Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/529 E. 2022/379 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2019/529 Esas
KARAR NO :2022/379

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:12/03/2012
KARAR TARİHİ:31/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; … İcra Müdürlüğün … Esas sayılı dosyası ile … San. Ve Tic. Ltd. Şti. Aleyhine icra takibi yapıldığını, müvekkilinin oğlu …’in iş yerinde haciz ve muhafaza işlemi yapıldığını, …’in borca kefil olduğunu, …’ in borcu ödediğini, ancak davalı yanca … İcra Müdürlüğünün … Talimat sayılı dosyası ile …’in ev adresine hacze gidildiğini, haciz sırasında kendisini avukat olarak tanıtan …’ın müvekkilinden ve eşinden 1.000-TL alarak muhafaza işleminden vazgeçtiğini, bu durumun haciz tutanağında talep açılarak yapıldığını, ve … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan takibe konu bononun bu esnada okuma yazma bilmeyen müvekkiline karalatıldığını, bononun üzerine 10.000-TL yazıldığını, bu durumla ilgili … Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu, imzanın müvekkiline ait olmadığını beyanla müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitini, … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibinin iptalini, dava sonuçlanıncaya kadar da ihtiyati tedbir kararı verilerek takibin durdurulmasını ve %40’tan az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.

Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; öncelikle Mahkemenin görevsiz olduğunu, görevli Mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu, müvekkili ile abisi ve babasının … adlı işletmeyi beraber çalıştırdıklarını, davaya konu icra takibine konu bononun davacının iş yerine ait borçlarından dolayı takip yapıldığını, davacının okuma yazma bilmediği iddiasıyla … İcra Hukuk Mahkemesinde de icra takibinin iptali talebiyle, senetteki imzanın davacıya ait olduğunu, davacının icra takibini e-devlet şifresi ile yapmış olduğu sorgulamada öğrendiğini beyan ettiğini, okuma yazma bilmeyen birisinin bunu yapamayacağını, davacının imzaladığı şeyin senet olup olmadığını bilip ya da bilmediği ile ilgi yemin teklif ettiklerini beyanla öncelikle usüli itirazlarla ilgili davanın reddini, esas yönünden de davanın reddini ve %40’tan az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
….İcra Dairesinin … E. sayılı dosyası, ….İcra Hukuk Mah. … E. sayılı dosyası, İstanbul Anadolu CBS … soruşturma nolu dosyası, imza örneklerine ilişkin belge asılları, takibe konu senet aslı ve fotokopisi, tanık beyanı, bilirkişi raporu, dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş ve tüm deliller toplanmıştır.
….Asliye Hukuk Mahkemesi’nin, 02/02/2016 tarih, …. sayılı görevsizlik kararına istinaden, Mahkememizin … esasına kaydedilen dosyanın, 24/05/2019 tarih, … E.-2019/799 K. sayılı kararı ile, “…davanın açılmamış sayılmasına…” karar verildiği, kararın davacı vekili tarafından istinaf edildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin, 25/10/2019 tarih, 2019/2284 E.-2019/2258 K. Sayılı ilamıyla, “… davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine…” karar verildiği, İstinaf kaldırma kararı sonrası, mahkememize gelen dosyanın 2019/529 Esas sayıya kaydının yapılarak yargılamaya devam olunduğu anlaşıldı.
Dava, İİK 72/3.maddesinde düzenlenmiş olan, icra takibinden sonra açılmış bulunan menfi tespit davasıdır.
Davalı yanca, dava dışı borçlu aleyhine ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından başlatılan takipte, … 1.İcra Müdürlüğü’nün … Tal. sayılı dosyasından, dava dışı borçlunun borcu nedeniyle, davacının evinde 06/02/2012 tarihinde yapılan haciz esnasında, takip konusu borcun ödenmesi amacı ile davaya konu senedin, davacı yanca davalıya teslim edildiği konusunda taraflar ihtilaf bulunmamaktadır.
İhtilafın, davacı tarafça, davaya konu senet üzerindeki, borçlu imzasının, okuma yazma bilmemesi bu nedenle imza atamadığı, parmak izi kullandığı, haciz tehdidi altında ne olduğunu bilmediği haciz tutanağı zannettiği bonoyu karaladığı ve açıkça imzanın davacıya ait olmadığı iddiasından kaynaklandığı, imzaya da açıkça itiraz edildiğinden mahkememizce davaya konu senet aslı üzerindeki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığı konusu, hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi gerekmekte olup, tüm deliller toplandıktan sonra imza incelemesi yapılmak üzere dosya bilirkişiye tevdii edilmiştir.
Dava dosyasına celbedilen, ….İcra Dairesinin … E. sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklısı (lehdar) davalı, borçlusu davacı olan, 07/02/2012 tanzim, 13/02/2012 ödeme tarihli, 10.000-TL. bedelli senet üzerinden davalı tarafından, davacı aleyhine, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, görülmüştür.
Dava dosyasına celbedilen , ….İcra Hukuk Mah. 05/11/2012 tarih, … E.-2012/1048 K. sayılı imza ve borca itiraza ilişkin dosyanın incelenmesinde, davacısının (mahkememiz davacısı) …, davalısının (mahkememiz davalısı) … olduğu, ….İcra Dairesinin … E. sayılı dosyasında takibe konu senedi haciz tutanağı zannederek karaladığı iddiası ile açılan davada, “…imzaya açıkça itiraz olmadığından ve diğer iddiaları da dinlenemeyeceğinden…davanın reddine…” karar verildiği ve kararın 16/11/2012 tarihinde kesinleştiği görüldü.
Dava dosyasına celbedilen, 04/05/2016 tarih, İstanbul CBS … Soruşturma-2016/42216 K. sayılı dosyasının incelemesinde, müştekisinin (mahkememiz davacısı) …, şüphelisinin (mahkememiz davalısı) … olduğu, kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle dolandırıcılık suçundan yapılan soruşturmada, “..olayda dolandırıcılık suçunun unsurlarının bulunmadığı anlaşıldığından…” şüpheli hakkında Kovuşturmaya Yer Olmadığına karar verildiği görüldü.
Mahkememizin 05/10/2021 tarihi duruşmasında dinlenen davacı tanığı …’in; “…Ben davalı tarafı tanımam. Kaynımın evine haciz geldiği sırada gördüm. Olay 9,10 yıl önce gerçekleşti. Ben kaynımın evinin bir alt katında oturuyorum. Olay günü bir anda insanlar geldi. Kapıyı açtırdılar. Kaynım bu sırada yurtdışındaydı. Haciz geldiğini anladık , eşyaları toplamaya başladılar. Bu arada evde bulunan çocuklar ağlamaya başladı. Bu arada evde bulunan kayınpederim davacı … çocukların ağlamasına dayanamadı, ne gerekiyorsa yaparım, dedi. Orada senet imzalattılar. … senedi imzaladı. İmzalarken de ben gördüm. Çünkü yanımda imzaladı. Bununla ilgili herhangi bir kağıt vermediler. Ben o sırada eşyaları veremeyeceğimi söyledim, benden 2.000TL yol parası istediler. Ben de komşularımdan alıp verdim.. Kayınpederim …’in okuma yazması yoktur, … Kayınpederim …’in senet imzalayıp imzalamadığı konusunda bilgi sahibi olup olmadığı konusunda bilgim yoktur, benim de yoktur….Yukarıda senet olduğunu söyledim ancak senet olup olmadığı konusunda bir bilgim yoktur. Kayınpederim okuldan mezun olmamıştır, araba ehliyeti olup olmadığını bilmiyorum, kendisinin arabası vardır ancak kendisi kullanmamaktadır, önceden de kullanmıyordu, torunları kullanıyordu. Yukarıda beyan ettiğim Ne olursa yaparım, demek ile, 10.000-TL borcun altına imza atarım, demek istedi. Dosyanın içinde mevcut olan imzalı belgeleri nasıl attığı hususunda bilgim yoktur…” beyanında bulunduğu görüldü.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi Adli Tıp Adli Belge İnceleme Uzmanı Uzm. Dr. … tarafından hazırlanan 04/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda; “…Alacaklısı …, Vade tarihi 13.02.2012, Düzenlenme tarihi 07.02.2012 olan, 10.000 TL bedelli, Borçlusu … adına imzalı senet aslındaki imzaların karşılaştırma belgelerindeki …’e ait imzalara kıyasla;
– … eli ürünü olduğunun…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında, toplanan deliller, tanık beyanı, soruşturma dosyası ve alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğu, davaya konu senedin haciz esnasında düzenlendiği hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, bu hususun tanık beyanı ile de sabit olduğu, davacı tarafça, okuma yazma bilmemesi nedeniyle imza atamadığı, parmak izi kullandığı iddia edilmiş ise de, dosyaya celp edilen, imza örneklerinin bulunduğu evrak asıllarında davacının imzalarının bulunduğu, senet üzerindeki atılan imzaya itiraz edilmesi nedeniyle, davacının huzurda alınan ıslak imza örnekleri, imza örneklerinin bulunduğu evrak asılları ile dava konusu senet aslındaki imzalarının karşılaştırılması suretiyle, senette bulunan, imzanın, davacının eli ürünü olup olmadığı hususunda yapılan incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporu ile dava konusu senet üzerindeki, imzanın davacı eli ürünü olduğunun tespit edildiği, davacının, eyleminin TBK’nun 195 vd. maddesi kapsamında borcun üstlenilmesi mahiyetinde olduğu ve borçlanma edimini kendi serbest iradesi ile yaptığı, davaya konu senedi borçlu olarak imzaladığı, senedin haciz tehdidi altında verildiğinin yorumlanamayacağı, kaldı ki haciz tehdidi iddiasının ancak dosya borçlusu yönünden oluşacağından, üçüncü kişi olan davacının, haciz tehdidi altında olduğunun da kabul edilemeyeceği anlaşıldığından, davacının davasının reddine, 06/04/2012 tarihli ihtiyati tedbir kararının uygulandığı, davaya konu takibin 6352 sayılı Kanun yürürlüğe girdiği 05/07/2012 tarihinden önce 31/03/2012 tarihinde açıldığı bu
nedenle talep gibi, İİK.72/4 maddesi gereğince şartları oluştuğundan %40 icra inkar tazminatının kabulü ile davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının reddine;
2-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin kabulü ile, reddedilen 10.000-TL.’nın %40’ı olan 4.000-TL.’nın davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 80,70-TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 297-TL. harcın mahsubu ile fazla alınan 216,30-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafça yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/05/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır