Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/244 E. 2021/570 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/244 Esas
KARAR NO:2021/570

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:20/05/2019
KARAR TARİHİ:28/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin bağlantılı olan kanallara ait reklam satışlarının müvekkili şirket tarafından gerçekleştiğini, davalının reklam hizmetini verdiği … firmasının reklamlarını ekte sunduğu ihtarname ve tebliğ şerhi, faturalar ve tebliğ görüntüleri, reklam yayın kayıtları, yazışmalardan ve rezervasyonlardan görüleceği üzere … kanalında gösterilmesi konusunda anlaştıklarını, davalı ile yapılan reklam satışları uyarınca reklam filmleri kanalında yayınlandığını, Reklam yayın bedeli olan muhtelif tarihlerde toplamda 39.098,25 TL tutarında faturalar düzenlendiğini ve davalıya gönderildiğini, Faturaların e-fatura şeklinde düzenlendiğini ve tebliğ edildiğini, davalının, tebliğ edilen bu faturalara karşı herhangi bir itirazının da bulunmadığını, davalının söz konusu faturalardan doğan borcun iletilmesine ve ihtarname gönderilmesine karşın ödenmemesi sebebiyle müvekkili şirket tarafından davalı şirket aleyhine toplam 39.098,25 TL alacak için 16.04.2019 tarihinde ….İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyaya üzerinde haciz yolu ile icra takibine geçildiğini, davalının icra dosyasına yaptığı itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, itiraz olunan kısım yönünden %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmış, davaya cevap verilmemiş, bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası, ihtarname, tebliğ şerhi, faturalar, yazışmalar, reklam yayın kayıtları, BA-BS formları, ticari defter ve belgeler, ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacının, davalıdan fatura alacağından kaynaklı, 39.046,10-TL. asıl alacak ve 52,15-TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 39.098,25-TL. üzerinden, asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren işleyecek %9,75 faizi ile birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yaptığı, davalının süresi içerisinde, borca, ödeme emrine, faiz oranına, işlemiş faize ve fer’ilerine itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu ve davacı tarafından takibin devamının sağlanması amacıyla İİK. 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde itirazın iptali davasını açıldığı anlaşılmıştır.
İhtilaf, davacı alacaklının, davalıdan, fatura alacağına dayalı takip sebebi itibariyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti konularından kaynaklanmakta olup, alacak miktarının tespiti için takip dayanağı belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi SMMM … tarafından hazırlanan 04/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda; “…Detayları yukarıda verilen inceleme, tespit ve değerlendirmeler sonucunda; Davacı tarafın dava konusu döneme ait ticari defterlerinin açılış-kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulen uygun olarak yapılmış olduğu, davacı taraf defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğini haiz olduğu, davalının davaya cevap vermediği,mahkemenizce davalıya gönderilen inceleme günükonu tebligata binaen inceleme gününe katılan olmadığı, Davacı ile davalı arasında ticari ilişki;verilen reklam hizmetinden kaynaklı olduğu, iş bu ilişkide davacının yayın kayıtları, yazışmalar ve rezervasyon kayıtlarına istinaden dava konusu 4 adet faturayı düzenlendiği, Davacının düzenlemiş olduğu dava konusu 4 adet faturanın davalı tarafından 2018/Yılı BA formunda beyan bildiriminin yapıldığı, Davacının icra takibi başlattığı toplamı 39.046, 10 TL fatura alacağının defter ve kayıtlarında ve davalı müşteri hesabında tespitinin yapıldığı,iş bu bedelli faturaların davalı atarafından ödenmediği,davacının davalıdan bu davanın konusu olmayan başkaca alacağının da olduğu, 67.738,22 TL çek bedelinin 57.066,87 TL’lik kısmının tahsil edildiği, 10.671,35 TL kısmının tahsil edilmediği,(39.046,10 TL dava konusu alacak +10.671,35 çek tahsil kalan alacak) = 49.717,45 TL alacaklı olduğu, Davacı şirketin davalı firma ile ilgili faturaları Muhasebe teknik ve usullerine uygun olarak 2018-2019 yılı defter kayıtlarına işlediği eklerde yevmiye kaydı ile detayı verilen tüm faturalardan sonra oluşan 31.12.2019 tarihi itibariyle 49.717,45 TL defter ve kayıtlarında davalıdan alacaklı olduğu, Bu alacağın 2020 yılına devrettiği başkaca ödemenin olmadığı, iş bu davada toplam; 39.046,10 TL alacağa + 52,15 TL işlemiş faizi ile birlikte ….İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı Dosyası ile davacı tarafından icra takibi başlatıldığı, alacağına asıl alacağa %9,75 Faizi ile birlikte talep ettiği, davacının icra takibi ile dava dilekçesindeki talebinin örtüştüğü, alacağının varlığına karar verilmesi halinde 39.046,10 TL + 52,15 TL=39.098,25 TL işlemiş faizi alacağının ödenmesinin yerinde olduğu…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşıldı.
Davalı vekilinin itirazları doğrultusunda bilirkişi …’den ek rapor alınmış, 31/05/2021 havale tarih/ 04/02/2021 tarihli ek raporu ile, “…Kök raporda davacının defter ve belgelerinin incelendiği, davalı tarafından incelemeye defter ve belge ibraz edilmediği iş bu sebeple davalı defterleri rapora konu edilmeden davacı defterleri üzerinden değerlemeler yapıldığı, davalının kök rapora olan itirazlarının değerlendirildiği, kök raporu değiştirecek bir hususun olmadığı, Davalı itiraz dilekçesinin 1. maddesinde eksiklik diye izah edilen hususun değerlendirildiğini, davacının önceden gelen fatura alacağının dikkate alınmadan hesaplama yapılarak davalı tarafından itiraz edildiği, davacının sunmuş olduğu cari hesapta 28.09.2018 tarihinde davalıdan 67.738,22 TL faturalardan kaynaklı cari hesap alacağı oluştuğu,iş bu faturaların davalı BA formunda bildirim konusu yapıldığı, ayrıca çek tutarının cari hesabı kapatacak şekilde denk geldiğini,avans şeklinde olmadığının…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşıldı.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; İcra dosyası, davacı şirket tarafından düzenlenen faturalar,ticari defterler ve belgeler, BA ve BS formları,ihtarname, tüm dosya kapsamına göre alınan kök ve ek bilirkişi raporları hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davacının, davalıya ticari ilişkiden kaynaklı olarak icra takibi ve davaya konu faturaları düzenlendiği, davalının verilen kesin süre içerisinde ticari defterlerini inceleme günü sunmadığı, davacının usulüne uygun tutulmuş ve davacı lehine delil olma ve ispat kuvvetine sahip olduğu anlaşılan ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi incelemesi ile davacının davalıdan alacaklı olduğu, davalı şirketin, davacıdan hizmet alımında bulunduğuna ilişkin, … Vergi Dairesi’ne bildirimde bulunduğu, Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim (Form Ba) ile de icra takibine konu faturaların beyan edildiğinin bilirkişi raporu ile tespit edildiği, “..davalının vergi dairesine böyle bir bildirim yapmasının, takip dayanağı faturanın içeriğinin benimsendiği ve faturada yazılı malların alındığını gösterdiği, davalının bunun aksini gösterir delil sunmadığı ….”(Yargıtay 19. H.D. 2012/9636 E.- 2012/17068 K), davalı icra takibine konu faturaların karşılığının ödendiğinin ispat edilemediği, davalının … 7.Noterliği’nin, 02/04/2019 tarih, 06168 yevmiye nolu ihtarnamesi ile temerrüde düşürüldüğü, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle, faturalara dayalı alacaklı olduğu, davalı tarafın icra takibine yaptığı itirazın yerinde olmadığı, kanaati oluştuğundan, davacının davasının kabulü ile ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından davalının, 39.046,10-TL. asıl alacak, 52,15-TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam, 39.098,25-TL. üzerinden yaptığı itirazının iptaline, takibin takip talebindeki şartlarla aynen devamına, alacağın likit ve belirlenebilir olması nedeniyle, İİK 67/2. maddesi kapsamında % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-a)Davacının davasının kabulü ile, ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından davalının, 39.046,10-TL. asıl alacak, 52,15-TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam, 39.098,25-TL. üzerinden yaptığı itirazının iptaline, takibin takip talebindeki şartlarla aynen devamına,
b) Kabul edilen alacağın %20’si olan 7.0819,65-TL. icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 2.670,80-TL harçtan, peşin alınan 472,22-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 2.198,58-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 5.864,74 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 44,40-TL başvurma harcı + 472,22-TL peşin harç + 108,50-TL tebligat-müzekkere + 1.000-TL bilirkişi giderleri olmak üzere toplam 1.625,12‬-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır