Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/258 E. 2021/202 K. 02.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/258 Esas
KARAR NO:2021/202

DAVA:İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:23/05/2019
KARAR TARİHİ:02/03/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Borçlu … Tic. Ltd Şti şirketinin, müvekkiline olduğu borcu sebebiyle …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibinin açıldığını, borçlu şirket tarafından 10/12/2018 tarihinde takibe itiraz olduğunu ve takibin durduğunu, müvekkili ile borçlu arasında ticari bir ilişki olduğunu, borçlunun ilk zamanlarda yapılan işlerin bedellerini zamanında ödediğini, daha sonra yapılan işlerin bedellerinin ödenmediğini, müvekkilinin her iş yaptığında borçlu şirkete fatura kestiğini, faturaları borçlu şirketin muhasebesine gönderdiğini, 05/11/2018 tarihinden itibaren hiçbir şekilde kalan fatura bedellerinin ödenmediğini, 13/09/2018 tarihli 5.212,00-TL, 06/10/2018 tarihli 38.422,00-TL, 09/10/2018 tarihli 14.750,00-TL, 12/10/2018 tarihli 40.120,00-TL,16/10/2018 tarihli 19.579,14-TL’lik faturalar yapılan iş karşılığında davalıya teslim edildiğini, toplam bakiyenin 118.083,14-TL olduğunu, yapılan ödemenin 39.200,00-TL olduğunu, kalan bakiyenin 78.883,14-TL olduğunu, ihtarname gönderildikten sonra 13.224,34-TL’lik kısmi bir ödeme daha yapıldığını, borçlu tarafından ödenmesi gerekip de ödenemeyen, yapılan iş karşılığına göre, taraflarına 65.658,80-TL ücret ödenmesi gerektiğini, bu faturaların borçlu şirketin muhasebe defterinde ve ticari defterlerinde kaydı bulunduğunu,
Yukarıda açıklanan nedenlerle; borçlu şirket tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, borçlu şirket tarafından haksız ve dayanaksız olarak yapılmış bulunan itiraz sebebiyle takip bedelinin %20 sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
Alınan 27/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; 1-)Davacıya ait 2018 yılı yasal defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, 2-)Davalıya ait 2018 yılı yasal defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, 3-) Davacı ile davalı arasında dava konusu ile ilgili olarak aralarında sözleşmenin var olmadığı, 4-) Sayın Mahkeme tarafından davacının düzenlediği faturalar ve davalının ödemelerinin kabul edilmesi halinde takip tarihi 30/11/2018 tarihi itibariyle toplam (62.823,00-TL asıl alacak, 204,17-TL işlemiş faiz olarak) 63.027,17-TL alacak hesaplandığı, yalnız Takip Talebinin (65.849,30-TL asıl alacak, 758,53-TL işlemiş faiz olarak) 66.0607,83-TL olduğu, aradaki fark olan (66.607,83-63.027,17=3.580,66) 3.580,66-TL nin 3.026,30-TL sinin asıl alacak hesabından ve kalan 554,36-TL sinin hesaplanan faizden kaynaklandığı, dolayısıyla 3.580,66-TL fazla talebin değerlendirilmesinin Sayın Mahkemeye ait olduğunu, 5-) Faturaları teslim alan …’un davalı şirketi temsile yetkili olduğundan faturaların davalı şirkete teslim edildiğinin kabul edilmesinin gerekmekte olduğu, fakat davalı şirket yetkilisi tarafından teslim alınan 09/10/2018 tarih …numaralı 14.750,00-TL ve 12/10/2018 tarih … numaralı 40.120,00-TL tutarlı faturaların davalının yasal defterlerinde kayıtlı olmadığı gibi, davalının icra dosyasına itiraz dilekçesinde 12/10/2018 tarih … numaralı 40.120,00-TL tutarlı fatura ödemesinin yapıldığının da belirtildiği, 6-) Davacının davalıdan ne kadar asıl alacaklı olduğunun hesaplanması için davacının yasal defterlerinde kayıtlı olan ve davalı yetkilisinin teslim aldığına dair fatura toplamlarından, davalının yasal defterlerinde kayıtlı olan ödemelerin düşülmesi sonucunda oluşacak rakam olacağı, bunun da davacının düzenlediği fatura toplamı olan 119,023,00-TL’den davalının ödemiş olduğu 56.200,00-TL nin düşülmesi sonucu (119.023,00-56.200,00=62.823,00-TL) 62.823,00-TL olarak kabul edilmesinin gerekmekte olduğu, dava dilekçesindeki davacının talebinin de 65.658,80-TL olduğu, aradaki fark olan (65.658,80-62.823,00=2.835,80) 2.835,80 TL’nin nedeninin davacı tarafından ödeme belgeleri tarafıma sunulmadığından tespitinin yapılamamış olduğu, 7-) Davalı … Ltd Şti’ne ait 2018 yılı yevmiye defterinde davacı … 320 İ0004 cari hesap koduyla kayıtlı olduğu, bu cari kodla yevmiye defterinde yapılan işlemler kayıt altına alındığı, davalı şirketin davacı ya 30/11/2018 takip tarihi itibariyle 7,951,30-TL borçlu olduğu, fakat davacı tarafından düzenlenen ve davalı yetkilisi tarafından teslim alındığı görülen (14.752+40.120=54.872) 54.872,00-TL toplam tutarlı faturalar ilave edildiğinde davalının davacıya borcunun 30/11/2018 takip tarihi itibariyle (7.951,30-TL+54.872,00=62.823,30) 62.823,30-TL olarak kabul edilmesinin gerekmekte olduğu, davalının sorumlu olduğu borcunda asıl alacak olarak 62.823,30-TL hesap edildiği, 😎 Davacının davalı şirkete …. Noterliği 05/11/2018 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesini gönderdiği, ihtarnamede 78.883,14-TL olan borcun tebliğ tarihinden itibaren en geç 8(Sekiz) gün içerisinde ödenmesinin istendiği, ihtarnamenin davalı şirkete 10/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği, dolayısıyla davalı şirketin temerrüt tarihinin 18/11/2018 tarihi olarak kabul edilmesinin gerektiği, 9-) İcra takibinin davalıya 04/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun ise 07/12/2018 tarihinde itiraz dilekçesini vermiş olduğu, dolayısıyla davalı borçlu 7 günlük yasal sürede itiraz etmiş olduğu mütalaa edildiği anlaşıldı.
Alınan 25/01/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda sonuç olarak; Kök rapordaki görüşü değiştirecek yeni bir bilgi ve belgenin dosyaya sunulmadığı mütalaa edildiği anlaşıldı.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlık, tacir olan taraflar arasındaki faturadan kaynaklı alacağın tahsili yolunda başlatılan icra takibinde, icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Yargılama aşamasında, taraf teşkilinin sağlanarak bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgeler incelendiğinde; davacı tarafça, davalı aleyhine, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında, 30.11.2018 tarihli takip talebi ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 04.12.2018 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilip 07.12.2018 havale ve tarihli itiraz dilekçesi ile birlikte yetkiye, borca, ferilere itiraz edildiği, icra dosyasının yetkisizlik kararı ile birlikte …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına tevzi edildiği, bu dosyadan yeniden bir ödeme emrinin tebliği işleminin yapılmadığı, ancak 23.05.2019 tarihinde açılan davada, yeniden ödeme emri tebliği yapılmayan icra dosyasına yapılan itirazın iptalinin talep edildiği, bu haliyle yetkisiz icra müdürlüğünce yeni bir ödeme emri tebliği işlemi yaptırılıp borçlu-davalının ödeme emrine itiraz edilmesi halinde iş bu davanın açılması gerektiği, mevcut haliyle yetkili icra müdürlüğünce tebliğ edilmiş bir ödeme emri tebliğ işlemi ve buna karşı Yasal süresi içerisinde yapılmış bir itiraz olmadığından, dava şartı yokluğundan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Dava şartı yokluğundan davanın reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 59,30-TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 170,78-TL harçtan fazlaca alınan 111,48‬-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre belirlenen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin tamamının, davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.02/03/2021

Katip …

Hakim …