Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/546 E. 2023/193 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/546 Esas
KARAR NO : 2023/193

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 14/11/2019
KARAR TARİHİ : 16/03/2023

Taraflar arasında görülen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; … Mevkii, 182 ada, 2 parsel üzerinde bulunan deponun müvekkili şirkete ait olduğunu, deponun davalı sigorta şirketi tarafından … poliçe numaralı “İşyeri Paket Sigorta Poliçesi” ile sigortalandığını, deponun … A.Ş.’ye kiraya verildiğini ve halen … tarafından ürün depolama ve dağıtım faaliyetleri için kullanılmakta olduğunu, bölgede 27/07/2018 tarihinde meydana gelen yıldırım, fırtına, dolu yağışı, sel ve su baskını nedeniyle deponun çatısında çökme meydana geldiğini ve çökme neticesinde gerek binanın çeşitli aksamları, gerekse Migros’a ait eşya ve ekipmanların zarar gördüğünü, zararın tazmini için davalı sigorta şirketine başvurulduğunu ancak davalı sigorta şirketinin hasarın “beklenmedik bir şekilde oluşan bir hasar olmaması ve su ağırlığından kaynaklanan hasarlar için poliçede teminat bulunmaması nedeniyle dosyanın teminat dışı kaldığını ve ödenmeyeceğini” bildirdiğini, Migros tarafından … 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin… D.İş sayılı dosyasından delil tespiti talep edildiğini ve bu dosyaya sunulan raporda; yağan şiddetli yağmur ve iri taneli dolunun, depo çatısının hesaplanmasında kullanılan hesap değerlerinin üzerinde ani olarak yağmur yağması sonucu yıkılmış olacağının belirtildiğini, deponun 28/02/2018-28/02/2019 dönemi için davalı şirketçe İşyeri Paket Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalandığını, deponun çatısının çökmesi, hasarın meydana geldiği gün yaşanan yıldırım/şimşek, dolu sel, su baskını ve fırtına nedeniyle veya bunlarla doğrudan bağlantılı olarak gerçekleştiğini, bu risklerin tümünün sigorta kapsamında olduğunu, sigorta şirketince müvekkili şirkete tebliğ edilen yazıda;”su ağırlığından kaynaklanan hasarlar için poliçede teminat bulunmaması nedeniyle dosyanın teminat dışı kaldığı” şeklinde hatalı ve bahane kabilinden bir beyanda bulunulduğunu, davalı sigorta şirketinin hasarın teminat dışı olduğu yönündeki değerlendirmesinin hatalı olduğunu, depoda herhangi bir yapısal sorun bulunmadığını, hasarı takiben … Üniversitesi Deprem Mühendisliği ve Afet Yönetimi Enstitüsü Müdürlüğünden ekspertiz raporu alındığını ve bu raporda; hasarın yaşanan hava olaylarından meydana geldiği yönünde görüş bildirildiğini, deponun 18 yıldır sorunsuz hizmet verdiğini, 2014 yılında çatıda iyileştirme yapıldığını, tüm bunların her hangi bir eksiklik veya kusuru bulunmayan binadaki hasarın olağanüstü hava şartlarından dolayı meydana geldiğini gösterdiğini belirterek, 27.07.2018 tarihinde yaşanan olağanüstü hava olayları nedeniyle depoda, depo içerisindeki araç gereç ve eşyada meydana gelen hasar nedeniyle oluşan zararın tespiti ile bu tutarın şimdilik 2.000.000 TL.lik kısmının davalıdan talep tarihinden itibaren hesaplanacak ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; dava konusu olayın, maddi zararla sonuçlandığını, maddi tazminat talep edilen ve üzerinden yaklaşık 1,5 yıl geçmiş bir vaka olduğunu, zararın miktarının net olarak belli olduğundan davada fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmasının usul hukuku açısından mümkün olmadığını, davacının zararı ile ilgili olarak …Hiz. A.Ş. tarafından ekspertiz incelemesi yapıldığını ve ekspertiz raporu ile toplam zararın 1.108.669 TL olduğunu, (teminat dışı, eksik sigorta vb. hususlardan bağımsız olarak) açık ve net tespit edildiğini, davacının … 1.Sulh Hukuk Mahkemesi …D.İş sayılı dosyasında tespit yapıldığını ifade ettiğini, davanın HMK.nın 209/2. maddesi uyarınca kısmi dava olarak açılmasının usulen mümkün olmadığını, bu nedenle davanın öncelikle usulden reddinin gerekmekte olduğunu, davayı ve müvekkili şirket sorumluluğunu kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacının işyerinin, müvekkili şirket nezdinde, … nolu poliçe ile 28/02/2018-2019 vade tarihleri arasında olmak üzere İşyeri Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacı yanın 27.07.2018 tarihinde meydana gelen olağanüstü hava koşulları nedeniyle depo olarak kullanılan sigortalı mahalde hasar meydana geldiğini, zararın söz konusu poliçe kapsamında tazmin edilmesi gerektiğini iddia etmekte olduğunu, meydana gelen zararın/hasarın, sigorta poliçesinden karşılanabilmesi için, hasarın İşyeri Paket Sigortası ile Yangın Sigortası Genel Şartları ve klozları çerçevesinde teminat dışı olmaması gerektiğini, dava konusu hadisenin sigortalı yerde zaman içerisinde meydana gelen sehimler ve su tahliye sisteminin zaman içerisinde tıkanması sonucu yetersiz kalması neticesinde meydana geldiğini, hasarın beklenmedik-ani bir şekilde meydana gelmemiş olması nedeniyle teminat kapsamında olmadığını, teminat altına alınan riskin, ani ve beklenmedik bir şekilde meydana gelen ve irade dışı oluşan tehlike olduğunu, meydana gelen hasarında teminat altına alınan risk kapsamında ani ve beklenmedik bir şekilde meydana gelmesinin gerekmekte olduğunu, davacı yanın meydana gelen hasardan sonra müvekkili şirkete başvuruda bulunduğunu ve hasar dosyası açıldığını, hasar dosyasında, dava konusu hasarın “neden oluştuğu” konusunda, teknik ve objektif olarak konuyu aydınlatacak olması nedeniyle Teknik Üniversiteden rapor alınmasına karar verildiğini, … Üniversitenin raporunda tespit edildiği ve belirlendiği üzere; hasarın, zarar gören deponun çatısında, olay tarihi öncesinde, binanın yapıldığı yıldan bu yana yaşanmış kar yağışları vb. sebeplerle gelişen sehimler ve su tahliye sistemindeki yetersizlikler nedeni ile meydana gelmiş olduğunu, davacı taşınmaz maliki olarak, taşınmaz ile ilgili periyodik bakım, gözetim ve onarım gibi yükümlülüklerini yerine getirmiş olsaydı, dava konusu zararın meydana gelmeyeceğini, sigorta poliçesinde su ağırlığı teminatı bulunmadığından (su ağırlığı teminatı verilmediğinden) tazminat talebinin poliçe kapsamında olmadığını, tazminat talebinin poliçe teminatına girmediğini ifade etmekle birlikte, tazminatın belirlenmesinde eksik sigorta, sovtaj ve eskime payı gibi indirimlerin yapılması ve dikkate alınmasının gerekmekte olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; sigorta poliçesi kapsamında meydana gelen hasardan kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Taraf delilleri toplanmış, … 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası, sigorta hasar raporu, meteroloji raporu, çatı projesi celp edilmiş ve bilirkişi raporları alınmıştır.
Bilirkişiler …, …, Dr.Öğr.Üyesi …, …ve … Mahkememize sundukları 30/11/2020 tarihli raporlarında; dava konusu çatı projelerinin dosyaya sunulmadığı, Teknik Üniversitelerden alınan raporlarda çatı tasarımında sadece zati yük ve kar yüküne göre hesaplamaların yapıldığının belirtildiği ancak yağmur, rüzgar, deprem, akışkan basınç yükü, sıcaklık değişmesiyle ortaya çıkan yüklerin dikkate alınmadığı bu yönüyle hesaplamaların eksik olduğunu, bu nedenlerle çatıya yeterince eğimin verilmediğini, suyun çatı üzerinde gereğinden fazla zaman ve konumda tutulduğu, yıllar içerisinde çatı kaplamasında sehimlerin oluştuğu, çatı bakım, onarım ve kanal temizliğinin yapılmadığı bu nedenlerle geniş alanda suyun biriktiği ve depolandığı neticede hasarın oluştuğunu, sigortalı işyerinde 27/07/2018 tarihinde meydana gelen hasarı tutarının, … 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin …D.iş dosyası ile ilgili 07/08/2018 tarihli bilirkişi keşif heyetince hazırlanan ek raporu baz alınarak yapılan tespitlerde teknik bilirkişiler tarafından 1.022.382,96 TL olarak hesaplandığını, sigortacının söz konusu tutarın mahkemece sigortalı nezdinde meydana gelen hasarın işbu tespit olunan hasar bedelinin poliçe genel şartlarına uygun olduğunun kabulü halinde zararın %50 oranında kısmının sigortacının sorumluluğunda bulunduğunu belirtmişlerdir.
Bilirkişiler …, …, Dr.Öğr.Üyesi …, … ve …Mahkememize sundukları 25/03/2021 tarihli ek raporlarında; Mahkeme dosyasında mübrez 19.04.2016 tarihli kök bilirkişi raporunda derdest davaya konu hasarın sigorta kapsamında olduğu ve davalı sigortacının sorumluluğunun heyetlerince tespit edilmiş olduğunu, raporda davaya konu hasarın meydana geldiği çatının projelerinin dosyaya sunulmadığına dair tespitinin işbu ek rapor kapsamında da tekrarının gerektiğini, Kök Raporda çatıdaki çökmenin aşırı yağış nedeniyle gelişen zincirleme olaylar neticesinde meydana geldiği ve dolayısıyla hasar konusunun sigorta poliçesi kapsamında olduğuna işaret edilmiş olmakla ( yağmur, rüzgâr, deprem akışkan basınç yükü, sıcaklık değişimi vs. gibi ortaya çıkan yüklerin dikkate alınması halinde ) uyuşmazlık konusu hasarın zaten meydana gelmeyeceği görüşü ile davacı teknik bilirkişilerin değerlendirmelerinde %50 kusur isnatı kanaatinin korunduğunu, davaya konu hava olayları olay öncesinde Doğal Afet tanımına tam olarak girmemiş olmakla oluşan çökmede, davacıya kusur isnatını gerekçelerine Kök raporda yer verilmiş olduğundan çatının temizliği ile olası kusur da bu kapsamda değerlendirildiğini, söz konusu kanaate heyetlerinde yer alan Teknik Bilirkişiler dosyada mevcut gerek konusu deponun kiracısı Migros’un talebiyle … 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin …D.İş sayılı dosyasından yaptırılan delil tespit raporunu ve gerekse … Üniversitesi Deprem Mühendisliği ve Afet Yönetimi Enstitüsü Müdürlüğünün teknik inceleme raporlarını değerlendirerek varmış olduklarını, her ne kadar Migros tarafından kullanılmakta iken hasara konu olan depoda ‘’kira ilişkisinin doğası gereği’’ taşınmazın temizliği ve basit bakım işlerinin kiracı tarafından gerçekleştirilmesi gerektiği hususu vaki rapora itiraz kapsamında ileri sürülmüş olsa da yüzlerce metrekare alandan oluşan depo çatısının drenaj ve oluk sistemi temizliği olarak basite indirgenen bu keyfiyetin kök raporda gerekçelerine yer verildiği üzere Teknik olarak yapılan değerlendirilmesinde olarak bu nitelikte görülmesinin mümkün olmamış olduğunu, nihai kullanıcı konumunda olduğunu ve çatı tasarımındaki hatalı dolayısıyla zaten davacı yana Kök bilirkişi Raporunda kusur atfedilmemiş olup, mevcut çatının bakımı ve temizliğinin zaman içinde gereği gibi yapılmaması ve drenaj kaynaklı kusuru oranın da %50 olarak öngörülmüş olmakla davacı yanın bu nedenle hatalı kusur tespiti yönünden rapora itirazının ve temizlik keyfiyetinin …’un yükümlülüğünde ve kontrolünde kalan bir işlem olduğuna dair itirazının Kök raporda yer alan görüş ve değerlendirmeler korunmuş olmakla nihai takdiri Mahkemeye ait olduğunu, davacı yanın bu tutarın enkaz kaldırma bedeli 826.000 TL ile birlikte toplam hasar bedeli 2.820.200 TL olduğu iddiasının Bilirkişi heyetlerince; değerlendirilerek İnşaat İşleri (500.000 TL), Mekanik İşler (75.000 TL) ve Elektrik Tesisatı İşleri (447.382,96 TL) olmak üzere (Enkaz kaldırma masrafları hariç olarak ) 1.022.382,96 TL hasar tespitine ulaşıldığını, Bilirkişi Kurulunca davacı yanın talebinin teminat kapsamında olduğu ve aksinin ispatı hususunun ise gerek 6012 sayılı TTK ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun amir hükümlerinden olduğu hususunun işbu Ek rapor aşamasında da tekrarı gerekmiş olup, gerek… Üniversitesi uzman heyet raporu ve gerekse … Üniversitesi Teknik raporlarının içeriği bu tespit ve varılan görüşü değiştirecek nitelikte bulunmamış olup, yine gerekçelerine detaylı olarak Mahkeme dosyasında mübrez 19.04.2016 tarihli Kök Bilirkişi Raporunda yer verildiğini, Sigortanın kapsamına dair TTK.nın 1409. maddesi gereği Sigortacı, sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumlu olup, sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükünün sigortacıya ait olduğunu, koruyucu hüküm TTK madde 1452/1 gereği 1429. maddenin birinci fıkrasının ikinci cümlesine aykırı sözleşmelerin geçersiz olmakla Sigortacı, aksine sözleşme yoksa, sigorta ettirenin, sigortalının lehtarın ve bunların hukuken fiillerinden sorumlu bulundukları kişilerin ihmallerinden kaynaklanan zararları tazmin ile yükümlü olduğu hususunun yine işbu Ek Rapor tanzimi aşamasında bir kez daha tekrarının gerektiğini, 27.07.2018 tarihinde meydana gelen aşırı yağmurun birikmesi ile çökme ve hasar meydana gelmiş olup, bu durum beklenmedik bir hadise olarak neden nitelendirilmemesi gerektiği anlaşılamamış olduğunu, TBK madde 69 uyarınca davalı bina malikinin % 100 kusurlu olduğunu, TBK.nın 69. maddesi uyarınca bina malikinin, bina ile ilgili mutad bakım, gözetim sorumluluğu kapsamında değerlendirmelerin Kök raporda yapılmış olup, sigortalının kusuru buna göre belirlendiğinin, davalı sigorta kuruluşu aldığı prim kapsamında zaten sigortalının Bina maliki olarak, kusuruyla oluşan zararlardan da Kanun gereği sorumlu olduğunu belirtmişlerdir.
Bilirkişiler …, …, …, …ı ve … Mahkememize sundukları 07/09/2021 tarihli raporlarında; davacının defter ve kayıtlarında dava konusu 28.08.2018 tarihli … nolu 826.000 TL Çatı Hasarı Enkaz Kaldırma, 22.11.2018 Tarihli … nolu 2.820.200 TL Çatı Hasarı Onarım Bedeli faturaların tespit edildiğini, davacının defter ve kayıtlarında 31.12.2018 tarih itibariyle … A.Ş. nin 231.032,16 TL davacıya borçlu gözüktüğünü, bu tutarın sipariş avansları hesabına borç kaydedildiğini, sigortalı işyerinde yıldırım, fırtına, sel ve su baskını sonucu meydana gelen zararların davalı nezdinde tanzim edilen İşyeri Paket Sigorta Poliçesi ile teminat altına alınmış olduğundan davacıya ait işyerinde meydana gelen zararların sigorta poliçesi kapsamında davalı tarafından tazmin edilebileceğini, 27.07.2018 tarihinde meydana gelen şiddetli yağış nedeni ile …’da bulunan dava konusu deponun çatısında kısmi çökme meydana geldiğini, ortaya çıkan yağmur yükleri sonucu çatıda çökme beklenmediği, ancak proje üzerinde ve mahallinde yerinde inceleme yapılarak hazırlanan Tenik Raporlar ve Tespit Raporunda çatıda aşırı yağış nedeni ile kısmi çökme meydana geldiğinin ifade edildiğini, şiddetli yağmur sırasında bilinmeyen bir nedenden dolayı çatıda çökme meydana geldiği kanaatine varıldığını, çatıda meydana gelen hasar tutarının; İnşaat İşlerinde: 588.162,40 TL, Mekanik Tesisat işlerinde: 73.500,00 TL, Elektrik Tesisat İşlerinde: 447.382,96 TL olmak üzere toplam: 1.109.045,36 TL olduğunu belirtmişlerdir.
Bilirkişiler …, …, …, …ve … Mahkememize sundukları 12/01/2022 tarihli ek raporlarında; meydana gelen çatı yıkılması sonucu meydana gelen hasar nedeni ile sigortalıya ödenmesi gereken miktarın gerekli düşmeler yapıldıktan sonra 694.724,13 TL olarak tahmin, takdir ve hesaplandığını, meydana gelen hasarın poliçe teminatı kapsamında bulunduğunu ve davalı şirketin zarardan sorumlu olacağını, davalının 29.08.2018 tarihinde temerrüde düştüğünün kabul edilebileceği kanaatine varılmakta olduğunu belirtmişlerdir.
Bilirkişiler …, …, …, … ve … mahkememize sundukları 01/07/2022 tarihli raporlarında; Poliçenin özel şartlarında sigortalanan varlığın bakım-onarımı ve benzeri işlerine ilişkin uyulması gereken bir takvim ve bildirim yükümlülüğü düzenlenmediğini, dolayısıyla poliçedeki sigortalının takip ve bildirim yükümlülüğü bulunmadığını, varsa da bunun ispat yükümlülüğünün sigortalayana ait olduğunu, Aksi durumda sigortalıya herhangi bir kusur ithaf etmek mümkün olmadığını, Bir binada, yaşlanmadan dolayı ortaya çıkması muhtemel aksaklıkların takip edilip giderilmesi hususunun Mülkiyet ve zilyetlik sahibi kişiler arasında tanzim edilen sözleşme hükümlerine tabi olduğunu, bu tür yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmemesi hususunun öncelikle bu iki taraf arasında bir ihtilaf konusu olacağını, somut olayda depo sahibi ve kiracı arasında mevcut durum bu tür yükümlülüklerin ifa edilip edilmediğine karine teşkil edebileceğini, Öte yandan, 18 yıldır işletilen bir depoda yaşlanmadan dolayı ortaya çıkması muhtemel aksaklıkların takip edilip giderilmesi hususuna poliçede veya ayrı bir metinde yer verilmemesi sigortalayanın risk yönetimi hususundaki zafiyetine delalet ettiğini, bu itibarla hasarın poliçe ile teminat altına alınan risklerden birinin realize olmasıyla ortaya çıktığı ve sigortalının kusuruna istinaden de kapsam dışına alınamayacağı kanaatinde olduklarını, hasarın teminat kapsamında olup olmadığı hususunda önceki iki bilirkişi heyeti ile aynı, sigortalının kusuru bağlamında ise sadece ilk bilirkişi heyeti ile ayrı görüşte olduklarını,1. Bilirkişi heyetinin … 1. SHM … D.İş dosyası ile 7.8.2018 tarihli bilirkişi keşif heyetince hazırlana ek raporu esas aldığını ve bu raporda teknik bilirkişilerce belirlenen tutarı kendi raporunda hasar bedeli olarak kullandıklarını, Bilahare sigortalıya %50 kusur ithaf ederek, hasar bedelinin yarısının ödenmesini Mahkemenin takdirine bıraktıklarını, 2. Bilirkişi Heyetinin ilk hasar tespitinin 1.109.045,36 TL olduğunu, Ek raporda ise bu tutarın 1.727.382,96 TL olarak hesaplandığı ve sigorta mevzuatı kapsamında tenzili muafiyet, sovtaj, eskime payı ve eksik sigorta bedelini düşerek 694.724,13 TL ödenmesini Mahkemenin takdirine bıraktıklarını, Tenzili muafiyet uygulaması, sigorta bedelinden belirli bir oranın poliçeden muaf tutulması olduğunu, Somut olayda poliçe %2 muafiyete tabi olduğunu, Sovtaj, sigortacılıkta hasara uğrayan kıymetlerin satılarak sigorta şirketinin giderlerinin azaltılması işlemi olduğunu, halefiyet ilkesi gereğince, sigortacı ödediği hasar miktarınca sigortalının yerine geçtiğini, bunun bir sonucu olarak hasar gören ve tazminat olarak ödenen malın mülkiyetinin sigortacıya geçtiğini, Somut olayda hurda/enkaz çıktıların satılabilirliği ve dolayısıyla nakit üretme nitelikleri sabit olmayıp sovtaj tutarının tespiti ve dolayısıyla uygulanması mümkün olmadığını, eskime payının, rayiç bedel esasına göre tanzim edilen poliçelerde; teminat kapsamına dâhil edilmiş olan kıymetlerin hasar ödemelerinde aşınma, yıpranma veya başka sebeplerden ileri gelen kıymet eksilmelerinin düşülmesi olduğunu, deponun 18 yıldır kullanıldığı göz önünde alındığında %12,5 olarak uygulanan eskime payının makul nitelikte olduğunu, eksik sigorta, Poliçede yazılı sigorta bedelinin, sigortaya konu olan malın gerçek ve makul değerinin altında olması durumu olduğunu, Sigortalı bilmeyerek veya daha az prim ödemek amacıyla malın gerçek değerinin altında bir beyanda bulunmuş olabileceğini, eksik sigorta halinde sigortalı, sigortanın, “uğranılan maddi kayıpların tam anlamıyla giderilmesi” prensibinden yeterince yararlanamayacağını, tam zıya halinde, sigorta şirketinin ödeyeceği en fazla miktarın, poliçede beyan edilmiş sigorta bedeli kadar olacağını, Kısmi hasarlarda da aynı durum söz konusu olduğunu ve sigorta şirketinin ödeyeceği en fazla hasar miktarının, eksik sigorta bedelinin, olması gereken sigorta bedeline oranı kadar olduğunu, Söz konusu kesintiye dayanak teşkil eden, sigortalanan varlığın rayiç bedelinin olay tarihinde 28.177.500 TL olduğunun belirtildiğini, bu durumda eksik sigorta tutarının 3.177.500 TL olup, %11,27 olduğunu (poliçede sigorta bedeli 25.000.000 TL’dir.) Poliçede %10 sınırı olması hasebiyle kesintinin %10 üzerinden hesaplandığını, 4 kez değerlendirilen ve sonuçta 12 Ocak 2022 tarihli raporda 1.727.382,96 TL olarak tespit edilen hasar tutarının makul olduğu kanaatinde olduklarını, Öte yandan davacı şirketin ayrıca talep ettiği enkaz kaldırma bedelinin ise %18 KDV dahil 820.000 TL olduğunu, söz konusu enkaz kaldırma işleminin müteahhit şirket tarafından gerçekleştirilmiş olup faturasının dava dosyasında bulunduğunu, enkaz kaldırma teminatının poliçede mevcut olduğunu, ancak, KDV mahsuba tabi bir vergi olduğu için KDV hariç tutarın hasar tazminatına dahil edilmesinin uygun olacağını,
Buna göre tazminat hesabının;
Enkaz maliyeti : 700.000 TL
İnşaat maliyeti : 880.000 TL
Mekanik Maliyeti : 75.000 TL
Elektrik Maliyeti : 772.382,96 TL
Toplam : 2.427.382,96 TL
Muafiyet : -500.000 TL(25.000.000 x %2)
Eskime payı : -303.422,87 TL(2.427.382,96 x %12,5)
Eksik sigorta bedeli : 242.738,30 TL (2-427.382,96 x %10)
Tazminat : 1.866.698,39 TL
Şeklinde olduğunu, sonuç itibariyle; dava konusu hasarın sigorta poliçesi teminat kapsamında olduğunu, meydana gleen hasara ilişkin tazminat tutarının 1.886.698,39-TL olduğunu, temerrüt faizinin 614.936,48 TL olduğunu belirtmişlerdir.
Bilirkişiler …, …, …, … ve …Mahkememize sundukları 19/01/2023 tarihli ek raporlarında; teknik ve sigorta hukuku kapsamında kök raporda sunulan görüşlerini değiştirecek bir hususunun söz konusu olmadığını belirtmişlerdir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; işyeri paket sigorta poliçesi, hasar dosyası, … ve… Üniversiteleri teknik raporları, Meteoroloji kayıtları, ekspertiz raporu, … 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin …D.İş sayılı dosyası, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; kiracı şirket tarafından kullanılmakta olan, mülkiyeti davacı şirkete ait … mevkii, 182 ada, 2 parsel üzerinde bulunan deponun 27/07/2018 tarihinde meydana gelen yıldırım, fırtına, dolu yağışı, sel ve su baskını nedeniyle çatısında çökme meydana geldiği, çökme sonucunda deponun muhtelif bölümleri ile kiracı şirkete ait eşya ve ekipmanlar zarar gördüğü, deponun olay tarihi itibariyle, davalı sigorta şirketi (eski unvanı … Sigorta A.Ş.) tarafından keşide edilen … nolu İşyeri Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalandığı anlaşılmıştır.
Sigorta poliçesinin 28.02.2018 tarihinde tanzim edildiği ve 28.02.2018- 28.02.2019 tarihleri kapsadığı, olayın gerçekleştiği 27.07.2018 tarihinde yürürlükte olduğu, davacı şirketin 06.08.2018 tarihinde davalı sigorta şirketinden hasar tazmin talebinde bulunduğu, davalı sigorta şirketinin bu talebi, söz konusu hasarın, çatıda zamanla oluşan sehimler ve drenaj sisteminin yetersiz kalmasından kaynaklanması nedeniyle beklenmedik şekilde oluşan bir hasar olmaması ve su ağırlığından kaynaklanan hasarlar için poliçede teminat bulunmaması nedeniyle teminat kapsamında olmadığını ileri sürerek 29.08.2018 tarihli yazısı ile reddettiği anlaşılmıştır.
TTK.nın 1409. Maddesindeki; ” (1) Sigortacı, sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumludur.(2) Sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükü sigortacıya aittir.” hükmü gereğince sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığının ispat yükü sigortacıdadır. Sigortacı, sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumludur.
Mahkememizce alınan 3 bilirkişi raporunda da söz konusu hasarın sigorta poliçe teminatı kapsamında bulunduğunun belirtildiği hususu ve dosya kapsamı göz önüne alınarak, 27.07.2018 tarihinde meydana gelen şiddetli yağış nedeniyle dava konusu deponun çatısında kısmi çökme meydana geldiği, ortaya çıkan yağmur yükleri sonucu çatıda çökme beklenmediği, ancak proje üzerinde ve mahallinde yerinde inceleme yapılarak hazırlanan teknik raporlar ve tespit raporunda çatıda aşırı yağış nedeniyle kısmi çökme meydana geldiğinin ifade edildiği, şiddetli yağmur sırasında bilinmeyen bir nedenden dolayı çatıda çökme meydana geldiği, sigortalı işyerinde yıldırım, fırtına, sel ve su baskını sonucu meydana gelen zararların davalı nezdinde tanzim edilen İşyeri Paket Sigorta Poliçesi ile teminat altına alınmış olduğundan davacıya ait işyerinde meydana gelen zararların sigorta poliçesi kapsamında davalıdan tazminin talep edilebileceği Mahkememizce kabul edilmiştir.
Davacı tarafından talep edilebilecek tazminat miktarının 01/07/2022 tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği üzere; enkaz maliyetinin 700.000 TL, inşaat maliyetinin 880.000 TL, mekanik maliyetinin 75.000 TL, elektrik maliyetinin 772.382,96 TL olmak üzere toplam 2.427.382,96 TL olduğu, bu miktardan %2 muafiyet olarak 500.000 TL, %12,5 eskime payı olarak 303.422,87 TL, %10 eksik sigorta bedeli olarak 242.738,30 TL nin mahsubundan sonra kalan tazminat miktarının 1.866.698,39 TL olduğu ve bu miktarın davacı tarafından davalıdan tahsilinin talep edilebileceği sonuç ve kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile; 1.886.698,39 TL.nin 13.10.2018 tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre, alınması gereken 128.880,37 TL harçtan peşin alınan 34.155 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 94.725,37‬ TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 193.334,92 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın ret edilen kısmına göre hesaplanan 17.995,24 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 34.155 TL peşin harç toplamı 34.199,4‬0 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 16.500‬ TL bilirkişi ücreti ve 446,9‬0 TL tebligat- müzekkere masrafları olmak üzere toplam 16.946,9‬0 TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 15.986,84 TL.sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan 12.500‬ TL bilirkişi ücretinden ibaret yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 708,14 TL.sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13.maddesi ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi gereğince Adalet Bakanlığı Bütçesinden Arabulucuya ödenen 1.320 TL ücretin davanın kabul ve ret oranına göre 1.245,22 TL’sinin davalıdan tahsili hazineye irad kaydına, geriye kalan 74,78‬ TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/03/2023

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır

**Bu belge 5070 sayılı Kanun Kapsamında Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*