Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/356 E. 2020/874 K. 22.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/356 Esas
KARAR NO :2020/874
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 02/07/2019
KARAR TARİHİ: 22/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki nedeniyle davalı müvekkili şirkete 2.508,78-TL tutarında borcu bulunduğunu, dilekçe ekinde sundukları cari hesapta bulunan faturalardan bir kısmı olan, 03/12/2018 tarihli ve … sıra numaralı faturayı da Mahkemeye sunduklarını, müvekkili şirketin işbu alacağına istinaden taraflarınca 24/04/2019 tarihinden …. İcra Müdürlüğünün … Esas numaralı dosyasıyla davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, işbu icra takibinde borçlu tarafıdan borca itiraz edildiğini, ancak davalı haksız ve kötü niyetli olarak işbu takipte yer alan borcun tamamına da itiraz ettiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalı icra dosyasında takipte belirtilen borcun tamamına, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına, ödeme emrine itiraz ettiğini, davalının iddialarının hiçbirinin gerçeği yansıtmadığını, her türlü ve fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla, yukarıda izah edilen nedenlerle, davalının …. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında ödeme emrinde yer alan miktarın tamamına karşı yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazının iptalini ve takibin devamını, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket, müvekkili şirket ile arasında ticari ilişki bulunduğu iddiasını ileri sürdüğünü, söz konusu ticari ilişkinin kaynağının, davacı şirket tarafından dosyaya sunulan fatura dayanak olarak gösterilmiş ise de bu beyan ve iddialara katılmanın mümkün olmadığını, taraflar arasındaki ticari ilişkiye ilişkin dayanak ileri sürülmemiş olduğunu, işbu iddiaların taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, müvekkili şirket ödeme emri ve davaya konu edilen alacak ile ilgili olarak borcunun olmadığını, müvekkili şirketin ödeme emrine konu edilen alacak ile ilgili olarak hiçbir suretten gerek takibe konu gerekse de işbu davaya konu borcu olmadığından davacı şirketin dava dilekçesindeki iddialarını kabul etmenin mümkün olmadığını, yukarıda açıklanan nedenlerle, müvekkili şirket hakkında açılmış bulunan işbu itirazın iptali davasının reddini, dava kousu icra takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı şirket hakkında icra takibi konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve ücrei vekaletin davacı tarafa yükletilmesini tale ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası, fatura, ticari defter ve belgeler, cari hesap raporu, dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacının davalıdan, faturadan kaynaklı,2.508,78-TL asıl alacak ve asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren işleyecek %19.5 ticari faizi ile birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yaptığı, davalının süresi içerisinde,borcun tamamına, faize, faiz oranına ve fer’ilerine itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu ve davacı tarafından takibin devamının sağlanması amacıyla İİK. 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
İhtilaf, davacı alacaklının davalıdan, ticari ilişkiye dayalı takip sebebi itibariyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti konularından kaynaklanmakta olup, alacak miktarının tespiti için takip dayanağı belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi SMMM … tarafından hazırlanan 06/11/2020 tarihli raporda; “…davacı tarafın dava konusu döneme ait ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulüne uygun olarak yapılmış olduğu, taraf defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğini haiz olduğu, davalı tarafın defter ve belge ibrazında bulunmadığı, davacı şirketin davalı firma ile ilgili faturaları ve ödemeleri muhasebe teknik ve usullerine uygun olarak 2018-2019 yılı defter kayıtlarına işlediği ancak 2019 yılı açılış bakiyesinde davalı müşteri hesabına hatalı devir kaydının yapıldığı eklerde yevmiye kaydı ile detaylı verilen tüm faturalar ve ödemelerden sonra oluşan 31/12/2019 tarihi itibariyle 7.998,71-TL defter ve kayıtlarında alacaklı gözüktüğü, bu alacağın 2020 yılına devrettiği başkaca ödemenin olmadığı, ancak davacının alacağının defter ve kayıtlarında hatalı olduğu, davacının davalıdan 2.508,81-TL alacaklı olduğu ve bu alacağından icra takibine konu ettiği, davacının davalı adına düzenlediği faturaları davalı tarafından, 2018 yılı BA formunda bildiriminin yapıldığı, davacının 2.508,71-TL alacağının icra takip tarihinden itibaren %19,50 avans faizi ile birlikte alacağının talep ettiği, davacının alacağının varlığına karar verilmesi halinde bu alacağı icra takip tarihinden itibaren, fiili ödeme tairhine kadar işlemiş faizi ile birlikte ödenebileceği, tarafların sair taleplerinin Sayın mahkemenin takdirlerinde olduğu…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; İcra dosyası, davacı şirket tarafından düzenlenen fatura ve sevk irsaliyeleri, BA ve BS formları,davacının ticari defter ve belgeleri ile tüm dosya kapsamına göre alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, davacının, lehine delil olma ve ispat kuvvetine sahip olduğu anlaşılan ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi incelemesi ile taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davacının, davalıya ticari ilişkiden kaynaklı olarak düzenlediği davaya konu faturayı defterine işlediği, davalının, davacı yanca düzenlenen faturanın, bağlı bulunduğu … Vergi Dairesi’ne, Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim’inin (Form Ba) beyan edildiğinin bilirkişi raporu ile tespit edildiği, “..davalının vergi dairesine böyle bir bildirim yapmasının, takip dayanağı faturanın içeriğinin benimsendiği ve faturada yazılı malların alındığını gösterdiği, davalının bunun aksini gösterir delil sunmadığı (Yargıtay 19. H.D. 2012/9636 E.- 2012/17068 K)…” taraflar arasındaki mevcut fatura ve cari hesaptan dolayı davacının takip tarihi itibariyle davacıdan alacaklı olduğu, davalı yanca faturanın karşılığının ödendiğinin ispat edilemediği, davalı tarafın icra takibine yaptığı itirazın yerinde olmadığı kanaati oluştuğundan, davacının davasının kabulü ile davalının ….İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından 2.508,78-TL. asıl alacak üzerinden yaptığı itirazın iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %19,50 avans faizi (değişen oranlarda) uygulanmak suretiyle takibin devamına, alacağın likit ve belirlenebilir olması nedeniyle, İİK 67/2. maddesi kapsamında % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kabulü ile, davalının ….İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından 2.508,78-TL. asıl alacak üzerinden yaptığı itirazın iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %19,50 avans faizi (değişen oranlarda) uygulanmak suretiyle takibin devamına,
2-Kabul edilen alacağın %20’si olan 501.76-TL. icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 171,37-TL harçtan, peşin alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 126,97-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.508,78-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin tamamının, davalıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan 44,40-TL başvurma harcı + 44,40-TL peşin harç + 111,20-TL tebligat-müzekkere + 750-TL bilirkişi giderleri olmak üzere toplam 950-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın yatıran tarafa iadesine,

Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktara göre KESİN olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/12/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır