Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/515 E. 2023/360 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2019/515 Esas
KARAR NO :2023/360

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:31/10/2019
KARAR TARİHİ:10/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; davalının icra takibine yaptığı itirazın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, taraflar arasında sap balyası alım satımı gerçekleştiğini, davalının aldığı ürünlerin bedelini ödemediğini, bunun üzerine 31/10/2018 tarihinde müvekkili şirket tarafından 04/07/2017 tarihli … nolu ve 06/07/2017 tarihli … nolu iki adet faturaya dayanarak davalı aleyhinde… İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının söz konusu icra takibine itiraz ettiğini, 05/11/2018 tarihli itiraz dilekçesi ile borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ederek ve icra takibini durdurduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin işbu dosyaya konu takip kapsamında 07/06/2017 tarihinde akdedilen sözleşmeden doğan bir borcunun bulunmadığını, borcu kabul anlamına gelmemekle birlikte huzurdaki davada talep edilen alacağa ilişkin zamanaşımı itirazlarının olduğunu, davacı tarafından müvekkili şirket aleyhine…. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyası kapsamında icra takibi başlatıldığını, süresi içinde borca, faize ve ferilerine itiraz edildiğini, ödeme emrini içerir tebliğ zarfında ödeme emri ve dayanak belge sureti yazılmış olmasına rağmen ödeme emrine ödeme emrine ilişkin hiçbir fatura vs. dayanak belge müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini, nitekim, icra dosyası kapsamında müvekkili şirketçe usul yönünden eksiklik bulunduğu beyan edilerek icra takibine itiraz edildiğini, alacaklı tarafından borçlu hakkında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığını, icra takibinin usulsüz olduğu gerekçesiyle icra mahkemesine şikayet yoluyla başvurulduğunu, ancak şikayetin reddedildiğini belirterek, davanın usul ve esas yönünden reddini talep ettiklerini, sözleşmeden kaynaklanan alacak hak ve taleplerinin saklı kalması kaydıyla yargılama sonunda davacının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle alacak talebinin ve davanın reddine, davacının aleyhine %20’den az olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Eldeki dava, satım sözleşmesine dayalı fatura alacağının tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 22/02/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre; taraflarca incelemeye ibraz edilen yasal defterlerin tasdikle ilgili yükümlülüklerinin kanuni sürelerinde yaptırıldığını, tarafların yasal defter kayıtlarının davacının davalıdan cari hesap bakiyesi olarak icra takip tarihi itibariyle 63.418,04 TL tutarında alacaklı olarak göründüğü şeklinde örtüştüğü, davacı tarafın takip talebinde asıl alacak yönünden söz konusu cari hesap bakiyesi alacağı olarak görünen 63.418,04 TL tutarı talep ettiğini, davalı tarafın huzurdaki dava ile talep edilen bedelin 07/06/2017 tarihli “Buğdaygil Balyalanmış Sap Alımı Sözleşmesi” başlıklı belgenin 6.maddesinde belirtilen 500 ton saman teminatı olduğunu belirterek söz konusu borcu kabul etmediğini, davacı tarafın söz konusu sözleşmeyle ilgili olarak bilirkişi inceleme tarihine kadar da herhangi bir beyanda bulunmadığını, mahkememizce söz konusu sözleşmenin geçerli olduğunu ve sözleşmenin 6.maddesinde belirtilen 500 ton samanın sözleşmenin 1.maddesinde belirtilen 2.000 ton saman teslim edeline kadar teminat olarak tutulacağı kanaatine varıldığı takdirde davacı tarafça 401,38 ton saman bedelinin teminat olarak değerlendirilebileceği takdirinin Mahkememize ait olduğunu, mahkememizce söz konusu sözleşmenin geçerli olmadığının kabulünde davacının takip tarihi itibariyle davalıdan asıl alacak yönünden 63.418,041 TL tutarında alacaklı olduğunun kabul edilmesinin gerektiğini, davalının takip tarihine kadar temerrüte düşürülmemesi nedeniyle davacının takip tarihine kadar işlemiş faiz talep edemeyeceğini mütalaa etmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 30/06/2022 tarihli bilirkişi ek raporuna göre; … Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından dosyaya gönderilen 08.06.2021 tarihli yazı ve 05.11.2021 tarihli yazı ekinde yer alan belgelerden dava dışı …’in davacıyı temsil ve ilzama yetkili olmadığını, dosya kapsamında dosyaya sunulan belgelerden dava dışı …’ın davalı şirket adına imzalanmış benzer nitelikte sözleşmelerin bulunduğunu, bu sözleşmelerin davalı şirketçe benimsenip benimsenmediği anlaşılmadığını, ancak malî inceleme sonucunda taraflar arasında ticarî ilişkinin var olup davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle 63.418,04.- TL alacaklı görüldüğü tespit edildiğini, bu hâlde, dava konusu sözleşme bakımından dava dışı …’in davalıyı temsil yetkisi bulunmamakla beraber davalıca sözleşmeye onay verilmiş olduğu kabulünün mahkememizin takdirinde olduğunu mütalaa etmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının davalıya sap balyası sattığını ancak davalının aldığı malların bedelini ödemediğini belirterek, davalı hakkında faturalara dayalı alacağının tahsili için icra takibi yaptığı, takibe itiraz edilmesi üzerine eldeki davanın açıldığı, davalının ise sözleşmenin 6.maddesine göre 500 ton saman bedelinin davacının davalıya karşı yüklendiği tüm yükümlülüklerin yerine getirinceye kadar ödenmemesi konusunda tarafların anlaştığını, davacının 2.000 ton saman verme taahhüdünü yerine getirmediğini belirterek davacının alacaklı olmadığını savunduğu, davalının savunmasına dayanak olan 07/06/2017 tarihli sözleşmenin davacı şirketi temsil yetkisi olmayan … tarafından imzalandığı belirtilerek davacı tarafından sözleşmenin kabul edilmediği, sözleşmeyi imzalayan …’in sözleşme imzalama yetkisinin olup olmadığı, benzer nitelikte sözleşme imzalayıp imzalamadığının tespiti için mahkememizce araştırma yapıldığı, bu kapsamda davalı vekilinin talebi ile … Kulübüne müzekkere yazıldığı, … tarafından gönderilen 02/05/2016 tarihli kuru ot sözleşmesi, 25/06/2018 tarihli kuru yonca sözleşmesinin ve 25/06/2018 tarihli yataklık sap sözleşmesinin davacı ile dava dışı … arasında imzalandığı, müzekkere cevabı ile gönderilen 24/05/2013 tarihli …’e ait imza beyannamesinin tetkiki ile bu sözleşmelerin dava dışı davacı çalışanı … tarafından imzalandığının anlaşıldığı, …’in davacı şirket adına benzer nitelikte sözleşmeler imzalamasının bu kişinin sözleşme imzalama konusunda davacı şirketi temsile yetkili olduğunu gösterdiği, bu şekilde davaya konu 07/06/2017 tarihli sözleşmenin imzalanması konusunda …’in yetkili olduğunun ve sözleşmenin geçerli bir sözleşme olduğunun anlaşıldığı, sözleşmenin 6.maddesinde 500 ton saman bedelinin teminat olarak verildiğinin, 1.maddesinde ise davacının davalıya minimum 2.000 ton saman teslim edeceğinin kararlaştırıldığı, davacının kestiği faturaların incelenmesi ile davacının davalıya 401,38 ton saman teslim ettiğinin anlaşıldığı, 2.000 ton saman teslimi yapılmadan 6.maddede belirtilen 500 ton samanın davalı tarafından teminat olarak tutulabileceği bu nedenle davacının taahhüdünü yerine getirmeden teminat olarak verilen samanın bedelini davalıdan isteyemeyeceği gözetilerek açılan davanın reddine karar verilmiş, davacının icra takibinde kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.097,98‬ TL harcın mahsubu ile artan 918,08‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı tarafından yapılan 128,95‬ TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 10.286,98 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi gereğince Adalet Bakanlığı Bütçesinden Arabulucuya ödenen 1.320 TL ücretin tamamının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
10/05/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır