Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/385 E. 2019/1313 K. 23.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/385 Esas
KARAR NO : 2019/1313 Karar

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/07/2019
KARAR TARİHİ : 23/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekilinin dava dilekçesinde özetle; yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle; müvekkileri ile davalı … arasında imzalana sözleşme karşılığı olarak teminat niteliğinde verilen dava konusu çekin davalılar tarafından bedeli ödenmesine karşın, haksız ve hukuka aykırı olarak danışıklı ve kötü niletli olarak ikinci sefer tahsil edilmeye çalışılmasından dolayı teminat niteliğinde bulunan çekin yeniden tahsil edilmeye çalışılmasından dolayı müvekkiller açısından ciddi mağduriyete yol açması ve ticari olarak telafisi güç zararlar doğuracak olmasından dolayı Tekirdağ … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibinin öncelikle teminatsız olarak durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini, taraflarının icra takibinin iptali talebinin mümkün olmaması halinde davalı …’in teminat çekini kullanarak yeniden dava konusu çek üzerinden haksız maddi gelir elde etmesinden dolayı, sözleşme gereği taraflarının yapmış olduğu ödemelerin haksız kazanç oluştarması ve hukuka aykırı maddi çıkar sağlanması sebebiyle sözleşme tarihinden itibaren işleycek ticari reeskont faizi ile birlikte Mahkeme tarafından tespit edilerek iadesini ve tahsiline karar verilmesini, davalıların hiçbir delile dayanmadan ve açıkça hukuka aykırı olarak kötü niyetli hareket etmesinden dolayı İ.İ.K 72. Maddesi gereğince %20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminata hükmedilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini, hukuki yarar yokluğu nedeni ile ve resen gözetilecek sebeplerle davanın reddi yönünden karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
Davalı…Ltd. Şti. Vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkili Mahkemede görülmesi gerektiğini, kural olarak menfi tespit davasında ispat yükünün davalılarda olduğunu, ancak huzurdaki davada ispat yükü davacı tarafta olduğunu, davacı taraf açılan icra takiplerini sürüncemede bırakma maksadı ile huzurdaki davayı ikame ettiğini, çek kambiyo vasfında ve sebepten mücerret olan bir ödeme aracı olduğunu, davacı tarafın basiretsizce ve/veya kötü niyetli hareket etmiş olması müvekkilinin haklarına halel getirmemesi gerektiğini, müvekkili iyi niyetli 3. Kişi konumunda olduğunu, bu kapsamda müvekkilinin haklarına ve icra dosyalarına halel gelmemesi gerektiğini, iyi niyetli 3. Kişi müvekkili yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirket aleyhine doğabilecek herhangi bir zarar sonucu açacakları her türlü dava ve tazminat haklarının saklı kalması kaydıyla, yukarıda açıklananlar ışığında usule, yasaya, kökleşmiş içtihatlara, hakkaniyetle aykırı olarak kötü niyetle ve icra dosyalarını sürüncemede bırakma maksadı ile ikame edilen davanın müvekkili yönünden reddini, yargılama gideri ve nispi vekalet ücretinin karşı tarafa tahmil edilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE
1)09/12/2018 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan ve 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı Kanunun 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5’inci maddesinden, sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre;
Madde 5/A-(1) Bu Kanunun 4. maddesinde verdiğinde kanunlarda belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şarttır.
Yine 7155 sayılı kanunun 22. maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3’ncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen “Şu kadar ki dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin 18/A maddesi hükmü saklıdır.” cümlesi ile arabuluculuk kapsamındaki uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabulucuya başvuru zorunludur.
Yine 7155 sayılı kanunun 23. maddesi ile 6325 sayılı Kanunun Dördüncü bölümünden sonra gelmek üzere; “Dava şartı olarak Arabuluculuk” başlığıyla eklenen Beşinci Bölüm ve maddeye göre;
“Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 18/A-(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
2)Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
Somut olayda, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanak aslı veya arabulucu tarafından onaylanmış örneği dava dilekçesinde yer almadığından, davacıya, son tutanağın 1 haftalık kesin süre içinde mahkememize sunulması aksi halde davanın usulden reddedileceği ihtarına karşın, verilen kesin süre içinde son tutanak aslı veya arabulucu tarafından onaylanmış örneğinin sunulmadığı tespit edilmiştir.
Dava dilekçesinde, davacı yanın son tutanak aslı veya arabulucu tarafından onaylanmış örneğinin sunulmadığı anlaşılmakla, davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-7155 sayılı Kanunun 20.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa eklenen 5/A maddesi ve 7155 sayılı kanunun 23.maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa eklenen 18/A-2.maddesi uyarınca , davanın TTK’nun 5/A., 6325 sayılı Kanunun 18/A-2., HMK’nun 114/2 ve 115/2.maddeleri uyarınca DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 44,40 TL harcın peşin alınan 4.098,60-TL harçtan fazla alınan 4.054,20-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere Mahkememize hitaben yazılmış, Mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır
¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.