Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/212 E. 2020/442 K. 23.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/212 Esas
KARAR NO :2020/442

DAVA:Menfi Tespit (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:08/05/2019
KARAR TARİHİ:23/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili mahkememize verdiği 08/05/2020 havale tarihli dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasında ticari ilişkiler gerçekleştiğini, davacı şirket tarafından davalıya alınacak mallara avans olarak … A.Ş. …Şubesi’ne ait … çek nolu … 28/07/2015 keşide tarihli 50.000 TL. meblağlı hamili davacı olan çek, … Bankası A.Ş. … Şubesi … çek nolu İstanbul 11/07/2018 keşide tarihli 30.000 TL.meblağlı hamili davacı olan çek, … Bankası A.Ş. … Şubesi … çek nolu İstanbul 17/07/2018 keşide tarihli 54.127 TL. meblağlı hamili davacı olan 3 adet çekin, davalı şirket tarafından bankadan sorgulanmak üzere teslim alındığını, davalı şirket ile daha önce ticari münasebette olan ve kendilerini tanıyan davacı şirket tarafından davalı şirkete sipariş edilen ürünlerin gelmediğini ve davacıya ürün teslim edilmediğini, davalı ile irtibata geçen davacı şirket yetkilisinin davalının malın üretilmesi için gerekli tedarikin yapıldığını, en kısa sürede malın teslim edileceği bilgisine ulaştığını, davacıya dönülmediğini ve çeklerin yazdırıldığını, davalının dava konusu çekleri elinde bulundurma yetkisi olmadığından haksız ve iade ile yükümlü hamil durumunda olduğunu, davacı şirket ile davalı şirket arasında çeklerin tahsilini haklı kılan bir ticari münasebet olmadığını, dava konusu çeklerdeki ciro silsilesinde davacı şirketin cirosundan daha sonra davalı şirketin cirosunun görüldüğünü, davalı şirketin haksız ve iade ile yükümlü hamil olduğunu, …İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasından dava konusu çeklerin icra takibine konu edildiğini, ….İcra Müdürlüğünün … Esas ve … Esas sayılı icra takiplerin iptaline, davacı şirketin dava konusu çeklerden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili süresinde cevap dilekçesi sunmayıp, bilirkişi incelemesi sonrası uyap ortamından 26/02/2020 tarihinde sunduğu beyan dilekçesinde özetle; davaya konu çekler incelendiğinde; lehtarın çek arkalarına beyaz ciro yapmış olduğunun görüldüğünü, beyaz ciro ile emre yazılı çeki devralan kişinin tam ciro yapabileceğini, beyaz ciro yapabileceği veya hiçbir işlem yapmadan çeki elden başkasına teslim edebileceğini, davacı lehtar …. Şti.nin beyaz ciro yaptığını, çekleri alan dava dışı üçüncü kişi … davalıya çekleri elden teslim ettiğini, müvekkilinin …’nın yapmış olduğu devre ilişkin teslim tesellüm tutanağı imzalanmış olduğunu, davalının çekleri bankaya ibraz anında arkasına kaşe vurarak ve son yetkili hamil olarak tahsil etmeye çalıştığını, karşılıksız çıktığı için ise ciro silsilesinde gözüken ve lehtar olan davacı şirkete karşı takip başlatıldığını, kambiyo senetlerinin soyut olduğunu ve geçerli olabilmesi için temel ilişki ile bağlantısının kurulması gerektiğini, davalı şirketin yetkili hamil olduğunun çeklerin arkasındaki ciro silsilesinden açıkca anlaşıldığını, davacı ile aradaki ilişkinin sebebinin çekin davacı tarafından beyaz ciro ile dava dışı üçüncü kişilere devredilmiş bulunması ve davalının da üçüncü kişi konumunda olan birinden çeki devralmasının olduğunu, ticari defter ve kayıtların dava konusu taleplerin çözüme kavuşturulmasında bir etkisi olmayacağını, davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davanın davacı tarafça davalı aleyhine dava konusu üç adet çek nedeniyle nedeniyle davalıya borçlu bulunmadığının tespitine ilişkin olduğu anlaşıldı.
…İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Alacaklı …. Ltd. Şti. tarafından borçlu … aleyhine başlatılan takibin 71.793,82 TL. olduğu ve 50.000 TL. çeke dayalı icra takibi olduğu anlaşılmıştır.
…İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Alacaklı … Ltd. Şti. tarafından borçlu … aleyhine başlatılan takibin 112.754,54 TL. olduğu ve 30.000 TL. ve 54.127,00 TL. çeklere dayalı icra takibi olduğu anlaşılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen 03/03/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre; Davacı … (tasfiye halinde ) … Limited Şirketinin, istirdadını talep etmiş olduğu, 50.000.00 TL. … A.Ş. T… Şubesi … çek no.lu 28.07.2015 Keşide tarihli, 30.000.00 TL. … şubesi … çek no.lu 11.7.2018 keşide tarihli, 54.127.00 TL. … şubesi, … çek no.lu 17.7.2018 keşide tarihli çeklerle ilgili muhasebe kayıtlarının mevcut olmadığını, genel kabul görmüş muhasebe sistemi ve tek düzen hesap planına göre, verilen çekler karşılığında sipariş avans vs. muhasebe kaydının mevcut olmadığını, davacı şirketin 22.02.2016 tarihinde tasfiye kararı aldığını, davaya konu olan çeklerin dava dışı … tarafından, düzenlenen bir tutanakla (tarihsiz ve karşı taraf olmaksızın) çek teslimi işlemi yaptığının davalı beyanından anlaşıldığını, ancak davalının imzasının mevcut olmayıp, bu yönü ile de çelişki olduğunu, çeki elinde bulunduran ve teslimini yapan dava dışı … kendisinin borcundan dolayı çekleri davalı …’a verdiğini beyan ettiğini, davalı vekili muhasebe kayıtları incelenmiş olsa dahi bir tespit yapılmayacağını ve çekin hamili olmaları ve beyaz ciro yapıldığı bu nedenle takibe konulduğunu iddia ettiğini, daha önce istihkak iddiasında bulunulmuş olmakla işbu dosya içinde kesinleşmiş bir istihkak iddiası ile ilgili lehlerine bir karar mevcut olmadığını, davalı her üç çekin de karşılıksız çıkması nedeniyle, 941 sayılı çek kanununun 3. maddesinin 3. Fırkası gereği 1200*3=3 600.00 TL. bankasından tahsil ettiğini, taraflar arasında ticari ilişkiden kaynaklı bir alacak ve borcun varlığı tespit edilemediğinden davaya konu olan çeklerin konusuz kaldığı kanaatine varıldığını raporunda bildirmiştir.
Dava, sorgulanmak üzere davalı tarafından davacıdan alındığı iddia edilen ve konusuz kalan çeklerden dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti ve istirdat istemine ilişkindir. Bilirkişi raporunda taraflar arasında ticari ilişkiden kaynaklı bir alacak ve borcun varlığı tespit edilemediğinden davaya konu olan çeklerin konusuz kaldığı kanaatine ulaşıldığı ve davacının böyle bir borcunun bulunmadığı yönünden görüş bildirilmiş ise de; takibe konu çekler kambiyo senedi vasfında olup illetten mücerrettir, bu durumda çeklerden dolayı borçlu bulunmadığının ispat yükümlüğü davacıya aittir, davacı borçlu bulunmadığını ancak usulüne uygun yazılı delil ile ispatlayabileceğinden bilirkişinin görüşüne itibar edilmemiştir.
Davaya konu çekler karşılığından davacıya hiçbir mal teslim edilmediği, bu nedenle çeklerin konusuz kaldığı ve ödenilebilirliğinin sorgulanması için davacıya verildiği iddialarının ancak yazılı delil ile ispat edilebileceği, bu hususta davacı tarafça dosyaya herhangi bir yazılı delil ve belge sunulmamış olduğu, davacının bu iddiasını kanıtlayamadığı, yemin deliline de başvurmadığı ve ispat yükü kendisine düşen davacı tarafın davasını ispat edememesi nedeniyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.290,56 TL. harcın mahsubu ile fazla alınan bakiye 2.236,16 TL karar ve ilam harcının talep halinde davacıya iadesine,
3-) Davacı tarafça yargılama sırasında yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-) Davalı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 16.692.00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-) Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/09/2020

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*