bu tazminat en az 300.000 TL’dir.” 6.maddesinde “yukarıda açıklanan rekabet yapmama yükümlülüğü işçi yararına İzmir, İstanbul, Ankara, Bursa, Antalya illeriyle sınırlı olmak üzere uygulanacaktır, yine bu yükümlülük kapsamındaki firmalar …A.Ş., …Mağazacılık, A.Ş., …Kozmetik A.Ş., …Kozmetik A.Ş. …Kozmetik Ltd.Şti., …A.Ş., …Kozmetik A.Ş., … Kozmetik A.Ş., … Kozmetik A.Ş., … Kozmetik A.Ş., …Mağazacılık A.Ş., … Kozmetik A.Ş., … Kozmetik Ltd.Şti., … Mağazacılık A.Ş. , …Ş., … Mağazacılık A.Ş., …Kozmetik, …Kozmetik A.Ş, …Üretim Kozmetik A.Ş.,…Kozmetik Mağazacılık, … Reklam, … Tanıtım,… Organizasyon, …Kare, …Tanıtım Organizasyon Hizmetleri Ltd.Şti.,… Tanıtım Ajans, … Reklam Dijital Baskı Merkezi San.Tic.Ltd.Şti., …Hizmetleri, … Tekstil ile sınırlı olmak üzere uygulanacaktır.” hükümlerinin mevcut olduğu anlaşılmıştır.
İstanbul …İş Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; …tin tarafından … Tasarım San.ve Tic. Ltd.Şti. aleyhine kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai alacağı, genel tatil alacağı ve yıllık izin alacağı ile ilgili dava açıldığı, yapılan yargılama sonucunda 23/01/2018 tarihli karar ile davanın kısmen kabulüne karar verildiği, kararın İstinaf edilmesi sonucunda İstinaf incelemesini yapan İstanbul BAM 26. Hukuk Dairesinin 03/11/2020 tarih, 2018/1362 Esas, 2020/1839 Karar sayılı kararı ile; “… … kayıtlarından … …Reklam firmasının 28/01/2015 te odaya kayıt olduğu, işverence sunulan ve davacı tarafça itiraza uğramayan facebook çıktılarından davacı tarafından kurulduğu anlaşılan … Reklam isimli kullanıcının 07/09/2014 tarihinde profil resmini değiştirdiği, yine davalı tarafça sunulan mail kayıtlarından davacının 26 Ocak 2015 tarihinde ( kurduğu firma henüz Ticaret odasına kayıt edilmeden önce ) davalı firmanın müşterilerinden …Kozmetik yetkilisi … mail göndererek ” … firmasından ayrıldığını,… Reklam adı altında kendi kurduğu firma ile hizmet vermek istediğini ve uygunsa 02 Şubat 2015 günü firmada ziyaret etmek istediğini ” belirttiği, işverenin müşterilerden gelen bu geri dönüşler üzerine davacının aynı iş kolunda firma kurduğunu ve kendi müşterileri ile irtibata geçerek anlaşma sağlamak suretiyle siparişlerin azalmasına ve haksız rekabet teşkil eden eylemlerde bulunmasına neden olduğunu öğrendiği tespit edilmiştir.
Her ne kadar davacı haklarının ödenmemesi ve kuruma gerçek ücretinin bildirilmemesi sebebiyle durumu işverene bildirdiğinde haksız şekilde çıkarıldığını beyan etmiş ise de 6102 sy yasaya muhalefet suçundan İstanbul … Asliye Ceza Mahkemesinin…esas sayılı dosyasından verilen ve kesinleşen adli para cezası, ceza dosyasından tespit edildiği üzere davacının şirketten ayrılırken müşteki şirketin müşteri ve tüm teknik bilgilerini kopyalayarak götürmesi, nitekim ceza dosyasında tanık olarak ifade veren … ve …ün yeminli beyanlarından davacının işten kendi isteğiyle ayrılmasından sonra çalıştıkları müşterilerden gelen mailler üzerine sanık olan davacının şirketin müşterileri ile çalışmaya başladıklarını anlamaları, yine müşterilerden …Kozmetiğin kendilerine mail göndererek davacının müşteki şirketten ayrılıp kendi adına şirket kurduğunu ve kendileri ile çalışmak istediğini belirterek bunun doğru olup olmadığını sorduğu, bu olaydan sonra da şirkete ait bilgisayar datalarının kopyalandığını anladıkları, hatta tanık Alinin davacıyı işten kendi isteğiyle ayrılmadan önceki son gün bilgisayardan CD ye data kopyalarken gördüğü, ne yaptığını sorduğunda ” son gelen datalar bende olsun, ben uzaktayken belki ihtiyaç olur, yeni gelen arkadaşa yardımcı olurum ,bunun için kopyaladım” dediği şeklindeki beyanı, yine davacının işten ayrılmasından sonra müşterilerden iş gelmemeye başlayınca bu tanığın …deki yetkiliye mail gönderdiğinde davacıdan daha uygun fiyat teklifi geldiği için onunla anlaştıkları yönünde cevap aldığını belirtmesi, ceza dosyasında tarafsız tanık olarak ifade veren … firması halkla ilişkiler müdürü ile …Kozmetik marka müdürünün beyanları, davacının haksız rekabet teşkil eden eylemleri tespit edilince işverence gönderilen ihtarnameler, aynı hususta İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında devam eden haksız rekabet davasının içeriği, davacının kendi ismiyle kurduğu firmanın ticaret siciline kayıt tarihi ile işten ayrıldığı tarih arasındaki sürenin yakınlığı, davacının aynı isimle kurduğu facebook hesabının açılış tarihi, henüz şirketi kurmadan önce davalı işverenin müşterilerine e-mail gönderip onlarla iletişime geçerek davalı şirketten ayrıldığını ve yeni firma kurduğunu belirterek iş teklif edip onlarla ticaret yapmaya başlamak suretiyle firması adına işlemler yapması dikkate alındığında davacının firma kurmak amacıyla işyerinden haklı neden olmadan kendi isteğiyle ayrıldığı, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığı anlaşılarak bu yöndeki istinaf başvurusunun kabulüne dair karar verilmiştir. ” gerekçesiyle davalının kıdem ve ihbar tazminatına ilişkin İstinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulması suretiyle davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine kesin olarak karar verildiği anlaşılmıştır.
İstanbul… Asliye Ceza mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; dosyada katılanın … San.ve Tic. Ltd.Şti., sanığının …, suçun haksız rekabet olduğu, yapılan yargılama sonucunda 31/05/2018 tarihli karar ile; “…Sanığın müşteki şirkette 5 yıl boyunca çalıştığı, daha sonra işten ayrıldığı, işten ayrıldıktan sonra ayrıldığı şirket ile aynı iş kolunda faaliyet gösteren kendisine ait bir işyeri açarak çalışmaya başladığı, şirketten ayrılırken müşteki şirketin müşteri ve tüm teknik bilgilerini de kopyalayarak götürdüğü, müşteki şirketin müşterileri ile görüşme yaptığı, onlara teklif götürdüğü, bunları yaparken de müşteki şirketi karalayan beyanlarda bulunduğu iddiası ile sanık hakkında Türk Ticart Kanunu 62/1 maddesinde düzenlenen Haksız Rekabet suçundan kamu davası açıldığı, sanığın savunmasında atılı suçlamaları kabul etmediği, kendisinin işten çıkartıldığını, bunun üzerine kendi işyerini açtığını, müşteki şirketin müşteri bilgilerini ve diğer özel bilgilerini kopyalamadığını, müşteki şirketin daha önce çalıştığı müşterileri çalmadığını, iddiaların hiçbirini kabul etmediğini belirttiği, mahkememizce yeminli olarak dinlenilen Hanife Yapıcı beyanında özetle; müşteki şirkette muhasebe bölümünde çalıştığını, sanığın kendi isteği ile işi bıraktığını, kendisi işten çıktıktan sonra çalıştıkları müşterilerden mailler geldiğini, o zaman sanığın şirketin müşterileri ile çalışmaya başladığını anladıklarını, müşterilerinden …Kozmetiğin kendilerine mail gönderdiğini, bu mailde sanığın müşteki şirketten ayrıldığını, kendi adına şirket kurduğunu, kendileri ile çalışmak istediğini, bunun doğru olup olmadığını sorduklarını, bu maillerden sonra şirkete ait bilgisayarların datalarının kopyalandığını anladıklarını belirttiği, tanık… yeminli beyanında; müşteki şirkette grafiker olarak çalıştığını, sanığın 2015 yılında kendi isteği ile şirketten ayrıldığını, ayrılmadan önceki son gün bilgisayardan CD’ye data kopyaladığını gördüğünü, ne yaptığını sorduğunda ”son gelen datalar bende olsun, ben uzaktayken belki ihtiyaç olur, yeni gelen arkdaşa yardımcı olurum, bunun için kopyaladım.” dediğini, sanığın işten çıktıktan sonra müşterilerden iş gelmemeye başladığını, Boynerdeki yetkiliye mail gönderdiği, sanıktan daha uygun fiyat teklifi geldiğini, bu nedenle onunla anlaştıklarını içeren bir mesaj gönderildiğini belirttiği, mahkememizce yeminli olarak dinlenilen tanık … yeminli beyanında; … Büyük Mağazacılık adlı firmanın reklam ve halkla ilişkiler müdürü olduğunu, bir gün sanığı ekibindeki arkadaşları ile toplantı halinde gördüğünü, ne yapıyorsunuz diye sorduğunda sanığın müşteki şirketten ayrıldığını, kendi işyerini kurduğunu, müşteki şirketin verdiği tekliflere oranla çok daha düşük fiyatlara iş yapabileceğini belirttiği, bu görüşmeden sonra sanığın mailler attığını, atmış olduğu bu maillerde de müşteki şirketin sunmuş olduğu teklfilerin çok yüksek olduğunu, kendisinin daha düşük miktarlara bu işi yapabileceğini belirttiğini beyan ettiği, mahkememizce yeminli olarak dinlenilen tanık … beyanında; …Kozmetiğin marka müdürü olduğunu, sanığın kendisinin mail hesabına bir mesaj göndererek müşteki şirketten ayrıldığını, kendi işyerini açtığını, faaliyetine burada devam ettiğini, bundan sonra birlikte çalışabileceklerini belirttiği, bunun üzerine müşteki şirketin sahibini aradığını, şirket sahibinin de sanığın işten ayrıldığını doğruladığını belirttiği anlaşıldığından, tanıklar … ve …’nun beyanları dikkate alındığında sanığın müşteki şirketin müşterileri ile iletişime geçtiği, özellikle tanık …’in beyanı dikkate alındığında, sanığın katılan firmanın tanınmışlığından yararlanacak şekilde firmanın ismini kullanarak o firmanın o iş için talep ettiği fiyat ile kendi teklifini karşılaştırarak Türk Ticart Kanunu 55/a-5, tanık Ali Göçük’ün beyanı dikkate alındığında, sanığın müşteki şirkete ait iş ürünlerinden olan dataları kopyalayarak bu iş ürünlerinden yetkisiz yararlanmak suretiyle Türk Ticaret Kanunu 55/c maddesini ihlal etmek suretiyle atılı suçu işlediği anlaşıldığından, sanığın cezalandırılmasına yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle …tin’in TTK’nın 62/1-a maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verildiği, bu kararın İstinafı üzerine İstanbul BAM 15. Ceza dairesinin 26/09/2019 tarih ve 2018/4277 Esas, 2019/3172 Karar sayılı kararı ile; hükmün 6.fıkrasında yer alan suç nedeniyle meydana gelen zarar yerine getirilmediğinden CMK.nın 231 maddesinin uygulanmasına yer olmadığına ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine hükmü açıklanmasının geri bırakılmasına ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün düzeltilerek İstinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, kararın 21/11/2019 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından sunulan e-maillerde; davalı tarafından…’a gönderilen e-mailde; uzun süreden beri hizmet ettiği … firmasından ayrıldığını, Walker reklam adı altında kendi kurduğu firma ile kendilerine hizmet vermek istediğini, 02/02/2015 pazartesi günü saat 10.30’da firmayı ziyaret etmek istediğini belirttiği, … Büyük Mağazacılık A.Ş. yetkilisi… tarafından davacı şirket çalışanına gönderilen e-mailde geçen senelerde çalışanları olan Ömer’in; davacı firmanın pahalı üretim yaptığını, üretim kapasitesinin olmadığını ve kendisinin daha iyi fiyat ve kalitede üretim yapabileceğini belirtiğini bu yüzden bir süredir davacı şirkette çalışmadıklarını belirttiği görülmüştür.
Bilirkişiler Prof. Dr. …, …ve …; Mahkememize sundukları 16/07/2019 tarihli raporlarında; taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan rekabet yasağı hükmünün hukuka aykırı olduğunu, bağlayıcılığının bulunmadığını, üretim ve iş sırlarına yönelik bir ihlalin bulunmadığını, işde edinilen bilginin sır olarak kabul edilemeyeceğini, ihlal bulunmadığı için 300.000 TL tazminatın istenemeyeceğini, mahkemece aksi kanaate varılması halinde 3.000 TL alan bir işçinin bu denli yüksek bir cezai şartın hakkaniyete uygun olmayacağını ve hakim tarafından indirilmesinin takdirinin mahkemeye ait olduğunu, dava dışı … AŞ halkla ilişkiler müdürünün davacıya gönderdiği mailin delil niteliğinin takdirinin mahkemeye ait olmak kaydı ile, daha ucuza üretim yapılmasının teklif edilmesinin normal rekabet koşulları içinde kaldığını, davacının üretiminin yetersiz olduğu ifadesinin TTK’nın 55 (1) a 1.maddesine kötüleme olabileceğini, bu konuda da takdirin mahkemeye ait olduğunu, mahkemece haksız rekabetin varlığı kabul edildiğinde mali bilirkişi tarafından tespit edilen davalının ayrılmasından sonraki tarihlerde ciro azalışının olduğu belirtilmiş olmakla birlikte, bu zararın davalının fiillerinden oluştuğu konusundaki zararın ve illiyet bağının ispatının gerektiğini, davalının bu fiillerinden dolayı davacının şirketinin itibarının zedelendiği konusunda herhangi bir delil ileri sürülmediğini ve bu sebeple manevi tazminat şartlarının oluşmadığını belirtmişlerdir.
Bilirkişiler Doç. Dr…, … ve … Mahkememize sundukları 09/11/2020 tarihli raporlarında; davacı tarafın ticari defterlerine ve belgelerine göre; davacının 2014 yılı sonrası satışlarının sürekli düştüğünü, karlılığının azaldığını, maliyetlerinin arttığının tespit edildiğini, davacının 2014 yılında satışlarının %43 lük kısmını 4 adet şirkete yaptığını (…-…-…-…), ancak izleyen yıllarda bu yüzdenin sürekli ve belirgin bir şekilde düştüğünü (2015 yılında %29 ve 2016 yılında %5), şirketin satışlarının azalması ve karlılığının düşmesinde bu 4 şirketten kaynaklı iş ve işlemlerdeki azalışın belirgin bir şekilde görüldüğünü, davalının davacıya ait firmadan ayrıldıktan sonra davacının portföyündeki firmalara gönderdiği iş teklifi ve fiyata ilişkin yollanan maillerde davacı tarafın olumsuz anlatılması davacının, iş ve ciro kaybına neden olduğunu, davalıların fiilinin TTK m. 55 c ve d anlamında başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanma ve üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etme niteliğinde olduğunu ve dolayısıyla davalının davaya konu davranışlarının dürüstlük kuralına aykırı nitelik arz ettiği ve eylemlerinin TTK’nın yukarıda verilen hükümleri kapsamında haksız rekabet oluşturduğunu belirtmişlerdir.
Bilirkişiler Dr. …, …ve…Mahkememize sundukları 10/10/2022 tarihli raporlarında; mali bakımdan incelendiğinde, Mahkememiz tarafından davacının maddi tazminat talebinin kabulü halinde … Büyük Mağazacılık A.Ş.nin davacı kayıtlarından tespit edilen aşağıda arz edilen 2015, 2016 yılları cirosu ile 2014 yılı cirosu arasındaki farkının 2015, 2016 yılları kar oranları üzerinden davacının kar kaybı 246.368,14 TL olarak hesaplandığını, sektörel bakımından incelendiğinde, davalı … Selametin’in, davacı şirkete ait işyerinde grafik sanatçısı olarak çalıştığını, bu kapsamda davacı şirketin iş yaptığı müşteriler ile iletişim içinde olduğunu, çalıştığı süre içinde davacının müşteri portföyü ve diğer ticari sırlarını öğrenme imkanına sahip olduğunu; davacının yıllar içinde oluşturduğu müşteri portföyünü habersiz ve haksız bir biçimde kendine yönlendirmesinden kaynaklandığı için rekabet yasağına aykırılık saptandığını, davacı … Tasarım Ltd. Şti. (işveren) ile davalı … (personel) arasında imzalanan 21.10.2009 tarihli “Taahhütlü Ek İş Sözleşmesi” m. 4, 5 ve 6’da iş akdinin sona ermesinden itibaren 5 yıllık süre için İzmir, İstanbul, Ankara, Bursa ve Antalya’daki Saka, …… şeklinde ismen sayılan şirketlerle çalışmaması, davacı şirketin müşteri portföyünü kullanmaması, rakipler işçi olarak çalışmaması ve ortak olmamasına yönelik rekabet yasağı sözleşmesi akdedildiğini, davalı işçinin davacı şirkete ait başta müşteri portföyü ve diğer ticari sırları öğrenme imkânına sahip bir işçi olması sebebiyle rekabet yasağı akdedilebileceği (TBK m. 444), zaman bakımından öngörülen 5 yıllık sınırlamanın TBK m. 445/1 aykırı olduğunu, söz konusu sürenin en fazla 2 yıl olabileceğini, yer ve kapsam bakımından getirilen sınırlamanın davalı işçinin ekonomik geleceğini hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye düşürecek nitelik olup olmadığı hususunda takdirin Mahkememizde olduğunu, Mahkemece davacı ile davalı arasında akdedilen rekabet yasağının geçerli olduğu kanaatine varılması halinde, davacının 21.10.2009 tarihli “Taahhütlü Ek İş Sözleşmesi” m. 6’da sayılan ve davacı şirketin portföyünde bulunan … şirketi ile ticari ilişkiye girmesi sebebiyle söz konusu sözleşmenin 5. maddesinde öngörülen 300.000 TL cezai şartın davacı şirket tarafından talep edilebileceğinin söylenebileceğini; ancak karşı edim yükümlülüğü öngörülmemesi de göz önünde bulundurularak cezai şartın aşırı olup olmadığı ile indirilmesi gerekip gerekmediği hususunda takdirin Mahkemeye ait olduğunu, İstanbul … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 31.05.2018 tarihli… esas … karar sayılı kararının gerekçe kısmında “… sanığın katılan firmanın tanınmışlığından yararlanacak şekilde firmanın ismini kullanarak o firmanın o iş için talep ettiği fiyat ile kendi teklifini karşılaştırarak Türk Ticaret Kanunu 55/a-5, … sanığın müşteki şirkete ait iş ürünlerinden olan dataları kopyalayarak bu iş ürünlerinden yetkisiz yararlanmak suretiyle Türk Ticaret Kanunu 55/c maddesini ihlal etmek suretiyle atılı suçu işlediği anlaşıldığından, sanığın cezalandırılmasına” denilerek, davalı işçinin haksız rekabet suçunu işlediğinin tespit edildiğini; dosyada mevcut bilirkişi raporlarında da davalının 21.10.2009 tarihli “Taahhütlü Ek İş Sözleşmesi” m. 6’da sayılan ve davacı şirketin portföyünde şirketlere özellikle davacı şirketin fiyat tekliflerinden daha düşük fiyat teklifinde bulunması sebebiyle haksız rekabet oluşturan davranışta bulunabileceği yönünde değerlendirmelerin yer aldığını; kanaatlerince de davalının rekabet yasağı sözleşmesinde yasaklanan davacı şirketin müşteri portföyü, fiyat teklifleri ve diğer ticari sırlarını kullanması, söz konusu sözleşmede sayılan şirketlere davacı şirketten daha düşük fiyatlarla iş yapabileceğine ilişkin mailler göndermesi ve ismen sayılan … şirketi ile ticari ilişki içine girmesinin TTK m. 55/1a-5, b-1, c-1 ve 2 kapsamında haksız rekabet teşkil eden davranışları oluşturduğunun söylenebileceğini; Mahkememizce davalının rekabet yasağına aykırı davrandığı ve/veya haksız rekabet teşkil eden davranışlarda bulunduğu kanaatine varılması halinde hesaplanan 246.368,14 TL kar kaybının davacı tarafından talep edilebileceğinin söylenebileceğini belirtmişlerdir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirketin eski çalışanı olan davalının belirsiz süreli iş sözleşmesi ve taahhütlü ek iş sözleşmesinin hükümlerine aykırı hareket etmek suretiyle davacının rekabet yasağını ihlal ettiğini, haksız rekabet eyleminde bulunduğunu belirterek maddi – manevi tazminat ve cezai şart talebinde bulunduğu ayrıca davalının bilgisayarında bulunan müşteri listesi ve bilgilerinin alındığı harddiskin imhasına ve kararın ilamına karar verilmesini talep ettiği, davalının ise haksız rekabeti oluşturacak iş ve eylemlerde bulunmadığını, tek taraflı olarak düzenlenen ve işçi aleyhine olan cezai koşulun geçersiz olduğunu belirterek davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davacı şirket ile davalı arasındaki 21/10/2009 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesi ve aynı tarihli ek iş sözleşmesi, İstanbul… İş Mahkemesinin… esas sayılı dosyası, İstanbul … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası, davalı tarafından gönderilen e-mailler, bilirkişi raporları, İstanbul…İş Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının İstinaf incelemesine yapan İstanbul BAM 26. Hukuk Dairesinin 03/11/2020 tarih ve 2018/1362 Esas, 2020/1839 Karar sayılı kararındaki; “…davacının kendi ismiyle kurduğu firmanın ticaret siciline kayıt tarihi ile işten ayrıldığı tarih arasındaki sürenin yakınlığı, davacının aynı isimle kurduğu …hesabının açılış tarihi, henüz şirketi kurmadan önce davalı işverenin müşterilerine e-mail gönderip onlarla iletişime geçerek davalı şirketten ayrıldığını ve yeni firma kurduğunu belirterek iş teklif edip onlarla ticaret yapmaya başlamak suretiyle firması adına işlemler yapması dikkate alındığında davacının firma kurmak amacıyla işyerinden haklı neden olmadan kendi isteğiyle ayrıldığı…” gerekçesi ve İstanbul … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında davalının haksız rekabetten dolayı cezalandırılmasına ilişkin verilen kararda geçen; “…mahkememizce yeminli olarak dinlenilen …beyanında özetle; müşteki şirkette muhasebe bölümünde çalıştığını, sanığın kendi isteği ile işi bıraktığını, kendisi işten çıktıktan sonra çalıştıkları müşterilerden mailler geldiğini, o zaman sanığın şirketin müşterileri ile çalışmaya başladığını anladıklarını, müşterilerinden …Kozmetiğin kendilerine mail gönderdiğini, bu mailde sanığın müşteki şirketten ayrıldığını, kendi adına şirket kurduğunu, kendileri ile çalışmak istediğini, bunun doğru olup olmadığını sorduklarını, bu maillerden sonra şirkete ait bilgisayarların datalarının kopyalandığını anladıklarını belirttiği, tanık… yeminli beyanında; müşteki şirkette grafiker olarak çalıştığını, sanığın 2015 yılında kendi isteği ile şirketten ayrıldığını, ayrılmadan önceki son gün bilgisayardan CD’ye data kopyaladığını gördüğünü, ne yaptığını sorduğunda ”son gelen datalar bende olsun, ben uzaktayken belki ihtiyaç olur, yeni gelen arkdaşa yardımcı olurum, bunun için kopyaladım.” dediğini, sanığın işten çıktıktan sonra müşterilerden iş gelmemeye başladığını, Boynerdeki yetkiliye mail gönderdiği, sanıktan daha uygun fiyat teklifi geldiğini, bu nedenle onunla anlaştıklarını içeren bir mesaj gönderildiğini belirttiği, mahkememizce yeminli olarak dinlenilen tanık … yeminli beyanında; … Büyük Mağazacılık adlı firmanın reklam ve halkla ilişkiler müdürü olduğunu, bir gün sanığı ekibindeki arkadaşları ile toplantı halinde gördüğünü, ne yapıyorsunuz diye sorduğunda sanığın müşteki şirketten ayrıldığını, kendi işyerini kurduğunu, müşteki şirketin verdiği tekliflere oranla çok daha düşük fiyatlara iş yapabileceğini belirttiği, bu görüşmeden sonra sanığın mailler attığını, atmış olduğu bu maillerde de müşteki şirketin sunmuş olduğu teklfilerin çok yüksek olduğunu, kendisinin daha düşük miktarlara bu işi yapabileceğini belirttiğini beyan ettiği, mahkememizce yeminli olarak dinlenilen tanık … beyanında; …Kozmetiğin marka müdürü olduğunu, sanığın kendisinin mail hesabına bir mesaj göndererek müşteki şirketten ayrıldığını, kendi işyerini açtığını, faaliyetine burada devam ettiğini, bundan sonra birlikte çalışabileceklerini belirttiği, bunun üzerine müşteki şirketin sahibini aradığını, şirket sahibinin de sanığın işten ayrıldığını doğruladığını belirttiği anlaşıldığından, tanıklar … ve …’nun beyanları dikkate alındığında sanığın müşteki şirketin müşterileri ile iletişime geçtiği, özellikle tanık …’in beyanı dikkate alındığında, sanığın katılan firmanın tanınmışlığından yararlanacak şekilde firmanın ismini kullanarak o firmanın o iş için talep ettiği fiyat ile kendi teklfini karşılaştırarak Türk Ticart Kanunu 55/a-5, tanık Ali Göçük’ün beyanı dikkate alındığında, sanığın müşteki şirkete ait iş ürünlerinden olan dataları kopyalayarak bu iş ürünlerinden yetkisiz yararlanmak suretiyle Türk Ticaret Kanunu 55/c maddesini ihlal etmek suretiyle atılı suçu işlediği anlaşıldığından,…” gerekçesi ve tüm dosya kapsamı gözönüne alındığında; davalının davacının müşteri portföyü, fiyat teklifleri ve diğer ticari sırları kullanması, söz konusu sözleşmede sayılan şirketlere davacı şirketten daha düşük fiyatla iş yapabileceğine dair mailler göndermesi ve sözleşmede sayılan … şirketi ile ticari ilişkiye girmesi, davalı ile sözleşmede yer alan … Büyük Mağazacılık A.Ş. arasında geçen yazışmalarda, davacının pahalı üretim yaptığı ve üretim kapasitesinin yetersiz olduğu şeklindeki beyanı, … Büyük Mağazacılık A.Ş.şirket çalışanı …’in Asliye Ceza Mahkemesindeki yeminli ifadesinde davalının kendilerine davacı şirketin sunduğu tekliflerin çok yüksek olduğunu, kendisinin daha düşük fiyatlara iş yapabileceğini belirttiğini beyan ettiği, tanık Ali Göçük’ün davalının davacı şirketten ayrılmadan önceki son gün bilgisayardan CD’ye data kopyaladığını, davalının işten çıktıktan sonra müşterilerden iş gelmemeye başladığını, …’deki yetkilinin gönderdiği maille davalıdan daha uygun fiyat teklifi geldiğini bu nedenle onunla anlaştıklarını bildirdiği hususları gözönüne alındığında davalının iş ve eylemlerinin Türk Ticaret Kanununun 55/1a-5, b-1, c-1 maddeleri kapsamında haksız rekabet teşkil ettiği ve son bilirkişi raporuna göre davalının taahhütlü ek iş sözleşmesinde geçen … Büyük Mağazacılık A.Ş. ile ticari ilişkiye girdiği, bu nedenle davacının … Büyük Mağazacılık A.Ş. ile ilgili önceki yıllara göre ciro kaybının 246.368,14 TL olduğu, davacının kar kaybı olarak bu miktarı talep edebileceği, davacının maddi tazminat olarak 20.000 TL talepte bulunduğu anlaşıldığından davacının maddi tazminat davasının kabulüne karar verilmiştir.
Davacı haksız rekabet nedeniyle manevi tazminat talebinde bulunmuştur. TTK’nın 56/1-e maddesinde TBK’nın 58.maddesinde öngörülen şartların varlığı halinde haksız rekabet nedeniyle manevi tazminat talep edilebileceği düzenlenmiştir. TBK’nın 58.maddesinde kişilik hakkının zedelenmesinden zarar görenin uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat talep edebileceği düzenlenmiştir. İstanbul …Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında tanık olarak dinlenen …’in beyanı, gönderilen e-mailler gözönüne alındığında davalının davacı şirketin … Büyük Mağazacılık A.Ş.’ye pahalı üretim yaptığını, üretim kapasitesinin olmadığını belirterek davacı şirketi kötülediği ve bu şekilde kişilik haklarının zedelenmesine sebebiyet verdiği bu nedenle davacının manevi tazminat talebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Manevi tazminat TMK.nın 4. maddesinde yer alan hak ve nesafet kurallarına uygun olarak ve bu arada sebepsiz zenginleşmeye yol açmayacak şekilde takdir ve tayin edilmesi gerekir. Bu ilkeler çerçevesinde tarafların ekonomik ve sosyal durumları, çevre koşulları davacının olaydan etkilenme durumu, paranın satın alma gücü, davalının ödeme gücü ile hak ve nesafet kurallarına göre davalının eylemleri nedeniyle 20.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İstanbul …Asliye Ceza Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasında tanık olarak dinlenen … davalının davacı iş yerinden ayrılmadan önceki son gününde bilgisayardan CD’ye data kopyaladığına ilişkin beyanı gözönüne alınarak davacının müşteri listesi ve bilgilerinin bulunduğu harddiskin imhası ve davalının rekabet yasağına aykırılık teşkil eden iş ve eylemlerine son verilmesi talebinin kabulüne karar verilmiştir. Ayrıca TTK’nın 59.maddesi gereğince davacının mahkeme kararı kesinleşmesinden sonra ilan edilmesi talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Davacı davalının rekabet yasağını ihlal edici iş ve eylemlerinden dolayı 300.000 TL cezai şartın ödenmesini talep etmiştir.
Davacı ile davalı arasındaki 21/10/2009 tarihli taahhütlü ek iş sözleşmesinde; BK. m.348/1 ‘de belirlenen rekabet yasağının kapsamı geçerli olmakla beraber işçi iş sözleşmesi süresince ve sözleşmenin sona erdiği tarihten itibaren 5 yıl süreyle rakip iş yerine ortak olamayacağı gibi rakip işyerinde benzer bir konuda da işçi olarak çalışamaz, işçi bu yükümlülüğe aykırı davrandığı takdirde işverenin bu sebeple uğradığı zararı tazminle yükümlüdür, bu tazminat en az 300.000 TL’dir hükmü mevcuttur.
Benzer bir ihtilafta İstanbul BAM 14. Hukuk Dairesinin 09/02/2023 tarih ve 2020/612 Esas- 2023/166 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere;
TBK’nın 444. maddesi uyarınca, fiil ehliyetine sahip olan işçi, işverene karşı, sözleşmenin sona ermesinden sonra herhangi bir biçimde onunla rekabet etmekten, özellikle kendi hesabına rakip bir işletme açmaktan, başka bir rakip işletmede çalışmaktan veya bunların dışında, rakip işletmeyle başka türden bir menfaat ilişkisine girişmekten kaçınmayı yazılı olarak üstlenebilir. Rekabet yasağı kaydı, ancak hizmet ilişkisi işçiye müşteri çevresi veya üretim sırları ya da işverenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkânı sağlıyorsa ve aynı zamanda bu bilgilerin kullanılması, işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikteyse geçerlidir. Yine, aynı Kanun’un 445. maddesi uyarınca, rekabet yasağı anlaşmasının yer, süre ve işin türü açısından yasal sınırlara uyularak yapılması gerekir. Aşırı düzenlemeler hâkimin müdahalesiyle sınırlandırılır. 446. maddenin 2. fıkrasına göre, yasağa aykırı davranış bir ceza koşuluna bağlanmışsa ve sözleşmede aksine bir hüküm de yoksa, işçi öngörülen miktarı ödeyerek rekabet yasağına ilişkin borcundan kurtulabilir; ancak, işçi bu miktarı aşan zararı gidermek zorundadır. Aynı maddenin 3. fıkrasına göre, işveren, ceza koşulu ve doğabilecek ek zararlarının ödenmesi dışında, sözleşmede yazılı olarak açıkça saklı tutması koşuluyla, kendisinin ihlal veya tehdit edilen menfaatlerinin önemi ile işçinin davranışı haklı gösteriyorsa, yasağa aykırı davranışa son verilmesini de isteyebilir.
Yukarıdaki yasal koşulları taşıyan rekabet yasağı anlaşmaları, geçerli anlaşmalardır. TBK’nın 446. maddesi uyarınca, rekabet yasağına aykırı davranan işçi, bunun sonucu olarak işverinin uğradığı bütün zararları gidermekle yükümlüdür. Kanun koyucu, geçerli bir rekabet yasağı anlaşmasının sınırlarını kesin olarak çizmiş, gerekirse hâkimin müdahalesini de öngörmüş, bu şekilde yapılan rekabet yasağı anlaşmasını ihlal eden işçiyi de işverenin zararlarını tazmin yükümlülüğü altına almıştır. Böyle bir durumda işveren, işçinin rekabet yasağını ihlal ettiği olgusunun yanında, bu nedenle bir zararının da oluştuğunu kanıtlayarak tazminat talep edebilecektir.
Görüldüğü üzere, işçi ve işverenin, TBK’nın 445. maddesindeki sınırlar içinde kalmak kaydıyla, rekabet yasağı anlaşması yapmalarına yasal bir engel yoktur. Zaten cezai şartın amacı da zararın tazminidir. Ancak borçlu, cezai şart ödemeyi taahhüt etmişse, artık alacaklı herhangi bir zarara uğradığını iddia etmek veya zararının kapsamını ispat etmek zorunda kalmadan, tazminat elde etmek imkanı bulacaktır. Çünkü, ceza koşulu, borcun ihlali halinde verilmesi gereken, önceden kararlaştırılmış kesin miktarlı (maktu) bir tazminattır (Fikret Eren, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 21. Basım, Ankara 2017, s. 1210 ). Ancak, ceza koşulunun işçi aleyhine tek taraflı olarak kararlaştırıldığı durumlarda, ceza koşulu geçerli olmayacağından, işveren, bu kolaylıktan artık yararlanamayacak, zararını ve illiyet bağını ispat etmek zorunda kalacaktır. Yani, işveren, rekabet yasağı sözleşmesine aykırı davranan işçiden tek taraflı ceza koşulunu isteyemeyecekse de tazminat talep edebilecektir. Bu durum, borçların ifa edilmemesinin sonuçlarını düzenleyen TBK’nın 112. maddesinin doğal bir sonucudur (Turgut Akıntürk/ Derya Ateş Karaman, Borçlar Hukuku- Genel Hükümler Özel Borç İlişkileri, 21. Basım, İstanbul 2013, s. 85-86).
Bu açıklamalara göre, işçi ve işveren, rekabet yasağı anlaşmasına bir ceza koşulu koyabilir. Ancak, bu ceza koşulunun geçerliliği TBK’nın 420/1. maddesine bağlıdır. Yani, burada getirilecek bir ceza koşulunun sadece işçi aleyhine bir ceza koşulu olmaması, bunun karşılığında işverenin de bir edim üstlenmiş olması gerekir. Yani mademki işçi, temel bir hak olan çalışma hakkının sınırlandırılmasını üstlenmekte ve buna uymazsa ceza koşulu ödemeyi üstlenmektedir; işveren de bunun karşılığında bir edim üstlenmelidir. Kanun’da bu yorumun aksinin kabulünü gerektirecek hiç bir hüküm yoktur. Aksine kanun koyucu, tamamen tarafların eşitliği anlayışıyla düzenlediği TTK’da, acentenin rekabet yasağı anlaşmasına dair 123. maddesinin 1. fıkrasında, acentenin yapacağı rekabet yasağı anlaşmasının geçerliliğini, müvekkilin rekabet sınırlaması dolayısıyla acenteye uygun bir tazminat ödemesi koşuluna bağlamıştır. Kanun koyucunun tamamen işçiyi korumak üzere sosyal amaçlarla düzenlediği TBK’nın hizmet sözleşmesine ilişkin düzenlemelerini yaparken işçi aleyhine, bir tacir olan acenteye göre daha ağır bir hüküm getirdiği söylenemez.
TBK’nın 393 ilâ 447. maddelerinin tamamı hizmet sözleşmelerini düzenleyen maddelerdir. Sözleşmedeki bir hükmün, sözleşme sona erdikten sonra hüküm ifade edecek olması, o hükmün sözleşmenin bir maddesi olmadığı, başka bir sözleşme olduğu anlamına gelmez.
Taraflar arasındaki rekabet yasağı içeren sözleşme 446. maddedeki yasal sınırlar içinde geçerli bir anlaşma olmakla birlikte, buna bağlanan tek taraflı ceza koşulu hükümsüz olur. Buradaki hükümsüzlük, TBK’nın 27/2. maddesi anlamında kısmî hükümsüzlüktür. Yani, hizmet sözleşmesi ve rekabet yasağı anlaşması geçerli olup, sadece tek taraflı ceza koşulu içeren maddeler hükümsüz olacaktır. Bu durumda, işveren, rekabet yasağını ihlal eden işçiden ceza koşulunu isteyemeyecektir. Ancak, zararını kanıtlayarak tazminat isteyebilir.
Nitekim, sözleşmenin süresinden önce feshine bağlanan ceza koşulunun geçerli olup olmadığının tartışıldığı Yargıtay İBHGK’nun 2017/10 E- 2019/1 K sayılı, 08.03.29019 tarihli kararında, esasa girişilmeden önce yapılan ön sorun oylamasında, meselenin hem işçi, hem de işveren yönünden getirilen ceza koşulu için değerlendirilmesi gerektiği, zira işçi aleyhine tek taraflı olarak getirilen ceza koşulunun geçersiz olduğu kabul edilmiştir. Anılan içtihadı birleştirme kararının gerekçesinde belirtildiği üzere; iş hukukunda kararlaştırılan cezai şartın genellikle iş sözleşmesinin belirli süreli sözleşmelerde, süre boyunca haklı neden olmaksızın feshini önlemek, eğitim verilen işçinin asgari çalışma şartına uyulmaması halinde eğitim giderlerini geri talep edebilmek veya rekabet yasağı sözleşmesine uygun davranılmasını sağlamak amacıyla getirildiği görülmektedir. Tüm bu hallerde taraflar sözleşmeden doğan bir yükümlülük yüklenmekte ve cezai şart ile söz konusu taahhütlerin etkinliği sağlanmaktadır.
İBK uyarınca, sözleşmenin süresinden önce feshi hali için öngörülecek ceza koşulunun karşılıklı olması, yani sadece işçi aleyhine öngörülmemiş olması zorunludur.
Bu halde hizmet sözleşmesi karşılıklı olarak ifa edilmiş, işçi bilgisini ve emeğini işverene tahsis etmiş, işveren bunun karşılığında işçinin ücretini ödemiştir. İş sözleşmesinin sona ermesinden sonra, işveren, işçinin rakip firmalarda çalışmamasını, yani çalışma hak ve özgürlüğünün sınırlandırılmasını istemekte, ancak bunun karşılığında hiçbir karşı edim üstlenmemektedir. İşveren, işçinin çalışma alanını ve çalışma konusunu belli bir süre sınırlandırmakta, karşılığında hiçbir edim üstlenmemektedir.
Kanun, hizmet sözleşmelerinde sadece işçi aleyhine ceza koşulu getirilmesini sosyal amaçlarla, yani işçiyi korumak amacıyla getirmiştir. İşçi aleyhine konulan ceza koşuluna karşılık, işverene de bir ceza koşulu öngörülebileceği gibi, karşılıklılık başka şekillerde de sağlanabilir. Örneğin, rekabet yasağı karşılığında işveren, işçiye belirli bir miktar ödeme yapmayı veya yoksun kalacağı çalışma hakkı karşılığında aylık ücretinin belli bir kısmını yasak süresi boyunca ödemeyi üstlenebilir.
Yapılan açıklamalar ışığında; davaya konu iş sözleşmesinde sadece işçi aleyhine konulan cezai koşulun geçerli olmadığı Mahkememizce kabul edilmiştir. Bu nedenle davacının cezai şart alacağı davasının reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile; 20.000 TL maddi tazminat ve 20.000 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 40.000 TL tazminatın temerrüt tarihi olan 02.04.2015 tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davalının rekabet yasağına aykırılık teşkil eden işlem ve eylemlerine son verilmesine, davacının müşteri listesi ve bilgilerinin bulunduğu harici hard diskin imhasına,
3-Davacının cezai şart alacağı talebinin reddine,
4-Karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınmak suretiyle hüküm özetinin Türkiye’de yayın yapan günlük bir gazetede bir kez ilanına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 2.732,40 TL harcın peşin alınan 7.172,55 TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 4.440,15 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 27,70 TL başvurma harcı ve 2.732,40 TL ilam harcı toplamı olan 2.760,10‬‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. maddesine göre maddi tazminat için 9.200 TL, Manevi Tazminat için 9.200 TL olmak üzere toplam 18.400 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Manevi Tazminatın reddedilen kısmı için Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. maddesi gereğince 9.200 TL, reddedilen cezai şart alacağı için 45.000 TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 54.200 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan 10.500 TL bilirkişi ücreti ve 269,50 TL tebligat- müzekkere ücreti olmak üzere toplam 10.769,50 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre 1.025,67 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı tarafından yatırılan bilirkişi ücreti 9.000 TL olan yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre 8.142,86 TL sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-Davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/06/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

**Bu belge 5070 sayılı Kanun Kapsamında Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*