Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/420 E. 2023/750 K. 24.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/420 Esas
KARAR NO:2023/750

DAVA:Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:26/07/2019
KARAR TARİHİ:24/10/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … A.Ş. (“…”), Dünya enerji ve petrol piyasasının en önemli oyuncuları arasında yer alan … Grubu’nun iştiraki olan ve otogaz dağıtım pazarında önemli yere sahip bir şirket olduğunu, ticari faaliyetlerini bilgi-deneyim (Know-how), finansman ve marka kullanım hakkı sunarak desteklediği bayileri aracılığı ile sürdürmekte olduğunu, müvekkili … ile Davalı … Petrol arasında 21.01.2018 tarihli “otogaz bayilik sözleşmesi” akdedildiğini, işbu sözleşme ile … Petrol, müvekkili …’in 21.11.2022 tarihine kadar 4 yıl 10 ay süre ile … Mah. … Sk. No:41/A adresinde ve Tapuda … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … Mevkiinde kain ve 503 parsel sayıda kayıtlı taşınmaz üzerinde kurulu istasyon üzerinde faaliyet göstermek üzere otogaz bayisi olmayı kabul taahhüt ettiğini, taraflar ayrıca karşılıklı ticari faaliyetlerinin kapsamını belirleyen 21.01.2018 tarihli “çerçeve protokol” ve her iki sözleşmeye ek, 21.01.2018 tarihli “ürün alım taahhütnamesi” kapsamında bir takım hak ve yükümlülükler altına girdiğini, 28.08.2018 tarihinde davalı … Petrol adına Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından verilmiş LPG bayilik ve satış lisansı iptal edilmiş olduğu EPDK sitesinden yapılan sorgu doğrultusunda tespit edildiğini, müvekkili şirketin EPDK satış lisansı olmayan bir şirket ile bayilik ilişkisini sürdürmesi beklenemeyeceği için taraflar arasında akdedilen Standart Otogaz Bayilik Sözleşmesi de kendiliğinden, 29.08.2018 tarihinde, kararlaştırılan süreden önce sona erdiğini, davalı … Petrol, müvekkili …’ten her yıl asgari 180 ton olmak üzere sözleşme dönemi süresince toplam 870 ton otogaz ürünü almayı taahhüt ettiğini, bu taahhüt, müvekkilinin davalı ile bayilik ilişkisine girişmesinde tercihlerini belirleyen önemli bir neden olduğunu, müvekkilinin yapacağı yatırımdan yararlanmak isteyen başka bir bayi adayını değil, davalı … Petrol’ü tercih ederken diğer uyum kriterlerinin yanında, davalı … Petrol’ün kendisine sağlayacağı ticari kazancı dikkate alarak finansal hesaplarını yapmış ve yatırım kararını verdiğini, davalı … Petrol, sözleşme süresince müvekkili şirketten sadece 74,627 Ton ürün alımı gerçekleştirdiğini; 870 tona ilişkin bakiye miktarı 794,627 ton ürün alım taahhüdünü gerçekleştirmediğini, eksik ürün nedeniyle Davalı … Petrol’ün taahhütnamede kararlaştırılan ton başına 40 Amerikan Doları üzerinden hesaplanan kar mahrumiyeti tutarını ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla, eksik alınan otogaz ürün miktarı nedeniyle doğmuş alacağımızın şimdilik 1000,- Amerikan Dolarlık kısmını talep ettiklerini, söz konusu talepler için Arabuluculuk kurumuna 03.04.2019 tarihinde başvurulduğunu, yukarıda belirtilen taleplerimize ilişkin olarak Arabuluculuk görüşmeleri sırasında anlaşma sağlanamamış ve anlaşamama tutanağı düzenlenerek görüşmeler sonlandırıldığını, tarafların her ikisi de akdettikleri sözleşmeler ile üstlendikleri yükümlülüklerin farkında olabilecek iki deneyimli tacir olduğunu, taraflar karşılıklı taahhütlerin altına diğer yandan bekledikleri ticari menfaatlerin karşılığında giriştiklerini, müvekkili şirketin bugüne kadar davalı … Petrol’e karşı üstlenmiş olduğu tüm yükümlülüklerine uygun davrandığını, hiçbir haklı gerekçesi olmadan, taahhütlerine aykırı davranan ve ürün alımından kaynaklı borçlarını ödemeyen davalı … Petrol, müvekkili önemli miktarda ekonomik kaybına sebep olduğunu, iş bu sebeple davanın kabulüne karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalının cevap dilekçesinde özetle;
Davacı şirket, davasında haksız ve kötüniyetli olduğunu ve işbu sebeple davanın reddi gerektiğini, işbu dava davacı şirket tarafından yetkisiz yer mahkemesinde açılmış olduğunu ve yetki itirazında bulunduğunu, davanın yetkili yer mahkemesine gönderilmesini talep ettiğini, davacı şirketin alacağı olduğunu kabul etmediğini, davacı şirketin dava dilekçesinde talep ettiği alacaklar zamanaşımına uğramış olduğunu, işbu sebeple davanın reddi gerektiğini, ayrıca davacı şirket tarafından açılan işbu dava kısmi dava olarak açıldığını, kısmi dava açılması halinde zamanaşımının dava dilekçesinde bildirilen kısım için duracağı ve dava edilmeyen kısım için işlemeye devam edeceği hususunun nazara alınmasını ve gerek bilirkişi gerekse de mahkememiz tarafından yargılamanın her aşamasında dikkate alınmasını talep ettiğini, dava şartı olan arabuluculuk görüşmesinde usulüne uygun olarak gönderilmiş bir tebligat veya bildirim bulunmadığını, e dava şartı olan arabuluculuğu gerçekleştiğinden bahsetmek imkansız olduğunu, davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, davacı şirketin alacağının olduğunu kabul etmediğini, iflas etmesi nedeniyle akaryakıt istasyonlarının elinden çıkarması sebebiyle LPG bayilik ve satış lisansı EPDK tarafından iptal edildiğini, burada bir kusuru bulunmadığını, iflas etmiş olduğunu, davacı şirket imzalanan standart otogaz bayilik sözleşmesine tek taraflı olarak cezai şart maddesi koyarak genel sözleşme hükümlerine aykırı davrandığını, tek taraflı madde koyduğunu, konusu sözleşme baskı altında imzalandığını, yargıtay’ın süregelen yerleşik içtihatları ve doktrinler tek tarafa cezai şart yüklenen sözleşmelerin bağlayıcı olmayacağını ve cezai şartın geçersiz olduğunu zikrettiğini, davacı şirketin ton başına 40 dolar gibi fahiş bir cezai şartı tek taraflı olarak lehine kullanmaya çalışması tamamen kötüniyetli olarak hareket ettiğini, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile davanın reddini talep ettikleri anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE
Taraflar arasında düzenlenmiş bulunan 21.01.2018 tarihli standart otogaz bayilik sözleşmesi, 21.01.2018 tarihli ürün alım taahhütnamesi, tarafların ticari defter ve kayıtları, dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yapılan inceleme sonucu bilirkişi raporu alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, taraflar arasında akdedilen ürün alım taahhütnamesine aykırılık nedeniyle cezai şart talebine ilişkindir.
İhtilaf, taraflar arasında imzalanan, sözleşmenin, davalı tarafın kusurlu davranışı ile süresinden önce sona erdiği iddiasıyla, sözleşme kapsamında, davacının, davalıdan kar mahrumiyeti alacağı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti konularından kaynaklanmakta olup, alacak miktarının tespiti için dava dayanağı belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Mahkememizce Mali Müşavir …, Akaryakıt Sektör Uzmanı…’ten alınan 25/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; Davacının kar mahrumiyetinin hesaplanmasına ilişkin talebi bilirkişi heyetimizce yerine getirilmiş olup, davalının 2018 yılı sonuna kadar taahhüt ettiği 180.000 kg dan 66.417 kg eksik Ürün aldığı 2018 yılı için davacının 2.656,68 usd ti karşılığı olarak 15.054,08 TL kar mahrumiyetinde bulunduğu, sözleşme dönemi boyunca davacının mahrum kaldığı kar mahrumiyeti dava tarihi itibari ile 30.256,68 USD ve onun karşılığı olarak 171.449,48 TL olarak hesap edildiği mütalaa edildiği anlaşıldı.
….Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/101 Talimat sayılı dosyasından mali müşavir … … alınan 27.06.2022 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; Davalı …’nin 2018 takvim yılına ilişkin yasal defter ve belgelerinin incelenmesi sonucunda, davacı … A.Ş.’den 24.01.2018 / 29.06.2018 tarihleri arasında toplam tutarı 471.620,18 TL, miktarı 113.583 kg. olan 34 adet fatura aldığı, yasal defterlerine kayıt ettiği, sözleşme gereği ürün bedellerinin peşin ödendiği ve davacının davalıdan herhangi bir ticari alacağının olmadığı, sözleşmeye göre eksik alınan otogaz miktarının 870.000 kg -113.583 kg – 756.417 kg. olduğu, bu eksik alınan ürünün kâr mahrumiyetinin 756.417 kg x 0,04 USD – 30.256,68 USD olması gerektiği, davalı …’nin EPDK tarafından LPG Bayilik ve Satış Lisansının 28.08.2018 tarihinde iptal edilmesi nedeniyle, tarafların ticari ilişkileri sonlandığı için, davalının eksik ürün almak zorunda kaldığı, davalı …’ye tek taraflı cezai şart yüklenen söz konusu sözleşmesinin bağlayacı olmayacağı, cezai şartın geçersiz olacağı mütaala edildiği anlaşıldı.
….Asliye Ticaret Mahkemesinin … Talimat sayılı dosyasından mali müşavir … … alınan 28.11.2022 tarihli bilirkişi ek raporunda sonuç olarak; 27.06.2022 tarihli “Asıl Bilirkişi Raporunda” tespit edilen hususların asıl raporumda detaylı bir şekilde yer aldığını ve bu tespitlerimi tekrarlamaya gerek olmadığını; davacı … A.Ş.’nin vekilinin 18.09.2022 tarihli itiraz dilekçesinde, davacı şirketin defter kayıtlarının incelenerek, bilirkişi raporunun alınmasını talep ettiği, incelemenin hangi konuda yapılmasının gerektiğini belirtmediği, Zira … A.Ş.’nin, davalı …’den “Ürün Alım Taahhütnamesine” uymaması nedeniyle, uğradığı KAR MAHRUMİYETİNDEN dolayı, bir nev’i tazminat talebi olduğu, davanın konusu içerisinde herhangi mal ve hizmet satışı ile ilgili bir ihtilaf olmadığı ve sadece kar mahrumiyetinden bahsedildiği için, davacı şirketin yasal defterlerini inceleyip tespit edilecek bir husus olmadığı mütalaa edildiği anlaşıldı.
Mahkememizce alınan 18/05/2023 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda sonuç olarak; Sektör bilirkişi heyet üyemizin tespitine göre, Davacının yeniden bayilik tesisi için gereken süre 6 ay olup, davalının aylık alım miktarı 180.000 kg/12- 15.000 KG dir. Ton başına öngörülen 40 USD kar mahrumiyeti dikkate alındığında davacının davalıdan ( 6 ay x 15 ton x 40 USD -3.600 USD /20.363,04 TL) kar mahrumiyeti alacağı bulunmaktadır. Dava tarihli TCMB USD alış kuru 5,6564 TL olduğu mütalaa edildiği anlaşıldı.
Davalı ile davacı arasında 21.01.2018 tarihinde otogaz standart bayilik sözleşmesi, ve ürün alım protokolünün imzalandığı, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunca davalının lisansının devir nedeniyle 28.08.2018 tarihinde sonladırıldığı ve sözleşmenin de davalının eylemi nedeniyle haksız olarak sonlandırıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafından akdedilen ürün alım prtokolü protokolü çerçevesinde kar mahrumiyeti talep edilmiştir.
Davalı şirket tarafından imzalanan Ürün alım taahhütnamesi başlıklı belgede davalının yıllık 180 ton ve sözleşme süresince toplam 870 ton ürün alım taahhüdünde bulunmuştur. Yine sözleşmede eksik ürün alınması halinde ton başına 40 USD kar mahrumiyeti ödeneceği kararlaştırılmıştır. Talimat yoluyla alınan bilirkişi raporu ve ek raporunda davalının iflas etmesi, sözleşmenin kendiliğinden sona ermesi, tek yanlı cezai şart düzenlemesi nedeniyle davacının talepte bulunamayacağı mütaala edilmiş ise de, davalının tacir olduğu basiretli bir tacir gibi hareket etmek zorunda olduğu, imzaladığı sözleşme ile bağlı olduğu, dolaysıyla davacının talepte bulunabileceği, taraflar arasında imzalanan ürün alım taahhütnamesinin yıllık olarak kararlaştırıldığı ve imza tarihinden itibaren 1 yıllık süre dolmadan davalının tesisi devri nedeniyle lisansının 28.08.2018 tarihinde iptal edildiği, sözleşmenin yürürlük süresinde eksik alımın olmadığı, davalının iradesine bağlı eylemi nedeniyle lisansın iptal edildiği ve davalı tarafından sözleşmenin süresinden önce haksız olarak sonlandırıldığı, davalının tüm sözleşme süresi için kar mahrumiyeti talebinin yerinde olmadığı, davacının yeni bir bayilik tesis edebileceği sürenin 18/05/2023 tarihli bilirkişi raporu ile 6 ay olarak tespit ediliği buna göre davacının 3.600 USD kar mahrumiyeti talep edebilceği, davacının talebinin ise 1.000 USD olduğu anlaşılmakla davacının davasının kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kabulü ile 1.000,00 USD’nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince devlet bankalarınca USD cinsinden 1 yıl vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 387,65 TL karar ilam harcından 97,35 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 290,30 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.675,00 -TL. vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 97,35 TL başvurma harcı ve 44,40 TL peşin harcın toplamı olan 141,75 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 5.500-TL. bilirkişi + 521,25-TL. tebligat-müzekkere + 3.217,68-TL. ilanen tebligat masrafı giderleri olmak üzere toplam 9.238,93-TL. yargılama giderlerinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 -TL Arabuluculuk ücretinin; davalı taraftan alınarak, hazineye irad kaydına,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/10/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır