Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/220 E. 2020/714 K. 11.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/220 Esas
KARAR NO : 2020/714

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/05/2019
KARAR TARİHİ : 11/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili mahkememize verdiği 10/05/2019 havale tarihli davadilekçesinde özetle; Müvekkili ile İşbu davaya konu icra takibi borçlularından … arasında faturalara dayanan ticari nitelikte alım-satım ilişkisi bulunduğunu, bu hususa ilişkin taraflar arasındaki alışverişi ve davalının son borç bakiyesini gösteren cari hesap ilişkisinin mevcut olduğunu, taraflar arasındaki ticari nitelikteki alım-satım ilişkisini gösteren muavin defter kaydını dilekçe ekinde sunduklarını, borçlu … firmasının, müvekkili şirketle yapmış olduğu ticari alışverişten doğan fatura borcuna karşılık müvekkili firmaya … …. … Şubesine ait keşidecisi … olan, 25.10.2017 tarihli 30.000,00 TL tutarlı ve … No’lu çeki verdiğini, müvekkili firma tarafından söz konusu çeke dayak olarak davalılar …, … ve dava dışı …’ye karşı …. İcra Müd. nün … E. sayılı dosyasından ilamsız icra takibine girişiIdiğini, davalılar … ve …’ nın, salt takibi durdurmak ve zaman kazanmak amacıyla takibe itiraz ettiğini, bu sebeple huzurdaki davanın açılması zorunluluğu doğduğunu, tarafların tacir oluşu da gözetilerek taraf ticari defter ve kayıtlan üzerinden HMK 222 ve TTK. 83 maddeleri çerçevesinde yapınılacak hesap/bilirkişi incelemesi neticesinde müvekkili firmanın alacaklı olduğunu ortaya koyacağını, müvekkiline ait davalı … ile aralarındaki ticari ilişkiyi gösteren muavin defter kaydını ilgili çek suretini dosya ekinde sunduklarını, davalı tarafin, müvekkili firmadan çeki bankaya ibraz etmemesini, müvekkili firmaya olan borcunu ödeyeceğini söyleyerek müvekkili firmayı oyaladığını, müvekkili firmanın, davalı ile aralarındaki münasebete güvenerek davalının kendisine ödeme yapmasını beklediğini ve çeki bankaya ibraz etmeyerek çekin ibraz süresini kaçırdığını, süresinde ibraz edilmeyen çeki elinde bulunduran meşru hamil müvekkilinin, alacağını tahsil amacıyla çek keşidecisine ve kendinden önceki cirantalara müracaat etme hakkının devam ettiğini, çek keşidecisinin ve cirantaların çek bedelinin ödenmesi konusunda müşterek ve müteselsilen sorumlu olduklarını, davalılara ve keşideciye karşı yapılan icra takibine dayanak çekin içeriğine ve imzaya herhangi bir itirazın yapılmadığını, bu durumun, çekin içeriğinin kabulü anlamına geldiğini, her ne kadar söz konusu çek yasal süresi içerisinde bankaya ibraz edilmemiş olsa da, huzurdaki yargılamada yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğunu, yerleşik Yargıtay içtihatlarında bu konuya ilişkin şu ifadelere yer verildiğini, müvekkili firmanın aralarındaki ticari ilişkiye binaen davalı … şirketinden takibe konu çeki teslim aldığını ve alacağın dilekçe ekinde sunulmakta olan muavin defterine işlediğini, tüm bu deliller ve tanıklarının beyanları birlikte değerlendirildiğinde, müvekkili firmanın davalılardan alacaklı olduğunun sabitlik kazanacağını, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla davanın kabulüne, davalıların …. İcra Müd.nün … E. Numaralı dosyasına vaki itirazın iptali ile alacağın faiziyle birlikte tahsili amacıyla takibin devamına, asıl alacak tutarının % 20’ sinden az olmamak üzere davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Davacının huzurdaki davayı açmış ise de, davalı müvekkili …’nın ikamet adresinin … Mh. … Sk, No;1/1( … olduğunu, bu durumda davanın sayın mahkemenin yetki dairesinde olmadığını, buna binaen sayın mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini, yetkili mahkemenin Kocaeli mahkemesi olduğunu, davacının bankaya ibraz edilmemiş ve yasal unsurları da havi olmayan bir belgeye istinaden icra takibi başlattığını ve akabinde huzurdaki davayı ikame ettiğini, davacının dayandığı belgenin kambiyo hukuku açısından çek vasfina haiz olmadığını, diğer taraftan, davalı müvekkili tacir olmadığı gibi davacı ile arasında ticari bir ilişki de bulunmadığını, bu durumda taraflar arasında Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanına giren bir ilişkinin olmadığını, davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davacının dayandığı yazılı belgenin yetkili hamili olmadığını, ne ciro silsilesinde ne de dönüş cirosu silsilesinde adının yer almadığını, davacının mezkur belgeyi diğer davalı … …. A.Ş’ den devraldığını ileri sürse de, ciro silsilesinde yer almaması sebebiyle davacının bu belgeyi ne suretle elde ettiğinin belirsiz olduğunu, bu durumda davacının aktif husumet ehliyetine itiraz ettiklerini, davacının çek vasfina haiz olmayan bir belgeye istinat ettiğinden ve davalı müvekkili ile arasında sözleşmeye veya haksız fiile dayalı bir alacak/tazminat ilişkisi bulunmadığından davacının dayanabileceği yasa hükümleri açısından hak düşürücü süre ve genel olarak da zamanaşımı sürelerinin geçtiğini, bu sebeple hak düşürücü süreleri mahkemenin dikkatine sunarken, zamanaşımı süreleri açısından zamanaşımı definde bulunduklarını, davacının dava dilekçesinde davaya konu icra takibine mesnet belgenin çek vasfına haiz olduğunu ileri sürse de, mezkur belgenin Türk Ticaret Kanunu madde 780/1 – sayılan unsurlardan “karekod”u havi olmadığını, bu maddenin 09/08/2016 tarih, 6718 Sayılı Kanunun 70. Maddesi ile yapılan düzenleme neticesinde yürürlüğe girdiğini, davacının dayandığı belgede karekod bulunmadığının tartışmasız olduğunu, bunun da söz konusu belgeyi çek olmaktan tümüyle çıkardığını, bu durumun doğal sonucu olarak, davacının, Türk Ticaret Kanununun kambiyo senetlerine dair hükümlerinden istifâde edemeyeceğini, davacının davaya konu belgenin yetkili hamili olmadığından temlik hükümleriyle bağlı olduğunu, davacının … Bankası A.Ş.’ nin …. … Şubesine ait, keşide yeri …, keşide tarihi 25.10.2017 olan 30.000,00 TL bedelli, karekod bulunmaması sebebiyle çek vasfina haiz olmayan yazılı belgesine dayandığını, bu belgede davalı müvekkili …’ nın lehdar olarak yer aldığını, müvekkilinin bu yazılı belgeyi … …. A. Ş.’ne devrettiğini, bu şirketin de belgeyi bir başkasına ve onun da bir diğerine devrettiğini, belgenin arka yüzünde iptal edilmiş iki adet ciro bulunduğunu, davacının yetkili hamil olabilmesi için söz konusu belgeyi diğer davalı … A.Ş.’nden devralmış olması gerektiğini, halbuki ciro ve dönüş cirosu silsilesinde davalının bulunmadığını, bu durumda, davalının yetkili hamil olmadığını söylemenin mümkün olduğunu, davacının söz konusu belgeyi … A.Ş.’den değil, ondan sonra gelen ve cirosunu iptal eden şahıstan temlik yoluyla almış olmasının muhtemel olduğunu, bunun ise davacının temlik alanın sorumlulukları ve kısıtlamalarına tabi olduğu anlamına geldiğini, davacının alacak iddiasının ancak söz konusu belgeyi teslim aldığı şahsa yöneltilebilir mahiyette olduğunu, davacı ile … A.Ş. veya bir başkası arasındaki ticari ilişkinin müvekkili …’yı hukuken bağlamadığını, müvekkili ile davacı arasında ticari bir ilişkinin mevcut olmadığını, davacının diğer davalı … A.Ş.’ ne mal verdiği hususunu ileri sürdüğünü, davalı müvekkilinin ise çek vasfına haiz olmayan yazılı belge sebebiyle sorumlu tutulduğunu, bu durumda davacının da davalı müvekkilini doğrudan bir ticari ilişkiden sorumlu tutmadığını söyleyebileceğini, davalı müvekkilinin ne davacı ile ne de diğer davalı ile ticari ilişkisi bulunmadığını, davaya konu belgenin müvekkilinin …’ta bulunduğu bir sırada keşide edildiğini ve diğer davalı … A.Ş.’ ne teslim etmesi için kendisini emaneten verildiğini, müvekkili …’ nın, … A.Ş.’ nden herhangi bir mal veya hizmet almadığını, mezkur belgeyi teslim ettiği … A.Ş.’nin bu belgeyi kime ve ne suretle verdiğine dair yakın zamana kadar bir bilgisinin de olmadığını, huzurdaki ihtilafın tümüyle davacı ile diğer davalı arasında cereyan etmekte olduğunu, bu sebeple davacının yüzde yirmiden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep ettiklerini belirterek huzurdaki davanın reddi ile davacının % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, dava harç ve masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı … vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; icra takibine karşı sundukları itiraz gerekçelerini aynen tekrar ettiklerini, diğer davalı … vekilinin, dosyaya sunmuş olduğu cevap gerekçelerini aynen tekrarladıklarını, davanın ön inceleme aşamasında reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacının, mahkeme masrafları ve ücreti vekaletin yanı sıra, icra tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine İİK. 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı … tarafından davalılar …, … ve … …. A.Ş. Aleyhine, 25/10/2017 keşide tarihli 30.000TL bedelli çek nedeniyle 30.000TL asıl alacak ve 3.067,50TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 33.067,50TL alacağın faizi ile birlikte tahsili talebi ile açılan ilamsız icra takibi olduğu, davalılar … ve … A.Ş. tarafından süresinde yapılan borca ve ferilerine itiraz neticesinde takibin bu borçlular yönünden durdmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen 12/06/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre; Davacı ile davalılardan … arasında doğrudan bir ticari ilişki olduğu hususunda dosyada herhangi bir belgeye rastlanılmadığı, ancak dava konusu çekin … tarafından cirolanarak diğer davalı … şirketine verildiği bu firma tarafından da cirolanarak davacıya verildiğinin anlaşıldığı, davacı tarafça incelemeye ibraz edilen 2016, 2017 ve 2018 yıllarına ait yasal defterlerin tasdikle ilgili yükümlülüklerinin kanuni sürelerinde yaptırıldığı, davalılar tarafından yasal defterlerin incelemeye ibraz edilmediği bu nedenle davalıların yasal defterleri üzerinde dava konusu olaylar yönünden bilirkişi incelemesi yapılamadığı, davacının yasal defterlerinde yapılan incelemelerde davalılardan … yönünden herhangi bir kayda rastlanılmadığı, diğer davalı … firmasından ise cari hesap bakiyesi olarak 25.370,00.- TL tutarında alacaklı olarak göründüğü, dava konusu 30.000.- TL bedelli çekin davacının yasal defterlerinde davalı şirket cari hesabında kayıtlı olmadığı, davacının huzurdaki davaya 30.000.- TL bedelli çeki dayanak olarak gösterdiği ancak yasal defterlerinde davalı … şirketinden cari hesap bakiyesi olarak 25.370,00.- TL tutarında alacaklı olarak göründüğü, davalılar tarafından dava konusu çekin davacıya verilmediği hususunda bir itiraza rastlanılmadığı, davalı şirket tarafından davacıya verilen dava konusu çekin keşide tarihinin 25.10.2017 olduğu, dava konusu çekin keşide tarihinin ödeme vadesi olduğu kanaatinde ise bu durumda davalı şirketin temerrüdünün 26.1.2017 tarihinde başladığı ve davacının takip tarihine kadar işlemiş faiz tutarı olarak 31067,50,- TL talep edebileceği bu durumda dava konusu alacak tutarının (asıl alacak + işlemiş faız=) 25.370,00 + 3.067,50 = 28,437,50.- TL olarak hesaplandığını, davalının icra takip tarihine kadar temerrüde düşürülmemesi nedeniyle davacının işlemiş faiz talep edemeyeceği bu durumda dava konusu alacak tutarının 25.370,00.- TL olarak hesaplandığnı raporunda bildirmiştir.
Mahkememizce yargılama sırasında alınan bilirkişi raporuna göre davalının defterlerini ibraz etmemiş olduğu, davacının alacağının takip tarihi itibariyle 25.370,00 TL. olduğu tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, alınan denetime açık, yasaya ve usule uygun ve karar vermeye elverişli bilirkişi raporu karşısında; davacı ile davalılardan … A.Ş. arasında cari hesaba ve faturaya dayalı olarak işleyen ticari alım satım ilişkisi bulunduğu, bu ilişkiye istinaden davalı … A.Ş nin borcuna karşılık davacıya keşidecisi davadışı … olan 25.07.2017 keşide tarihli 30.000TL bedelli çeki verdiği, çekin incelenmesinde diğer davalı … tarafından cirolanarak davalılardan … A.Ş.’ye verildiğinin anlaşıldığı, çekin süresinde muhatap bankaya ibraz edilmediği, ibraz süresi geçmiş çekle ilgili olarak davacı tarafından ….İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile davalılar …, … ve davadışı … aleyhine ilamsız icra takibi yaptığı, davalılar … ve … A.Ş.’nin icra takbine itiraz etmeleri nedeniyle icra takibinin bu borçlular yönünden durmasına karar verildiği ve davacının itirazın iptali için mahkememizde bu davayı açtığı anlaşılmıştır. Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda belirtildiği üzere; davalıların bilirkişi incelemesinde ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı, davacının ticari defter ve kayıtlarında ise davalılardan … A.Ş. ile aralarındaki ticari ilişkiden dolayı 25.370TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar ilamsız icra takibine konu çekin davacının defter ve kayıtlarında kayıtlı olmadığı görülmüş ise de; davalı … A.Ş.’den alacaklı olduğu ticari defter ve kayıtları ve davalı …’un çekteki cirosuna itiraz etmemiş olması nedeniyle sabit olmuştur. Davalılardan … ile ise davacının ticari ilişkisi yoktur, dolayısıyla davacı … yönünden davasını ispatlayamamıştır. Açıklanan nedenlerle; davacının davalı … aleyhine açtığı davanın ispatlanamaması nedeniyle reddine, davalı … A.Ş. aleyhine açtığı davanın ise kısmen kabulü ile; davalının ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibine yaptığı itirazın asıl alacak 25.370TL yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihi olan 14/12/2018 tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak faturaya ve çeke dayalı olup likit olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile;
-Davalı … aleyhine açılan davanın REDDİNE,
-Davalı … ….A.Ş. aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile; davalının ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibine yaptığı itirazın asıl alacak 25.370TL yönünden İPTALİNE, takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihi olan 14/12/2018 tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Kabul edilen alacağın %20’si olan 5.074TL icra inkar tazminatının davalı … …. A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
2-) Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 1.733 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 399,38 TL harcın mahsubu ile eksik alınan bakiye 1.333,62 TL karar ve ilam harcının davalı … ….A.Ş.’den alınmasına,
3-)Davacının yatırmış olduğu 399,38 TL peşin harç ve 44,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 443,78 TL nin davalı … ….A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
4-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 3.805,50 TL vekalet ücretinin davalı … ….A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
5-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.960,13 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ya verilmesine,
6-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 3.400 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … ….A.Ş.ye verilmesine,
7-) Davacı tarafından yapılan 950,50 TL yargılama masrafının red ve kabul oranına göre 729,24 TL sinin davalı … ….A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
8-)Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
Davacı ve davalı … vekilinin yüzüne karşı; diğer davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/11/2020

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*