Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/454 E. 2022/132 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/454 Esas
KARAR NO : 2022/132

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/08/2019
KARAR TARİHİ : 01/03/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının … plakalı aracıyla davalıya ait… plakalı aracın 21/02/2018 gün kaza yaptığını, olayda davalıya ait aracın sürücüsü …’in tamamen kusurlu olduğunu, kavşakta geçiş önceliği kuralına uymadığını, davacı aracına yandan çarptığını, arabuluculuk anlaşmazlık tutanağı düzenlendiğini, davalı sigorta şirketine 09/10/2018 tarihinde başvurulduğunu ancak olumlu sonuç alınamadığını, dosyaya araçtaki hasara ilişkin faturaların sunulduğunu, ayrıca davacının aracında değer kaybı oluştuğunu, araçta 3.286,30 TL hasar ve 3.000,00 TL değer kaybı oluştuğunu, davacının toplam 6.286,30 TL maddi zararının kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istenmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş tarafından süresinde cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.
Davalı …’in cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre dava; trafik kazasından kaynaklı hasar bedelinin ve araçta oluşan değer kaybının tazminine ilişkindir.
Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davaları, 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu ve 6098 sayılı TBK’nun 49 vd. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğudur. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun (KTK) 91/1’inci maddesinde, “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”. Aynı Kanunun 85/1’inci maddesinde; bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı belirtilmiş, anılan Kanununun 85’inci maddesinin son fıkrasında maddesinde ise,“ işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. İşleten ile davalı sigortalının sorumluluğu paraleldir ve işleten ve teşebbüs sahibi sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın işletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin, sorumluluktan kurtulması veya sorumluluğun azaltılması başlıklı 86. maddesi ”İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” hükmünü içerir. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalıda olmasına karşın, meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görendedir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, ZMMS zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edecektir.
İhtilaf, vaki kazadaki kusur oranı ile hasar miktarı ve değer kaybı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı ve tazminat miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirilmesi gerekmekte olup mahkememizce bilirkişiden bu hususta rapor alınmıştır.

Mahkememizce alınan 25/07/2020 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; Dava konusu olayda davacı sürücü…’ın %100 (yüzde yüz) oranında asli ve tamamen kusurlu olduğu, davalı taraf araç sürücüsüsü …’in olayda kusursuz olduğu, Davacıya ait… plakalı araçtaki toplam hasar miktarının KDV dahil 3.286,30 TL olduğu, davacıya ait araçta bir değer kaybı meydana gelmediği kanaatinde olunduğunun mütalaa edildiği görüldü.
Mahkememizce alınan 05/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; 21.02.2018 tarihinde meydana gelen kazada … plakalı aracın davacı sürücü …’ın %70 kusurlu olduğu, aynı kazada … plakalı davalı sürücüsü …’in %30 kusurlu olduğu, … plakalı davacıya ait araçta meydana gelen hasar miktarının 3.286,30 TL (Üçbinikiyüzseksenaltı Türk Lirası ve Otuz Kuruş) olduğu, %30 kusur oaranına göre davacının talep debileceği hasar miktarının 985.89 TL (Dokuzyüzseksenbeş Türk Lirası ve Seksendokuz Kuruş) Davacıya ait … plakalı araçta herhangi bir değer kaybı oluşmadığı, kanaatine varıldığı mütalaa edilmiştir.
Mahkememizce alınan 18/04/2021 tarihli Bilirkişi raporunda sonuç olarak: 23/02/2018 tarihli trafik kazasında; … plakalı aracın sürücüsü …’ın ilk geçiş hakkı kuralına riayet etmemesi nedeniyle %100 oranında kusurlu olduğuna,…plakalı aracın sürücüsü…’in kusursuz olduğu, onarım zararı hesabında eşdeğer parçalar nedeniyle kıymet kazanma tenzili uygulanmadığı, değişen parçaların davacı elinde kaldığı göz önüne alınarak hurda ve iade tenzili uygulanarak, … plakalı araçta meydana gelen onarım zararının 3.200,00 TL olduğu, değer kaybı mümkün mertebe Yargıtay içtihatlarına uygun olarak güncel satış ilanlarında yer alan bilgiler, piyasa koşulları, değer kaybı hesaplamasına yönelik hesap uygulamaları göz önüne alınarak dava konusu aracın hasar öncesi rayiç değeri hasar onarımı sonrası rayiç değerinin tespit edildiği, parça değişiminin orijinal yapıyı bozacağı, ve değer kaybına neden olacağı belirtilerek … plakalı araçta meydana gelen değer kaybının 2.000,00 TL olduğu, kanaatine varıldığının mütalaa edildiği görüldü.
Mahkememizce yapılan keşif sonucu alınan 13.07.2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda;… Plakalı araç sürücüsü …’ın meskun mahaldeki seyri sırasında bulunduğu ve trafik yoğunluğu bakımından farklı oldukları işaretlerle belirlenmemiş kavşağa giriş yapmadan önce sağından kavşağa giriş yapabilecek araçlara karşı dikkatli olmaması, yolun sağında park halinde bulunan araçlardan dolayı görüş açısının kısıtlı olmasına rağmen bu araçlara ilk geçiş hakkı vermemesi dolayısıyla dava konusu kazanın meydana gelmesinde 1. Derecede kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. Sürücünün seyir halinde bulunduğu 1110. Sokak her ne kadar kavşak oluşturduğu 1107. Sokağa göre daha geniş ve daha düz bir doğrultuda olsa da 1110. Sokağın ana yol olduğunu gösteren herhangi bir yatay veya düşey trafik işaretine rastlanılmamış olduğundan 1110. Sokak veya 1107. Sokaktan herhangi birinin ana ya da tali yol olmadığı, her iki sokağın eşit statüde olduğu, bu durumda 2918 sayılı K.T.K’nın 57/c-2 maddesinin geçerli olduğu, sürücünün kavşak yaklaşımında kavşağın sağından gelebilecek araçlara karşı gereken dikkat ve özeni göstermesi halinde dava konusu kazanın meydana gelmesini engelleyici tedbirleri alabileceği kanaatine varılmıştır.
2-44 PL 200 Plaka sayılı araç sürücüsü …’in 2918 sayılı K.T.K.’nın57/c-2 maddesine göre geçiş önceliğine sahip olmasına rağmen, kavşak yaklaşımında hızını her an tedbir alabileceği şekilde azaltmaması, solun gelen araçları görmesine engel köşe noktada bulunan araca rağmen gerekli kontrolleri yapmadan geçiş yapması dolayısıyla 2. derece kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. Sürücü olay yerinde köşede bir araba olduğunu beyan etmiştir. Görüş açısının kısıtlı olması dolayısıyla sürücünün gerek kendi güvenliği gerekse de genel trafik güvenliği bakımından geçiş yaptığı yolu kontrol etmesi, kapalı olan görüş alanından gelebilecek yaya ve araçlara karşı dikkatli olması halinde kazanın meydana gelmesini önleyici fren tatbikini yapabileceği kanaatine varılmıştır. 2918 sayılı K.T.K.’nın 57/c maddesi Maddesi soldan gelen araçların sağdan gelen araçlara geçiş hakkı vermelerini zorunlu kılsa da kavşağa sağdan yaklaşan araçların dikkat ve özen yükümlülüğünü ortadan kaldırmamaktadır. Yukarıdaki hususlar muvacehesinde dava konusu olayda;
1-… Plaka sayılı araç sürücüsü …’in %40 Oranında 2. Derecede
kusurlu olduğu,
2-…Plakalı araç sürücüsü …’ın %60 Oranında 1. Derecede
kusurlu olduğu, Hususlarını görüş ve kanaatimiz olarak yüce Mahkemenizin takdirine arz ederiz. ” şeklinde mütalaa edildiği görüldü
Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; 21.02.2018 günü İstanbul 500 Evler semtinde 1107. Sokak ile 1110. Sokak kavşağında davalı sürücü… yönetimindeki …plakalı aracıyla davacı sürücü … yönetimindeki … plakalı aracın çarpışması şeklinde gerekleştiği mahkememizce de kabul dilen kazada, kaza tespit tutanağı, poliçe ve dosya kapsamına göre davalı …’ın maliki davalı … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ’nin ZMMS sigortacısı olduğu, mahkememizce bilirkişi raporu ve itirazlar üzerine yeniden raporlar alındığı ve keşif yapıldığı, 25/07/2020 tarihli bilirkişi raporunda geçiş önceliğine aykırı hareket etmesi nedeniyle davacı …ın %100 kusurlu olduğu, ve hasar bakımından eksper raporunun uygun olduğu, aracın ömrünü tamamladığı ve parçaların yenisi ile değiştirildiği değer kaybının olmayacağı, Mahkememizce alınan 05/03/2021 tarihli bilirkişi raporda davacının geçiş üstünlüğüne riayet etmemesi nedeniyle %70 kusurlu olduğu ve davalının kavşağa girerken hızını azaltmaması nedeniyle %30 kusurlu olduğu, eksper raporunun hasar bakımından yerinde olduğunun, aracın modeline göre değer kaybının oluşmayacağının belirtildiği, Mahkememizce alınan 18/04/2021 tarihli Bilirkişi raporunda geçiş önceliğine aykırı hareket etmesi nedeniyle davacı…ın %100 kusurlu olduğu, ve hasar bakımından eksper raporunun uygun olduğu yalnız hurda tenzili sonrası hasar bedelinin 3.200,00 TL olacağı, aracın değer kaybının 2.000,00 TL olacağı, Mahkememizce yapılan keşif sonucu alınan 13.07.2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda davacının geçiş üstünlüğünü ihlal etmesi nedeniyle %60 kusurlu olduğu davalının kavşak yaklaşımında hızını her an tedbir alabileceği şekilde azaltmaması, solundan gelen araçları görmesine engel köşe noktada bulunan araca rağmen gerekli kontrolleri yapmadan geçiş yapması dolayısıyla %40 oranında kusurlu olduğu yönünde bilirkişilerce görüş ve mütaalada bulunulduğu, kusur bakımından mahkememizce yapılan keşif sonrası alınan 13.07.2021 tarihli bilirkişi raporunda kaza mahallinde inceleme yapıldığı, davacı …’in geçiş üstünlüğü kuralını ihlal ettiği davalı …’in ise kavşaklara yaklaşırken hızını azaltmadığı, ve solundan gelen araçları görmesini engel köşe noktada araç olmasına rağmen tedbirsiz ve dikkatsiz olarak kavşağa giriş yaptığının anlaşıldığı, davacının %60 davalının %40 kusurlu olduğuna yönelik 13.07.2021 tarihli heyet raporu kusur bakımından benimsenerek hüküm kurmaya yeterli denetime elverişli görüldüğü, değer kaybı ve hasar miktarı bakımından 18/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda expertiz raporunda belirtilen hasar tutarından hurda indirimi tenzili yapılmasının yerinde olması, 15.07.2020 tarihli ve 15.03.2021 tarihli bilirkişi raporunda değer kaybının olmayacağı belirtilmiş ise de parça değişiminin aracın orijinal yapısını bozacağı ve değer kaybına neden olacağı kabul edilerek hasar ve değer kaybı bakımından 18.04.2021 tarihli bilirkişi raporu benimsenerek raporun hüküm kurmaya yeterli denetime elverişli olduğu kabul edilerek ve mahkememizce kusur durumuna göre hesaplama yapılarak, davalının kusurunun daha önceden saptanmamış olması nedeniyle davalı sigorta şirketi bakımından dava tarihinden davalı … bakımından kaza tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılarak davacının davasının kısmen kabulü ile 1.280,00 TL hasar tazminatı, 800,00 TL değer kaybı tazminatı olmak üzere toplam 2.080,00 TL maddi tazminatım davalı …’den kaza tarihi olan 21.02.2018 tarihinden davalı… Sigorta A.Ş yönünden ise dava tarihi olan 09.08.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile 1.280,00 TL hasar tazminatı, 800,00 TL değer kaybı tazminatı olmak üzere toplam 2.080,00 TL maddi tazminatım davalı …’den kaza tarihi olan 21.02.2018 tarihinden davalı … Sigorta A.Ş yönünden ise dava tarihi olan 09.08.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-492 Sayılı Yasa gereğince alınması gereken 142,08-TL harçtan peşin alınan 107,36-TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 34,72-TL harcın davalılardan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
3-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan, A.A.Ü.T gereğince taktir olunan 2.080,00-TL vekalet ücretinin, davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davalı …Sigorta A.Ş kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T gereğince vekalet ücreti davacı tarafa verilen vekalet ücretini geçemeyeceğinden 2.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta A.Ş’ye verilmesine,
5-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 44,40-TL başvurma harcı + 107,36-TL peşin harç + 419,90-TL keşif harcı olmak üzere toplam 571,66‬-TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 4.800,00-TL bilirkişi ücreti + 300,00-TL ATGV ücreti + 264,40-TL tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 5.364,40-TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre % 33,18 (1.779,90-TL) oranında davalılardan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
8-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranına göre % 33,18 (437,97-TL) oranında, davalılardan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
9-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranına göre % 66,82 (882,03‬-TL) oranında, davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
10-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı asilin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.01/03/2022

Katip
¸

Hakim
¸

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.