Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/531 E. 2021/829 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/531 Esas
KARAR NO : 2021/829

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 08/11/2019
KARAR TARİHİ : 09/12/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; davalının 16.01.2019 tarihinde tescil ve 23.01.2019 tarihinde ilan edilen ana sözleşme değişikliğiyle, davacı şirkete tasfiye memuru olarak atandığını, tasfiye memuru atanmasından sonra davalının, tasfiyenin vergi dairesine bildirilmesi dahil hiçbir işlemi yerine getirmediğini, Beyoğlu … Noterliğinden 18.04.2019 tarihinde … yevmiye numarasıyla gönderdiği istifa beyanıyla görevi bıraktığını, göreve atanmasıyla görevi bırakma süresi içerisinde davacı şirketin fiili durumu hayali tasfiye şeklinde gerçekleştiğini, TTK.nın 536. ve devamı hükümlerinde anonim şirketin tasfiyesinin düzenlenmiş olduğunu, aynı kanunun 542. maddesinde tasfiye memurunun görevlerinin sınırlı olmamak kaydıyla sayıldığını, 539. maddesinde bu yetkilerin devredilemeyeceği ve münhasıran tasfiye memuruna ait olduğu da belirtildiğini, bir an evvel vergi dairesi dahil ilgili yerlere tasfiye bildirimini yaptıktan sonra alacak, borç ve gerekli unsurların tasfiyesine girişip tasfiyeyi bitirmesi gerekirken davalı tasfiye memurunun hiçbir görevini yerine getirmediğinden zararlar oluştuğunu, tasfiye memurunun vergi dairesine tasfiyenin başladığını bildirmediğini, tasfiye dönemine ait e-defter başvurusu yapmadığını, bu nedenle e-defter beratlarının hatalı alınmasına neden olduğunu, tasfiyeye girildiğini e-fatura entegratörüne bildirmediğini, tasfiye memurunun, davacı şirketi Vergi Usul Kanunun 355. maddesi gereğince 1.900 TL, TTK.nın 562/1 maddesi gereğince 15.316 TL ve 7.658 TL e-defter beratlarının hatalı olması nedeniyle, 2019 yılının Ocak, Şubat, Mart ve Nisan ayları için KDV beyannamesinde gösterilen 153.708,91 TL KDV indirimlerinin reddine neden olduğunu, vergi dairesine tasfiye bildiriminin yapılmaması nedeniyle birinci derecede usulsüzlük ve yine defter tasdik edilmemesi suretiyle birinci derecede usulsüzlük cezaları olarak 540 TL, TTK’nın 542/6 maddesi gereği 300 gün adli para cezası karşılığı 8.000 TL bedel ödeme yükümlülüğü altına soktuğunu, bu bedellerin toplamının 187.122,91 TL olduğunu, yine tasfiye memurunun bir an önce tasfiye işlemini başlatmadığından, şirketin fabrika olarak kullandığı kiralanmış ve fakat fiili çalışma yapılmayan taşınmazı makul sürede boşaltmayarak (yerine atanan tasfiye memurunun bu işlemi bir ayda gerçekleştirdiğini) üç ay fazladan 114.460 TL kira bedeli ödenmesine neden olduğunu, şirketin fiili zararının 343.380 TL olduğunu, ayrıca 125.539,78 TL aidat ve …’ne ödenen bedeller olduğunu, davacı şirketin fiilen de gayrifaal olmasına rağmen, tasfiye işlemine girişerek mevcut personelini hemen işten çıkarmayan davalı tasfiye memurunun fazla ödenen muhtasar, SGK ve ücretler nedeniyle de şirketi zarara uğrattığını, davalı tasfiye memurunun yapmadığı işleri yerine atanan tasfiye memurunun bu işlemi derhal gerçekleştirdiğini ve bir ay içerisinde tamamlandığını, şirket kayıtları incelendiğinde bu hususun anlaşılacağını, davacı şirketin sayılanlar nedeniyle toplam zararının 292.296,44 TL olduğunu, şirket kayıtlarında yapılan incelemede şu ana kadar toplam tespit edilen zararların bunlar olduğunu ve bunların yaklaşık 948.339,13 TL olduğunu, bu tutarın 947.997,13 TL olarak Beyoğlu 24. Noterliğinden gönderilen 31.07.2019 tarihli ve 14714 yevmiye numaralı ihtarnamesiyle davalıdan talep edildiğini, defterlerin usulüne uygun kapatılıp yeni e-defter beratı alınmadığından bu işlemin ikmali için özel amaçlı yeminli mali müşavir raporu ihtiyacı hasıl olduğunu, bu işten dolayı ödenmesi muhtemel paranın 15.000 TL olduğunu belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalması kaydıyla 50.000 TL zararın dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 03/09/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile; dava değerini 461.985,67 TL arttırarak toplam 511.985,67 TL olarak ıslah ettiğini belirtmiş ve ıslah harcını yatırmıştır.
Davalı davaya karşı cevap vermemiştir.
Dava; Tasfiye Halinde… A.Ş. tarafından açılmış olup Beyoğlu …Noterliğinin 25.11.2019 tarih ve …yevmiye nolu alacağın devri ile …’ye temlik edildiği anlaşılmış ve temlik alan davacı … davaya temlik alan olarak devam etmiştir.
Dava; tasfiye halindeki şirkete atanan tasfiye memurunun, şirkete zarar verdiği iddiası ile zararların tazminine ilişkin tazminat davasıdır.
Tasfiye halindeki şirkete ait ticaret sicil dosya sureti ve diğer kayıtlar celp edilmiş ve bilirkişi raporu alınmıştır.
Bilirkişiler Prof. Dr…, Prof. Dr. … ve …’nın Mahkememize sundukları 04/08/2021 tarihli raporlarında; davacı şirketin Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 23.01.2019 tarih ve 9751 sayılı nüshasında yer alan ilan ile tasfiyeye girdiğini, tasfiye memuru olarak ilk önce …’ ın atandığını, sonrasında tasfiye memurunun değiştirilerek 22.05.2019 tarihinden itibaren Doğan Bektaş’ın atandığını ve halihazırda davacı şirketin tasfiye işlemlerinin bu kişi tarafından yürütüldüğü, davacı taraf davalının tasfiye memurluğu görevini gereği gibi ifa etmediğini bu nedenle birçok zarar uğradığını beyan ettiği, yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde davacının davalıdan talep edebileceği zarar kalemlerinin; Kira ödemeleri yönünden 20.992,68 TL, … ödemeleri yönünden 291.000 TL, Personel ödemeleri yönünden 199.992,99 TL olmak üzere toplam 511.985,67 TL olduğunu, davacı şirketin zarar iddiasına dayanak KDV indirimlerinin reddi, e-defter beratlarının verilmemesi vb. gibi özel usulsüzlük cezaları nedeniyle katlanması gereken zararların tasfiye sürecinde Maliye idaresi ile çözüm şekline bağlı olarak netleşeceği ve bu belirlemeden sonra davacının bu bedelleri talep edebileceğini, davacı taraf huzurdaki davada talep ettiği alacağını tüm ferileriyle birlikte …’ ye Beyoğlu … Noterliği’nin 25.11.2019 tarih … yevmiye numaralı alacak temliki sözleşmesi ile devir ve temlik ettiğini belirtmişlerdir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davayı açan Tasfiye Halinde …A.Ş. nin; tasfiye halindeki şirkete atanan tasfiye memurunun, şirkete zarar verdiği iddiası ile zararların tazminine ilişkin tazminat davası açtığı, daha sonra Beyoğlu …Noterliğinin 25.11.2019 tarih ve…yevmiye nolu alacağın devri ile …’ye temlik ettiği, Tasfiye Halinde… A.Ş. nin tasfiyeye girdiği, tasfiye memuru olarak ilk önce davalı …’ın atandığı, sonrasında tasfiye memurunun değiştirilerek 22.05.2019 tarihinden itibaren …’ın atandığı ve halihazırda davacı şirketin tasfiye işlemlerinin bu kişi tarafından yürütüldüğü, davalı …’ın tasfiye memurluğu görevini gereği gibi ifa etmediği iddiası ile uğranılan zararların tazmini talep edildiği anlaşılmıştır.
TTK.nın 536 ve devamı maddelerinde Anonim Şirketlerde tasfiye hususu düzenlenmiştir. Aynı kanunun 542.maddesinde tasfiye memurlarının görevleri, 539/1. maddesinde tasfiye memurlarına kanunla tanınmış yetkilerin devredilemeyeceği, 546/2. maddesinde tasfiye memurlarının sorumluluğu hakkında 553.madde hükümlerinin uygulanacağı ve 553/1.maddesinde tasfiye memurlarının kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde hem şirkete, hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklarına karşı verdikleri zarardan sorumlu oldukları düzenlenmiştir.
Yasal düzenlemeler ile Tasfiye Halinde… A.Ş. nin ticaret sicil dosyası, diğer kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; şirkete tasfiye memuru olarak atanan davalının, tasfiye işlemleri ile ilgili işlemleri yerine getirmemesi nedeniyle davacının uğradığı zararların; kira ödemeleri yönünden 20.992,68 TL, …ödemeleri yönünden 291.000 TL, Personel ödemeleri yönünden 199.992,99 TL olmak üzere toplam 511.985,67 TL olduğu ve davacının bu zararların tazminini davalıdan talep etmekte haklı olduğu sonuç ve kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile; 511.985,67 TL nin; 50.000 TL sinin dava tarihinden itibaren, kalan 461.985,67 TL sinin ıslah tarihi olan 03.09.2021 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile temlik alan davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre, alınması gereken 34.973,74 TL harçtan peşin alınan 853,88 TL ve ıslah harcı 7.889,60 TL toplamı olan 8.743,48 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 26.230,26 TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Davacı tarafından yatırılan başvurma, peşin ve ıslah harcı toplamı 8.787,88 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gereğince 42.649,28 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 6.186 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13.maddesi ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi gereğince Adalet Bakanlığı Bütçesinden Arabulucuya ödenen 1.320 TL ücretin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,

Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/12/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

**Bu belge 5070 sayılı Kanun Kapsamında Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*