Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/457 E. 2020/543 K. 08.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/457 Esas
KARAR NO:2020/543

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:09/08/2019
KARAR TARİHİ:08/10/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; müvekkili …. ve Tic. Ltd. Şti. adına …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile konkordato talebinde bulunulduğunu, 05.10.2018 tarihinde müvekili şirketi adına konkordato mühleti (geçici mühlet) verilmesine karar verildiğini ve sözü edilen geçici mühlet kararının …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı dosyasının 15/01/2019 tarihli duruşmasının 1 ve 2 numaralı ara kararları ile 05/03/2019 tarihine kadar uzatıldığını, 05/03/2019 tarihli duruşmada ise …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile müvekkili hakkında 1 yıl süre ile Kesin mühlet kararı verildiğini, 05/03/2019 tarihli Kesin Mühlet kararının hüküm kısmının 13 numaralı bendinde “13-İİK’nun 294.maddesi gereğince 05/10/2018 tarihinden itibaren rehinle temin edilmemiş alacaklara faiz işletilemeyeceğine, ” hükmedildiğini, İcra İflas Kanunun 288. maddesinde belirtildiği üzere “Geçici mühlet, kesin mühletin sonuçlarını doğurur” hükmü gereğince rehinle temin edilmemiş alacaklar için 05/10/2018 tarihinden itibaren faiz işletilemeyeceği belirtilmiş ve …. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından da söz konusu durum hüküm altına alınmasına rağmen, davalı bankanın müvekkilden tahsil ettiği haksız faizin iadesi için müvekkili …. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile davalı borçlu … A.Ş. aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu tarafından haksız yapılan itiraz neticesinde …. İcra Müdürlüğünün 31/05/2019 tarihli kararı ile takibin durdurulmasına karar verildiğini, kanun hükmü ve …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden verilen karara dayanmakta olmasına, icra takibinin açıklamalar kısmında ayrıntı verilmiş olmasına rağmen söz konusu icra dosyasına itirazda bulunulması üzerine takibin durduğunu, davalı bankadan, aşağıda açıklaması verilen 4 adet kredi kullandırıldığını,
1.Kredi; 22/06/2018 tarihinde 1.360.738 TL olarak kullanılmış ve 20/12/2018 tarihinde 1.511.932 TL olarak ödendiğini,
2.Kredi; 28/06/2018 tarihinde 3.411.000 TL olarak kullanılmış ve 26/12/2018 tarihinde 3.790.000 TL olarak ödendiğini,
3.19/07/2018 tarihinde 2.757.450 TL olarak kullanılmış ve 21/01/2019 tarihinde 3.100.000 TL olarak ödendiğini,
4.26/07/2018 tarihinde 2.401.650 TL olarak kullanılmış ve 28/01/2019 tarihinde 2.700.000 TL olarak ödendiğini, toplam kullanılan kredi tutarının 9.930.838 TL olmasına rağmen toplam ödemenin 11.101.900 TL olduğunu, bu geri ödemelerden toplam 1.171.062 TL faiz tahsil edildiğini, tahsil edilen bu faizin 766.500 TL’sinin konkordato tarihine kadar işleyen faiz olması sebebiyle bu kısım yönünden herhangi bir itirazlarının olmadığını, ancak mühlet kararının verildiği tarih olan 05/10/2018 tarihinden sonra banka tarafından 404.562 TL fazla faiz alındığını ve Mahkeme kararı doğrultusunda söz konusu faizin iadesinin gerektiğini, belirtilen miktarlardaki kredilerden dolayı ana borcu da kapanmayan müvekkilinin açıkça zarara uğratıldığını, belirtilen durumun ödeme emrine Mahkeme kararı da gönderilerek ve takip talebinde de ayrıntılı bir şekilde izah edildiğinden, karardan haberdar olunmadığının ileri sürmesi de mümkün olmadığını, kanunun ve Mahkeme Kararının bu kadar açık olmasına rağmen haksız faiz kesintisini iade etmeyip sonrasında icra takibi açılmasına sebebiyet veren, icra takibine de itiraz eden, sonrasında başvurulan arabuluculuk görüşmelerinde de uzlaşmaya yanaşmayan davalının kötü niyetli olduğunu belirterek; davalı tarafından …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; müvekkili şirket ile davacı ….Şti., kefil …, kefil … arasında 09.02.2017 tarihinde davalı …. Şti. Lehine kredi tahsisi için Faktoring Sözleşmesi imzalandığını ve bu çerçevede davalıya kredi kullandırılmak suretiyle finansman sağlandığını, kullandırılan kredinin ana parası, taraflarca anlaşılan ödeme zamanında davalı tarafça müvekkiline ödendiğini, her ne kadar müvekkilinin, bu aşamada dahi davalıdan ilgili sözleşme kapsamında kullandırılan krediye dayalı faiz alacağı bulunmaktaysa da dava konusu ihtilaf, davacının, müvekkili şirkete bugüne değin yapmış olduğu ödemelerin niteliğinde yanılgıya düşmesinden kaynaklandığını, davacının iddia etmiş olduğunun aksine, geçici mühlet tarihi olan 05/10/2018 tarihinden sonra herhangi bir faiz işletilmediği gibi faiz adı altında davalıdan bir tahsilat da yapılmadığını, davacı tarafından mühlet tarihinden bu yana müvekkili şirkete yapılan tüm ödemelerin anaparaya ilişkin olduğunu, ayrıca davacı tarafın, 05/10/2018 tarihinden sonra işletildiği iddia edilen 404.562 TL bedelin neye dayanarak bu tarihten sonra ve faiz adı altında ödemesinin alındığını somut olarak ortaya koyamadığını, dolayısıyla davacının iddialarının yersiz olduğunu, davacının iddialarını kabul manasına gelmemekle birlikte, konkordato mühletinin, tek başına, borçlunun borçlarına faiz işletilmesine engel olmadığını, İİK m. 294. III’e göre, tasdik edilen konkordato projesinin aksine hüküm içermediği takdirde kesin mühlet tarihinden itibaren rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemesinin durduğunu, kanun metninden de açıkça anlaşılacağı üzere konkordato mühletinin verilmesi ile faiz işlemesinin her halükârda durmadığını, kanun koyucu faiz işlemesinin durup durmayacağını borçlu ile alacaklıların takdirine bıraktığını, başka bir deyişle, konkordato mühleti verilmesine rağmen faizlerin işlemeye devam edeceğinin kararlaştırılabileceğini, somut olayda tasdik edilmiş bir konkordato projesi bulunmadığından, borçlu ve alacaklıların, faiz işlemesinin durup durmayacağı hususunda anlaştığından da söz edilemeyeceğini, bu durumda alacağa faiz işlemesinin durması için Kanunun aradığı koşullar da gerçekleşmediğini, davacı tarafın her ne kadar müvekkili aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep edilmişse de; yapılacak yargılama neticesinde müvekkilinin, davacı tarafa ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibine konu edildiği türde ve miktarda bir borcunun olmadığı ortaya çıkacağından ve davacının iddiaları yargılamayı gerektirdiğinden, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddi ile müvekkili davalı aleyhine haksız ve kötü niyetli olarak takip başlatılmış olması sebebiyle davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini ve açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava İİK.nın 67. maddesi gereğince açılmış itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı dosya sureti UYAP’tan celp edilmiş, taraf delilleri toplanmış ve bilirkişi raporu alınmıştır.
…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine; 404.562 TL asıl alacak ile 17.290,87 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 421.852,87 TL alacak için ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafından süresinde itiraz edilmesi neticesinde takibin durduğu ve bu davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
…. Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından, konkordato davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda 05/03/2019 tarihinde davacı şirketin konkordato talebinin kabulü ile, davacı şirkete bir yıl kesin mühlet verilmesine, konkordato komiserliği görevinin devamına, tüm tedbirlerin devamına, kesin mühlet verildiğinin ilgili yerlere bildirilmesine, İİK’nın 294. Maddesi gereğince 05/10/2018 tarihinden itibaren rehinle temin edilmemiş alacaklara faiz işletilmeyeceğine karar verildiği görülmüştür.
Davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak üzere, …. Asliye Hukuk Mahkemesine yazılan talimat; bila ikmal iade edilmiştir.
Davalının ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde, Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi…, Mahkememize sunduğu 04/06/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda; davacı şirketin davalı şirketten 4 ayrı kredi kullandığını, kredilere 3 aylık dönemlerde taraflarca anlaşılan faiz oranları üzerinden faiz ve faizin %5 vergi tahakkuku ettirildiği, 26/07/2018 tarihli 2.401.650 TL kredi ile ilgili davacının 28/01/2018’de 2.700.000 TL ödediği, davalının 31/12/2018 tarihine kadar faiz işlettiği, davacının 05/10/2018 tarihine kadar ödemesi gereken faizin 10.042,13 TL faiz, 502,11 TL gider vergisi olduğunu, buna göre iadesi gereken tutarın 107.193,94 TL olduğunu, 28/06/2018 tarihli 3.411.000 TL kredi ile ilgili davacının 27/12/2018 tarihinde 3.790.000 TL ödediği, davacının 31/01/2019 tarihine kadar faiz işlettiği, davacının 05/10/2018 tarihine kadar ödemesi gereken faizin 14.337,85 TL faiz, 716,89 TL gider vergisi olduğunu, buna göre iadesi gereken tutarın 88.068,49 TL olduğu, 19/07/2018 tarihli 2.757.450 TL kredi ile ilgili davacının 21/01/2019 de 3.100.000 TL ödediği, davalının 27/12/2018 tarihine kadar faiz işlettiği, buna göre iadesi gereken tutarın 108.694,98 TL olduğunu, 22/06/2018 tarihli kredi ile ilgili davacının 20/12/2018 tarihinde faiz ve vergisi olarak 1.511.932,36 TL ödediği, davalının 31/12/2018 dönem sonuna kadar faiz işlettiği, buna göre iadesi gereken tutarın 42.926,94 TL olduğunu, davacıya iadesi gereken toplam faiz tutarının 346.884,35 TL olduğunu, taraflar arasında düzenlenen 09.02.2017 tarihli Faktoring sözleşmesi uyarınca davacı şirketin … A.Ş’den finansman sağladığı, bu finansmanlara karşılık davalıya 11.101.900 TL ödeme yaptığını, Davacının … Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı dosyasında konkordato talebinde bulunduğunu, 05.10.2018 tarihi itibariyle Konkordato mühleti verildiğini, 05.03.2019 tarihli Kesin Mühlet kararının hüküm kısmının 13 numaralı bendinde “İİK 294. maddesi gereğince 05.10.2018 tarihinden itibaren rehinle temin edilmiş alacaklar için faiz işletilmeyeceği”ne hükmedilmediğini, …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … sayılı dosyasında verilmiş kararın benimsenmesi halinde, “davacının kredilerine 05.10.2018 tarihine kadar faiz işletilmesi halinde 11.101.900 TL’den 05.10.2018 tarihli kredi ve faizlerin mahsup edilmesinden sonra davalının iade etmesi gereken tutarın 346.884,35 TL olduğunu belirtmiştir.
Mahkememizce olaya ve dosyaya uygun, ayrıntılı ve gerekçeli bilirkişi raporuna itibar edilmiştir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı açmış olduğu konkordato davasında Mahkemece 05/10/2018 tarihinden itibaren rehinle temin edilmemiş alacaklara faiz işletilmeyeceğine karar verildiği halde davalı şirket tarafından bu tarihten sonra da, faiz işletilerek fazla tahsilat yaptığını belirterek, icra takibi yaptığı, bu takibe davalının itiraz etmesi üzerine iş bu itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
İİK.nın 294/3.maddesinde; tasdik edilen konkordato projesi aksine hüküm içermediği takdirde, kesin mühlet tarihinden itibaren rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemesi durur hükmü mevcuttur.
…. Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı dosyasında 05/03/2019 tarihli kararı ile, davacı şirketin konkordato talebinin kabulü ile, 1 yıl kesin mühlet verilmesine karar verildiği ve kararın 13 nolu maddesinde, İİK.nın 294. maddesi gereğince 05/10/2018 tarihinden itibaren rehinle temin edilmemiş alacaklara faiz işletilmeyeceğine karar verildiği anlaşılmıştır.
İİK.nın 294/3. maddesi, …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı dosyasında verilen 05/03/2019 tarihli karar, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının kullandığı krediler ile ilgili 05/10/2018 tarihinden itibaren faiz işletilmemesi gerekirken, davalı şirket tarafından bu tarihten sonra faiz işletilerek davacı şirketten fazladan ödeme alındığı, bilirkişi tarafından yapılan hesaba göre davacıdan bu yolla fazla tahsil edilen miktarın 346.884,35 TL olduğu, bu miktarın iadesi talebinde davacı şirketin haklı olduğu, bu miktar alacak için yapılan icra takibine davalının itirazının yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine varılarak, bu miktar alacak için yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın likit olması nedeniyle, icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
a) Davalının …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 346.884,35 TL asıl alacak için yaptığı itirazın iptaline, bu alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
b) Kabul edilen alacağın % 20′ si olan 69.376,87 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 23.695,667 TL harçtan peşin alınan 4.799,65 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 18.896,02 TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Davacı tarafından yatırılan başvurma ve peşin harç toplamı 4.844,05 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 32.731,90 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısma göre belirlenen 8.298,09 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.473,30 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 2.121,69 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13.maddesi ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi gereğince Adalet Bakanlığı Bütçesinden Arabulucuya ödenen 1.320 TL ücretin davanın kabul ve ret oranına göre 1.131,81 TL’sinin davalıdan, kalan 188,19 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/10/2020

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır