Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/297 E. 2022/828 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2019/297 Esas
KARAR NO:2022/828

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:12/06/2019
KARAR TARİHİ:08/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; 25/05/2018 tarihinde … İşletme Müdürlüğü hizmet sahasında bulunan … Mahallesi, … Sokak …/İstanbul adresinde davalılar tarafından yapılan bakım onarım çalışması sırasında müvekkili şirkete ait tesislere hasar verildiğini, müvekkili şirket personelince arızanın giderilmesi ve enerji verilmesine müteakip hasara maruz kalan tesislerin onarımı için kullanılan malzeme ve işçilik gibi bedelleri kapsayan hasar bedeli olan 1.690,84TL hasar verenler aleyhine tahakkuk ettirildiğini, davalı tarafından hasar bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlu aleyhe ve 1.690,84-TL hasar bedeli 45,86-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.736,70-TL’nin tahsili amacı’yla … 31. İcra Müdürlüğünün …, sayılı takip dosyası ile ilamsız takip yapıldığını ve davalı tarafa Örnek No:7 ödeme emri gönderildiğini, davalılar borca ve icra takibine itiraz ettiğini, davalı vekili itirazında; takibe konu borca, borç miktarına, faize, faiz oranına ve ferilerine itiraz etmiş, takibin durdurulmasını talep ettiğini, yukarıda açıklanan nedenlerle, borçluların itirazlarının iptalini ve hükmolunacak meblağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın konusu olan hasarla ilişkili olarak müvekkili idarenin ilgili birimleriyle yapmış olduğunu, yazışmalarda … tarafından bahsi geçen yer ve tarihte çalışma yapılmadığını, bu nedenle öncelikle davanın hasara müvekkili idarenin sebebiyet verdiğini kabul etmediklerini, dava dilekçesinde müvekkili idarenin müteahhidi olduğu iddia edilen firmanın adı bilinmediğini, husumetin taraflarına yönetilemeyeceğini, davacının karşılıklı kusur durumunda araştırılması gerektiğini, davacıya ait altyapı tesislerinin, projesine ve yapı tekniğine uygun bir biçimde döşenip döşenmediği araştırılması gerektiğini, projelerinin de getirtilerek yerinde kazı yapılmak suretiyle incelenmesi gerektiğini, İstanbul Büyükşehir Belediyesi müvekkili idarenin yanı sıra davacı kurum da dahil olmak üzere altyapı tesisleri olan tüm kurumlara göndermiş olduğu 30/09/1998 tarihli yazısında, alt yapı hizmetleri yönergesine tüm alt yapı hizmeti veren tüm kurumların uyması gerektiğini ve tesis üstüne tesis yapılamayacağını belirtildiği, davacının, icra inkar tazminatı talebinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle haksız davanın, usul ve esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
Davalı … … Ve İnş. A.Ş vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın haksız fiil iddiasına dayalı takip başlattığını, haksız fiilin failini belirtmediğini, resmiyette hiçbir geçerliliği bulunmayan bir tutanak ile hak talep ettiğini, müvekkilinin bir tüzel kişi olduğunu, davacının iddia ettiği kablo zararını meydana getirmesi mümkün olmadığını, haksız fiil iddiası var ise zarar veren kişinin sorumluluğu için temyiz gücü olması gerektiğini, müvekkilinin şirket tüzel kişiliğinin kabloya zarar veremeyeceğini, müvekkilinin bu alanda çalışmasının bulunması hiçbir şey ifade etmeyeceğini, gecikme tazminatı talep edilemeyeceğini, müvekkilinin yükümlülüğü kapsamında yer almayan, yasal dayanağı olmayan ve kurumun kendince yaratmaya çalıştığı bir uygulama olduğunu, davacı işçilik, araç gibi gider kalemi göstermiş ise de bu araçlar ve işçiler kurum bünyesinde mevcut olduğunu, ekstra gider kalemi taşımadığını, davacı tarafın salt malzeme bedeli talep edebileyeceğini, haksız fiil iddiası söz konusu olduğundan failin tespiti, akabinde gerçek zararın tespiti ile müterafik kusurun araştırılması gerektiğini, yukarıda açıklanan nedenlerle; davacının talebinin belirsizliği ve hasarın neye ilişkin olduğunu dahi belirtmediği gözetilerek dava dilekçesini açıklaması için HMK 116 uyarınca 1 haftalık kesin süre verilmesini, kesin süre içinde eksiklikler giderilmezse davanın açılmamı sayılmasına karar verilmesini, savunma hakkını kısıtlamaya, üst mahkemeye müracaatı ve hatta Yargıtay denetimini engellemeye yönelik aynı davalı hakkında onlarca ve ayrı ayrı takip sureti ile hakkın kötüye kullanılması temelli yasaya aykırı takibe dayalı açılan davanın ve icra inkar tazminatı talebinin reddini, aksi halde davacı iddialarının mesnetsizliği ve tamamen kendi kusuruna dayanarak hak talep ettiğinin dikkate alınmasını, sunulu içtihatlar baz alınarak müterafık kusur araştırılması yapılmasını, kabul mahiyetine gelmemekle birlikte salt malzeme bedeli istenebileceğinin tespiti ile bu bedelden de hurda parasının düşülmesini, kötü niyetli, haksız ve ağır kusurla takip başlatan, talep edemeyeceğini bildiği bedelleri ısrarla takibe konu eden davcının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası, hasar keşif ve tespit tutanağı, fotoğraflar, taraf şirket kayıtları, dayanılan diğer tüm deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalılar aleyhine, 25/05/2018 tarihinde kazı çalışması nedeniyle meydana gelen hasar bedelinin tahsilini teminen, 1.690,84-TL. asıl alacak, 45,86-TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam, 1.736,70-TL. üzerinde ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek %9 yasal faizi ile birlikte tahsili amacıyla genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davalılar tarafından yasal yedi günlük süre içerisinde borca ve faize itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu ve davacı tarafından takibin devamının sağlanması amacıyla İİK. 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde, itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Davalı … Rest. Ve İnş. A.Ş. tarafından, icra dosyasına yapmış olduğu itirazında yetkiye itiraz etmiş ise de, HMK. 16. Madde gereğince yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
İhtilaf, davacı alacaklının, davalılardan, bakım-onarım çalışması nedeniyle hasara uğrayan tesislerin onarımı için yapılan masraflara ilişkin hasar bedeline dayalı, takip sebebi itibariyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti konularından kaynaklanmakta olup, alacak miktarının tespiti için takip dayanağı belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi Elektrik Mühendisi … tarafından hazırlanan 14/06/2020 tarihli bilirkişi raporunda; “…davacıya ait tesislerin davalı … ve yüklenicisi ve / veya alt taşeronu olduğu anlaşılan diğer davalı şirket tarafından yapılan altyapı kazısı çalışmaları esnasında iş makinası kepçeyle koparılması suretiyle hasara uğratılmasıyla meydana gelen zararın 25.05.2018 hasar tarihi itibariyle hasarın hizmet alımı suretiyle giderilmiş olması halinde yerleşik yargı kararlarına göre malzeme + nakliye + işçilik + KDV bedellerinden ibaret 1.352,67 TL olduğu, hasarın hizmet alımı yapılmaksızın davalının kendi çalıştırdığı elemanlarınca giderilmiş olması halinde yerleşik yargı kararlarına göre yalnızca malzeme bedeli + KDV’ den ibaret olarak 272,52 TL olduğu, meydana gelen olayda davalıların %100 kusurunun bulunduğu, haksız fiilin meydana geldiği 25.05.2018 hasar tarihinden takip tarihine kadar hesaplanan %9 yasal faiziyle birlikte toplam takip tutarının hasarın hizmet alımı suretiyle giderilmesi hali durumunda 1.389,19 TL hasarın kendi çalıştırdığı elemanlarınca giderilmesi hali durumunda 279,88 TL olarak hesaplandığı, davalıların hesaplanan bu miktarlar için itirazlarının iptaliyle takibin yalnızca asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9 ve değişen oranlarda yasal faiz yürütülmesi suretiyle devam etmesinin gerekeceği, davacının %20 oranında icra inkar tazminatı talebinin Yüksek Mahkemenin takdirlerinde bulunduğu… ” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilerek, ek rapor alınmasına ilişkin karar verilmiş, 10/12/2020 tarihli Bilirkişi ek raporunda; “…davacıya ait tesislerin davalı … ve yüklenicisi diğer davalı şirket tarafından yapılan altyapı kazısı çalışmaları esnasında iş makinası kepçeyle koparılması suretiyle hasara uğratılmasıyla meydana gelen zararın hasarın meydana geldiği 25.05.2018 tarihi itibariyle hasarın hizmet alımı suretiyle giderilmiş olması bakımından yerleşik yargı kararlarına göre 677,30 TL olduğu, meydana gelen olayda davalıların %100 kusurunun bulunduğu, haksız fiilin meydana geldiği 25.05.2018 hasar tarihinden takip tarihine kadar hesaplanan %9 yasal faiziyle birlikte toplam takip tutarının 695,59 TL halinde hesaplandığı, davalıların hesaplanan bedel için itirazlarının iptaliyle takibin yalnızca asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9 ve değişen oranlarda yasal faiz yürütülmesi sureti ile devam etmesinin gerekeceği, davacının %20 oranında icra inkar tazminatı ve davalı …’nin husumet itirazı yönündeki taleplerinin Sayın Mahkemenin takdirlerinde bulunduğu…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi Elektrik Mühendisi … tarafından hazırlanan 13/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda; “……’a ait altyapı AG / OG tesislerinde davalı …’nin %100 kusurlu olduğu ve meydana gelen hasar bedelinin faiz dahil toplam 975,45 TL olduğu, %20 oranındaki icra inkar tazminatı ve davalı …’nin husumet itirazı yönündeki talepleri sayın Mahkemenizin takdirinde olduğu…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilerek, ek rapor alınmasına ilişkin karar verilmiş, 16/06/2022 tarihli Bilirkişi ek raporunda; “…davacıya ait tesislerin davalı … ve yüklenicisi … A.Ş. Tarafından yapılan altyapı kazı çalışmalarında kepçe ile kabloya vurularak hasar verildiği, meydana gelen olayda davalıların %100 kusurlu olduğu 13/04/2021 kök raporumda belirtilmiştir. Davalıların hesaplanan bedel için itirazlarının iptaline, takibin yalnızca takip tarihinden itibaren % ve değişen oranlarda yasal faiz yürütülmesiyle devam etmesinin, %20 icra inkar tazminatının yüce Mahkemenizin takdirinde olduğu…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; tüm dosya kapsamına göre alınan bilirkişi raporları denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli görülmüş olduğundan, mahkememizde de, 25/05/2018 tarihinde altyapı kazı çalışması yapıldığı alanda, davacının enerji hattı tesislerine zarar verildiği, davacı yan tarafından hasara sebebiyet verenin, davalılar … ve … olarak 25/05/2018 tarihli tutanakla tespit edildiği, kazı çalışmasının yapıldığı alanın davalılar arasında mevcut sözleşme kapsamında, davalı … firması tarafından yapılan çalışmadan kaynakladığı, davalı … ile diğer davalı arasında akdedilen sözleşmenin, sözleşmenin nispiliği uyarınca davacıya karşı ileri sürülemeyeceği, davalı …’nin iş sahibi olarak davacıya karşı sorumlu olduğu, haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesi geçerli ise de zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı işçilerine ödediği ücretler genel idare giderleri olup, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderler olduğu, özel olarak adam tutulup çalıştırıldığı kanıtlanmadıkça haksız fiil meydana gelmeseydi dahi yapılacak bu nitelikteki giderlerin zarar kapsamına dahil edilemeyeceği, davacı tarafından yeraltı tesislerinin arızalarının giderilmesi işlerinin dava dışı 3.şahıs şirkete devredildiği hususunda sözleşme sunulmuş ise de, e davacı tarafından sırf bu iş için bir ödeme yapıldığına dair belge sunulmadığı, davacının kendi personellerini görevlendirmesinin de aynı şekilde bu işler için görevli olduğu ve sırf bu işler nedeniyle personele bir ödeme yapıldığının ispat edilemediği, hususları hep birlikte değerlendirildiğinde; davacının alacak kalemleri arasında yer alan montaj, araç ve personel gideri, taraflar arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığından %25 ceza bedeli taleplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, davacının davasının kısmen kabulü ile, davalıların ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından, 272,52-TL. asıl alacak, 7,36-TL. işlemiş faiz olmak üzere, toplam 279,88- TL. üzerinden yaptıkları itirazlarının iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9 yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, uyuşmazlığın çözümünün yargılamayı gerektirmesi nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine, davalı …’ın şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile, davalıların ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından, 272,52-TL. asıl alacak, 7,36-TL. işlemiş faiz olmak üzere, toplam 279,88- TL. üzerinden yaptıkları itirazlarının iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9 yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacının icra inkâr tazminatı talebinin reddine,
3-Davalı … Restorasyon ve İnş.A.Ş.’nin kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 80,70-TL. harçtan peşin alınan 44,40-TL. harcın mahsubu ile geriye kalan 36,30-TL. harcın davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 279,88-TL. vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/3. maddesi gereğince hesaplanan 279,88-TL.vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalılara verilmesine,
7-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 44,40-TL. başvurma harcı + 44,40-TL peşin harç toplamı olan 88,80-TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 1.750-TL. bilirkişi ücreti + 290-TL. tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 2.040-TL. yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre 328,75-TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
9-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranına göre 212,72-TL’nin davalılardan alınarak hazineye irad kaydına, geriye kalan 1.107,28-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
10-Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, davalı … vekilinin yokluğunda miktara göre kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır