Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/333 E. 2020/676 K. 04.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/333 Esas
KARAR NO:2020/676

DAVA:İtirazın İptali(Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:25/06/2019
KARAR TARİHİ:04/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili mahkememize verdiği 25/06/2019 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı … … aleyhine ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından 1 adet fatura dayanak gösterilerek faturadan kaynaklı bakiye alacak sebebiyle icra takibi yapıldığını, borçlu tarafından “takibe, faize ve diğer tüm ferilerine” açıkça itirazı nedeniyle icra müdürlüğünce icra takibinin durmasına karar verildiğini, borçlunun vaki itirazının haksız ve kötüniyetli olduğunu, Türk Ticaret Kanunu’nun “tacir olmanın hükümlerini düzenleyen 21 .maddenin 2,fıkrası gereğince “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” takibe konu söz konusu faturaya öngörülen yasal sürede (8 gün içinde) herhangi bir itirazda bulunulmadığını, borçlunun işbu takibe konu alacağı hemen ödemek istememekte takibi geciktirme düşüncesiyle ve kötüniyetle sürüncemede bırakmak istemekte olduğunu, borçlunun vaki itirazının iptali ile takibin devamına, haksız ve kotüniyetle yapılan itiraz nedeniyle davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalı taraf süresinde davaya cevap vermeyerek davayı reddetmiştir. Davalı süresinden sonra verdiği beyan dilekçesinde dava dilekçesinin müvekkili yurtdışında olması nedeniyle usulsüz tebliğ edildiğini, faturaların tebliğ edilmediğini iddia etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine İİK. 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davalı vekilinin 17/12/2019 tarihli dilekçesindeki usulsüz tebliğ itirazları karşısında dosya incelendiğinde; davalı tarafa dava dilekçesi, tensip zabtı ve ekleri ile duruşma gün ve saatinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür.
….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı şirket tarafından davalı aleyhine başlatılan takibin 37.000 TL. Bakiye fatura alacağına dayalı ilamsız icra takibi olduğu, davalı tarafça süresinde yapılan itiraz neticesinde takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
… Asliye Hukuk Mahkemesi … Talimat sayılı dosyasından alınan Mali Müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen 21/01/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre; Davalı şirketin 2016 ve 2017 yılı ticari derlerlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu ve defterlerinin birbiri ile uyumlu olduğu, ticari defterleri ve dayanağı belceler ile yardımcı defterlerinin birbirini teyit etmesi nedeni ile HMK, madde222 gereğince delil niteliğine haiz olduğu, yevmiye defterinde 20/09/2016 tarih ve … nolu KDV dahil 128.410,00TL bedelli fatura karşılığında belirli tarihlerde yapılan 92.040,00TL ödemeler sonucunda davacının, davalıdan bakiye 36.370.TL alacaklı olduğunu raporunda bildirmiştir.
Talimat mahkemesinde alınan bilirkişi raporu ile davalı tarafın ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucu değerlendirilerek Mali Müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen 07/09/2020 tarihli bilirkişi Ek Bilirkişi raporuna göre;Her ne kadar talimat raporunda davacı ticari defterlerinin açılış ve kapanış noter tasdiklerinin süresinde yapıldığından bahisle sahibi lehinde delil vasfına haiz olduğu yönünde görüş bildirilmiş ise de davalının vermiş olduğu 9.000,00USD tutarlı çekin defterlere 9.000,00TL olarak kayıtlanmış olduğundan ve dava dışı başka bir firmanın ödemesinin davalının muavin hesabına kayıtlandığından davacının defterlerine itibar edilemeyeceği, talimat raporunda 9.000,00USD tutarlı çekin defterlerde TL karşılığı olarak 27.540,00TL kayıtlanmış olmasına rağmen hatalı olarak 9.000,00TL olarak ikinci kere hesaplamaya dahil edildiği, bu itibarla ticari defter kayıtlarına dayanak teşkil eden belgelere itibar edilmesi gerektiği, davalının, davacıya yaptığı ödeme dekontlarının açıklamalarına göre takibe dayanak faturadan davalının haberdar olduğu ve süresinde itiraz etmediği gibi faturalara istinaden ödeme yaptığı da göz önüne alınarak takibe dayanak faturanın davalı aleyhine borç doğurduğu,
talimat raporu ve talimat raporu ekinde dosyaya alınan davacının ticari defterlerindeki kaydî verilere, davalının sunduğu işletme hesabı defteri, muavin defter dökümüne ve takibe dayanak faturanın davalı aleyhine borç doğuruyor olması sonucuna göre, davacının takibe dayanak fatura tutarı olan 128.410,00TL’den davalının yaptığı 83.040,00TL ödemeleri mahsubu sonucu; takip ve dava tarihi itibariyle davacının 45.370,00 davalıdan alacaklı olduğu, taleple bağlılık ilkesi gereği takip talebi gibi takibe 37.000,00TL asıl alacak üzerinden devam olunabileceği, davacının alacak iddiasının benimsenmesi durumunda; davacı takipte yıllık %9 oranında yasal faiz talep etmiş olduğundan taleple bağlılık ilkesi gereği, davacının belirlenen asıl alacağına tahsile kadar yıllık %9 ve değişen oranlarda yasal faiz yürütülebileceğini raporunda bildirmiştir.
Davalının icra takibine konu faturanın tebliğ edilmediği iddiasına karşılık inceleme yapıldığında; fatura üzerinde davalıya teslim/tebliğ edildiğine dair bir emare ya da ibare olmamasına karşın, faturanın davalının muavin defter dökümünde kayıtlı olması ve davalının bu faturaya karşılık davacıya peyderpey ödemeler yapması ve ödemelerde “… nolu faturaya mahsuben” şeklinde atıfta bulunulduğu bilirkişi raporu ile tespit edildiğinden; davalının faturadan haberdar olduğu ve takibe dayanak faturaya yasal süresi içerisinde kısmen ya da tamamen itirazda bulunulmadığından takibe dayanak faturanın davalı aleyhine borç doğurduğu sonucuna varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, alınan denetime açık, usulüne uygun ve karar vermeye elverişli bilirkişi raporları karşısında; taraflar arasında alım satıma dayalı sözleşme bulunduğu, bu ticari ilişkiye dayalı olarak davacının davalı tarafa düzenlediği 20/09/2016 tarih ve … nolu KDV dahil 128.410,00TL bedelli fatura bedelinin 83.040,00TL sının davalı tarafından ödendiği, davacının faturadan kaynaklanan 45.370TL alacağının bulunduğu, davacının daha az olarak 37.000TL alacağı için ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibi başlattığı, davalının icra takibine, borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği ve icra takibinin durmasına karar verildiği, davalının itirazında haksız olduğu, davacının icra takibi yapmakta haklı olduğu ve takip miktarı kadar davalıdan alacaklı olduğu anlaşıldığından; davanın kabulüne; davalının ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, kabul edilen alacağın %20’si olan 7.400 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın kabulü ile; davalının ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacak olan 37.000 TL.’ye takip tarihinden itibaren %9 yasal faiz uygulanmasına,
2-)Kabul edilen alacağın %20’si olan 7.400TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-)Davacı tarafça dava açılırken yatırılan peşin harcın alınması gereken 2.527,47-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.895,60-TL karar harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4-) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 676,27-TL harç giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-) Davacı tarafça yargılamanın yürütülmesi nedeniyle yapılan toplam 2.545,90-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-) Davacı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen vekalet ücreti olan 5.550,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-) Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/11/2020

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*