Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/431 E. 2022/140 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/431 Esas
KARAR NO:2022/140

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:30/07/2019
KARAR TARİHİ:01/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalılar tarafından müvekkili şirketin tesislerine verilen hasar bilgilerinin; 26/05/2017 tarihinde, … İşletme Müdürlüğü hizmet sahasında bulunan … ilçesi … … Mahallesi, …. Sokak No:22 …/… adresinde davalılar tarafından yapılan çalışma sırasında müvekkili şirkete ait tesislere hasar verilmiş olduğunu, müvekkili şirketin personelince arızanın giderilmesi ve enerji verilmesine müteakip hasara maruz kalan tesislerin onarımı için kullanılan malzeme ve işçilik gibi bedelleri kapsayan hasar bedeli olan 420,07-TL hasar verenler aleyhine tahakkuk ettirilmiş olduğunu, davalılar tarafından hasar bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlular aleyhine 420,07-TL hasar bedeli 17,71-TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 437,78-TL’nin tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyası ile ilamsız takip yapıldığını ve borçlulara Örnek No:7 ödeme emri gönderildiğini, davalılara ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra, borçluların borca, faizine, icra takibine, yetkiye, vekalet ücretine itiraz ederek takibin durdurulmasını talep etmiş olduklarını, dava şartı olan arabuluculuk şartının yerine getirildiğini ve başvurulduğunu, Arabuluculuk Bürosunun 27/05/2019 tarihli …/… Büro dosya numaralı, …./… arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Tutanağından alaşılacağı üzere tarafların anlaşamamış olduğunu, davalıların hazırladığı ve birlikte uygulamaya geçirdiği plan ve projeye aykırı ya da plan ve proje ile ilgisi olmayan, proje kapsamı dışında yer alan müvekkiline ait şebeke hatlarına, kusurlu davranışları sonucu haksız ve hukuka aykırı şekilde müdahalede bulunmak suretiyle zarar vermiş olduklarını, Borçluların haksız fiilden kaynaklanan söz konusu zararın tazmini için başlatılan icra takibine itiraz ederek takibi durdurmuş ise de, borçluların itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, icra takibine konu olan alacağın dayanağı haksız fiilden kaynaklanan hasar bedeli olduğunu, bu nedenle zarar görenin ikametgâhının yetkili bulunmakta olduğunu, söz konusu hasarlar sebebiyle borç tahakkuku ve akabinde de icra takibine geçilmiş olduğunu, borçlunun haksız fiilden kaynaklı müvekkili kuruma vermiş oldukları zararı henüz tazmin etmemiş olduğunu, hasar bedeli alacağına ilişkin icra takibine de kötü niyetle itiraz etmiş olduklarını, yukarıda açıklanan nedenlerle; borçlunun itirazının iptalini ve hükmolunacak meblağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatı hükmedilmesini talep etmek zaruretinin doğduğunu, davalıların …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazının iptali ile takibin devamını, davalı/borçlular aleyhine hükmolunacak meblağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatı ödemeye mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı … İdaresi Genel Müdürlüğü vekilinin cevap dilekçesinde özetle; mahkememizin bu davada görevli olmadığını, davacının tazminat talebine dayanak gösterdiği olguların hizmet kusuru niteliğinde olduğundan, davanın ancak görevli idare mahkemesinde açılmasının gerekmekte olduğunu, adli yargıda davanın açılmasının, davanın reddini gerektirdiğini, zira yakın zamanda verilen bölge adliye mahkemesi kararlarının da bu yönde olduğunu, müvekkilinin İdare ihale makamı olmakla birlikte, mezkur adreste iddia edilen hasara ilişkin ihale yüklenicisi firma olan … İnşaat San. Ve Dış Tiç. A.Ş. tarafından kazı çalışması yapıldığını, anlaşılmış olmakla bu doğrultuda sorumluluğun yüklenici firmaya ait olduğunu, zira yüklenici firma ile yapılan Yapım İşlerine Ait Sözleşmesi uyarınca sorumluluğu sabit olmakla bu doğrultuda huzurdaki iş bu davanın “husumet yönünden reddi” gerekmekte olduğunu, davanın süresi içerisinde açılmamış olduğunu, huzurdaki iş bu davanın “süre yönünden reddi” gerekmekte olduğunu, müvekkili İdare yüklenici firma tarafından tarihinde imzalanan sözleşmenin Madde 22: “Yüklenicilerin, Alt Yüklenicilerin Sorumluluğu başlığı altında 22.1 fıkrası yüklenici ve alt yüklenicinin sorumluluğuna ilişkin hususlarda Yapım İşleri Genel Şartnamesinde yer alan hükümler uygulanır” bu sebeple sözleşmenin eki olan Yapım İşleri Genel Şartnamesinin Madde 9 başlığı altında 6. fıkrasında; Yüklenicinin sözleşme ile üstlendiği sorumluluk ve yükümlülükler söz konusu sigortalarla sınırlandırılmamış olduğundan, inşaat sigorta poliçelerinin genel şartlarının “Teminat dışında kalan haller” maddeşinde belirtilen, yüklenicinin kusurlu olduğu hallerde, kusur nedeniyle sigortanın ödemediği bedeller için yüklenici idareden hiçbir talepte bulunamayacağı gibi, işin devamı süresince verilecek her türlü zararlardan yüklenici doğrudan sorumlu olacağını, yüklenici veya alt yüklenicilerin sigorta kapsamı içinde veya dışında kalan hareket fiillerinden dolayı meydana gelecek bütün talep ve iddiaların karşılanması yükümlülüğü de yükleniciye aittir” denilmekte olduğunu, Yapım İşleri Genel Şartnamesinin Madde 9 başlığı altında, 10, fikrasında ise; “İşyeri ve çevresindeki bölgede, yeterli güvenlik önleminin alınmaması sebebiyle doğabilecek hasar ve zararların ödenmesinden yüklenici sorumludur. Yüklenici, kazaların, zarar ve kayıpların meydana gelmesini önlemek amacıyla gerekli bütün tedbirleri almak ve yapı denelimi görevlileri tarafından, kaza, zarar ve kayıp ihtimallerini azaltmak için verilecek talimatlara uymak zorundadır.” denilmekte olduğunu, yukarıda izah edilen sebeplerle dava konusu hasar olayında, müvekkili idare adına çalışmayı yürüten yüklenici firma sorumluluğu açık olmakla birlikte müvekkili idare’nin hukuki sorumluluğunun bulunmamakta olduğunu, açılan davanın bir tazminat davası olduğunu, Borçlar Kanunu’nun 41. Maddesine göre tazminat sorumluluğunun doğması için, tazminat talep edilenin, zarara neden olayda kasıt, ihmal, teseyyüp ya da kusurunun olması; tazminat talep edilen ile hasar arasında bir illiyet bağının bulunmasının gerekmekte olduğunu, müvekkili idarenin olayda kastı, kusuru, ihmali bulunmadığı gibi zararla müvekkili idare arasında bir illiyet bağının kurulmasının da mümkün olmadığını, ayrıca bu bir kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı tarafın hasar bedeli olarak istediği meblağ da fahiş olup bu meblağa itiraz ettiklerini, Mahkememizce hasar bedelinin tarafsız bilirkişilerce yeniden belirlenmesini talep ettiklerini, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı tarafın hükmedilmesini talep ettiği tazminata olay tarihinden itibaren faiz istemesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkili idarenin davacıya kesinleşmiş bir borcu olmadığını, dolayısıyla idarenin temerrüdü söz konusu olmadığından ancak dava tarihinden sonrası için faiz istenebilir olduğunu, yukarıda açıklanan, nedenlerle; davanın usulen reddini, davanın usulen reddi taleplerinin kabul görmemesi halinde haksız ve dayanaksız davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
Davalı … İnş. San. ve Dış Tic. A.Ş.’ne usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak davaya cevap vermediği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası,hasar tespit tutanağı, arıza formu, taraf şirket kayıtları, dayanılan diğer tüm deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalılar aleyhine, 26/05/2017 tarihinde kazı çalışması nedeniyle meydana gelen hasar bedelinin tahsilini teminen, 420,07-TL. asıl alacak,17,71-TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam, 437,78-TL. üzerinde ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek %9 yasal faizi ile birlikte tahsili amacıyla genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davalılar tarafından yasal yedi günlük süre içerisinde borca ve faize itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu ve davacı tarafından takibin devamının sağlanması amacıyla İİK. 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde, itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Davalı … İnşaat San. ve Dış. Tic. A.Ş. tarafından, icra dosyasına yapmış olduğu itirazında yetkiye itiraz etmiş ise de, HMK. 16. Madde gereğince yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
İhtilaf, davacı alacaklının, davalılardan, kazı çalışması nedeniyle hasara uğrayan tesislerin onarımı için yapılan masraflara ilişkin hasar bedeline dayalı, takip sebebi itibariyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti konularından kaynaklanmakta olup, alacak miktarının tespiti için takip dayanağı belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi İnşaat Mühendisi … tarafından hazırlanan 03/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda; “…
Dava konusu Hasarın 1. Davalı … Proje Güzergahında olduğu ve Davacı … … Dağıtım A.Ş Bayrampaşa işletme Müdürlüğü 25.07.2017 Tarihli yazılarında Hasarın Yapılan Kazı çalışması esnasında YERALTI TESİSİNE VURULARAK Hasarın Meydana geldiği ifadeleri Dikkate alınarak Teknik Değerlendirme yapılmıştır. Elbette Takdir ve karar sayın Mahkemenindir.
1-Davalı işveren ihale makamı … Genel Müdürlüğü, işin yapılacağı güzergah üzerinde hizmetleri bulunabilecek kuruluşlara önceden bilgi vermediği, Aynı güzergahta Alt Yapı İşleri olabilecek kuruluşlar, …, … Dağıtım Şirketleri v.s Kuruluşlara , Davacı … … Dağıtım A.Ş. ‘ye yazılan herhangi bir yazıya dava dosyasında rastlanmadığından Davalı … Yapı Denetiminin kusurlu olduğu,
2-İhale Makamı olan … Yönetimi Proje Yapı Denetiminin, Taşeronlarına güzergah alt yapımında ve çalışma alanında … … hattının geçtiği ile ilgili bir bilgi vermediği ve dava dosyasında bununla ilgili bir belgeye rastlanmadığı, dolayısıyla Toprak içinde ne gibi Hizmetlerin olabileceğini bilemiyecek habersiz bir makinacıya veya Yüklenicisine suç yüklenmesi Sözleşmesine ve Genel şartname esaslarına uygun değildir. Ait yapı … İşleri ile ilgili tedbirler alındıktan sonra Yer teslimi yapılmalı veya … ( Alt yapısı olan kuruluşların hattını değiştirmesi ayrı yere alması,Hat Taşıma) işleri için Yükleniciye proje verilerek sözleşmesine madde konmalıydı,veya korumaya alınmalıydı, bu yapılmamıştır.Dolayısıyla usulüne uygun ve genel şartname esaslarına göre yükleniciye yer teslimi yapılmadığından … Proje Yönetiminin sorumlu olduğu,
3-Davalı … Vekilinin iddia ettiği , yapım işleri genel şartnamesi hükümleri gereği sorumluluğun Yüklenicide olduğu hususu değerlendirildiğinde ,Yapım işleri genel şartnamesi
Madde 9.(4 ve 6 bendi ) incelendiğinde ,Yükleniciye Sözleşme kapsamında yaptığı işlerden dolayı üçüncü kişilere verdiği zarardan dolayı sorumluluk yüklenmiştir. Söz konusu hasarın olduğu Davacı … borusundan yüklenicinin haberi ve bilgisi yoktur. Yapım İşleri Genel Şartnamesinde ifade edilen Husus ile Dava konusu hasardaki kusurun konuları aynı değil ayrı ayrı konulardır. Aynı güzergah üzerinde bulunan ve çakışan bir hizmetten ihale makamı sorumludur, usulüne uygun yüklenicisine yer teslimi yapılmadığı anlaşılmıştır. Şayet Davacının hasar gören borusu … proje alanı dışında olsaydı veya yapı denetim tarafından yüklenici ikaz edilseydi elbette Yüklenici sorumlu olacaktı.,Şartnamedeki husus Sözleşme dahilindeki çalışmalardan dolayı çevreye veya üçüncü kişilere yer tesliminden sonra yüklenicinin vereceği zararı kapsamaktadır. Sözleşmesinde ayrıca Deplase ile ilgili bir nhüküm bulunmadığından, Yükleniciye bu konuda bir görev ve sorumluluk verilmediğinden, yer altı Davacı Tesisinin göreceği zarardan Yüklenici sorumlu olamaz, Dolayısıyla … Vekilinin 2 Davalı yükleniciye sorumluluğu yüklemesinin yerinde olmadığı, Bu nedenle 2.Davalı tarafın Kusursuz olduğu.
4-Davacının Davasında haklı olmasına rağmen, Yapılan Harcamanın uygun olup olmadığı değerlendirildiğinde , Harcamanın hesaplama ile tespit edilmesinin mümkün olmadığı ve makul bir değerin Takdir edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Çünkü ,Davacı Vekiline Mahkeme Kanalıyla Bilirkişiye ulaştırmak üzere kullanılan Malzemelerin hangi malzeme olduğu| malzeme cinsi ,miktarı,poz numarası) hangi yetki ile yüzde 25 ceza kesildiği ,fatura kesilmeden KDV Kesimi ve çalışan işçilerin verilen saatlerle ne kadar iş yaptıkları, Yapılan işin ölçü ve Analizi istenmiş, Ancak Raporu yazdığımız tarihe kadar hiç bir bilgi Mahkeme kanalı ile Bilirkişiye ulaştırılamamıştır. Yapılar işle ilgili teknik hiç bir bilgi olmadığından, Makul ve Uygun bedel hesabının matamatiksel olarak yapılması mümkün olamayacağından, itiraza Mahal vereceğinden, Sadece hasar tarihi olan 26.05.2017 Tarihinde 420.07-TL harcama yapılmıştır denilmektedir, araç ve işçi sayısını vererek kesin bir hesap yapılamayacağından Davacının 1.Davalı … Genle Müdürlüğünden hasar tarihi itibariyle, 420.07 / 2 = 210.03-TL Alacaklı olabileceği Uygun değer olarak kabul ve takdir edilmiştir. Dolayısıyla Davacının 1 Davalıdan 210.03-TL Hasar tarihi olan 26.05.2017 Tarihi itibariyle alacaklı olduğu,
5-Davacı Vekili Av. … Bilirkişi Talebi konusunda, Sayın Mahkemeye verdiği tarihsiz dilekçe ekindeki belgeler dava dosyasında mevcuttur. KDV ve %25 Ceza kesintisi ile ilgili Mevzuat Madde açıklaması istenmiştir.Dilekçede bildirilen hususlar Makul hesap yapmak için yeterli görülmemiştir. Söz konusu işte Hangi Malzemelerin kullanıldığı ,işin ölçüleri ve kullanılan malzemelerin miktarı, nevi ,cinsi,işin metrajı, Poz numaraları istenmiş Ancak Teknik elemanlarına izah edildiği halde hiç bir cevap alınamamıştır.Bu nedenle makul değer ,görüş ve kanaat olarak tespit edilmeye çalışılmıştır. Takdir ve karar sayın Mahkemenindir.
6-Davalılardan … Genel Müdürlüğünün Kusurlu olduğu görüşümüzün, Sayın Mahkeme tarafından uygun görülmesi ve buna göre karar vermesi halinde , ….İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasına Sadece Davalılardan … Genel Müdürlüğü nün yapmış olduğu itirazın iptali ve takibin 210.03-TL için Hasar Tarihi itibariyle (26.05.2017) DEVAMININ Gerektiği,
7-2.Davalı Yüklenici … İNŞAAT SAN.VE DIŞ.TİC A.Ş nin Kusuru Tespit edilemediğinden Söz konusu icra Dairesine yaptığı itirazın yerinde olduğu ve Takibin durdurulması gerektiği…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilerek, ek rapor alınmasına ilişkin karar verilmiş, 26/11/2020 tarihli Bilirkişi ek raporunda; ” …dava dosyası kapsamında yeniden yapılan inceleme ve değerlendirmelerimiz neticesinde, yukarıda izah etmeye çalıştığımız nedenlerle 03.01.2020 tarihli kök raporumuzda herhangi bir eksiklik ve yanlışlık tespit edilememiştir.
Dava dosyasında bulunan …. İcra Dairesine yapılan takibin sadece 210.03-TL’si için devam edilmesi gerektiği…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Davacı vekilinin itirazları ile Mahkememizin 22/02/2021 tarihli ara kararı ile dosyadan yeniden rapor alınmasına karar verilmiş ve Bilirkişi İnşaat Mühensisi … ve Sözleşme Uzmanı Öğretim Üyesi Dr…. tarafından hazırlanan 26/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda; “…Uyuşmazlığın, Sayın Mahkemece 1. celsede de belirtildiği üzere, meydana gelen hasardan ötürü oluşan zararın tahsili için davacı tarafından …. İcra Md.’nün …. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline yönelik olduğu,
Teknik inceleme neticesinde;
a-Davacıya ait …- … Mahallesi, … Sokak no:22’de bulunan yeraltı 4*16 … kablolarının … İnşaat (…) kepçesince 26.05.2017 günü saat 13:25’de koparıldığı, kazayla ilgili dava dosyasına sunulan tek tutanağın davacıya ait olduğu,
b-Hasarın davacıya ait teknik elamanlarca, yine kendilerine ait malzeme ve teçhizatlarını kullanarak 2 saat içerisinde onarıldığı, onarım için 284,79-TL malzeme, montaj, işçilik, ulaşım bedeli ve yine … … A.Ş.’nin işletme gelir kaybı olarak %25 *284,79 = 71,20 TL olmak üzere toplam 355,99-TL +%18 KDV’nin talep edildiği, yapılan hesaplamanın ve talep edilen iş kalemlerin uygun, birim fiyatlarının makul olduğu,
c-İşi yapan yüklenicinin 2013-2014-2015 ve 2016 yıllarında aynı bölgelerde ve benzer işleri yaptığı, konusunda uzman olduğu, sözleşme gereği teknik eleman bulundurması gerektiği, ayrıca yine konusunda uzman iş güvenlik uzmanının da bulunmasının gerektiği, ancak davalılar tarafından kazayla ilgili bir tutanağın tutulmadığı veya dava dosyasına sunulmadığı,
d-Davalılardan, kazaya sebebiyet veren yüklenici … İnşaat A.Ş.’nin kusurlu olduğu ve bu nedenle de kaza onarım bedeli olan 355,99-TL+KDV=420,07-TL. tutarının tamamından sorumlu olduğu,
III.Borçlar mevzuatı bakımından yapılan inceleme neticesinde;
a.Davacı ile davalılar arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığı; davacı tarafından iddia edilen zararın, “borcun kaynakları”ndan biri olan “haksız fiil”den kaynaklandığı ve dolayısıyla TBK m. 49 vd. hükümlerinde düzenlenen haksız fiil sorumluluğu kapsamında değerlendirme yapılabileceği;
b-TBK m. 49/I hükmüne göre kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren kişinin, bu zararı gidermekle yükümlü olduğu; TBK m. 50/I hükmüne göre ise zarar görenin, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altında olduğu;
c-Teknik bilirkişi tarafından yukarıda yapılan değerlendirmeler neticesinde davacının malvarlığında 420,07-TL.lik zararın oluştuğunun, anılan zararın oluşmasında davalılardan sadece … İnşaat A.Ş.’nin kusurlu olduğu kanaatine varıldığı,
d-Eğer Sayın Mahkemece teknik bilirkişi tarafından yapılan teknik değerlendirmeler ile TBK m. 50/I ve HMK m. 194(1) hükümlerine göre davacının iddiasını ispat ettiği kabul edilecek olursa bu takdirde davalılardan … İnşaat A.Ş.’nin kusurlu olarak davacıya zarar verdiği ve haksız ftil hükümlerince sorumluluğunun doğduğu,
e-Davacı tarafından davalılar aleyhine 17.11.2017 tarihinde, …. İcra Md.’nün … E. Sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde 420.07-TL. hasar bedeli ile 17,71-TL. işlemiş faiz toplamı olarak 437,18-TL.nin ödenmesinin talep edildiği; icra takibindeki işlemiş faizin 26.05.2017 tarihinden 13.11.2017 tarihine kadar olan süre için yıllık %9 oranında hesaplandığı; faizin işletilmeye başlandığı tarihin haksız fiilin meydana geldiği olay tarihi olan 26.05.2017 olduğu; TBK m. 117/II hükmünce haksız fiilde fiilin işlendiği tarihte borçlunun temerrüde düştüğünün düzenlendiği; dolayısıyla da faiz istenebileceği…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; tüm dosya kapsamına göre alınan 26/10/2021 tarihli bilirkişi raporu hukuki değerlendirme mahkememize ait olmak üzere hesap bakımından denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli görülmüş olduğundan, mahkememizde de, 26/05/2017 tarihinde kazı çalışması yapıldığı alanda, davacının enerji hattı tesislerine zarar verildiği, davacı yan tarafından hasara sebebiyet verenin, davalılar … ve … inşaat olarak 26/05/2017 tarihli tutanakla tespit edildiği, kazı çalışmasının yapıldığı alanın davalılar arasında 28/12/2016 tarihinde “içmesuyu, atıksı yapım, bakım ve onarım işi” sözleşmesi kapsamında yapılan iş ile ilgili olduğunun anlaşıldığı, davalı … ile diğer davalı arasında akdedilen sözleşmenin, sözleşmenin nispiliği uyarınca davacıya karşı ileri sürülemeyeceği, davalı …’nin iş sahibi olarak davacıya karşı sorumlu olduğu, haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesi geçerli ise de zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı işçilerine ödediği ücretler genel idare giderleri olup, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderler olduğu, özel olarak adam tutulup çalıştırıldığı kanıtlanmadıkça haksız fiil meydana gelmeseydi dahi yapılacak bu nitelikteki giderlerin zarar kapsamına dahil edilemeyeceği, davacı tarafından enerji hattı tesislerinin arızalarının giderilmesi işlerinin dava dışı 3.şahıs şirkete devredildiği ve davacı tarafından sırf bu iş için bir ödeme yapıldığına dair belge sunulmadığı, davacının kendi personellerini görevlendirmesinin de aynı şekilde bu işler için görevli olduğu ve sırf bu işler nedeniyle personele bir ödeme yapıldığının ispat edilemediği, hususları hep birlikte değerlendirildiğinde; davacının alacak kalemleri arasında yer alan montaj, araç ve personel gideri, taraflar arasında herhangi bir sözleşmesel ilişki bulunmadığından %25 ceza bedeli ve fatura sunulmadığından KDV gideri taleplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, davacının davasının kısmen kabulü ile, davalıların ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından, 104,38-TL. asıl alacak, 4,40-TL. işlemiş faiz olmak üzere, toplam 108,78 TL. üzerinden yaptıkları itirazlarının iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9 yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, uyuşmazlığın çözümünün yargılamayı gerektirmesi nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin reddine, karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile, davalıların ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından, 104,38-TL. asıl alacak, 4,40-TL. işlemiş faiz olmak üzere, toplam 108,78 TL. üzerinden yaptıkları itirazlarının iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9 yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacının icra inkâr tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 80,30-TL. harçtan peşin alınan 44,40-TL. harcın mahsubu ile eksik alınan 35,90-TL. harcın davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 108,78-TL. vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/3. maddesi gereğince hesaplanan 108,78-TL. vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı … İdaresi Genel Müdürlüğü’ne verilmesine,
6-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 44,40-TL. başvurma harcı + 44,40-TL. peşin harç toplamı olan 88,80-TL.’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 2.250-TL. bilirkişi ücreti + 303-TL. tebligat – müzekkere masrafları olmak üzere toplam 2.553-TL. yargılama giderlerinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 634,16-TL.’nın davalılardan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı … İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından yapılan 21,20-TL. yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 15,93-TL.’nın davacıdan alınarak davalı … İdaresi Genel Müdürlüğü’ne verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
9-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320-TL. arabuluculuk ücretinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 327,88-TL.’nin davalılardan alınarak hazineye irad kaydına, geriye kalan 992,12-TL.’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
10-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesin olduğundan yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda,miktara göre kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır