Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/209 E. 2022/145 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/209 Esas
KARAR NO :2022/145

DAVA:Genel kurul kararının iptali- bilgi alma
DAVA TARİHİ:06/05/2019

BİRLEŞEN …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
… ESAS, … KARAR SAYILI DOSYASI

DAVA:Genel kurul kararının iptali- bilgi alma
DAVA TARİHİ:10/04/2020
KARAR TARİHİ 03/03/2022

Taraflar arasında görülen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; müvekkilinin, bir aile şirketi olan davalı şirkette pay sahibi olduğunu, davalı şirketin 2018 yılına ait yıllık olağan genel kurul toplantısının 25/04/2019 tarihinde şirket merkezinde gerçekleştiğini ve bu toplantının gündem maddelerinin görüşülmesi esnasında, bilgi talebinde bulunmuş oldukları hiçbir sorunun cevaplanmadığını, Yönetim Kurulunun 2018 yılı faaliyet raporu, karşılaştırmalı işletme ayrıntılı bilançosu, karşılaştırmalı işletme ayrıntı gelir tablosu gibi belgelerde tespit ettikleri çelişki ve eksiklikler hakkında TTK m.437 kapsamında taraflarına bilgi verilmesi yönündeki taleplerinin karşılıksız kaldığını, şirket pay sahiplerinin, ilk olarak 25/03/2019 tarihinde Olağan Genel Kurul Toplantısı yapabilmesi amacıyla şirket merkezinde toplandığını, ancak söz konusu toplantıda, Yönetim Kurulunun 2018 yılı faaliyet raporu, karşılaştırmalı işletme ayrıntılı bilançosu, karşılaştırmalı işletme ayrıntılı gelir tablosu gibi belgelerin toplantının yapılacağı 25/03/2019 tarihinden sadece üç gün önce, 22/03/2019 tarihinde incelemeye hazır bulundurulması, keza finansal tabloların hiç incelemeye sunulmamış olması nedeniyle erteleme talebinde bulunulduğunu ve toplantının 25/04/2019 tarihinde görülmek üzere ertelendiğini, hem belgelerde eksiklik söz konusu olduğunu, hem de üç günlük süre içinde adı geçen belgelerin incelenebilmesinin mümkün olmadığını, TTK m. 437/1 hükmü gereğince, finansal tablolar, konsolide finansal tablolar, yönetim kurulu yıllık faaliyet raporu, denetleme raporları ile yönetim kurulu kar dağıtım önerisinin, genel kurul toplantısından en az on beş gün önce pay sahiplerinin incelemesine sunulacağının ifade edildiğini, ancak somut olayda yasal süresi içinde gündem konusu belgeler hissedarların incelemesine sunulmadığını, ayrıca 25/03/2019 tarihli toplantıdan önce pay sahiplerinin bilgi edinmelerine açık tutulması gereken finansal tablolar ise hiç hazır bulundurulmadığını, 6102 sayılı TTK’nın 398. maddesinde Denetim konusu ve kapsamı ayrıntılı bir şekilde düzenlendiğini, ancak söz konusu raporlar somut olayda mevcut olmadığından, pay sahibi müvekkilinin, gerekli karşılaştırmayı yaparak Şirketin finansal durumu hakkında bilgi sahibi olamadığını, böylelikle bilgi edinme ve inceleme hakkı davalı şirket tarafından kısıtlandığını, Yönetim Kurulu 2018 Yılı Faaliyet Raporu, Karşılaştırmalı İşletme Ayrıntılı Bilançosu, Karşılaştırmalı İşletme Ayrıntılı Gelir Tablosu gibi belgeler pay sahiplerinin bilgi edinmelerine açık tutulmuş olsa dahi, söz konusu belgelerin ayrıntılı bir şekilde düzenlenmediğinden, taraflarınca 25/03/2019 tarihli toplantıda, kâr-zarar hesaplarını detaylı inceleyebilmek için talep de bulunulduğunu, söz konusu hususların aydınlatılabilmesi adına TTK. m. 438 hükmü uyarınca özel denetim taleplerinin de söz konusu toplantıda dile getirildiğini, bahsi geçen eksiklikler nedeniyle erteleme talebinde bulunulması ve erteleme kararının verilmesi akabinde, 25/04/2019 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısı gündeminde görüşülecek konulara ilişkin TTK m.437/1’de öngörülmüş belgeler, yeniden pay sahiplerinin incelemesine sunulduğunu, ancak finansal tablolara yine hazır edilen bu belgeler arasında yer verilmediğini, özel denetçi atanması talebinde bulunduklarını, özel denetçi atanması taleplerinin yapılan oylama sonucunda reddine karar verildiğini, bilgi alma hakkının haksız ve hukuka aykırı olarak ihlal edildiğini, TTK’nın 447/1-b maddesine göre genel kurulun pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetim haklarını kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran kararlarının batıl olduğunu, bu nedenle genel kurulda alınan 3,4,5 ve 6 nolu kararların batıl olduğunun tespitine karar verilmesini talep ettiklerini belirterek, müvekkilinin bilgi alma ve inceleme hakkının davalı şirket tarafından haksız olarak engellendiğinden bu hususta davalı şirkete müvekkilinin genel kurul toplantısında yönelttiği soruların cevaplarıyla ilgili tüm bilgi ve belgeler üzerinde bilgi almak ve inceleme hakkının kullanabilmesi için mahkemece davalı şirkete talimat verilmesine, ayrıca bu husustan müvekkiline davalı şirketin solo mali tabloları ile şirket mizanı dahil olmak üzere defter ve kayıtları üzerinde TTK’nın 437/4 maddesi gereğince inceleme yetkisi verilmesine, finansal tablolar mevcut olmaksızın alınmış genel kurul kararlarının TTK’nın 447/1-b uyarınca müvekkilinin bilgi alma ve inceleme hakkının kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandırıldığından davalı şirketin 25/04/2019 tarihli genel kurul toplantısının hükümsüzlüğünün tespit edilmesine karar verilmesini talep ile dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; davacının iddialarının aksine 25/03/2019 tarihli genel kurul toplantısından önce ve ertelenen 25/04/2019 tarihli genel kurul toplantısından önce şirketin yönetim kurulu faaliyet raporu, kar-zarar tabloları, bilançosu ve tüm finansal tabloların TTK’nın 437/1 hükmüne uygun olarak toplantı tarihinden en az 15 gün evvel toplantının yapılacağı şirket merkezinde pay sahiplerinin incelemesine hazır edildiğini, isteyen pay sahiplerinin alabilmeleri için de örneklerinin çoğaltıldığını, 25/03/2019 tarihli toplantıda gündemin 3. maddesine gelindiğinde pay sahibi davacı vekilinin toplantının ertelenmesini talep ettiğinden, aynı gündemle toplanmak üzere TTK’nın 420.maddesi gereğince toplantının 1 ay sonraya 25/04/2019 tarihine ertelendiğini, 25/03/2019 tarihli toplantıya ilişkin ilanların ve davetlerin usulüne uygun olarak yapıldığını, davacının 25/03/2019 tarihinde yapılan toplantıdan yalnızca 3 gün önce 22/03/2019 tarihinde belgelerin incelemeye hazır bulundurulduğunu iddia ettiğini, pay sahibi olan davacının finansal tablolar ve diğer belgeleri 22/03/2019 tarihinde teslim aldığını, yasal süresinde gönderilen toplantı davetiyesinin davacıya 13/03/2019 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına ve davetiyede belgelerin incelemeye hazır olduğu bildirilmiş olmasına rağmen davacının belgeleri incelemeye ve almaya gelmediğini, 22/03/2019 tarihinde geldiğini ve imza karşılığında belgeleri teslim aldığını, bu nedenle davacının buna ilişkin iddiasının gerçek dışı olduğunu, TTK’nın 420. maddesi gereğince ertelenen genel kurul toplantısının 25/04/2019 tarihinde yasal merasime uygun olarak yapıldığını, davacıya ve diğer pay sahiplerine davetiyenin gönderildiğini, ticaret sicil gazetesinde ilanların yapıldığını ve TTK’nın 437/1.maddesinde sayılan belgelerin yasal süresinde pay sahiplerinin incelemesine açıldığını, 25/04/2019 tarihli olağan genel kurulunda 3 nolu maddesinde yönetim kurulu faaliyet raporunun okunduğunu ve müzakereye açıldığını, 4 nolu maddesinde bilanço ve kar-zarar hesaplarının okunduğunu, oylamaya sunulduğunu, bu arada davacının hiçbir şekilde gerek yönetim kurulu faaliyet raporunun, gerek bilançonun ve gerekse kar-zarar hesaplarının olmadığı gibi bir itirazının olmadığını, genel nitelikteki beyan, iddia ve taleplerin bilgi alma talebi olarak kabul edilemeyeceğini, davacının bilgi alma hakkı hususunda açık ve belirli taleplerde bulunması gerektiğini, davacının uzun süre yönetim kurulu başkan vekilliği görevini üstlenmesi nedeniyle çok iyi bildiği üzere davalı şirketin tüm kayıtlarının tam bir kurumsallıkla gerçekleşmesini sağlayan ERP programı olan SAP programı kullanılarak kayıtların gerçekleştirildiğini, bu nedenle şirket kayıtlarında çelişki olması ihtimalinin bulunmadığını, 25/04/2019 tarihli olağan genel kurul toplantısının 3 ve 4. maddelerinde davacının tutanağa geçirttiği hususlarda genel olarak bilgi alma kapsamında sorulmuş sorular mahiyetinde olmadığını, bu kapsama girebilecek sorular hakkındaki gerekli cevapların verileceğini, davacının taleplerinin genel olarak değerlendirildiğinde taleplerinin şirketin ticari defterleri ile yazışmalarının incelenmesi anlamını taşıdığını, bu incelemenin de pay sahibinin sorusunun ilgilendirdiği oranda yapılabileceğini, TTK’da pay sahiplerine şirket defter ve kayıtlarını doğrudan inceleme yetkisi verilmediğini, davacının 25/04/2019 tarihli olağan genel kurul toplantısının hükümsüzlüğünün tespiti talebinin reddi gerektiğini, TTK’nın 447/1 maddesinde belirtilen hükümsüzlük hallerinden hiçbirisinin bulunmadığını, davacının olağan genel kurul toplantısının hükümsüzlüğü talebinin kabul edilmesi halinde davacının diğer ilk iki talebi hakkında dava açmakta hukuki yararının bulunmayacağını bu nedenle davacının diğer iki talebi hakkında dava şartı yokluğunda usulden reddi gerektiğini belirterek dürüstlük kuralına aykırı olan davacının iddia, talep ve davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili birleşen davada sunmuş olduğu dava dilekçesi ile davalı şirketin bir aile şirketi olduğunu ve müvekkilinin pay sahibi olduğunu, davalı şirketin 2019 yılına ait olağan genel kurul toplantısının 31/03/2020 tarihinde şirket merkezinde gerçekleştirildiğini, ancak toplantının gündem maddelerinin görüşülmesi sırasında bilgi talebinde bulunulduğunu bu konuda hiçbir sorunun cevaplanmadığını, şirketin kasa hareketleriyle personel maaş kalemleri, yapılan yatırımlara ilişkin maliyet analizleri ve hesapları satın almaları gibi kalemleri hakkında herhangi bir yanıt verilmekten kaçınıldığını, toplantı öncesinde şirket merkezinde incelemeye açılmış olan belgelerin incelendiğini, yüksek bulunan giderler ve çelişkiler tespit edildiğini, bu konularda sorular sorulduğunu, verilen cevapta yönetim kurulu faaliyet raporu, bağımsız denetim raporu gibi belgelerde cevapların yer aldığının bildirildiğini ve detay verilmekten kaçınıldığını, davalı şirkete özel denetçi atanması talep edildiğini, herhangi bir gerekçe ileri sürülmeden sadece söz konusu soruya ilişkin cevapların toplantı öncesi incelemeye sunulan şirket belgelerinde yer aldığına dair cevap ile yetinilmesi ve bu şekilde talep edilen bilgi, belge ve dökümanların müvekkili tarafından incelenmesinin önüne geçilmesinin bilgi alma hakkının haksız ve hukuka aykırı olarak ihlalini oluşturduğunu, TTK’nın 447/1-b maddesine göre genel kurulun pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetim haklarını kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran kararlarının batıl olduğunu, genel kurul toplantısının açılışı sırasında hazirun cetvelinde mevcut pay adedi ile pay değerlerinin gerçeği yansıtmadığını bu hususta itirazlarını dile getirdiklerini, davalı şirketin 2018 yılına ilişkin gerçekleştirilen genel kurul toplantısında bilgi alma ve inceleme hakkının davalı şirket tarafından engellenmiş olması nedeniyle İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/209 esas sayılı dosyasıyla dava açıldığını belirterek davanın bu dava ile birleştirilmesine, müvekkilinin bilgi alma ve inceleme hakkı davalı şirket tarafından haksız olarak engellendiğinden bu hususta davalı şirkete müvekkilinin genel kurul toplantısında yönelttiği soruların cevaplarıyla ilgili tüm bilgi ve belgeler üzerinde bilgi almak ve inceleme hakkının kullanabilmesi için mahkemece davalı şirkete talimat verilmesine, ayrıca bu husustan müvekkiline davalı şirketin solo mali tabloları ile şirket mizanı dahil olmak üzere defter ve kayıtları üzerinde TTK’nın 437/4 maddesi gereğince inceleme yetkisi verilmesine, finansal tablolar mevcut olmaksızın alınmış genel kurul kararlarının TTK’nın 447/1-b uyarınca müvekkilinin bilgi alma ve inceleme hakkının kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandırıldığından 31/03/2020 tarihli genel kurul toplantısının hükümsüzlüğünün tespitine karar verilmesini talep ile dava etmiştir.
Davalı vekili birleşen dava ile ilgili Mahkememize verdiği cevap dilekçesiyle; davacının iddiasının aksine davalı şirketin 01/01/2019- 31/12/2019 dönemi bilanço, kar-zarar tablosu, yönetim kurulu faaliyet raporu ve diğer mali tabloların toplantı öncesi imza karşılığında davacıya teslim edildiğini, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususların esasen pay sahibi olarak gerçek ve samimi anlamda bilgi alma hakkını kullanmaya yönelik talepler olmadığını, bu hususlarda mali tablolarda ve yönetim kurulu faaliyet raporunda yeterli ve detaylı bilgilerin yer aldığını, davacının bu beyan, iddia ve taleplerinin TMK’nın 2. maddesindeki dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, bilgi alma hakkı husununda açık ve belirli taleplerin bulunması gerektiğini, oysa davacının kasa hareketleri, personel maaş listeleri, zarar kalemleri, yapılan maliyetler ile maliyet analizleri ve hesaplamaları ile satın alma gibi kalemlerde detay, mizan incelemeleri başlıkları altında davalı şirketin tüm iş ve işlemlerini kapsayacak şekilde müphem taleplerde bulunduğunu, davacının bilgi alma kapsamına girebilecek nitelikteki sorularına genel kurul toplantısı sırasında gerekli cevapların verildiğini, davacının taleplerinin genel olarak şirketin ticari defterleri ile yazışmalarının incelenmesi anlamını taşıdığını, davacının şirketin kar ettiğine ve kar etmesine rağmen uzun yıllardır temeddü dağıtmadığına ilişkin iddiasının gerçek dışı olduğunu,davacının 31/03/2020 tarihli olağan genel kurul toplantısının hükümsüzlüğünün tespiti talebinin reddi gerektiğini, TTK’nın 447/1 maddesinde belirtilen hükümsüzlük hallerinden hiçbirisinin bulunmadığını, davacının olağan genel kurul toplantısının hükümsüzlüğü talebinin kabul edilmesi halinde davacının diğer iki talebi hakkında dava açmakta hukuki yararının bulunmayacağını bu nedenle davacının diğer iki talebi hakkında dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiğini, belirterek dürüstlük kuralına aykırı olan davacının iddia, talep ve davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl ve birleşen dava genel kurul kararının hükümsüzlüğünün tespiti ve bilgi alma talebine ilişkindir.
Davalı şirketin ticaret sicil dosyası, dava konusu 25/04/2019 tarihli ve 31/03/2020 tarihli genel kurul toplantı tutanakları ve ekleri celp edilmiş, taraf delilleri toplanmış ve bilirkişi raporları alınmıştır.
…. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı dosyasında; davacı … ve dava dışı … tarafından davalı şirket aleyhine açılan şirkete özel denetçi atanmasına ilişkin davada yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne, davalı şirketin özel denetçi atanmasına kesin olarak karar verildiği görülmüştür. İstanbul 15 Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, 2021/258 Karar sayılı dosyasında; davacı tarafından davalı aleyhine açılan bilgi alma ve inceleme davasının yapılan yargılaması sonucunda davanın kabulüne kesin olarak karar verildiği görülmüştür.
Bilirkişiler Prof, Dr. …, Dr. … ve … Mahkememize sundukları 21/05/2020 tarihli raporlarında; Davalı şirketin 25.04.2019 tarihinde yapılan 2018 yılına ait Olağan Genel Kurul toplantısında, Davalı şirkette %13 paydaş bulunan davacının, bilgi alma ve inceleme hakkının davalı şirket tarafından engellenmediği, davacıya inceleme yetkisi verilmesine gerek bulunmadığı, 25.04.2019 tarihli Genel Kurul toplantısında alınan dava konusu aşağıda belirtilen Genel Kurul kararlarının; Yönetim Kurulunun 2018 yılına ait Faaliyet Raporunun onanması (Karar No:3), Davalı şirketin 2018 yılına ait Bilanço ve Gelir Tablosu Hesaplarının onanması (Karar No:4), Davalı şirket Ana Sözleşmesinin “Amaç ve Konu” başlıklı (3).maddesinin tadili (Karar No:5), Davalı şirket Yönetim Kurulunun 2018 yılına ait faaliyetlerinden dolayı ibra edilmelerine (Karar No:6) ilişkin kararların batıl olmadıklarını belirtmişlerdir.
Bilirkişiler …, Prof. Dr. … ve Prof. Dr. … Mahkememize sundukları 04/06/2021 tarihli raporlarında; Davacı …’nın %12,90 hisse oranı ve 2.066.699 TL sermaye ile davalı şirketin ortağı olduğunu, azlığın istemiyle finansal tabloların müzakeresinin tekrar (ikinci defa) ertelenebilmesinin şartı olan, finansal tabloların itiraza uğrayan ve tutanağa geçirilmiş bulunan noktaları hakkında ilgililer tarafından dürüst hesap verme ilkeleri gereğince cevap verilmemesi (TIK. m. 420/2) söz konusu olmadığından, 25.04.2019 tarihli toplantının ertelenmesi isteminin reddedilmesinin yerinde olduğunu, Bilgi alma ve inceleme hakkının ihlal edildiği kabul edilse bile, davalı şirketin 25.04.2019 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararlarının batıl sayılmasının söz konusu olmadığı gibi, iptaline karar verilmesi gereken bir durum da bulunmadığını, Davalı şirketin 31.03.2020 tarihli genel kurul toplantısında azlık davacı vekilinin finansal tabloların müzakeresi ve buna bağlı konuların ertelenmesi isteminin (TTK. m. 420/1) gereğinin yerine getirilmediğini, yani erteleme yapılmadığını, bu sebeple davalının 31.03.2020 tarihli 2019 yılına ait yıllık olağan genel kurulu toplantı tutanağına göre görüşülerek alınan, 2019 faaliyetlerinde dolayı yönetim kurulu üyesinin ibrası (no.4), 2019 yılı hesap dönemine ilişkin hazırlanan yönetim kurulu kar dağıtım önerisinin reddi (no.5), …’nin yeniden yönetim kurulu üyeliğine seçilmesi (no.6), kararlarının ve takdir Mahkemede olmakla birlikte, bu kapsamda sayılması gereken yönetim kurulu üyelerine TTK. m. 395 ve TTK. m. 396 uyarınca izin verilmesi (no.8) kararlarının geçersiz olduğunu, erteleme kapsamında bulunan 2019 yılı bilanço, kar/zarar hesapları okunmuş olmakla birlikte oylama yapılarak bu hususta bir karar alınmadığından, 3 nolu madde ve yine 2019 yılına ait yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu okunup müzakeresine geçilmiş olmakla birlikte bu hususta bir karar alınmadığından 2 nolu madde ile esasen finansal tablolar ile bağlantılı olan ve ertelemenin kapsamında bulunan yönetim kurulu üyelerine huzur hakkı ödenmemesine ilişkin 7 nolu karar bakımından ise takdirin Mahkemede olduğunu, Davacı pay sahibinin bilgi alma ve inceleme hakkını kullanılması için karar verilmesinin uygun olacağını belirtmişlerdir.
Bilirkişiler …, Prof. Dr. … ve Prof. Dr. … Mahkememize sundukları 09/12/2021 tarihli raporlarında; azlığın istemiyle finansal tabloların müzakeresinin tekrar (ikinci defa) ertelenebilmesinin şartı olan, finansal tabloların itiraza uğrayan ve tutanağa geçirilmiş bulunan noktaları hakkında ilgililer tarafından dürüst hesap verme ilkelere gereğince cevap verilmemesi (TTK. m. 420/2) söz konusu olmadığından, 25.04.2019 tarihli toplantının ertelenmesi istemine rağmen toplantıya devam edilmesinin isabetli olduğunu, bu bakımdan bir hukuki sakatlığın bulunmadığını, Bilgi alma ve inceleme hakkının ihlal edildiği genel kurul toplantısında alınan kararların batıl sayılamayacağını, Bilgi alma hakkının ihlaliyle genel kurul toplantısında alınan kararlar arasında illiyet bağı bulunmadığından iptal kararı verilmesine de yer olmadığını, Kaldı ki, Davacı tarafın, 25.04.2019 tarihli genel kurul toplantı tutanağına muhalefetini geçirtmediği tespit edilmekle iptal davası açma hakkı bulunmadığı anlaşıldığından yukarıda bu toplantıda alınan kararlar bakımından iptal kararı verilmesinin zaten mümkün olmadığını, Davacı azlığın erteleme istemine (TTK. m. 420/1) rağmen davalı şirketin 31.03.2020 tarihli 2019 yılına ait yıllık olağan genel kurulu toplantı tutanağına göre görüşülerek, 2019 faaliyetlerinde dolayı yönetim kurulu üyesinin ibrası (no.4), 2019 yılı hesap dönemine ilişkin hazırlanan yönetim kurulu kar dağıtım önerisinin reddi (no.5), …’nin yeniden yönetim kurulu üyeliğine seçilmesi (no.6), ve bu kapsamda sayılması gereken yönetim kurulu üyelerine TTK. m. 395 ve TTK. m. 396 uyarınca izin verilmesi (no.8) kararlarının iptal edilebilirlik ile sakat olduğunu, bunlardan başka erteleme kapsamında bulunan 2019 yılı bilanço, kâr/zarar hesapları okunmuş olmakla birlikte oylama yapılarak bu hususta bir karar alınmadığından, 3 nolu madde ve yine 2019 yılına ait yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu okunup müzakeresine geçilmiş olmakla birlikte bu hususta bir karar alınmadığından 2 nolu madde ile esasen finansal tablolar ile bağlantılı olan ve ertelemenin kapsamında bulunan yönetim kurulu üyelerine huzur hakkı ödenmemesine ilişkin 7 nolu karar bakımından ise takdirin Mahkemede olduğunu, Davalı şirketin söz konusu genel kurullarında alınan kararlar bakımından yokluk veya butlan (kesin hükümsüzlük) şeklinde bir hukuki sakatlık bulunmadığını belirtmişlerdir
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Asıl davada; davacı pay sahibi olduğu davalı şirketin 25/04/2019 tarihinde yapılan Genel Kurulunda alınan kararların hükümsüzlüğünün tespit edilmesine karar verilmesini, Bilgi alma ve inceleme talebine karar verilmesini talep etmiş, birleşen davada; davalı şirketin 31.03.2020 tarihinde yapılan Genel Kurulunda alınan kararların hükümsüzlüğünün tespit edilmesine karar verilmesini, Bilgi alma ve inceleme talebine karar verilmesini talep etmiş, davalı şirket ise her iki davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirketin 25.03.2019 tarihinde yapılan Genel Kurulunda; toplantının ertelenmesi talep edildiğinden toplantı başkanı tarafından azılığın bu talebi üzerine toplantının bir ay sonraya 25.04.2019 tarihine ertelendiği, azlığın istemiyle finansal tabloların müzakeresinin tekrar 2.kez ertelenebilmesi şartı olan finansal tabloların itiraza uğrayan ve tutanağa geçirilmiş bulunan noktaları hakkında ilgililer tarafından dürüst hesap verme ilkeleri gereğince cevap verilmemesi durumunun söz konusu olmadığından 25.04.2019 tarihli toplantının ertelenmesi talebinin reddi kararının yerinde olduğu kabul edilmiştir.
TTK.nın 447/1-b maddesinde; “Pay sahiplerinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını, kanunun izin verdiği ölçü dışında sınırlandıran”genel kurul kararlarının batıl olduğu düzenlenmektedir. Buna göre pay sahibinin bilgi alma ve inceleme hakkını sınırlandırmayan ve ortadan kaldırmayan fakat somut olayda bir defalık ihlal eden genel kurul kararları, butlan değil; iptal edilebilirlik ile sakat olur. TTK.nın 437/6 maddesinde; “Bilgi alma ve inceleme hakkı, esas sözleşmeyle ve şirket organlarından birinin kararıyla kaldırılamaz ve sınırlandırılamaz.” hükmü yer almaktadır. Söz konusu hakları kaldırmayıp veya sınırlandırmayıp somut bir olayda bir defalık ihlal eden genel kurul kararları iptal edilebilir nitelikte sayılabilir.
Bu açıklamalar ışığında; davada butlan değil, iptal edilebilirlikten (TTK.445 madde) söz edilebilir. Ancak davacı taraf 25.04.2019 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan kararlar aleyhinde oy kullanmıştır. Bilgi alma ve inceleme hakkının ihlali sebebiyle genel kurul toplantısında yanlış karar alınma, bir başka deyişle bilgi vermeme ile alınan kararlar arasında illiyet bağı bulunma şartının gerçekleşme durumu da mevcut değildir. Bu nedenle davalı şirketin 25.04.2019 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararlarının batıl sayılması söz konusu olmadığı gibi, iptaline karar verilmesi gereken bir durum da söz konusu değildir. Kaldı ki; davacı taraf, genel kurul tutanağına muhalefetini geçirtmediğinden iptal davası açma hakkı da bulunmamaktadır. Bu nedenlerle davacının 25.04.2019 tarihli Genel Kurul toplantısının hükümsüzlüğünün tespiti davasının reddine karar verilmiştir.
Birleşen davada davacı, davalı şirketin 31.03.2020 tarihinde yapılan Genel Kurulunda alınan kararların hükümsüzlüğünün tespit edilmesini talep etmiştir. Davacı azlığın TTK.nın 420/1 maddesine göre erteleme istemine rağmen davalı şirketin toplantısı ertelenmemiş ve 31.03.2020 tarihli 2019 yılına ait yıllık olağan genel kurulu yapılarak, 4 nolu karar ile, 2019 faaliyetlerinde dolayı yönetim kurulu üyesinin ibrası, 5 nolu karar ile, 2019 yılı hesap dönemine ilişkin hazırlanan yönetim kurulu kar dağıtım önerisinin reddi, 6 nolu karar ile …’nin yeniden yönetim kurulu üyeliğine seçilmesi, 7 nolu karar ile yönetim kurulu üyelerine huzur hakkı ödenmemesine ilişkin karar ve 8 nolu karar ile yönetim kurulu üyelerine TTK. nın 395 ve 396. maddeleri uyarınca izin verilmesi kararlarının alındığı, bu kararların finansal tablolara bağlı konular olduğu, bu nedenle TTK.nın 420/1 ve 445. maddeleri gereğince iptal edilebilirlik koşullarının oluştuğu, 2 ve 3 nolu gündem maddelerinde bir karar alınmadığı bu nedenle iptale tabi olmadığı anlaşıldığından birleşen davanın kısmen kabulü ile; davalı şirketin 31.03.2020 tarihli Genel Kurul toplantısında alınan 4,5,6,7 ve 8. nolu kararların iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Davacı, asıl ve birleşen davalarda bilgi alma ve inceleme talebinde bulunmuş ise de; …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı kararı ile; davalı şirkete özel denetçi atanmasına kesin olarak karar verildiği, İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, 2021/258 Karar sayılı kararı ile; davacı tarafından davalı aleyhine açılan bilgi alma ve inceleme davasının yapılan yargılaması sonucunda davanın kabulüne kesin olarak karar verildiği anlaşıldığından, davacının bilgi alma ve inceleme talebi konusuz kaldığından bu talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl davada;
a) 25.04.2019 tarihli Genel Kurul toplantısının hükümsüzlüğünün tespiti davasının reddine,
b) Bilgi alma ve inceleme talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2- Birleşen davada;
a) Davalı şirketin 31.03.2020 tarihli Genel Kurul toplantısında alınan 4,5,6,7 ve 8. nolu kararların iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine,
b) Bilgi alma ve inceleme talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
3-Asıl davada;
a) Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 36,30 TL harcın davacıdan tahsiline,
b) Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 5.100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
c) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
d)Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
4-Birleşen davada;
a) Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 26,30 TL harcın davalıdan tahsiline,
b) Davacı tarafından yatırılan başvurma ve peşin harç toplamı 108,80 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
c) Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 5.100 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
d) Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın ret edilen kısmına göre 5.100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
e)Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, bilgi alma ve inceleme talebi ile ilgili olarak KESİN olarak, Genel Kurul Kararının iptali ile ilgili gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/03/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

**Bu belge 5070 sayılı Kanun Kapsamında Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*