Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/179 E. 2021/49 K. 26.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/179 Esas
KARAR NO:2021/49

DAVA:Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:19/12/2018
KARAR TARİHİ:26/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ile özetle; davacının tıbbi biyomedikal malzemeler ürettiğini,bu malzemeleri ulusal ve uluslararası pazarda sattığını, … almış olduğu 7.243-USD tutarındaki malzemenin teslimi için 08.03.2018 tarihinde davalı kargo şirketi ile 1.132,91-TL karşılığında anlaşma yapıldığını ve malların kargo şirketine teslim edildiğini, davalı tarafından malzemenin hasarsız ve zamanında alıcıya ulaştırılacağına dair güvence verilmesine rağmen alıcıya teslimat yapılmadığını ve ürünlerin akıbetinin belli olmadığını, şirket ile yapılan görüşmeler sonucu davalı şirket yetkililerinin ürünlerin yolda kaybolduğunu, nerede olduğunu bilmediklerini, hatalarını kabul ile taşıma işi karşılığında almış oldukları 1.132,91-TL’yi iade etmeye etmeye hazır olduklarını belirttiklerini ancak davalının sadece taşıma bedelinden sorumlu tutulmasının kabul edilemez olduğunu, ürünlerin sevkiyat sırasında kaybolması nedeniyle 7.243-USD ürün bedelinden de BK 49. md gereğince sorumlu olduğunu, davacının bu olay nedeniyle müşterisine karşı mahçup olduğunu, maddi-manevi zarara ve ticari itibar kaybına uğradığını belirttiği davalıdan gerçek zarar miktarı olan 7.243-USD’nin temerrüt tarihi olan 08.03.2018 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan 18/01/2018 tarihli taşıma sözleşmesi ile ihtilafların çözümünde … Mahkeme ve İcra Daireleri yetkili kılınmış olduğundan dava yetkisiz mahkemesinde açıldığını, bu nedenle davanın … Mahkemelerinde açılması gerektiğinden davanın esasına girilmeden önce yetkisizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, somut olayda Türk Ticaret Kanunu hükümlerinin değil, Montreal Sözleşmesi hükümlerinin uygulanması gerektiğini, hak düşürücü sürelerde ihbarda bulunup bulunmadığının araştırılmasının istenildiğini, dava konusu taşıma hava yolu taşıması olduğundan müvekkili şirketin sorumluluğunun sınırlı olduğunu, huzurda görülmekte olan davaya konu taşımaya ilişkin müvekkili şirketin sorumluluğu 76,95-SDR ile sınırlı olduğundan fazlaya ilişkin talebin reddinin gerektiğini, davacının gönderinin içeriği ile ilgili iddiasının soyut olduğunu ve sadece kendi beyanına dayanmakta olduğunu, gönderilerin teslimi ile ilgili verilen kesin bir süre taahhüdü bulunmadığını, yukarıda açıklanan nedenlerle, haksız davanın öncelikle usulden reddini, usuli itirazlarının kabul görmemesi halinde esastan reddini ve yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
… Asliye Ticaret Mahkemesinin,18/03/2019 tarih ve … Esas, … K. sayılı kararı ile yetkisizlik kararı verildiği ve dosya mahkememize tevzii edildiği, 2019/179 Esas sayıya kaydı yapılarak yargılamaya devam olunduğu anlaşıldı.
Taraflar arasında mevcut 18/01/2018 tarihli Taşıma Sözleşmesi, taşımaya ilişkin evraklar, teslim evrakı, taşıma faturası, e-posta yazışmaları, ticari defter, kayıtlar ve dayanılan diğer tüm deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan bilirkişi inceleme sonucu ile birlikte rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Davacı yanca, davalıya, taşıma sözleşmesi kapsamında, üretimini yaptığı medikal malzemelerin, dava dışı …’da bulunan alıcıya, hava yolu ile sevki yapılmak üzere 08/03/2018 tarihinde teslim edildiği ve teslim edilen ürünlerin dava dışı alıcıya teslim edilmediği konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamakta olup, ihtilaf, taşıma sözleşmesi kapsamında, alıcısına teslim edilemeyen emtia/kargoya ilişkin olarak, davalının sorumluluğu olup olmadığı ve uğranılan zararın tespiti noktalarında toplanmaktadır.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişilerden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler SMMM … …. … tarafından hazırlanan 28/12/2020 tarihli raporda “…davacı ile davalı arasında 18/01/2018 tarihinde Kargo Taşımacılığı hususunda sözleşme akdedildiği, davacı ve davalı yasal defterlerinin usulüne uygun tutulmuş ve sahibi lehine delil olma özelliğine haiz olduğunu, taşıma senedinde taşınan için özel bir değer bildirilmediğinden veya taşıma değeri ile ilgili ayrı bir ödeme yapılmadığından davalı taşıyıcının Montreal Sözleşmesi hükümlerine göre sorumluluğunun sınırlı olduğu gerekçesiyle ödemesi gereken miktarın 701.47-TL olduğu…” sonuç ve mütalaa ettikleri görüldü.
6102 sayılı TTK’nın 875.maddesinde,” Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur.”
Somut olayda, taşımanın uluslararası hava yolu taşımacılığı olduğu ve dolayısıyla Uluslararası Montreal Konvansiyonunun, bu anlaşmada hüküm bulunmadığı hallerde Türk Ticaret Kanunu (TTK) hükümlerinin uygulanması gerektiği anlaşılmıştır.
Uluslararası Montreal Konvansiyonu’nun,
1.maddesi, “Bu Sözleşme ücret karşılığında hava aracı ile yapılan bütün uluslararası yolcu, bagaj ya da kargo taşımacılığı için geçerlidir. Bir hava nakliyesi tarafından üstlenilmiş ücretsiz olarak hava aracı ile yapılan taşımalar içinde aynı şekilde geçerlidir. “
18/1. Maddesi, ” Taşıyıcı, kargonun tahrip olması ya da kaybolması ya da kargoya zarar gelmesi durumunda uğranmış hasara karşı sadece, hasara bu şekilde uğranmasına neden olan olayın hava yoluyla taşıma esnasında meydana gelmiş olması durumunda sorumludur. “
22/3. maddesi, “Kargo taşımacılığında, kontrol edilmiş kargonun taşımacının sorumluluğuna verildiği anda gönderen kargonun ulaşacağı yerde teslimi ile ilgili özel bir fayda beyanında bulunmadığı ve durumun gerektirmesi halinde ilave bir ödeme yapmadığı müddetçe, taşıyıcının kargonun tahrip olması, kaybolması ya da kargoya hasar gelmesi halinde her kilogram için sorumluluğu 17 Özel Çekme Hakkı ile sınırlıdır. Diğer durumda, ödenecek toplamın, gönderenin varıştaki teslimatta sağlayacağı gerçek faydadan fazla olduğunu ispatlamadığı müddetçe, taşıyıcı beyan edilen toplamı aşmayan bir miktar ödemekle sorumlu olacaktır.”
31.maddesi, ” 2-Hasar durumunda, teslim almaya yetkili şahıs hasarın fark edilmesinden sonra derhal ve en geç, kontrol edilmiş bagajlar durumunda alınan tarihten itibaren yedi (7) gün içerisinde ve kargo halinde de alınılan tarihten itibaren on dört (14) gün içerisinde taşıyıcıya şikayette bulunmalıdır. Gecikme durumunda şikayet, en geç bagaj ya da kargonun kendi kullanımına verilmiş olması gereken tarihten itibaren yirmi bir (21) gün içerisinde yapılmalıdır.” hükümlerini içermektedir.
Davalı vekilince, Montreal Konvansiyonu’nun 31. Maddesi gereği, 21 gün içerisinde ihbarda bulunulmaması nedeniyle hak düşürücü sürenin geçirildiği ve davanın süresinde ihbarda bulunulmadığından reddi gerektiği iddia edilmiş ise de, ilgili maddede, ihbar yükümlülüğünün, sadece kargonun hasara uğraması haline özgü olarak düzenlendiği ve kargonun ziyaı durumunda sorumluluğun doğumu için ihbar şartı aranmayacağı anlaşıldığından, bu nedenle davanın süresinde açıldığı kabul edilmiştir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Taşıma Sözleşmesi, taşımaya ilişkin evraklar, teslim evrakı, fatura, ürün fiyat bilgisi, e-posta yazışmaları, ticari defter, kayıtlar ve dayanılan diğer tüm deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan bilirkişi inceleme sonucu mahkememizde de , taraflar arasında hava yolu taşıma sözleşmesinden kaynaklanan ticari ilişki bulunduğu, taraf defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, davacı tarafından, davaya konu emtia/kargonun, davalıya bu sözleşme kapsamında 08/03/2018 tarihinde teslim edildiği, taşıma işinden kaynaklı faturanın taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, davalıya teslim edilen emtia/kargonun alıcısına teslim edilemediği, İzmir/… arasındaki kargo taşımacılığının, uluslararası hava yolu taşımacılığı olduğu, dosyada mevcut yükleme notasında, kargo emtiasının tanımının sentetik kemik grefti ve de brüt ağırlığının olarak, 4,05kg olarak yazıldığı, ancak, davacının gönderilen emtianın değeri ile ilgili davalıya özel bir değer bildirdiğine ve özel taşıma değeri bazında ödeme yaptığına ilişkin bir belge dosyaya sunmadığı anlaşıldığından, Montreal Konvensiyonu 22/3. madde hükmü gereği, taşıyıcının sınırlı sorumluluk şartları kapsamında davalının sorumluluğunun, brüt kg başına 22 SDR olduğu ve davalının ödemesi gereken miktarın, 4,05 kg.X22=89,1 SDR olmak üzere, karar tarihi itibariyle 89,1 SDRX 10,6270 = 946,87-TL. (Yargıtay 11. HD. 11/11/2020 tarih, 2020/1369 E.- 2020/4947 K. sayılı ilamı) olarak tespit edildiği ve davalının iş bu sorumluluk miktarı ile sorumlu olacağı, davacının dava tarihinden önce davalıyı temerrüde düşürdüğünü ispat edemediği bu nedenle temerrüt başlangıç tarihinin dava tarihi olduğu kanaati oluştuğundan, davacının davasının kısmen kabulü ile 946,87-TL. alacağın, dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine fazlaya ilişkin talebin reddine,karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile 946,87-TL. alacağın, dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 64,68-TL harçtan peşin alınan 658,46-TL harcın mahsubu ile fazla alınan 593,78-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 946,87-TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 5.641,47-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 35,90-TL başvurma harcı + 64,68-TL peşin harç toplamı olan 100,58-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.500-TL bilirkişi ücreti + 36,50-TL teblgat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 1.536,50-TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre 37,64-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/01/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır