Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/170 E. 2020/818 K. 08.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/170 Esas
KARAR NO:2020/818

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:19/04/2019
KARAR TARİHİ:08/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından davalı/borçluya, belirli periyotlarla, tekstil ürünü alım satımından kaynaklı teslimatlar gerçekleştirildiğini, ancak davalı, bu satış sözleşmesinden doğan ve asli edim yükümlülüğü olan ücret ödeme borcunun bir kısmını ifa etmeyi ihmal ettiğini, bu nedenle davalı ile müvekkili şirket arasında bir cari hesap alacağının bulunduğu, cari hesap alacağına dayanak olan faturalar 20/07/2018 tarihli, … numaralı, 13/08/2018 tarihli, … numaralı, 15/08/2018 tarihli, … numaralı ve 13/09/2018 tarihli, … numaralı 4 adet fatura olduğunu, davalı sekiz günlük yasal süre içerisinde, fatura ve içeriğine ilişkin herhangi bir itirazda bulunmadığını, davalı tarafından icra dosyasına yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkili şirketin alacağına kavuşmasına davalı tarafından engel olunmaya çalışmakta olduğunu, davalının mal kaçırma şüphesine bulunmakta olduğunu, yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptalini ve takibin devamını, yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle davalı hakkında %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, davalı adına kayıtlı tüm araç ve gayrimenkuller üzerine teminatsız şekilde ihtiyati tedbir konulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin faiziyle birlikte davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketle yapılan, müvekkili personellerine ceket, pantolon, gömlek, yelek, kemer, şapka, T-shirt, Elbise vs. gibi tekstil ihtiyaçlarına ilişkin alım-satım sözleşmesi kapsamında, davacı şirketin, ayıplı, kusurlu ve yetersiz olarak edimini yerine getirdiğini, davacı şirket tarafından kesilen 10/08/2018 tarihli faturadan da ayıplı siparişe uygun olmayan tekstil ürünlerine itiraz edildiğini, söz konusu ürünlerin siparişlere uygun olmadığını, ayıplı ürünler olduğundan personeller tarafından kullanılmayacağı için bu ürünlerin, ya teslim alınmadığını ya da yanlış geldiği için kullanılamadığını, söz konusu ayıplı ürünlerin yerine siparişlere uygun yeni ürünler talep edildiğini, ancak davacı şirket ürünlerinin ayıplı olduğunu kabul etmediğini, bu ürünlerin toplam bedeli 13.290-TL olduğu, %8 KDV ile toplam 14.353,20-TL olduğunu, davacı şirketin faturaları düzenleyip, müvekkili şirkete göndermesiyle söz konusu faturaların tahsil edilebilir hale geldiği iddiası faturaların istenebilir olduğu anlamını taşımadığını, yukarıda açıklanan nedenlerle, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın tüm istemleri ile esas yönünden reddini, kötü niyetli davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE:
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası,ticari defter ve belgeler, cari hesap kayıtları, fatura, sevk irsaliyesi ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
…. İcra Dairesinin … Esas dosyası incelendiğinde; davacının davalıdan, 29.113,04-TL. asıl alacak, 33,90-TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 29.146,94-TL. üzerinden , asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren işleyecek %21,25 değişen oranlarda ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yaptığı, davalının süresi içerisinde, takibe, borca, faize ve tüm fer’ilerine itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu ve davacı tarafından takibin devamının sağlanması amacıyla İİK. 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde, itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
İhtilaf, davacı alacaklının davalıdan,ticari ilişkiden kaynaklanan alacağına dayalı takip sebebi itibariyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti, davalının ayıp iddiası konularından kaynaklanmakta olup, ayıplı olduğu iddia edilen malların ve alacak miktarının tespiti için takip dayanağı belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişilerden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler Tekstil Mühendisi …, SMMM … ve Borçlar Hukukçusu Dr. Öğr. Üyesi … tarafından hazırlanan 28/08/2020 tarihli bilirkişi heyeti raporunda”…davacının ibraz edilen ticari defterlerine göre 21/02/2019 takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 29.113,04-TL alacağı olduğu, davalının ibraz edilen cari hesap kayıtlarına göre 31/12/2018 dönem sonu itibariyle davacının davalıdan 29.113,04-TL alacağı olduğu, ayıplı olduğu iddia olunan ürünler bilirkişi incelemesine sunulmadığından, dosyada ayıplı ihbarı yapıldığına ilişkin bir delile rastlanılmadığından ve ayıpla ilgili düzenlenmiş herhangi bir tespit raporu da sunulmadığından davalının ayıp iddiasının ispata muhtaç olduğu…” sonuç ve mütalaa ettikleri görüldü.
Eser sözleşmeleri kapsamında ayıp, yasa veya sözleşme hükümleri gereğince, bir eserde bulunması gereken niteliklerin bulunmaması ya da bulunmaması gereken bozuklukların bulunmasıdır. Yüklenici, iş sahibine olan borçlarına aykırı olarak, imalini yüklendiği eserin ayıplı olması durumunda, açık ayıplarda (çıplak gözle/gözden geçirmeyle tespit edilebilen) TBK’nın 474’ncü, gizli ayıplarda (sonradan ortaya çıkan ve kullanmadan kaynaklanmayan) ise 477/3 maddeleri hükümlerine uygun olarak ihbarda bulunduğu taktirde, aynı Kanun’un 475. maddesinde tanınan haklardan yararlanabilir. Ancak Türk Borçlar Kanunu’nun 475/1 maddesi gereğince, eser; eser sahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde kusurlu veya sözleşmeye önemli ölçüde aykırı olursa, eser sahibi, bu eseri kabulden kaçınabilir. Ne var ki eserdeki kusur veya sözleşmeye aykırılık yukarıda belirtilen ölçüde önemli değilse, eser sahibi, eserin değerindeki eksiklik oranında, bedeli indirebilir; eğer kusurların giderilmesi büyük harcamalar gerektirmiyorsa yükleniciyi onarıma zorlayabilir. Eser sahibine tanınan haklardan hangisini kullanabileceği, mahkemece uzman bilirkişi aracılığı ile eser üzerinde yaptıracağı inceleme sonucu ayıbın derecesi belirlenmek suretiyle takdir olunur.
Eser sözleşmelerine kıyasen uygulama alanı bulan TTK.23/1-c , “…Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır…” hükmü de ayıplı ifa halinde ihbar yükümlülüğünü düzenleyen bir hükümdür. Açıkça belli olmayan ve adi bir muayene sonucunda meydana çıkarılamayan ayıplar gizli ayıp olarak nitelendirilmektedir.
Bu açıklamalar ışığında, somut olayda, teslim sırasında çıplak gözle anlaşılabilen bir açık ayıbın mevcut kabul edilmesi gerekmektedir. Eser sözleşmelerinde, ayıbın varlığı kural olarak her türlü delille kanıtlanabilir. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin yerleşen uygulaması da bu yöndedir. (Yargıtay 15. HD.’nin 06/02/2002 Tarih, 4689/546 Karar vb.) TBK’nın eser sözleşmesini düzenleyen hükümlerine göre, iş sahibi eserin tesliminden sonra işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz, eseri muayene ve varsa eksik, ayıp ve kusurlu işleri tespit ederek veya ettirerek sonrasında da yine makul sürede ayıpları yükleniciye bildirmekle sonradan ortaya çıkan gizli ayıplarda ise gecikmeksizin yükleniciye bildirmekle yükümlü olup, bildirmediği takdirde eseri olduğu gibi kabul etmiş sayılacağından kendisine tanınan seçimlik haklarından yararlanamaz. (TBK’nın 474, 475,477/3 maddeleri).
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; İcra dosyası, tarafların ticari defter ve belgeleri, cari hesap kayıtları, tüm dosya kapsamına göre alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davacı ve davalının bilirkişi tarafından incelenen ticari defterlerinin, TTK hükümlerine uygun tutulduğu ve lehlerine delil olma ve ispat kuvvetine sahip olduğu, davacının, davalıya ticari ilişkiden kaynaklı olarak VUK 230. Madde şekil şartlarına uygun şekilde düzenlenen ve gönderilen faturalara, TTK.21 ve 23.maddeler göre, faturaların kendisine ve içeriğine yasal süre içerisinde bir itirazı olduğuna ilişkin davalının dosyaya belge sunmadığı, tarafların ticari defterlerinde davaya konu faturaların yer aldığı, faturalara konu ürünlere ilişkin ayıp iddiasının ispata muhtaç olduğu, ayıp iddiasına ve süresinde ayıp ihbarı yapıldığına ilişkin belge ve bilgilerin dosyaya sunulmadığı, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle, faturalar ve cari hesaba dayalı, talep gibi alacaklı olduğu, davalı tarafın icra takibine yaptığı itirazın yerinde olmadığı, davalı borçlunun takip tarihinden önce usulüne uygun şekilde temerrüde düşürüldüğü ispatlanamadığı kanaati oluştuğundan, davacının davasının kısmen kabulü ile, davalının ….İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından 29.113,04-TL. asıl alacak üzerinden yaptığı itirazın iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %21.25 ticari temerrüt faizi (değişen oranlarda) uygulanmak suretiyle takibin devamına,fazlaya ilişkin talebin reddine, alacağın likit ve belirlenebilir olması nedeniyle, İİK 67/2. maddesi kapsamında % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile, davalının ….İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından 29.113,04-TL. asıl alacak üzerinden yaptığı itirazın iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %21.25 ticari temerrüt faizi (değişen oranlarda) uygulanmak suretiyle takibin devamına,fazlaya ilişkin talebin reddine
2-Kabul edilen alacağın %20’si olan 5.822,60-TL. icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 1.988,71-TL harçtan peşin alınan 352,03-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 1.636,68-TL’nin harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 4.366,96-TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 33,90- TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 44,40-TL başvurma harcı + 352,03-TL peşin harç toplamı olan 307,63-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 2.250-TL bilirkişi ücreti + 77,70-TL tebligat – müzekkere masrafları olmak üzere toplam 2.327,70-TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre 2.324,90-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
8-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin kabul ve red oranına göre 1.318,41-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, geriye kalan 1,59-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
9-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır