Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/250 E. 2021/346 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/250 Esas
KARAR NO:2021/346

DAVA:Malın İadesi
DAVA TARİHİ:21/05/2019
KARAR TARİHİ:22/04/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; Müvekkili ile davalı arasında 6361 sayılı Finansal Kiralama Kanunu çerçevesinde; 160129061 tescil, 24/06/2016 tarih ve 14812 Sözleşme numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesi ve … tescil numaralı ve 28/06/2016 tarihli Ek Tadil Sözleşmesi imzalandığını ve sözleşme konusu taşınmazların, sat- geri kiralama yoluyla davalıya teslim edildiğini, davalı tarafın kendisine tebliğ edilen ödeme planına göre kira borçlarını vadelerinde ödemediğini ve temerrüte düştüğünü, …. Noterliğinin 22/02/2019 tarihli ve …3 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile borçların 60 gün içinde ödenmesi için süre verildiğini, bu süre içerisinde borcun ödenmemesi halinde sözleşmenin fesh olacağı ve tüm kira bedellerinin muaccel hale geleceği ve bu durumda 60. günü takip eden 3 gün içinde sözleşme konusu taşınmazların boş olarak müvekkiline iade ve teslim edilmesinin ihtar ve ihbar edildiğini, iş bu ihtarnamenin davalıya 28/02/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, davalının ihtara rağmen borcunu ödemediğini belirterek, sözleşmeye konu … ili … ilçesi, … Mah. … Pafta, … Ada, … Parsel, … Kat … nolu ve Zemin Kat 3 nolu bağımsız bölüm numaralı taşınmazlardan davalı veya 3. kişilerin tahliyesi ile taşınmazların boş olarak müvekkiline teslimi yönünde teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, finansal kiralamaya konu taşınmazların müvekkiline aynen iadesine, taşınmazların finansal kiralama şerhlerinin tapu kaydından terkin edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile, öncelikle dava konusu taşınmazlar üzerinde keşif yapılmasını ve keşif sonucu tespit edilecek değer üzerinden, davacı tarafından eksik harcın tamamlatılması gerektiğini, şirkete gönderildiği iddia edilen ihtarnamenin şirkete usulen uygun şekilde tebliğ edilmediğini, dava dilekçesinin tebliğ ile birlikte söz konusu ihtarnameden haberdar olunduğunu, bu sebeple sözleşmenin feshi ve malın iadesi talepli dava açılmasının mümkün olmadığını, müvekkili şirkete hitaben çıkarılan ihtarnamenin, Muharrem Karadağ isimli bir şahsa tebliğ edildiği, oysa ki söz konusu şahsın müvekkili şirket ile hiçbir ilgisi olmadığını, davacı tarafından iddia edildiği şekilde müvekkili şirket çalışanı da olmadığını, tüzel kişiye geçerli bir tebligatın ne şekilde yapılacağı hususunun Tebligat Kanununda düzenlendiğini, söz konusu usul izlenilmeksizin yapılan tebligatın geçerli olmadığını, davalının finansal kiralama sözleşmesindeki kendi edim ve yükümlülüklerini yerine getirmediğini bu nedenle müvekkilinin sözleşmeye konu malları gereği gibi kullanmadığını, taşınmazlarda ki hukuki ayıpların giderilmediğini, müvekkilinin finansal kiralama sözleşmesindeki kendi edim ve yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davalıya yapmış olduğu ödemeler ile borcu sona erdirdiğini, davalının muaccel olmamış alacaklarını, teminat senetlerini icra takibine koyarak tahsil etmeye çalıştığını, davacının malın iadesi isteminin haksız olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Dava finansal kiralama konusu olan taşınmazların aynen iadesi talebine ilişkindir.
Dava konusu taşınmazlara ilişkin tapu kayıtları celp edilmiş, mahallinde keşif yapılarak, gayrimenkul değerlendirme uzmanında dava konusu taşınmazların değerine ilişkin bilirkişi raporu ve ek rapor alınmış ve bu değer üzerinden harç tamamlatılmıştır.
Mahkememizin 23/05/2019 tarihli ara kararı ile davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Bu ara kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin 18/10/2019 tarih ve 2019/… Esas 2019/… Karar sayılı ilamı ile; ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının yerinde görülmediği, Mahkemece 6361 sayılı kanun ve taraflar arasındaki sözleşme hükümleri değerlendirilerek koşullar oluştuğu takdirde davacı kiralayanın ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile Mahkememiz ara kararının kaldırılmasına karar verilmiş, bunun üzerine Mahkememizce 19/11/2019 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı tarafın davacı tarafından gönderilen ihtarnamenin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, ihtarnameden dava dilekçesi ile haberdar olduklarını, ihtarnamenin tebliğ edildiği bildirilen … isimli kişinin şirket çalışanı olmadığını ve tebligatın Tebligat Kanunu hükümlerine uygun yapılmadığını belirterek davanın reddini talep etmesi nedeni ile öncelikle bu hususun incelenmesi gerektiğinden Mahkememizce davalı şirketin 2018, 2019 ve 2020 yıllarına ait çalışanlarını gösterir dönem bordrolarının gönderilmesi için … SGM’ye, ihtarnamenin tebliğine ilişkin tebligat parçasının okunaklı örneğinin gönderilmesi için … Noterliğine ve ihtarnameyi tebliğ aldığı belirtilen Muharrem Karadağ’ın tebliğ tarihi itibari ile şirket çalışanı olup olmadığının tespiti için … İlçe Emniyet Müdürlüğüne müzekkereler yazılmıştır.
… Noterliğinin gönderdiği ihtarname ve tebligat parçasına göre davacı tarafından gönderilen 22/02/2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamenin tebligat parçasında “tebliğ evrakı iş yeri sahibi bulunmadığından tebliğ evrakı işyerinde işçisi Muharrem Karadağ imzasına 28/12/2019 tarihinde adreste tebliğ edildi.” şerhi ile tebligatın yapıldığı görülmüştür.
… SGM’ye yazılan müzekkereye verilen cevapta, davalı şirket çalışanın … olduğu başkada çalışanın bulunmadığını, tebliğ tarihi 28/12/2019 tarihinde de … dışında başka çalışanın bulunmadığı anlaşılmıştır.
… İlçe Emniyet Müdürlüğüne yazılan müzekkere nedeniyle tutulan tutanağa göre …’ın davalı şirket iş yerinde değil, aynı binada bulunan ve sahibinin de aynı kişi olduğu, … isimli şahsa ait … iş yerinde 1993 yılından beri çalıştığının tespit edildiğini, … iş yerine gelindiğinde …’ın bu iş yerinde çalıştığının görüldüğü, kendisinin de davalı şirket iş yerinde hiç çalışmadığını, 1993 yılından beri … isimli iş yerinde çalışmaya devam ettiğini bildirildiğinin tespit edildiği görülmüştür.
6361 sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunun 31/1 maddesinde “kiralayan finansal kiralama bedelini ödemede temerrüde düşen kiracıya verdiği 30 günlük süre içerisinde de bu bedelin ödenmemesi halinde sözleşmeyi fesh edebilir. Ancak sözleşmede süre sonunda mülkiyetin kiracıya geçeceği kararlaştırılmış ise bu süre 60 günden az olamaz. 1 yıl içerisinde sözleşmede yer alan kira bedellerinden üçünü veya üst üste ikisini zamanında ödememesi nedeniyle ihtara muhatap olan kiracılarla yapılan sözleşmeler kiralayan tarafından fesh edilebilir.” düzenlemesi bulunmaktadır.
7201 sayılı Tebligat Kanunun 12. maddesine göre; hükmi şahıslara tebligat, salahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13. maddesine göre de; “tebliğ yapılacak bu kişiler, herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde, tebliğ orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır.” Tebligat Yönetmeliğinin 21. maddesinde de; “tüzel kişi adına, tebligatı kabul edecek kişi herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde iş yerinde bulunmadığı veya o sırada evrakı bizzat alamayacak durumda olduğu takdirde, tebliğin, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle tüzel kişinin yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle vazifelendirilmiş biri olması lazım geldiği, bunların da bulunmadığı tebliğ mazbatasında tespit edilmek şartıyla, o yerdeki diğer memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı” hüküm altına alınmıştır.
Tebliğ ile ilgili Yasa ve Tüzük hükümleri tamamen şeklidir. Tebligat; bilgilendirme yanında belgelendirme özelliği de bulunan bir usul işlemidir. Gerek tebliğ işlemi ve gerekse tebliğ tarihi ancak yasa ve tüzükte emredilen şekillerle tevsik ve dolayısıyla ispat olunabilir. Bu sebeple tebligatın usul yasaları ile ilişkisinde daima göz önünde tutulmalıdır. Tebligat ile ilgili 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve buna bağlı olarak çıkarılan Tüzük hükümleri tamamen şeklidir. Kanun ve Tüzüğün amacı tebligatın muhatabına en kısa zamanda ulaşması, konusu ile ilgili olan kişilerin bilgilendirilmesi ve bu hususların belgeye bağlanmasıdır. Hal böyle olunca, yasa ve tüzük hükümlerinin en ufak ayrıntılarına kadar uygulanması zorunludur. Kanunun ve Tüzüğün belirlediği şekilde yapılmamış ve belgelendirilmemiş olan tebligatların geçerli olmayacağı Yargıtay içtihatlarında açıkça vurgulanmıştır. Tebligat Kanunu ile Tüzüğünde öngörülen şekilde işlem yapılmış olmadıkça tebliğ memuru tarafından yapılan yazılı beyan onun mücerret sözünden ibaret kalır ve dolayısıyla belgelendirilmiş sayılmaz. Eğer tüzel kişinin yetkili temsilcisi yoksa veya evrakı bizzat alamayacak bir halde ise; görev itibariyle temsilciden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi bu işle görevlendirilmiş bir kişiye, o da yoksa tüzel kişinin o yerdeki memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Tebligat tüzel kişinin yetkili temsilcisine yapılmamış ve sıralı kişilere yapılmışsa, bunun nedenlerinin açıkça ve ayrıntılı olarak tebligat mazbatasına yazılması gerekir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04/04/2007 tarih 2007/12-200 Esas 2007/187 Karar)
Tebligat sırasında şirket yetkilisinin bulunup bulunmadığı sorulmakla birlikte tebliğin yapıldığı şirket çalışanının şirket yetkilisinden sonra gelen kişi olup olmadığı araştırılmadan Tebligat Kanunun 12. ve 13. maddeleri ile yönetmeliğin 21. maddesine aykırı olarak doğrudan daimi çalışanına yapılan tebligatlar geçerli olmaz. (Yargıtay …. Hukuk Dairesinin 12/05/2020 tarih 2019/… Esas – 2020/… Karar, 21/12/2020 tarih 2020/… Esas – 2020/… Karar, İstanbul BAM …. Hukuk Dairesinin 17/09/2020 tarih, 2019/… Esas – 2020/… Karar, İstanbul BAM …. Hukuk Dairesinin 19/07/2018 tarih, 2018/… Esas – 2018/… Karar)
Davacı tarafından davalıya gönderilen ihtarnamenin tebliğ parçasına göre; iş yeri sahibi bulunmadığından tebliğ evrakı iş yerinde işçisi Muharrem Karadağ’a tebliğ edildiği şerhi verilerek tebligat yapıldığı görülmüştür. Tebliğ tarihinde Muharrem Karadağ’ın davalı şirket çalışanı olmadığı celp edilen SGK kayıtlarından anlaşılmıştır. Ayrıca yapılan tebligat ta Tebligat Kanunun 12. ve 13. maddelerinde ve Tebligat Yönetmeliğinin 21. maddesinde belirtilen usullere göre yapılmamış olup geçerli de değildir. Şöyle ki iş yeri sahibinin bulunmadığından dolayı işçisine tebligat yapıldığı belirtilmiş ancak Tebligat Kanun ve yönetmeliği gereğince tebligatı alan kişinin şirket yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle vazifelendirilmiş kişi olup olmadığı araştırılmadan ve bu husus tebligat parçasına şerh edilmeden doğrudan tebligat teslim edilmiştir. Söz konusu tebliğ işlemi yasal mevzuat ve yargısal içtihatlara göre geçerli değildir.
Davalı şirkete gönderilen ihtarnamenin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinden 6361 sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunun 31/1 maddesine göre temerrüt durumunun oluşmadığı bu nedenle malın iadesi davasının reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak davanın reddine, Mahkememizce verilen ihtiyati tedbirin kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Mahkememizce verilen 19/11/2019 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 17.077,50 TL ve 45.648,15 TL tamamlama harcından mahsubu ile fazla alınan 62.666,35 TL’nin karar kesinleştikten sonra ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre hesaplanan 125.355 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/04/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır