Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/398 E. 2022/183 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/398 Esas
KARAR NO:2022/183

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:18/07/2019
KARAR TARİHİ :16/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili mahkememize verdiği 18/07/2019 havale tarihli dilekçesinde özetle; inşaat işiyle iştigal eden müvekkili firma tarafından davalı şirketin belirtilen adresteki işyerine birtakım inşaat işleriyle ilgili işçilik ve malzeme hizmeti verildiğini, bu hizmetin karşılığı olarak da davalı firmaya 10/12/2018 tarihli … sıra numaralı 17.110-TL bedelli fatura kesildiğini ve tebliğ edildiğini, akabinde de davalı firma tarafından 13/12/2018 tarihinde müvekkili firmanın banka hesabına 7.500-TL ödeme yapıldığını, kalan bakiye için davalı firma yetkilileri ile sözlü olarak iletişime geçildiğini ancak davalı firma tarafından bugüne kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkili şirketin alacağı davalı tarafından ödenmeyince, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı şirket ise icra takibine itiraz ettiğini, itiraz nedeniyle arabuluculuğa başvurulduğunu, herhangi bir anlaşma sağlanamadığını, bu nedenle borçlunun haksız olan itirazının iptali ve takibin devamı için işbu davayı açmak gerektiğini, açıklanan nedenlerle, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini ve avukatlık ücreti ile yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili mahkememize verdiği 06/09/2019 havale tarihli dilekçesinde özetle; zamanaşımı ve yetki yönünden itirazların yanı sıra müvekkil şirketin …’ta bulunan şubesine tente/yama/silikonlama işi yapması için Aralık 2018’de davacı şirket ile sözlü olarak anlaştığını ve işin tamamlanması için 2 ay süre belirlediklerini, bu anlaşma üzerine davacı şirketin henüz üstlenilen işi yapmadan 10.12.2018 tarihli ve … numaralı, KDV dahil 17.110-TL bedelli faturayı keserek müvekkil şirkete tebliğ ettiğini, faturayı tebliğ alan müvekkili şirketin davacı şirkete peşinat olarak 13.12.2018 tarihinde 7.500,00-TL ödeme yaptığını ve tarafların kalan bakiyenin işin tamamlanması halinde ödeneceği hususunda anlaşmaya vardıklarını, davacı şirketin üstlenilen işi gereği gibi yapmadığı için 25.03.2019 tarih ve … numaralı 9.610,00-TL bedelli iade fatura kesildiğini ve davacı şirket çalışanına ilgili faturanın … Kargo firması aracılığı ile teslim edildiğini, davacı şirket tarafından üstlenilen işin gereği gibi yapılmadığı ve/veya tamamlanmadığı, müvekkili şirket tarafından çekilen video kayıtlarında açıkça görüldüğünü, müvekkili şirketetin, “… Mahallesi, … Sokak, NO 13, … Plaza, zemin kat, A Blok, No 1 …” adresinde bulunan şubesinin. davacı şirket tarafından yapmakla üstlenilen iş olan silikonlaması gereken yerleri, tenteyle kapatılması gereken yerleri ve buna bağlı diğer iş ve işlerin halen davacının eksik ifa ettiği halde, videolarda göründüğü şekilde olduğunu, davacı şirketin eksik ifasını kendisine hatırlatıldığı halde eksik ifayı gidermemesine rağmen, üstlendiği işi tam ve eksiksiz şekilde yerine getirmişcesine anlaşılan bedelin tamamını talep etmesinin kötü niyetli olup, müvekkili şirketin kanunen kendisine tanınan edimden kaçınma hakkını kullandığı kabul edilmesi gerektiğini, müvekkil şirketin davacı şirkete işin başında peşinat olarak ödeme yaptığını, üzerinde anlaşılan işin ancak bir kısmı tamamlandığından dolayı müvekkili şirketin kanundan doğan hakkını kullandığını ve kalan bakiye tutarın ödemesinden sorumlu tutulmaması gerektiğini ve davanın usul ve esastan reddini talep ile cevap vermiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Eldeki dava, bakiye fatura alacağının tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası celbedilmiş ve incelenmiştir.
Mali Müşavir, Mimar, Hukukçu bilirkişi tarafından düzenlenen 05/03/2016 tarihli bilirkişi raporuna göre; davacı ve davalı tarafın dava konusu döneme ait yevmiye defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulüne uygun olarak yapılmış olduğu, fatura kayıtları uyumlu olan davacı ve davalı taraf defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliğine haiz olduğu, takibe konu olan 10.12.2018 tarih ve … no’lu faturanın davacı ve davalı şirketin yasal defterlerinde kayıtlı olduğu,takibe konu olan faturanın 13.12.2018 tarihinde davalı şirkete teslim edildiği ve fatura muhteviyatına veya bedeline davalı şirket tarafından herhangi bir itiraz yapılmadığından dolayı Türk Ticaret Yasasının 21/2 maddesine göre 8 gün içinde itiraz edilmeyen faturanın içeriğinin davalı şirket tarafından kabul edilmiş olduğu, davacı şirketin dava konusu 10.12.2018 tarihli 17.110,00-TL tutarındaki faturaya istinaden davalı şirketten 17.110,00-TL tutarında alacaklı durumda olduğu, Davalı şirket tarafından 13.12.2018 tarihinde davacı şirkete ödenen 7.500,00-TL’lik tutardan sonra 9.610,00-TL tutarında borç bakiyesi kaldığı ve bu ödemeden sonra davalı tarafından davacıya yapılmış herhangi bir ödeme kaydının bulunmadığı, tarafların aralarında başka bir ticari alışverişinin ve ödemeler konusunda herhangi bir ihtilaflarının olmadığı ve 13.12.2018 tarihi itibariyle davacı tarafın davalı taraftan 9.610,00-TL tutarında anapara alacağı bulunduğu, ancak teknik bilirkişi tarafından, yukarıda izah edildiği üzere, davacının yaptığı imalatta %5 nefaset kesintisine gidildiğinden davacının alacağının 9.129,50 TL hesap edildiği, taraflar arasında ödeme tarihleri ve temerrüt ile ilgili herhangi bir sözleşme veya davacı tarafından davalıya gönderilmiş herhangi bir borç ihtarnamesi bulunmadığından temerrüdün takip tarihi itibariyle oluştuğu bu sebeple faiz talebinin takdiri Sayın Mahkemeye ait olduğunu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mali Müşavir, Mimar, Hukukçu bilirkişi tarafından düzenlenen 06/05/2021 tarihli ek bilirkişi raporuna göre; dava konusu taşınmazda, davacımın yapacağı imalatları kapsayan yazılı bir sözleşme bulunmadığından, dolayısıyla taşınmazda hangi imalatların yapılacağı belirlenmediğinden, gerek davacı vekilinin ve gerekse davalı vekilinin dava konusu taşınmazda yapılacağı belirlenen imalat kalemlerinin cinsleri birbiriyle sadece silikonlama açısından örtüştüğünden, davalı vekilinin, Davacı’nın yapmakla mükellef olduğunu belirttiği, tente ve yama imalatını kapsamadığından, davalının kullanımında olan taşınmazda hangi imalatların – yapıldığı/yapılacağına ışık tutacak olan faturanın dikkate alındığı, Davacı tanıklarının değerlendirilmesi Yüce Mahkemeye ait olmak üzere, yukanda detaylı izaha çalışılan: gerek “CD” içinde yer alan video kayıtlarından, gerekse faturada yapılacak imalat cinsinin poliüretan mastik ve işçilik olduğu belirtildiği noktasından hareketle; davacı tarafından taşınmazın teras kaplamalarının derz aralarına çekilen Poliüratan Mastiğin, Teknik Şartnamesine uygun çekilmediği, dolayısıyla %5 nefaset kesilmesinin hakkaniyete uygun olacağı kanaatine varıldığı, kök raporumuzda yapılacak işin keşif bedelindeki maddi hala düzeltilerek, yapılacak işin keşif bedeli olan 17.110-TL. Üzerinden %5 oranında nefaset kesilmesinin bedeli 855,50- TL olarak hesap edildiği, davacıya ödenmesi gereken tutarın nefaset kesintisi düşüldükten sonra 8.754,50- TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde, davacının faturadan kaynaklı bakiye alacağı için icra takibi yaptığı, takibe itiraz üzerine eldeki davanın açıldığı, davalının ise işin gereği gibi yerine getirilmediğini ve eksik ifanın olduğunu savunduğu, taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığı, davacı tarafından kesilen faturada dava konusu işin poliretan mastik ve işçilik olduğunun belirtilmesine rağmen davalı tarafça tente-yama ve silikonlama işi için anlaşıldığının savunulduğu, davaya konu anlaşmanın neye ilişkin olduğunun saptanması için her iki tarafın da tanıklarının dinlendiği ve bilirkişiden rapor alındığı, davalının tente ve yama konusunda da anlaşıldığı hususunu delilleri ve dinlettirdiği tanıkla da ispat edemediği, bu nedenle davacı ile faturada belirtilen işin yapımı konusunda anlaşma yaptıklarına ilişkin kanaat oluştuğu, davacının yaptığı mastiğin usulüne uygun çekilmediği, bu nedenle bilirkişi heyetince hesaplanan 855,50 TL nefaset kesintisinin uygun olduğu gözetilerek 8.754,50-TL asıl alacak üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davacının icra takibinden önce çektiği bir ihtar olmadığı gözetilerek davacının takip öncesi işlemiş faiz talebinin reddine karar verilmiş, alacağın likit itirazın haksızlığı gözetilerek davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile; davalının …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 8.754,50-TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Kabul edilen alacağın %20’si oranında 1.750,90-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 598,01-TL harçtan peşin harç ve tamamlama harcının mahsubu ile geriye kalan 422,22-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 5.100-TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.538,34-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan başvurma harcı, peşin harç ve tamamlama harcının toplamı olan 220,19-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan toplam 3.822-TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre 3.250,77-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan 22,70-TL tebligat-müzekkere yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre 3,39-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
9-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranına göre 1.122,71-TL’sinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, geriye kalan 197,29-TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
10-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Taraf vekillerine yüzlerine karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır