Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/491 E. 2019/1508 K. 03.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/455 Esas
KARAR NO : 2019/1539

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/03/2016
KARAR TARİHİ : 04/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili mahkememize verdiği 08/03/2016 havale tarihli dilekçesinde özetle;Davalı tarafından … ve … numaralı abonelikler üzerinden Haziran 2012 tarihi ile Aralık 2014 tarihleri arasında, kayıp-kaçak bedeli dağıtım bedeli, perakende satış hizmeti bedeli, iletim bedeli, iletişim bedeli, iletişim sistemleri kullanım bedeli, TRT payı ve enerji fonu adı altında haksız bir şekilde tahsil edildiğini, fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydıyla 10.000TL bilirkişi marifetinde hesaplanarak taraflarına iade edilmesi istenildiği, yargılama masrafı ve vekalet ücretinin davalı tarafa bırakılmasını talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili mahkememize verdiği 31/03/2016 havale tarihli dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket tarafından davacı adına düzenlenen elektrik faturalarında tahakkuk ettirilen kayıp kaçak bedeli, iletim bedeli, dağıtım bedelli, TRT payı, eneji fonu, sayaç okuma bedeli ve perakende satış bedelinin her bir davalı için 10.000 TL tutarının geri alınması talebiyle açılmış olduğunu, haksız ve kötüniyetle açılmış olduğunu, fazlaya ilişkin her türlü haklarının saklı kalmak kaydıyla, ilk itirazlarının ve usule ilişkin karşı beyanları yönünden karar verilmesini istendiğini, davanın üçüncü kişi olan … A.Ş’ye ihbar edilmesini ve ayrıca huzurdaki davanın reddi ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.

DELİLLER: Sözleşmeler, faturalar, ödeme dekontları ve tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı tarafça elektrik aboneliğine ilişkin davalı şirket tarafından tahakkuk ettirilen fatura bedellerinin içinde haksız şekilde kayıp kaçak bedeli ve sair isimler adı altında tahsilat yapıldığı iddiasıyla ödenen bu bedellerinin iadesine ilişkindir.
Mahkememiz 17/07/2017 tarihli duruşmasına Yasa değişikliği ile davanın reddi sözkonusu olmakla davacının iradesi dışında gelişen bu hukuki sonuç karşısında yargılama giderinden ve davalı yan yararına ücreti vekaletten sorumlu tutmak genel hukuk ilkelerine, hak arama hürriyetine ve vicdani kanaate uygun düşmeyeceğinden davacının bu giderlerden sorumlu tutulmaması yönünde hüküm kurmak gerekmiştir.
Mahkemece toplanan tüm deliller, iddia, savunma ve istinaf mahkemesi ilamı doğrultusunda ve yukarıdaki gerekçe doğrultusunda yasa değişikliği sonrası davalı dağıtıcı şirket, mevcut yasal düzenlemeyle ilgili kaçak – kayıp bedelini abonelerine yansıtabileceğinden, davacının davasının reddine karar verildiği, davacı tarafın istinaf talebi üzerine; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi … Esas … Karar sayılı 24/05/2019 tarihli ilamı ile “Konuya ilişkin Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2017/1507 E. 2017/1316 K. ve 14. Hukuk Dairesi’nin 2015/5765 E. 2017/9571 K., 2015/5765 E.2017/9571 K. sayılı kararlarında belirtildiği üzere; ülkemizde T.C. Devletine karşı 15/07/2016 tarihinde yapılan ve bastırılan darbe teşebbüsü sonrasında 20/07/2016 tarihli ve… sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kararı doğrultusunda, darbe teşebbüsü ve terörle mücadele çerçevesinde alınması zaruri olan tedbirler kapsamında çıkarılan 03/10/2016 tarihli 675 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Dava ve Takip Usulü Başlıklı 16. Maddesinde aynen;
”MADDE 16-(1) 20/07/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan Kanun Hükmünde Kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler aleyhine 17/08/2016 tarihinden önce açılan davalar ile bu kapsamda Hazine ile … Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilen davalarda mahkemelerce, 15/08/2016 tarihli ve 670 sayılı olağanüstü hal kapsamında alınması gereken tedbirler hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 5. Maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle red kararı verilir. Bu kararlar duruşma günü beklenmeksizin dosya üzerinden kesin olarak verilir ve davacılara resen tebliğ edilir. Tarafların yaptığı yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.
(2) 20/07/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler aleyhine 17/08/2016 tarihinden önce başlatılan icra ve iflas takipleri ile bu kapsamda … İle… Genel Müdürlüğü’ne husumet yöneltilen takipler hakkında icra müdürlüklerince, 670 sayılı kanun hükmünde kararnamenin 5. Maddesi uyarınca düşme kararı verilir. Bu kararlar dosya üzerinden kesin olarak verilir ve takip alacaklısına resen tebliğ edilir. Tarafların yaptığı takip giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.
(3) 20/07/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler veya kapatılma ya da resen terkin üzerine … Bakanlığı ile …Genel Müdürlüğü aleyhine 17/08/2016 tarihi dahil bu tarihten sonra açılan davalar ile icra ve iflas takipleri hakkında 670 sayılı kanun hükmünde kararnamenin 5. Maddesi gereğince dava veya takip şartının bulunmaması nedeniyle davanın reddine veya takibin düşmesine karar verilir.
(4) Birinci ve ikinci fıkralar uyarınca verilen kararlarda davacı veya alacaklının 670 sayılı kanun hükmünde kararnamenin 5. Maddesinde belirtilen usule uygun olarak ilgili idari makama, tebliğ tarihinden itibaren otuz günlük hak düşürücü süre içinde başvurabileceği belirtilir. İdari başvuru üzerine idari merci tarafından verilecek karar aleyhine idari yargıda dava açılabilir. İdari yargının verdiği karar kesin olup, uyuşmazlık adli yargıda hiçbir şekilde dava konusu yapılamaz” hükmü getirilmiştir.
Dava dosyası 675 sayılı KHK.’nin 16/1. maddesi uyarınca ve ayrıca 670 sayılı KHK 5. maddesi ve 667 sayılı KHK ile uygulanmasına dair Milli Emlak Genel Tebliğinin 11. Maddesi uyarınca kapatılan kurum ve kuruluşların tüm alacaklarının idare tarafından tahsil edileceğine dair düzenlemeler uyarınca olayda kapatılan ve Hazineye devrolunan davacı üniversitenin, taraf sıfatı ve davadaki bu usullere dair KHK kapsamlarının, kararda ve karar gerekçesinde hiç değerlendirilmesinin yapılmadığı ve bunun HMK 353/1-a-6 maddesine aykırılık teşkil ettiği kabul edilmiştir.
Bu nedenlerle davacı ve davalının istinaf talebinin kabulü ile 670 sayılı KHK 5. Madde ve 675 sayılı KHK’nın 16/1. maddeleri ve 667 sayılı KHK uyarınca bu konudaki emredici hükümler gözetilerek kararda değerlendirme yapılması için kararın HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılması için dosyanın mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir.Davacının ve davalının istinaf başvurularının kabulü ile, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca karar kaldırılıp yeniden yargılama yapılmasını temin için dosyanın ilk derece mahkemesine GERİ GÖNDERİLMESİNE,” karar verildiği görülerek dosya mahkememize gelerek … Esas sırasına kaydı yapılmıştır.
İstanbul BAM …Hukuk Dairesinin … Esas,…Karar sayılı kaldırma kararı gereğince yargılama yapılmış; davacının OHAL kapsamında KHK ile kapatıldığı, kurumun alacaklarının HAZİNE’ye devrolduğu anlaşıldığından davacının kaydının UYAP’ta Fatih Üniversitesi Rektörlüğü’ne izafeten Maliye Hazinesi olarak düzeltilmesine karar verilerek karar doğrultusunda düzeltme işlem yapılmıştır.
Elektrik aboneliğinden ve bu aboneliğe dayalı faturalara yansıtılan kayıp-kaçak ve sair bedeller adı altında davacıdan tahsilat yapıldığı noktasında taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık konusu alınan bu bedellerin hukuka ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Dava konusu ihtilaf hakkında dava tarihinden sonra 17/06/2016 tarihinde 29745 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı “Elektrik Piyasası Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun” ile 6446 sayılı yasada bir takım değişiklikler yapılmıştır. 6719 sayılı kanunun Geçici 20. maddesine göre Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş, dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükmü uygulanacağı açıkça belirtilmiştir. 6719 sayılı yasanın 21. maddesi ile değişik, 6446 sayılı kanunun 17/10. maddesine göre de Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda Tüketici Hakem Heyetleri ile Mahkemelerin yetkisi bu bedellerin Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlı olduğu düzenlenmiştir. Yürürlükteki 6719 sayılı yasayla değişik 6446 sayılı yasanın geçici 20. maddesi gereği bu kanunun yürürlük tarihinden önce açılmış davalarda da uygulanması gerekmektedir. Bu sebeple 6719 sayılı yasa ile değişik, 6446 sayılı yasanın 17/10 maddesi gereği davacıya tahakkuk ettirilen faturalardaki bedellere ilişkin Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi açısından bilirkişi incelemesi yapılması gerekmektedir. Ancak davacı tarafın bu yönde bir inceleme ve rapor alınması talebi olmadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda mahkememizce davacı tarafın talebi aşılarak anılan şekilde rapor alınıp EPDK kararlarının uygunluğunun denetimi mümkün görülmemiş olup, dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 6446 sayılı kanuna eklenen geçici 20. madde ile de kurul kararına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş, dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükmünün uygulanacağı hususunun düzenlenmesi, 6446 sayılı kanunda yapılan 6719 sayılı kanunun değişikliği ile kurul tarafından belirlenen esaslara göre hazırlanıp, kurul tarafından onaylanan tarifelere uygun şekilde tahakkuk ettirilen faturalarda yer alan kayıp kaçak perakende satış hizmet maliyeti ve benzeri gibi kanunda sayılan kalemler bakımından 17. maddeye eklenen 10. fıkra ile mahkemece yapılacak incelemenin kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluk denetimi ile sınırlı olduğunun ifade edilmesi, Geçici 20. madde ile de bu hükmün mevcut davalara da uygulanır şeklindeki yasanın amir hükmü gereğince açılan davanın dava tarihinden sonra yürürlüğe giren yasa değişikliğinden dolayı konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Her dava, açıldığı tarihteki fiili ve hukuki sebeplere ilişkin koşullara göre hükme bağlanır. Davacı tarafça açılan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de, gerek dava tarihindeki mevcut mevzuat hükümleri ile gerekse Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21/05/2014 tarih ve 2013/7-2454 Esas 2014/679 Karar sayılı içtihatı ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 08/02/2017 tarih 2016/16610 Esas 2017/1011 Karar sayılı içtihatında kayıp-kaçak bedelinin istenmesi mümkün olduğundan davacı taraf dava tarihi itibariyle iş bu davayı açmakla haklıdır. Bu durumda; dava açıldıktan sonra hasıl olan yasa değişikliği nedeniyle, davacının dava açmasında haksız sayılamayacağı cihetle; konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dava dilekçesi ile talep edilen miktar yönünden haklılık durumu nazara alanarak davacı yararına maktu vekalet ücreti ve yargılama gideri hususunda oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-)Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-)Davanın yasa değişikliği nedeniyle reddine karar verildiği gözetilerek, davacı yararına 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek, davacıya verilmesine,
4-)Davacı tarafından yapılan 144.20 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-)Davalı tarafından yapılan 100.00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-)Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip
e-imza*

Hakim
e-imza*

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.