Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/328 E. 2020/878 K. 22.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/328 Esas
KARAR NO:2020/878

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:24/06/2019
KARAR TARİHİ:22/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı şirket aleyhine, … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve davalı/borçlunun itiraz ederek takibi durdurduğunu, ancak davalının İcra Müdürlüğü’ne yaptığı itirazın taraflarına tebliğ edilmediğini, takibe konu alacağın 24/09/2016 tarihinde davalı şirket şebekesine ait yer altı kablosunda meydana gelen kısa devre sonucu sigortalı iş yerine ait jeneratörde meydana gelen hasardan dolayı zarar gören sigortalı dava dışı …. Ltd. Şti.’ye müvekkili sigorta şirketi tarafından 06/12/2016 tarihinde yapılan ödemenin rücu alacağından kaynaklandığını, müvekkili şirket ile sigortalısı arasında akdedilen sözleşme uyarınca 31/08/2016 tarih, … numaralı Otel ve Tatil Köyü Paket Sigorta Poliçesi düzenlendiğini, poliçenin başlangıç tarihinin 31/08/2016 ve bitiş tarihinin 31/08/2017 olduğunu, 24/09/2016 tarihinde müvekkili şirketin sigortalısı dava dışı …. Şti.’ne ait “… Mah. … Cad. No:…/ …” adresindeki iş yerine ait jeneratörde, davalı şirketin şebekesine ait yer altı beslenme kablosunda meydana gelen kısa devre sonucunda hasar meydana gelmiş olduğunu, konuyla ilgili sigortalı şirket tarafından müvekkili sigorta şirketine yapılan ihbar sonucunda … nolu hasar dosyasının açıldığını ve hasar tespiti için sigorta eksperinin görevlendirilmiş olduğunu, jeneratörün tamiri için yaptırılan İnceleme Tutanağında “….alternatörün kısa devre çubuklarının değişerek komple sarılması gerekmektedir. Sarım bedelinin 10.500,00-TL+ KDVdir.” şeklinde görüş ve fiyat belirtmiş olduğunu, müvekkili şirket sigortalısı tarafından 17.10.2016 tarihli dilekçe ile davalı kuruma başvuru yapılmışsa da, davalı şirketin 01.12.2016 tarihli cevabi yazısında sorumluluğu kabul etmemiş ve ödeme talebini reddetmiş olduğunu, sigorta eksperi ise 05.12.2016 tarihli Ekspertiz Raporunda, servisin, yapılan incelemede dizel motordan aldığı tahrik ile enerjiyi üreten alternatörün stakor, ikaz, uyartım ve endüvi sargılarının komple kısa devre olarak kavrulduğunun tespit edildiğini, sigortalı yetkilisi ile yapılan görüşmede, oteli besleyen davalı şirkete ait yer altı kablosunun ve jeneratörün hasarlı olmasından dolayı, 1,5 gün boyunca otelde elektriklerin olmadığı ve müşteri kaybı yaşandığını, davalı şirket ekiplerince, yer altı kablosunun tamir edilerek otele enerji verildiğini beyan etmiş olduğunu, hasarın, temin edilen servis raporu, beyan ve firmada yapılan tespitlere istinaden, davalı şirketin yer altı kablosunun kısa devre olarak jeneratör alternatörüne zarar vermesi neticesinde meydana geldiği kanaatine varılmış olduğunu, hasar konusu jeneratörün … nolu hasar dosyası ile yine davalı şirket kaynaklı olarak hasar görmüş olduğunu, bu hasarın yine davalı şirket kaynaklı olarak gerçekleşen ikinci hasar olduğunu, müvekkil şirket tarafından sigorta eksperince tespit edilen 12.523,65-TL zararın 06.12.2016 tarihinde sigortalısına ödenmiş olduğunu, 6102 sayılı TTK.’nun 1472. maddesi gereğince sigortalısının haklarına halef olan müvekkili sigorta şirketinin, ödenen hasarın rücuen tahsili için davalı şirket aleyhine icra takibi yapmışsa da yapılan itiraz sonucu takibin durduğunu ve davalının haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesi için işbu davanın açılmış olduğunu iddia etmiş ve sonuç olarak, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın iptaline, takibin devamına, haksız yapılan itirazdan dolayı davalının %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; 21.12.2012 tarihli EPDK Elektrik Dağıtımı ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliği’nin 26. maddesi gereğince gerek davacı tarafın, gerekse dava dışı sigortalının müvekkili şirkete 10 iş günü süresi içerisinde müracaat etmemiş olduğunu, Yönetmeliğin 2. fıkrası hükmünün “Zararın tazmin edilebilmesi için hasarın niteliği, kullanıcı tesisin durumu, dağıtım şebekesinde meydana gelen kesinti, arıza, dalgalanma gibi hususlarda dağıtım şirketi tarafından yapılacak/yaptırılacak inceleme ve değerlendirme neticesinde, söz konusu hasarın dağıtım şebekesinden kaynaklandığının tespit edilmesi gereklidir.” şeklinde olduğunu, hasarın müvekkili şirketin dağıtım şebekesinin işletilmesinden kaynaklandığının, davacı şirket tarafından ispat edilmesi gerektiğini, hasarın müvekkili şirketin dağıtım şebekesinin işletilmesinden kaynaklanmadığını, zira aynı koldan enerji alan başka binalarda da yangın ve hasar olması gerektiğini, müvekkili şirket kayıtlarının incelenmesinde anılan adreste hasar tarihinde abonelerin cihaz hasarına neden olabilecek bir çalışma yapılmadığının tespit edilmiş olduğunu, aynı trafodan beslenen diğer abonelerin cihazlarında da benzer hasarların meydana gelmesi ve müvekkili şirkete bu konuda başvuru yapılması gerekirken, böyle bir başvurunun bulunmadığını, kofrada yapılan ölçümlerde faz-faz, faz-nötr gerilimlerinin normal ölçülerde olduğunun tespit edilmiş olduğunu, icra takibi ve itirazın iptali davasının süresinde olmadığını, zamanaşımı nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, dava konusu olayda müvekkili şirketin sorumluluğunu doğuracak illiyet bağının mevcut olmadığını, dava konusu olayda kusur ve sorumluluğun jeneratörünün bakım ve onarımı ile testlerini düzenli olarak yapmayan dava dışı sigortalıda olduğu kanaatinde olduklarını, bu nedenle dava dışı sigortalıdan hasar tarihi olduğu ifade edilen 24.09.2016 tarihinden önce jeneratörün bakım, onarım ve testlerini düzenli olarak yaptırıp yaptırmadığının sorulmasını ve belgelerinin istenmesini talep ettiklerini savunmuş ve sonuç olarak, haksız ve yersiz davanın reddine, davacı tarafın haksız icra takibi nedeniyle %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
…İcra Müd. … E. sayılı dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, ekspertiz raporu, ödeme dekontu, fatura, şirket kayıtları ve dayanılan diğer tüm deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
…İcra Müd. … E. Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacının davalıdan hasardan kaynaklanan sigorta rücu alacağının, asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.558,14-TL. üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek % 9 yasal faizi ile birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yaptığı, davalının süresi içerisinde, borca ve fer’ilerine itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu ve davacı tarafından takibin devamının sağlanması amacıyla İİK. 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde, itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Dava, meydana gelen hasar nedeniyle, davacı sigortacı tarafından, Otel ve Tatil Köyü Paket Sigorta Poliçesi kapsamında, dava dışı sigortalıya ödenen hasar bedelinin,TTK. 1472. maddesi gereğince, davalıdan rücuen tazmini talebine ilişkindir.
İhtilaf, dava dışı sigortalıya ait jeneratörün, davalının yer altı besleme kablosunda meydana gelen kısa devre sonucunda hasarlandığı iddiası ile, davalının sorumluluğu ve bu sorumluluk noktasında oluşan maddi zarar miktarının tespiti ve meydana gelen zararın sigorta teminatı kapsamında olup olmadığı ve davacının rücu hakkı bulunup bulunmadığı konularından kaynaklanmakta olup ispat yükü davacıda bulunmaktadır. Ancak alacak miktarının tespiti için takip dayanağı belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişilerden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler Mali Müşavir …, Sigorta Uzmanı … ve Elektrik Mühendisi … tarafından hazırlanan 02/09/2020 tarihli bilirkişi heyeti raporunda;
“…1.Davacı …Ş. sigortalısına sigorta tazminatını ödemiş olduğu 06.12.2016 tarihinde sigortalısının haklarına halef olmuş ve ancak bu tarihten itibaren zarar veren davalı … ‘a rücu etme hakkına sahip olduğu,
2.Ve 2 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde 07.11.2017 tarihinde davalı … …A.Ş. (…) aleyhine icra takibi açılmış ve zamanaşımının kesilmiş olduğu,
3.Davacı …Ş.’nin talep edebileceği gerçek zarar miktarının sigorta poliçesine göre 1.476,35 TL muafiyet tenzil edilerek sigortalısına ödenen 12.523,65 TL olduğu,
4.Dava konusu otelde meydana gelen hasarın davalı … / … A.Ş.’ne ait yeraltı …şebekesinden kaynaklandığı, bu nedenle doğan zarardan dolayı davalının kusurlu ve sorumlu bulunduğu,
5.Davacının Davalı Şirketten icra takip tarihine kadar 12.523,65 TL asıl alacağa 1.037,58 TL işlemiş faiz talebinde bulunabileceği ancak takip talebine bağlı kalmak üzere takdir Sayın Mahkemenize ait olmak üzere 1.034,49 TL faiz talep edebileceği…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettikleri anlaşıldı.
Davalı …’a gönderilen, 25/06/2020 ve 30/09/2020 tarihli müzekkere ile, “…dava dışı sigortalının bulunduğu adres ve bölgede olay tarihi itibariyle mevcut arıza kayıtlarının ve dava dışı sigortalının arıza kaydı bildiriminin gönderilmesi…” istenilmiş, 29/06/2020 ve 08/12/2020 tarihli vekil aracılığıyla verilen cevabi yazı ile, “…belirtilen adreste herhangi bir arıza kaydına rastlanmadığı ve arıza tarihi itibariyle arıza kaydı tespitinin yapılamadığının…” bildirildiği görülmüştür.
Dava dışı …. ve Ltd.Şti.’ne gönderilen, 12/03/2020 tarihli müzekkere ile, “.. hasarlanan jeneratöre ilişkin, bakım-onarım, test ve servis kayıtlarının gönderilmesi …” istenilmiş, 09/06/2020 cevabi yazı ekinde davacı … tarafından yapılan ekspertiz raporunun gönderildiği, talep edilen belgelerin dosyaya sunulmadığı görülmüştür.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; icra dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, ekspertiz raporu, ödeme dekontu, fatura, şirket kayıtları ve tüm dosya kapsamına göre alınan bilirkişi raporu ile davalının sorumluluğunun bulunduğu noktasındaki değerlendirme yönünden, davanın ispatının hukuki değerlendirmesinin mahkememize ait olduğundan, mahkememizce bu değerlendirmeye itibar edilmemiş, davacı tarafından, olay tarihinde ve tamir aşamasında çekildiği bildirilen fotoğraf ve videoların, nerede ve ne zaman çekildiğinin belli olmadığı, fotoğraf ve videolardaki çalışmanın, dava dışı sigortalının bulunduğu mevcut sokakta ve olay tarihinde çekildiğine ilişkin somut belge ve kaydın bulunmadığı, davalı … tarafından, olay tarihinde, dava dışı sigortalının ve olay yeri adresinin bulunduğu adreste mevcut diğer işyerlerinin arıza kaydı bildiriminin bulunmadığının ve tespit edilemediğinin bildirilmesi, davacı yanca dava dışı sigortalıya ait jeneratörün bakım ve onarımlarının düzenli yapıldığına ilişkin belge sunulmaması nedeniyle, dava dışı sigortalıya ait işyerinde bulunan jeneratör arızasına ilişkin hasarın, davalı …’a ait yeraltı …şebekesinden kaynaklandığının ve olayda davalının kusur ve sorumluluğunun bulunduğunun ispat edilemediği, davacının dava dışı sigortalısına ait sigorta poliçesi kapsamında, davalıdan sigorta hasar tazminatı rücu talebinde bulunamayacağı kanaati oluştuğundan, davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Davalı vekilinin kötüniyet tazminat talebinin REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 54,40-TL harçtan peşin alınan 231,54-TL harcın mahsubu ile fazla alınan 177,14-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye gereğince taktir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin tamamının, davacıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
7-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/12/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır