Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/335 E. 2021/590 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/335 Esas
KARAR NO:2021/590

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:25/06/2019
KARAR TARİHİ:30/09/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; İnşaat Müteahhidi müvekkili şirket ve arsa maliki şirket yetkilisi … ile davalı şirketler arasında bir imar planı hazırlandığını, ilgili resmi mercilerden gerekli izinleri alma şartlı bir sözleşme yapıldığını, şirket yetkilisi olan … kendisine … … tarafından Türkiye’de imar planı yapma yetkisi verildiğinden bahisle, idarelerin veremeyeceği oranda yüksek bir imar planı yapacağını vaad ederek birçok şirket ve şahıstan yüksek oranda paralar almakta olduğunu, müvekkili şirket yetkilisi olan …’ın aynı şekilde oyuna getirilerek imar alma bahanesi ile 19/06/2015 tarihli sözleşme gereğince makbuz mukabilinde 258.175 TL ödeme yaptığını, ancak aradan uzun bir süre geçmesine rağmen davalı şirket yetkilisi olayla ilgili olmayan bir takım hayali çizim ve yazılarla imar planı yaptığını ve hatta bakiye bedelin de ödenmesi için ihtar gönderdiğini, müvekkili şirket yetkilisinin yaptığı araştırmalarda davalı şirketlerin piyasada yasal olmayan aynı tip sözleşmelerle büyük para topladığını ve bugüne kadar herhangi bir imar plana yapamadığını öğrendiğini, bunun üzerine davalı şirketlere başvuru yapan müvekkili şirket sürekli oyalandığını ve imar planının çıkarıldığı ileri sürülerek mağdur edildiğini, yapılan araştırmalarda idareler nezdinde herhangi geçerli bir imar plana yapılmadığını, davalılar aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve davalıların işbu takibe karşı haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiklerini, davalıların hayali imar planı yapma vaadlerinin yasal dayanağının bulunmadığını, bu nedenle müvekkilinden haksız olarak tahsil ettikleri bedeli faiziyle birlikte iade etmek zorundu olduklarını belirterek, davalı şirketlerin …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yaptıkları haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli itirazlarının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … … Ltd.Şti. vekilinin Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; davacı tarafın beyanları gerçeğe aykırı olduğunu, müvekkili şirketi ve şirket yetkilisini suçlamaktan öte bir şey olmadığını, dava dilekçesinde belirtilen hususların esasında ceza yargısının konusu olduğunu, davacı yan suç teşkil eden fiillerden dolayı suç duyurusunda bulunmak yerine hukuk mahkemeleri önünde dava ikame ettiğini ve müvekkili ile ilgili olarak asılsız beyanlarda bulunduğunu, davacı şirket ve şirket yetkilisi … ile müvekkili şirket arasında toplamda 5 tane ayrı ayrı sözleşme imzalandığını, dava konusu sözleşme karşılıklı edimlere bağlandığını, dava dilekçesinden ödendiği belirtilen ödemelerin bir an gerçek olduğu kabul edildiğinde davacının yaklaşık bir yıl boyunca müvekkili şirkete belli aralıklar ile ödeme yaptığını, davacının kandırıldığı iddiasının olduğunu ancak birinci ödemeden sonra diğer ödemeleri neden gerçekleştirdiğini, taraflar arasında yapılan diğer tüm sözleşmelerde sorun olmadığını veya davacının böyle bir iddiası bulunduğu dikkate alındığında müvekkili davacıyı dolandırdığı şeklindeki bir beyanın gerçek ile bağdaşmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … … Ltd.Şti. vekili Mahkememize sunduğu 02/02/2021 tarihli dilekçesinde davacının dayanağı olan 19/06/2015 tarihli sözleşmeye davacı ile değil dava dışı …’ın şahsı ile imzalamış olduğunu, gerek hizmet talep eden evrakında gerek sözleşmede …’ın davacı şirketi temsil ettiğine dair ibare bulunmadığını, davacının talep ettiği 258.175 TL ödemenin … ile imzalanan sözleşmede yer aldığını, davacının kendi beyanı ile de 19/06/2015 tarihli sözleşme gereğince makbuz mukabilinde 258.175 TL ödeme yapıldığının kabul karşısında icra takibinin davacı tarafından değil sözleşmenin tarafı olan dava dışı … tarafından başlatılması ve işbu davanın da … tarafından açılması gerektiğinden davanın husumet yokluğundan usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Tasfiye Halinde … Müh. … A.Ş. davaya karşı cevap vermemiştir.
…. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı dosyasının bu dosya ile birleştirildiği görülmüş ve Mahkememizin 30/09/2021 tarihli celsesinde birleşen davanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydına karar verilmiştir.
Dava İ.İ.K.nun 67.maddesi gereğince açılmış itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, taraf delilleri incelenmiştir.
…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalılar aleyhine 283.347,06 TL alacak için ilamsız icra takibi yapıldığı, davalılar vekilinin süresinde itiraz edilmesi neticesinde takibin durduğu ve bu davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı şirket taraflar arasındaki 19/06/2015 tarihli sözleşmeye istinaden ödenen paranın, hizmetin verilmediği iddiası ile iadesini talep etmiş, davalı … Ltd.Şti. öncelikle husumet itirazında bulunmuş, diğer davalı davaya karşı cevap vermemiştir. Davacı tarafın dayanmış olduğu 19/06/2015 tarihli sözleşmenin incelenmesinde; 1.maddesinde yüklenici şirketin davalı … Ltd.Şti., İşverenin dava dışı … olduğu, 2.maddesinde söz konusu taşınmazın … ilçesi … ada, … parsel olduğunun belirtildiği, sözleşmenin işveren olarak … tarafından yüklenici şirket olarak davalı … Ltd.Şti. tarafından imzalandığı, yine bu taşınmaza ait 19/06/2015 tarihli talep dilekçesinin dava dışı … tarafından imzalandığı, bu taşınmazın tapu kaydı fotokopisine göre dava dışı … isimli kişiye ait olduğu, dava dilekçesinde ekli 3 adet tahsilat makbuzunda ikisinde … isminin yazılı olduğu birin de davalı şirketin adının yazılı olduğu ancak açıklama kısmında dava konusu parsel olan … ada … parsele ait olmayıp … ada … parsele ait olduğu, buna göre davalı … Ltd.Şti.’nin husumet itirazının yerinde olduğu, sözleşmenin tarafı olmayan davacı şirket tarafından icra takibinin yapıldığı ve davanın da yine bu şirket tarafından açıldığı bu nedenle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 59,30 TL harçtan peşin olarak alınan 3.547,98 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 3.488,68 TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 4.080 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Ltd. Şti.’ne verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … Ltd. Şti.’nin yapmış olduğu 18 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … Ltd. Şti.’ye verilmesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320 TL arabuluculuk ücretinin tamamının davacıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Davacı vekili ile davalı … Ltd. Şti. vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/09/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır