Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/210 E. 2019/718 K. 08.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/210 Esas
KARAR NO : 2019/718
DAVA : İtirazın İptali (Sigorta Hukukundan Kaynaklanan Rücu Alacağının Tahsili Amacıyla )
DAVA TARİHİ: 07/05/2019
KARAR TARİHİ: 08/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 07/05/2019 tarihli verdiği dilekçesi özetle;
Borçlular aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini ve kendilerine Örnek Form7 (ilamsız icra 49) Ödeme Emri göndnerildiğini, gönderilmiş olan emrine borçlu tarafından haksız ve mesnetsiz şekilde itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, 22/05/2016 tarihinde … plakalı motosikleti ile seyir halinde olan…, Avcılar mevkiinde metrobüs durağına yaklaştığı esnada plaplakası tespit edilemeyen … otobüsünün kendisine çarparak hızla uzaklaştığını, her ne kadar kamera kayıtlarında … otobüsünün plakası tespit edilmese de olay tarihi ve zamanı itibariyle, bahse konu yerden geçen… şoför bilgileri … Genel Müdürlüğünden istendiğinde … olduğunu bildirildiğini, ayrıca … şoförünün KTK uyarınca tehlikeli şerit değiştirmek suretiyle asli kusurlu olduğunun kaza yeri tespit tutanağındanda anlaşıldığını, kaza sonrası malul kalan…’ın müvekkili kuruma tazminat istemiyle başvuru neticisinde 14/07/2017 tarihinde 60.525,00 TL ödeme yapıldığını, haksız ve mesnetsiz şekilde itiraz edilen takibin devamına karar verilmesini, yapılmış olan yetki itirazını talebinin reddini, borçluların %40 dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, borçluların borca yetecek miktarda menkul gayrimenkulleri ile 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının uygun bir teminat karşılığı ihtiyaten reddine karar verilmesini talep ile dava açtıkları görülmüştür.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
Dava, sigorta rücu alacağının tahsili amacıyla girişilen icra takibine davalıların yapmış olduğu itirazın iptali isteminden ibarettir.
Rücu alacağına dair davalar Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22.03.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde tarif edilmektedir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir.
Öte yandan, TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, davacı …, dava dışı…’ın trafik kazasında yaralandığını, o tarihte kazaya sebebiyet veren sürücünün tespit edilememesi nedeniyle…’a maddi zararına karşılık ödeme yapıldığını, bu zarardan kazaya sebebiyet verdiği daha sonra tespit edilen davalı şoför ve aracın işleteni olan davalı …’nin sorumlu olduğunu iddia ederek ödediği bedeli davalılardan talep etmektedir. Davalıların sorumluluğunun kaynağı haksız fiile ilişkin genel hükümlerdir. Davacının dava dışı…’ın dava haklarına halefiyet yoluyla sahip olduğu açıktır. Davada onun sahip olduğu tüm haklara halefiyet gereği davacı da sahiptir. Bu nedenle davayı dava dışı… açsa idi hangi Mahkeme görevli olacak ise (Dava dışı… gerçek kişi olmakla bu mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olacaktır), davacı … tarafından açılan işbu davanın da o Mahkemede görülmesi gerekir. (Benzer mahiyette Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 11/10/2016 tarih, 2016/6392 Esas-2016/8766 Karar, 20/09/2016 tarih, 2016/6253 Esas-2016/7989 sayılı ilamları) Açıklanan sebeplerle 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesi gereğince işbu davanın ticari dava olmaması nedeniyle Mahkememizin görevsizliğine, Mahkememiz görevsiz olduğundan dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve yasal süresi içerisinde başvurulduğunda dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davaya bakma görev ve yetkisinin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olması sebebiyle Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE; Mahkememiz görevsiz olduğundan dava şartı yokluğu nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal süresi içerisinde başvurulduğunda dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 Sayılı HMK’nın 323 ve 331/2. maddeleri gereğince davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmesi halinde harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli ve yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına, görevsizlik kararından sonra davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmez ise talep üzerine Mahkememizce dosya üzerinden bu hususların tespitine,
4-Davacının ihtiyati haciz talebinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır
¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.