Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/245 E. 2022/289 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/245 Esas
KARAR NO:2022/289

DAVA:3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:28/03/2019
KARAR TARİHİ :26/04/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosyası ile müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi başlattığını, müvekkili aleyhine başlatılan icra takibine konu olan emre muharrer çek altındaki imza müvekkilinin …’e ait olmadığını belirterek ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile araçlar ( … plakalı ) üzerindeki ,haciz şerhin devamı sureti ile yakalama şerhinin kaldırılmasına; ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespiti ile davalı aleyhine % 20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Takip konusu yapılan çek … Bankası … Şubesine ait çek olduğunu, keşide tarihinde aynı bankanın … Şubesi tarafından karşılıksızdır işlemine tabi tutulduğunu, çekte bulunan ilk ciranta imzasının … … ait olup davacının boşandığı eşi olduğunu, davacının boşandığı eşi lehine çek keşide etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, tarafların boşandığını ancak aynı evde yaşamaya devam ettiklerini, davacının piyasa borçları nedeniyle eşinden boşandığını ve eşi üzerinden işleri yürüterek kendi üzerinden hiçbir malvarlığı bulundurmadığını, hacizli araç bağlandıktan sonra … … müvekkili ile irtibata geçtiğini, hacizlerin kaldırılmasını ve yeni vadeli çek vermeyi teklif ettiğini, haczedilen aracın davacıya ait olmasına rağmen iletişime geçinin davacı değil ciranta konumunda olan kişi olduğunu, talebin kabul edilmemesi üzerine çekteki imzaya dayalı olarak dava açıldığını belirterek davanın reddine, %20 den az olmayacak şekilde kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile cevap verdikleri anlaşıldı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
…. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas, 2019/… Karar ve 01/04/2019 tarihli kararı ile “Türk Ticaret Kanunu 4/1-a.maddesi uyarınca kambiyo senedinden kaynaklanan davalar ticari dava niteliğindedir ve dolayısıyla davaya bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemesine ait bulunmaktadır. Görev, dava şartı olarak düzenlendiğinden her aşamada re’sen incelenmesi gereklidir.Bu nedenle Türk Ticaret Kanunu 780; 4. 5. ve HMK 114/1-c. İle 115/1-2.maddeleri uyarınca görev hususu gözetilerek ” şeklinde karar verdiği görüldü.
Dosya mahkememize gelerek 2019/245 Esas sıra numarasına kaydı yapıldığı ve yargılamaya devam olunduğu görüldü.
Dava; …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından takibe konu çekteki imza itirazına dayalı menfi tespit davasıdır.
…. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası incelendiğinde; … Bankası, … Şubesi … seri nolu 31.09.2018 keşide tarihli, keşidecisi davacı … olan hamiline yazılı, arka yüzde ilk cirantanın …ve sırasıyla … ve davalı … olan 20.000 TL’lik çeke dayalı olarak davalı tarafından davacı hakkında kambiyo takibi yapıldığı görülmüştür.
Davacı tarafından takip konusu senet üzerindeki imza inkar edildiğinden 09.11.2021 tarihli celsede HMK 211. maddesi gereğince davacının dava konusu senet altındaki imzanın kendisine ait olup olmadığı, senedin bilgisi dahilinde başkaları tarafından imza edilip edilmediği ( eski eşi …tarafından keşide edilip edilmediğinin ) konusunda isticvabına karar verilerek … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmıştır.
… Asliye Ticaret Mahkemesinin … Talimat sayılı dosyasından isticvap edilen davacı çekteki imzanın kendisine ait olmadığını, çekin imzalanıp imzalanmadığını bilmediğini, çekin imzalanmasından haberinin olmadığını, çekin kendisi yerine eski eşi …tarafından imzalandığını fakat buna dair görgüsünün olmadığını, kendisine bir şey söylemediğini, kendisi yerine eski eşinin imza attığını tahmin ettiğini beyan etmiştir.
Mahkememizin 22.02.2022 tarihli celse 2 numaralı ara kararı ile çekin ne şekilde elde edilerek imzalandığı ve buna ilişkin suç duyurusunda bulunulup bulunulmadığı yönünde beyanda bulunmak üzere davacı vekile 2 hafta süre verilmiştir. Davacı vekili tarafından 10.03.2022 tarihli dilekçesi ile ”müvekkilim çeklerin ne şekilde ele geçirildiği ve bu çekler hakkında bilgi sahibi değildir. Müvekkilim Eski eşi olan …tarafından kullanıldığından şüphelenmektedir. Ancak bu konuda net bir bilgi sahibi değildir. Müvekkil araçları icradan satılınca icra takiplerinden haberdar olmuş ve bu çeklerin bilgisi dışında kullanıldığını öğrenmiştir. Bu çekler çalındıktan çok sonra çeklerin çalındığını fark eden müvekkil kim tarafından çalındığını bilmediği için suç duyurusunda bulunmamıştır.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından takip konusu çekteki imzanın kendisine ait olmadığı iddia edilerek menfi tespit davası açılmış ve davacı vekilinin davacı asilin çeklerden ve çeklerin ne şekilde ele geçirildiği konusunda bir bilgisinin olmadığı ve icra kanalıyla araçların satılması ile çeklerin çalındığını öğrendiği ve kimin çaldığını bilmediği içinde şikayetçi olunmadığını ileri sürülmüş ise de; ticari bir faaliyette bulunan davacının dava konusu ve diğer çeklerin ne şekilde ve ne zaman ele geçirildiği hususunda bilgisinin olmamasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı gibi çekleri eski eşinin imzaladığını düşündüğünü beyan ederekte çelişkiye düştüğü, yine icra müdürlüklerince araç satılmadan önce dosyanın kesinleşmesi, kıymet takdiri ve haciz işlemlerinin yapılması gerektiği, dolayısıyla araçların satılmasından sonra çeklerin çalındığının öğrenildiği iddiasınında ispata muhtaç olduğu, çekteki imzanın eski eşe ait olabileceğinin düşünülmesine rağmen herhangi bir şikayette bulunulmadığı, kaldı ki şikayetçi olmak için şüphelinin kim olduğunun bilmesinin de gerekmediği, beyanların hayatın olağan akışına uygun olmadığı, ilk ciranta imzasının davacının eski eşi olduğu anlaşılan …isimli kişi olduğu hususları hep birlikte değerlendirildiğinde dava konusu çekin davacının bilgisi ve rızası dahilinde tedavüle sokulduğu kanaati mahkememizde hasıl olduğundan sonradan imza inkarında bulunulmasının MK 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırı olduğu ve hakkın kötüye kullanılması niteliği taşıdığı anlaşılmakla davanın reddine, icra takibi durdurulmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 80,70-TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30,-TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/04/2022

Katip …

Hakim …