Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/239 E. 2022/912 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/239 Esas
KARAR NO:2022/912

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:17/05/2019
KARAR TARİHİ:22/11/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 09.04.2018 tarihinde güvenlik hizmetlerinin verilmesine ilişkin sözleşme imzalandığını, sözleşmenin davalı tarafından ilgili sözleşmenin 11.maddesi uyarınca, herhangi bir nedene dayanmaksızın 08.11.2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname ile feshedildiğini, Davalı şirketin sözleşmeyi feshettikten sonra, davacı şirketin eski çalışanları olarak merkezinde çalışan …, …, … ve … isimli personelleri, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 14.maddesine aykırı olarak taşeron bir güvenlik firması aracılığıyla kendi merkezinde çalıştırmaya devam ettiğini, Sözleşmeye aykırı eylem nedeniyle, sözleşmede kararlaştırılan cezai şart niteliğindeki tazminatın davacıya ödenmesi amacıyla davalıya 17.01.2019 tarihinde … 15.Noterliği’nin 00810 yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edilerek, 18.01.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, Sözleşmede kararlaştırıldığı üzere son düzenlenen fatura baz alınarak tespit edilecek bir aylık hizmet bedelinin her bir işçi için ayrı ayrı tahakkuk ettirilerek tespit edilecek tazminatın davacıya ödenmesi gerekeceğini, belirterek her türlü fazlaya ilişkin hak, alacak, dava ve talepleri saklı kalmak kaydıyla sözleşmenin 14.maddesine aykırılık nedeniyle altı personel için şimdilik 1.000,- TL tutarındaki tazminatın temerrüt tarihi olan 18.01.2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, sözleşmenin süresi sona erdiği için feshedildiğinden sözleşmeyi sona erdirmek için herhangi bir nedene dayanma zorunluluğu olmadığını, Davacının sözleşmenin yenilenmeyeceğine dair fesih bildirimini tebliğ aldıktan sonra davalı şirket adresinde görevlendirdiği yedi personelin tamamından istifa etmelerini talep ettiğini, başka bir projede çalışıp çalışmayacaklarını sormadığı gibi, başka bir proje de önermediğini, Davalının, davacı ile olan sözleşmenin süresi sonunda yenilenmeyeceğine karar verdikten sonra güvenlik hizmeti için … Güvenlik firması ile anlaşma imzaladığını, davacının istifalarını istediği ve başka bir projede görevlendirme dahi yapmadığı bazı personellerin iş akitlerinin sona ermesinden sonra … Güvenlik kadrosunda görevlendirildiğinin sonradan öğrenildiğini, Davacının 17.01.2019 tarihinde keşide ettiği ihtarnameden önce güvenlik personelinin … Güvenlik tarafından görevden el çektirildiğinin anlaşıldığını, sigorta ve işyeri kayıtları incelendiğinde güvenlik personelinin çok kısa bir süre görev yaptıktan sonra ya görevden alındığı ya da başka bir projede görevlendirildiğinin tespit edildiğini, davalının sözleşmeye aykırı davranma kastının bulunmadığını, öne sürerek; HMK 107. maddesindeki şartları taşımadığı halde belirsiz alacak davası olarak açılan davanın usulden ve esastan reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile cevap verdikleri anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, sözleşmeden kaynaklı cezai şart istemidir.
Taraflar arasında imzalanan 09.04.2018 tarihli güvenlik hizmet sözleşmesi incelendiğinde; 1. Maddede görevlendirilecek her bir güvenlik görevlisi bakımından aylık 30.000,00 TL ödemenin kararlaştırıldığı, 9.maddede sözleşmenin 31.12.2018 tarihine kadar geçerli olacağının, süre sonundan 30 gün önce bildirimde bulunulmadığı takdirde sözleşmenin 1 yıl uzayacağının kararlaştırıldığı, 14. Maddesinde ise ” …, …’ nin temin ettiği görevlileri kandi bordrosuna alamaz. Herhangi bir taşeron firma adı aktında kendi merkezinde çalıştıramaz. Aldığı yada çalıştırdığı takdirde …’ nin her bir personel için son kesilen fatura baz alınarak bir aylık hizmet bedeli kadar tazminat alma hakkı dağar.” düzenlemesine yer verildiği görülmüştür.
Celbedilen SGK kayıtlarına göre; davacının eski çalışanları olan …, …, … ve … isimli altı personelin sözleşme feshedildikten sonra bir süre dava dışı … Güvenlik firmasında çalıştığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafından keşide edilen … 15. Noterliğinin 17.01 2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi incelendiğinde; sözleşmenin 14. Maddesine aykırılık nedeniyle 180.000,00 TL’nin ihtarnamenin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde ödenmesinin talep edildiği, ihtarın davalıya 18.01.2019 tarihinde tebliğ ediliği görülmüştür.
Taraflarca bildirilen tanıklar mahkememizce dinlenilmiştir.
Davacı tanığı … ve … benzer nitelikteki beyanlarında; davacı şirkette çalıştıklarını bazı çalışanların aktin feshinden sonra davalı şirkette … Güvenlik Üniforması ile çalıştıklarını, davacının davalıdan başka şirketlerle de çalışmalarının olduğunu, davalı şirketle olan sözleşme feshinden sonra başka bir projede çalışmanın işçilere teklif edildiğini ancak teklifin kabul edilmediğini beyan etmişlerdir.
Davalı tanığı … beyanında; … Güvenlik şirketinden ayrıldıktan sonra şirket yetkilisinin kendilerini çağırarak istifa etmelerini istediğini, … Güvenlik şirketinin başka bir şirket ile anlaşması olmadığından … Güvenlik isimli firmada özel güvenlik olarak kendi imkanları ile iş bulup yaklaşık 11 ay çalıştığını, beyan etmiştir.
Davalı tanığı … beyanında; Şirket yetkisinin kendilerini çağırarak davalı yanındaki işin bittiğini söyleyerek istifa dilekçesi istediğini, kendilerinin de istifa dilekçesini verdiğini … Güvenlkik Firmasına internet üzerinden başvurduklarını beyan etmiştir.
Dosya kapsamında tüm deliller toplandıktan sonra bilirkişi heyetinden tarafların iddia ve savunmaları ile tüm dosya kapsamına göre rapor alınmıştır.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda sonuç olarak; Teknik yönden değerlendirme neticesinde tarafların beyanları, SGK’dan gönderilen evrak doğrultusunda sözleşmenin davalı tarafça ihlal edildiği, sözleşme yönünden değerlendirme neticesinde Sözleşmenin 9. maddesinde sözleşmenin 09.04.2018 tarihinde başlayıp 31.12.2018 tarihinde kadar yürürlükte olacağı, taraflardan birinin sözleşme süresinin sonunda 30 gün önceden yazılı bildirim ile fesih talebinde bulunmadığında sözleşmenin aynı şartlarla bir yıl uzatılacağı kararlaştırılmasına rağmen davalı tarafından davacıya gönderilen … 11. Noterliği’nde 08.11.2018 tarihinde düzenlenmiş … yevmiye numaralı ihtarnamede sözleşmenin 11. maddesi uyarınca “görülen lüzum üzerine” 08.11.2018 tarihli sözleşmenin, anılan madde gereğince 30 gün sonra hüküm ifade etmek üzere (yani 09.12.2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere) davalı tarafından feshedildiğinin ihbar edildiği; dolayısıyla davalının sözleşmenin yürürlük süresinden önce (sözleşmenin 11. — maddesinde kararlaştırıldığından da erken bir sürede) sözleşmeyi feshedildiği, SGK kayıtları incelendiğinde davacının eski çalışanları olan …, …, … ve … isimli altı personelin davalı tarafça sözleşme feshedildikten sonra bir süre dava dışı … Güvenlik firmasında çalıştığının görüldüğü; eğer Sayın Mahkemece sözleşme ve SGK kayıtları (ile ayrıca teknik bilirkişinin kanaati) uyarınca davalının, sözleşmenin 14. maddesine göre sözleşmeyi ihlal ettiği kanaatine varılacak olursa bu halde davacının, TBK m. 179/1 hükmünce “ifa yerine ceza koşulu” niteliğiyle sözleşmenin 14. maddesinde kararlaştırılmış ceza koşulu (cezai şart) alacağına hak kazanacağı, … 15. Noterliği’nde 17.01 2019 tarihinde düzenlenmiş 810 yevmiye numaralı ihtarnamede 18.000TL.lik tazminatın tebliğden itibaren 7 gün içinde ödenmesi talep edilmesi ve işbu ihtharnamenin, davalıya 18.02.2019 tarihinde tebliğ edilmesi sebebiyle her ne kadar davacı, dava dilekçesinde faiz talebini tebliğ tarihinden itibaren başlatmışsa da ihtarnamede davalıya 7 gün süre tanındığından davalının (7BK m. 92 /1, hükmünce) 25.02.2018 tarihinde temerrüde düştüğü; mütalaa edildiği anlaşıldı.
Tarafların bilirkişi raporuna itirazları üzerine itirazlar değerlendirilmek suretiyle ek rapor alınmıştır.
Mahkememizce alınan bilirkişi ek raporunda sonuç olarak; ”MK m. 4 hükmünce tanık beyanlarının, davacının T’MK m. 2 hükmünce dürüst davranma ilkesini ihlal edip etmediğinin takdirinin münhasıran Sayın Mahkeme’ye ait olduğu, bu noktada tanık beyanlarının doğruluğunu, davacının fiillerinin çelişkili davranış yasağına uyup uymadığını takdirin, tamamen hakimin takdir yetkisinin alanına girdiği, Davalının bilirkişi raporuna itirazlarında “sözleşmenin feshinin sözleşmenin 11. Maddesinde uygun olarak gerçekleştirilmesine rağmen davacının sözleşme süresinin sonunu kadar (31.12.2018) çalışmasını sürdürdüğünden erken feshin söz konusu olmadığını, bu hususun ticari defter incelemesiyle anlaşılabileceği” yönündeki beyanı karşısında mali uzmanın bilirkişi olarak atanıp atanmayacağı hususunun Sayın Mahkeme’ye ait olduğu. bu hususu tespitin uzmanlık alanımıza girmediği, Davalı bilirkişi raporuna itirazlarında … isimli personelin kodunun 1 olarak gösterildiği, deneme süreli bu kişi için cezai şartın istenemeyeceğini beyan cimişse de SGK kayıtlarında yer alan bu kodun ne anlama geldiği, değerlendirmesinin iş hukuku uzmanı vb. tarafından yapılabileceği, uzmanlık alanımıza girmediği mütalaa edildiği anlaşıldı.
Tarafların kök ve ek rapora itirazları üzerine mali müşavir bilirkişiden yeniden rapor alınmıştır.  
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda sonuç olarak; Sözleşmenin hukuki değerlendirmesi Sayın Mahkemenize ait olmak üzere; Her bir personel için bir aylık hizmet bedeli kadar tazminat tutarının 30.000,- TL., toplam 180.000,- TL olacağı, Sayın Mahkemenizce davacının tazminat alacağı olduğuna karar verilmesi halinde her bir personel için temerrüt tarihinden dava tarihine kadar işlemiş faiz tutarının 1.795,07 TL., toplam 10.770,41 TL olarak hesaplandığı mütalaa edildiği anlaşıldı.
Tarafların bilirkişi raporuna itirazları ve cezai şartın davalının mahvına sebep olup olmayacağı değerlendirilmek suretiyle ek rapor alınmasına karar verilerek ek rapor alınmıştır.
Mahkememizce alınan bilirkişi ek raporunda sonuç olarak; Kök ve işbu ek raporda yer alan tespit ve değerlendirmeler sonucunda; Her bir personel için bir aylık hizmet bedeli kadar tazminat tutarının 30.000,- TL, toplam 180.000,- TL olacağı, Sayın Mahkemenizce davacının tazminat alacağı olduğuna karar verilmesi halinde her bir personel için temerrüt tarihinden dava tarihine kadar işlemiş faiz tutarının 1.795,07 TL, toplam 10.770,41 TL olarak hesaplandığı, davalı şirketin öz varlığı dikkate alındığında cezai şart miktarının ekonomik mahvına neden olmayacağı mütalaa edildiği anlaşıldı.
Davacı tarafından 10.05.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile 1/3 oranında hakkaniyet indirimi düşülerek dava değeri 120.000,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında akdedilen sözleşme, SGK kayıtları, dinlenen tanık beyanlarına göre mahkememizce alınan raporların hukuki değerlendirme mahkememize ait olmak üzere hüküm kurmaya yeterli denetime elverişli olduğu, taraflar arasında akdedilen 09.04.2018 tarihli sözleşmenin 14. Maddesinde davacının temin ettiği görevlilerin davalı tarafça kendi karosunda yada taşeron firma adı aktında kendi merkezinde çalıştıramayacağının aksi halde her bir personel için kesilen fatura baz alınarak bir aylık hizmet bedelinin tazminat olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığı, bu maddenin uygulanmasının sözleşmenin haklı yada haksız feshine bağlı olmadığı, sözleşmede böyle bir kayıt olmadığı, yine işçilerle olan iş akitlerinin davacı yada işçiler tarafından sonlandırılmasının davacı ile davalı arasındaki sözleşmenin 14. maddesi hükmünün uygulanması bakımından dikkate alınamayacağı, davalının tarafı olmadığı sözleşmeye dayanamayacağı, ancak bu hususu sözleşmenin taraflarının ileri sürebileceği davacının tacir olduğu, basiretli bir tacir gibi davranarak sözleşme imzalaması gerektiği ve imzaladığı sözleşme ile bağlı olduğu, SGK kayıtları ve davalı kabulüne göre de davacıdan ayrılan 6 personelin … Güvenlik Firması üzerinden davalı bünyesinde çalıştığı, ve sözleşmenin 14. Maddesi kapsamında davacının cezai şart talep hakkının olduğu, 6 personel için toplam cezai şart tutarının 180.000,00 TL olduğu, bu tutrarın davalının mahvına sebebiyet vermeyeceğinin bilirkişi raporu ile tespit ediliği, davacı tarafından keşide edilen ihtarnamenin davalıya 18.01.2019 tarihinde tebliğ ediliği verilen 7 günlük süre sonunda temerrütün oluştuğu anlaşılmakla, tespit edilen turadan %40 oranında hakkaniyet indirimi yapılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile 108.000,00 TL cezai şartın 25.01.2019 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-492 Sayılı Yasa gereğince alınması gereken 7.377,48-TL harçtan peşin alınan 2.084,40-TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 5.293,08-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
3-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan, A.A.Ü.T gereğince taktir olunan 17.200,00-TL vekalet ücretinin, davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan, A.A.Ü.T gereğince taktir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin, davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 44,40-TL başvurma harcı + 2.084,40-TL peşin harç toplamı olan 2.128,8‬0-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.400,00-TL bilirkişi ücreti + 148,15-TL tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 2.548,15-TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre % 90 (2.293,33-TL) oranında davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 30,00-TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre % 10 (3,00-TL) oranında davacıdan alınarak davalıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
8-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranına göre % 90 (1.188‬,00-TL) oranında, davalıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
9-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranına göre % 10 (132,00-TL) oranında, davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
10-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.22/11/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.