Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/294 E. 2019/1134 K. 18.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/294 Esas
KARAR NO: 2019/1134

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/02/2013
KARAR TARİHİ: 18/09/2019

Mahkememize açılan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin 17/10/2010 tarihinde davalı şirketten … Plaka sayılı … model sıfır km araç satın aldığını, araç 4.078 Km de iken fren ikaz lambasının sürekli yanmaya başladığını, serviste sorunun vakum hortumundan kaynaklandığı söylenerek hortumun değiştirildiğini, araç 8.083 km de iken fren ikaz lambasının tekrar yandığını bu sefer sorunun soketlerden kaynaklandığı söylenerek giderildiği, 15/04/2011 tarihinde aynı arızanın yeniden meydana geldiğini, servisin geçici olarak sorunu giderip davalıyı durumdan haberdar ettiğini bildirdiğini, ertesi gün tekrar aynı arızanın meydana gelmesi üzerine fren ikaz lambası söndürülmüş ancak servis raporu verilmeyeceğini bildirildiğini, araçta 06/05/2011 ,07/05/2011 ,09/05/2011,11/05/2011 ,12/05/2011,24/05/2011, 25/05/2011, 01/06/2011, 18/07/2011 tarihlerinde fren ikaz lambası yanması sebebiyle müvekkilinin yetkili acil yol destek hattını aradığını, yetkililerin gelip aracın fren ikaz lambasını söndürdüklerini yada aracı servise alıp bir takım parçalarını değiştirdiklerini, araçtaki arızanın iki yıldır bulunamadığını, müvekkili tarafından ayıp ortaya çıkar çıkmaz 19/02/2011 tarihinde bildirim de bulunulduğunu, ayrıca … Noterliğinden 28/08/2012 tarihinde ihtar gönderildiğini, yetkili servis tarafından en son 2011 Eylül ayında aracın yeni yazılım yüklenerek sorunun kökünden halledildiği söylenmiş ise de 03/08/2012 tarihinde araçta fren ikaz lambasının tekrar yandığının ve servis tarafından geçici olarak giderildiğini, müvekkili tarafından araç alındıktan kısa süre sonra arızanın davalılara bildirildiğini çözüm bulunacağı, aracın ayıpsız misliyle değiştirileceği söylenerek bu şekilde müvekkilimin oyalandığını, müvekkilim tarafından davalı tarafa inanılarak sorunun halledilmesinin beklendiğini davalı tarafça herhangi bir çözüm bulunmadığını ,müvekkilime karşı ağır kusurlu hareket edildiği belirtilerek, davaya konu aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesi, olmadığı takdirde aracın bedelinin 19/02/2011 tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek ticari faiz ile birlikte müvekkiline iade edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; aracın trafiğe çıkış tarihinin 15/12/2010 olduğu, davacının talep ve dava hakkının zaman aşımına uğradığı, araçta gizli ayıp bulunmadığı, davacının aracı kullanmaya devam ettiği, trafiğe çıkış tarihinden itibaren yaklaşık 70.000 km yol katettiği , fren problemi olan can güvenliğini tehdit eden bir araçla bu kadar mesafe kat edilmesinin hayat olağan akışına aykırı olduğu, davacının şikayetinin gerçeği yansıtmadığı, araçta tespit edilemeyen, çözülemeyen bir arızanın bulunmadığı , imalattan kaynaklı bir kusur bulunmadığı, araç değişim talebinin MK 2. maddesine aykırı olduğu, davacının halen aracı kullanmaya devam ettiği, davacının bedel iadesi talebinin kabulü halinde kullanım bedelinin hakkaniyet gereği mahsubu gerektiği, araçta varsa değer kaybı miktarının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkil şirketin davacıya karşı faiz borcundan sorumlu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, satın alınan aracın ayıplı çıkmasından kaynaklı olarak açılan değişim, iade ve bedel iadesine ilişkindir.
Mahkememiz 02/12/2014 tarih, … E. ve …K. Sayılı ilamında; “Toplanan deliller, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre ; Davacı şirket tarafından 15/12/2010 tarihinde davalı … A.Ş den 61.003,23 TL bedelle … marka …tip … model araç satın alınmıştır. 19/02/2011 tarihinden itibaren aracın göstergesinde ABS ve fren ikaz ışıklarının yanması nedeniyle araç 07/04/2011,06/05/2011, 07/05/2011, 09/05/2011, 12/05/2011, 14/05/2011, 16/05/2011, 18/05/2011, 23/05/2011, 24/05/2011, 25/05/2011, 18/07/2011 tarihlerinde servise çekilmiş yada yetkili acil yol destek birimi tarafından araca müdahale edilerek araçtaki arıza kodu silinip araç servise davet edilmiştir. Davacı tarafından … Noterliğinden 28/08/2012 tarihinde davalı şirkete ihtarname gönderilerek on gün içinde aracın misli ile değiştirilmesi veya paranın iadesi talep edilmiş olup ihtarnamenin 31/08/2012 tarihinde davalıya tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Davalı vekili tarafından zaman aşımı süresinin geçtiği iddia edilmiş ise de ;ihtilafta uygulanması gereken 818 sayılı BK nın 207 maddesi uyarınca satıcı daha uzun müddet için kefalet etmemiş ise satılanı ayıba karşı tekeffülden dolayı her türlü dava hakkı satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile teslim vuukundan itibaren bir sene geçmekle sakıt olur. Ticari alımlarda bu süre 6762 sayılı TTK nın 25/4 maddesinde bu süre altı ay ile sınırlandırılmıştır. Ancak: 207 maddesi son fıkrası uyarınca satıcı alıcıyı iğfal etmiş ise bir senelik zaman aşımı süresinden istifade edemez. Davacı tarafından 19/02/2011 tarihinde araçtaki hasar davalı şirketin yetkili servisine bildirilmiş 15/04/2011 tarihinde servis tarafından aracın fren lambasının yanması ile ilgili olarak sistem arızasının düzeltildiği, davalı …in konudan bilgisi olduğu, sorun ile ilgili araştırma yapıldığı, çözüm bulunduğunda servis ile paylaşılacağı ve alınan bilginin müşteriye ulaştırılacağına ilişkin olarak tutanak düzenlendiği, bu tarihten sonra aracın aynı arıza ile ilgili olarak çeşitli tarihlerde servise girdiği yada acil yol yardım ekipleri tarafından araca müdahele edilerek arızanın giderildiği, dolayısı ile arızanın giderileceği konusunda davalı tarafından davacının iğfal edildiği anlaşılmakla BK 207/ Son maddesi kapsamında davanın zaman aşımı süresinden isitfadesi mümkün görülmemiştir. Bilirkişiler tarafından düzenlenen kök ve ek raporda araçtaki arızanın üretimden kaynaklandığı kullanıcı hatasının bulunmadığı bildirilmiş olup aracın 2011 model olduğu hüküm tarihi itibari ile misli ile değiştirilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla davacının terditli taleplerinden bedel iadesi talebinin kabulüne 61.003,23 TL nin davalıdan tahsiliyle davacıya iadesine, dava konusu aracın davacı tarafından davalıya iadesine, davacı alacağına aracın davalıya iade tarihinden itibaren avans faiz yürütülmesine dair takdiren aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.” gerekçesiyle birlikte davacının davasının bedele yönelik olarak kabulüne, dava konusu … marka passat … tip … model aracın davacı tarafından davalıya iadesine, 61.003,23 TL’nin aracın davalıya teslim tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine dair karar verilmiş olup bu kararın temyizi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 08/06/2017 tarih, 2017/1685 Es., 2017/4717 K. Sayılı ilamı ile Mahkememiz kararının onanmasına karar verildiği, kararın davalı vekili tarafından karar düzeltme yoluna gidilmesi üzerine ise Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 02/05/2019 tarih, 2017/4520 E. ve 2019/2874 K. Sayılı ilamında;” Davalı vekilinin aşağıdaki karar düzeltme istemleri dışındaki sair karar düzeltme isteminin reddine, Davaya konu aracın dava dışı VDF kurumu lehine rehinli olduğu dosya içindeki belgeden anlaşılmaktadır.Mahkemece araç üzerindeki rehinin kaldırılması veya misli ile değiştirilecek araç üzerine rehin konulması şartına bağlı olarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp hükmün bu nedenle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla Dairemizin 08.06.2017 gün ve 2016/1685 -2017/4717 E.-K. sayılı onama ilamının kaldırılarak hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bendde belirtilen nedenlerle davalı vekilinin sair karar düzeltme isteminin reddine,(2) nolu bendde belirtilen gerekçe doğrultusunda davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 08.06.2017 gün ve 2016/1685 -2017/4717 E.-K. sayılı onama ilamının kaldırılarak hükmün bozulmasına,” karar verildiği, bozma sonrası yapılan yargılamada, usul ve yasaya uygun olan bozma kararına uyulmasına karar verilerek bozma ilamında belirtildiği gibi aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının bedele yönelik olarak KABULÜNE, dava konusu …Marka, … Tip, … model aracın, davacı tarafından davalıya iadesine, 61.003,23-TL’nin, aracın davalıya teslim tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, araç üzerinde dava dışı VDF kurumu lehine verilen rehnin kaldırılmasına,
2- 492 sayılı yasa gereğince alınması gereken 4.167,13 TL harçtan , peşin alınan , 85,40 TL harç ile , 1.040,00 TL tamamlama harcı taplamı 1.125,40 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 3.041,73 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına ,
3- Davacı lehine avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince taktir olunan 7.060,36-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ,
4- Davacı tarafından yapılan 85,40 TL peşin harç + 1.040,00 TL tamamlama harcı + 24,30 TL başvurma harcı + 3,75 TL vekalet harcı + 249,90 TL tebgat – müzekkere giderleri + 1.200,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.603,35 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ,
5- Davalı tarafından yapılan giderin kendi üzerine bırakılmasına,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸Bu belge 5070 sayılı Kanun Kapsamında Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.