Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/166 E. 2022/376 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/166 Esas
KARAR NO :2022/376

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:09/11/2018
KARAR TARİHİ:31/05/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket nezdinde … nolu konut paket sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … Holding Anonim Şirketi’ne ait … Mahallesi, … Sok. No:58/1 …/… adresinde bulunan konuta 21/04/2017 tarihinde hırsız girdiğini, söz konusu olay neticesinde müvekkili şirket sigortalıya 195.039,06.TL hasar tazminatı ödemek durumunda kaldığını, söz konusu hırsızlık olayında davalı … Ltd. Şirketi’nin ihmalinin ve görevinin gereklerini layıkıyla yerine getirmemesinin etkisinin büyük olduğunu, davalının ihmalinin mevcut olduğunu, hırsızların evde girilmedik köşe bırakmadığını, toplamda 2.000.000,00.TL üzerinde bir zarara yol açtığını, ekspertiz raporuyla sabit olduğunu, davalı aleyhine … 26.İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı icra dosyası ile icra takibine başlandığını, davalı yanın takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, müvekkili şirketin alacağının likit olduğunu, davalı tarafın borcun tahsilini geciktirmek amacı ile icra takibine itiraz yoluna başvurduğunu, bu nedenlerle öncelikle davalının menkul, gayrimenkul ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, davanın kabulü ile itirazın iptaline karar verilmesini ve davalı aleyhine alacak miktarının %20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; hırsızlığın olduğu tarihte sigortalı mahalde güvenlik alarmının kurulmadığının belirlendiğini, sigortalı evde kurulu olan alarm sisteminin aktive edilmemesi ile ilgili bir değerlendirme yapılmadığını, alarmın aktive edilmemesinin hadisenin meydana gelişinde belirleyici olduğunu, sigortalının kusursuz olarak değerlendirilmesinin kabul edilemeyeceğini, evini uzun süre terk eden ve alarmını aktive etmeyen ve de evinde olağandan fazla miktarda değerli eşya muhafaza eden sigortalının asli kusurlu olacağını, şirketleri tarafından hazırlanan risk analiz raporunda tüm yapısal eksikliklerin bilindiğini, siteyi inşa eden firmanın kusuru arttırdığını, şirketlerinin üzerine düşen yükümlülüğü eksiksiz yerine getirdiğini, risk üstlenmesinin kabul edilemeyeceğini, şirketlerinin risk raporu hazırlayarak alınması gereken önlemleri belirttiğini, akabinde bütün yükümlülükleri yerine getirdiğini, ancak, kusuru var ise sorumlu olabileceğini, olayın olduğu gece devriyelerin eksiksiz yapıldığını, 35 blok 75 villadan oluşan 44.000 metrekarelik sitede site yönetimince yeterli sayıda personel istihdamı için bütçe ayırılmadığını beyan ederek kusur veya kusursuz sorumluluklarının bulunmadığını, zarardan şirketlerinin sorumlu olmadığını, meydana gelen olayda şirketlerinin kusur ve ihmalinin bulunmadığını belirterek davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile cevap verdikleri anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, konut sigorta poliçesi kapsamında yapılan ödemenin rücuan tahsili amacıyla yapılan takibe itirazın iptali davasıdır.
… İcra Müdürlüğü’nün 2018/… esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 195.039,06 TL asıl alacak, 15.408,09-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 210.447,09-TL alacağın tahsili için genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafından yasal 7 günlük süre içinde borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
… Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/… Esas, 2019/… Karar ve 05/03/2019 tarihli kararı ile “…Dava konusu uyuşmazlık, haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davasında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda; 22/03/1994 tarih, 37 Esas, 9 Karar sayılı (03/07/1944 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan) Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında ” Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle halefiyet davası ticari dava sayılamaz. Bu dava aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortaacının halefiyet hakkına dayanan rüc u davası için de söz konusudur” ilkesi benimsenmiştir. Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir. Somut olaya bakıldığında; dava konusu uyuşmazlığın tacirler arası haksız fiil niteliğinde olduğu, davacının sigorta şirketi, davalının tacir ve dava dışı sigortalının tacir olmasına göre ve uyuşmazlığın sigorta şirketi ile kendi sigortalısı arasındaki poliçe ilişkisinden kaynaklandığı anlaşıldığından, ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlanrdırılması gerektiği…” şeklinde karar verdiği görüldü.
Dosya Mahkememize gelerek 2019/166 Esas sıra numarasına kaydı yapıldığı ve yargılamaya devam olunduğu görüldü.
6102 sayılı TTK m. 1472/1”Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. ”hükmünü içermekte olup davacının bu kapsamda rücu hakkı bulunmaktadır.
Taraflar arasındaki ihtilaf meydana gelen zaradan davalının sorumlu olup olup olmadığı ve varsa miktarı noktalarında toplanmaktadır. Tüm deliller toplandıktan sonra bilirkişilerden rapor alınmasına karar verilmiş, taraf itirazları değerlendirilerek rapor ve yeniden raporlar alınmıştır.
Mahkememizce alınan 10/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; ”Davalı … Tic. Ltd. Ştinin Koruma ve güvenlik hizmetini üstlendiği … Site alanının korunması için görevlendirdiği personellerini görev alanının hassasiyetine göre yeterince eğitmediği, site sakinlerinin can ve mal güvenliklerinin sağlaması konusunda yeterli tedbirleri almadığı, denetim ve kontrol görevini eksik şekikle yapmasından dolayı güvenlik zafiyeti yaşanmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla, davalı güvenlik şirketine % 20 oranında kusur atfedilmiştir. Dava dışı, … Site Yönetiminin: Site güvenliği ile ilgili muhtemel tehdit ve tehlikelerin neler olduğuna dair güvenlik şirketi tarafından hazırlanan risk analizi raporunda belirtilen fiziki (tel çit, jiletli tel, demir korkuluk, aydınlatma) ve teknolojik (kamera vb.) güvenlik eksikliklerini gidermediği, yine sitede görevli güvenlik personelleri tarafından farklı zamaanlarda tespit edilen ve tutanakla sunulanı güvenlik eksikliklerini gidermediği, site sakinlerinin can ve mal güvenliklerinin sağlanması konusunda da yeterli tedbirleri almadığı, kontrol ve denetim görevini eksik yapması nedeniyle hırsızlık olayının meydana gelmesinde güvenlik zafiyetine sebebiyet verdiğinden dolayı, dava dışı … Site Yönetimine % 40 oranında kusur atfedilmiştir. Dava dışı Hasan …’in: İkametinde mevcut alarm sistemini kurmadığı, döviz, para ve ziynetlerini bankada ve bankalardaki kiralık kasalarda muhafaza etmesi gerekirken bunu yapmadığı, hayatın olağan akışı ile bağdaşmayacak şekilde ikametinde yüklü miktarda döviz, para ve ziynetleri bulundurduğundan, malının korunması konusunda gerekli özen yükümlülüğünü yerine getirmediğinden hırsızlık olayının meydana gelmesinde müterafik kusurlu olduğundan dava dışı Hasan …’in % 40 oranında kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. Davacı … Sigorta A.Ş. tarafındarı 15.06.2017 tarihli … Bankası A.Ş.’nin dekontu ile sigortalı … Hokding A.Ş.’ne 195.039,06 TL hasar tazminatı ödenmiş olduğu, Dava konusu hırsızlık olayında yukarıda betirlenmiş olan kusur oranları doğrultusunda, davacı sigorta şirketi tarafırıdan sigortalısına ödenmiş olan 195.039,06 TL tazminatın; Davalı … Güvenlik ve Koruma Hizmetleri Tic. Ltd. Şti.’nin %20 kusur oranındaki 195.039,06 TL x 0,20 & 39.007,81 TL tazminatın ödenmesinden sorumlu bulunduğu, Dava dışı … Site Yönetiminin % 40 kusur oranındaki 195.039,08 TL x 0,40 – 78.015,62 TL tazminatın ödenmesinden sorumlu bulunduğu” mütalaa edildiği anlaşıldı.
Mahkememizce alınan 02/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; ”Anılan sitenin etrafının duvarla ve duvar üzerinde bulunan tel çit ve jilet tellerle çevrili olmasına rağmen bu yerlerin kesilerek siteye girilebilir olduğu; Herhangi bir şekilde siteye girmiş kişiler tarafından site içindeki ikametlere ulaşabilir ve hırsızlık yapılmasının önceden öngörülebilir olduğu; Site şartlarına uygun sayıda personel istihdam edilmesi, yaya ve motorize devriyeler çıkarılması, nitelik ve nicelik yönünden yeterli sayıda güvenlik kamerası, diğer güvenlik ekipmanları temin edilmesi, etkin tedbir alınması halinde olayın önlenebilir yada şüpheli şahısların teşhis edilerek yakalanabilir olduğu anlaşılmıştır. Anılan yerin yönetiminden sorumlu ihbar olunan ““… Site Yönetiminin” ihbar olunan “… A.Ş.’ nin” yönetiminde olduğu anlaşılmıştır. Adı geçen yönetimin davalı Özel güvenlik şirketi ile “Güvenlik Hizmet Sözleşmesi” imzaladığı; Anılan sitenin Yönetiminden sorumlu olan adı geçen ihbar olunanların sitede güvenlik için gerekli ortam sağlayamadığı; Davalı güvenlik şirketi tarafından güvenlik hizmetinin iyileştirilmesi için kendilerine sunulan “Risk Analiz Raporu” ve değişik bilgilendirmelere göre ihtiyaç duyulan gerekli düzenleme yapmadığı, sitenin genişliğine, villaların durumuna, sitenin yapısına ve içindeki yerleşim durumuna göre uygun yeterli sayıda personel istihdam etmediği, gerekli sayıda ve kalite de güvenlik kamerası temin etmediği, dava konusu olaydan sonra düzenleme yaptığı; Olay öncesinde güvenlik için gerekli ortam sağlamadığı, Hizmet satın aldığı Özel Güvenlik Şirketini denetlemediğinden güvenlik zafiyetine sebep olduğu anlaşılmış ve hırsızlık olayının meydana gelmesinde her iki ihbar olunanın müştereken ve müteselsilen %40 Oranında Tali Kusurlu Olduğu”
Davalı “… Güvenlik ve Koruma Hizmetleri Ltd. Şti nin” personelinin yukarıda açıklanan “Güvenlik Hizmet Sözleşmesinin” ilgili Md. ile; 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hiz. Dair Kanun’ un güvenlik personeline tanıdığı yetkiler çerçevesinde kalmak kaydıyla site içindeki huzur ve sükuneti bozucu her türlü hal ve harekete müsaade etmemek, siteye giriş çıkış yapan araçların, işyeri kullanıcılarının ve misafirlerinin kayıt altına alınması işlemlerini yapmak, şüpheli gördüğü şahısları site dışına çıkarmak, gerekirse böyle şahısların üst aramalarını yapmak ve suç unsuru herhangi bir durumla karşılaştığında ilgili şahısları alıkoymak ve güvenlik birimlerine haber vermek.” Md. ihlal ettiği; Ayrıca anılan yerde görev yaparken hırsızlık olayı öncesinde hazırladığı ve Site Yönetimine sunduğu Risk Analiz Raporunda belirtilen hususları etkin takip etmediği, mevcut şartlara göre tedbir almadığı;, Personelini buna göre eğitmediği ve etkin denetim yapmadığı; Davacının sigortaladığı iş yerinde meydana gelen hırsızlık olayını bertaraf edemediği, açıklanan sebepler ile güvenlik zafiyeti oluşturulduğu ve bu zafiyet içerisinde yapılan görev esnasında hırsızlık olayının gerçekleşmesi nedeniyle %40 oranında Asli Kusurlu” olduğu
İhbar olunan “… HOLDİNG A.Ş.’ nin belirtilen eşyalarını ikametinde sakladığı, ikamette alarm ve kameralar bulunduğu; Çalınan eşyaların 4 katlı villada kasalar içinde olduğu; Ancak; Olay esnasında alarmın kapalı olduğu; anılan yerde zemin katta bulunan mutfak PVC kapısının zorlanarak açılabildiği; Villa kapıları dışında kepenk vb. tedbir bulunmadığı; Hırsızlık olaylarına karşı daha sağlam kapı yaptırma, kapı dışında kepenk bulundurma vb. şekilde etkin tedbir almadığı; Mevcut bulunan alarmın kurulmadığı; Hırsızlık yapan şahısların ikamete kolaylıkla girebildikleri, ikamette bulunan kameraları etkisiz hale getirdikleri, kayıt cihazını aldıkları ve rahat hareket ettikleri; Davacının kıymetli ve değeri yüksek para ve eşyalarını banka vb. yerde saklaması gerekirken kendi ikametinde sakladığı; İkamette kimse bulunmadığı, dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmediği; Bu nedenle gerçekleşen hırsızlık olayında uğradığını iddia ettikleri zarardan %20 Oranında Tali Kusurlu Olduğu” Şeklinde mütaala olunduğu görülmüştür.
Mahkememizce alınan 14/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; Davacının, poliçe teminatı kapsamında bulunan zararı sigortalısına ödediğini belgelemesi akabinde zarar sorumlularından T.T.K. 1472. Maddesine kapsamında talep ve dava hakkı bulunduğu, Davalı güvenlik şirketinin zararın meydana gelişinde %40 kusur ve sorumluluğu bulunduğu, Ekspertiz raporunda poliçe teminatı kapsamında bulunan zararın 195.039,06.- TL. olarak belirlendiği ve hesaplamanın poliçe özel ve genel şartlarına uygun bulunduğu, Davalının %40 kusura göre 78.015,62.- TL. bedelle sorumlu olacağı mütalaa edildiği anlaşıldı.
Mahkememizce alınan 06/07/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda sonuç olarak; Davacının, poliçe teminatı kapsamında bulunan zararı sigortalısına ödediğini belgelemesi akabinde zarar sorumlularından T.T.K. 1472. Maddesine kapsamında talep ve dava hakkı bulunduğu, davalı güvenlik şirketinin zararın meydana gelişinde %40 kusur ve sorumluluğu bulunduğu, Ekspertiz raporunda poliçe teminatı kapsamında bulunan zararın 195.039,06.- TL. olarak belirlendiği ve hesaplamanın poliçe özel ve genel şartlarına uygun bulunduğu, davalının %40 kusura göre 78.015,62.- TL. bedelle sorumlu olacağı, davacının sigortalısına ödeme tarihi ile takip tarihine kadar işlemiş faizin yukarıda hesaplandığı ve takdirinin Mahkemenize ait olduğu mütalaa edildiği anlaşıldı.
Mahkememizce alınan 11/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; DAVALI “… GÜVENLİK VE KORUMA HİZMETLERİ LTD.ŞTİ. ” YÖNÜNDEN: Davalı … Güvenlik ve Koruma Hizmetleri Ltd. Şti ile İhbar Olunan Site Yönetimi (… Turizm Paz. Tic. A.Ş.) arasında hırsızlık olayının olduğu tarihi de kapsayacak şekilde 1 Şubat 2017-31 Aralık 2017 tarihleri arasında Güvenlik Hizmetleri Sözleşmesi’nin bulunduğu, Bu sözleşme uyarınca güvenlik hizmetlerini yapmak üzere toplam 9 kişiden her vardiyada 3 güvenlik görevlisini, günde 24 saat, haftanın 7 günü ve yılın 365 günü işyerinde kesintisiz olarak bilfiil bulunduracağı ilgili sözleşme maddesine eklendiği, Bu güvenlik görevlilerinin 07.00-15.00 /15.00-23.00 / 23.00-07.00 saatlerinde olmak üzere üç vardiya düzeninde çalışacakları, Güvenlik Amirinin 08.00-18.00 saatleri arasında haftada 6 gün çalışacaktır şeklinde olduğu, bir vardiyada çalışan 3 personelden 2’sinin Siteye giriş noktasında, diğer personelin ise sitede devriye atma görevi ile görevlendirildiği, … Sitesi’nde görev yapan özel güvenlik görevlilerince değişik tarihlerde düzenlenmiş eğitim ve eğitim amaçlı toplantı tutanakları (02.04.2015, 21.04.2015, 09.10.2015); sitedeki güvenlik eksiklikleri ile alakalı tutanaklar (09.04.2015, 01.03.2015); olay tutanakları (09.12.2015, 18.02.2017, 21.04.2017); durum tespit raporlarının (13.10.2015, 03.11.2015, 23.04.2015, 21.04.2017) tutulduğu, Bu tutanak ve raporlar incelendiğinde; fiziki ve elektronik güvenlik sistemlerinin arttırılması gerektiği, B30 sayılı villanın çatı hizasında bulunan çevre tel çitlerinin bazı yerlerinde açıklıklar olduğu, B30 sayılı villanın da bulunduğu alanda aydınlatma direklerinin çalışmadığı, … villalar arasındaki tel örgüde alt kısmında küçük bir açıklık olduğu, B30 bahçe kamera görüntüsünün alınamadığı, B30 sayılı villanın bulunduğu alandaki dış çevre kameralarının genele hâkim olmadığı ve dış aydınlatmaların güçlendirilmesi gerektiği, ayrıca sitede periyodik olarak site yönetiminden görevlilerinin de katıldığı tatbikat ve eğitim programlarının da yapıldığı şeklinde tutanakların tutulduğu görülmüştür. … Güvenlik ve Koruma Hizmetleri Ltd. Şti. görevlilerince hazırlanan 31/03/2015 tarihli … Sitesi Projesi ile ilgili “… Sitesi Özel Güvenlik Risk Analizi ve İnceleme Raporu”nun dosya kapsamında bulunduğu, Bu Risk Analizi ve İnceleme Raporu incelendiğinde; 12. ve 16. sayfalarında B30 sayılı villanın bulunduğu bölgedeki duvar ve jiletli tel örgülerinin yetersizliğinden, güçlendirilmesi gerektiğinden, aydınlatma ve gece görüşlü kamera yetersizliğinden bahsedildiği ve siteye bu zayıf noktalardan sızmaların olabileceğinin öngörüldüğü, ayrıca 11+1 olarak başlanan kadronun en az iki daha arttırılarak gece vardiyasının 3 yerine devamlı olarak 4 kişi olmasının uygun olacağı şeklinde (sayfa 4) çözüm önerileri sunulmuş olduğu görülmüştür. Nisan 2017 ayına ait Vardiya Çizelgesi ile 20-21.04.2017 günlerine ait Görev Yeri Defterinin birer suretlerinin dosya ekinde olduğu; 20.04.2017 günü akşam vardiyasında …. …’ın, 20.04.2017 günü gece vardiyasında …. …ve …’ın, 21.04.2017 günü gündüz vardiyasında ise …….’ün görevli olduğu görülmüştür. 35 blok 79 villadan oluşan 67.000 metrekare üzerine kurulu olan sitede hırsızlık olayının planlı ve profesyonel bir şekilde yapıldığı, özel beceri gerektiren kasa hırsızlığı olduğu, muhtemelen ön çalışma yapılarak site ve villa hakkında bilgi sahibi oldukları ve uygun zamanda villa sahipleri yurtdışında iken villaya girdikleri değerlendirilmiştir. Güvenlik Hizmetleri Sözleşmesinin Konu başlıklı 1.maddesi incelendiğinde; sitenin tamamını ve site sakinlerini hırsızlığa, yağmalanmaya yangına, sabotaja, cana ve mala gelebilecek bilcümle tecavüzlere karşı koruma ve güvenlik faaliyetlerini işbu sözleşme ve eklerinde belirtilen şekilde eksiksiz yerine getirmekle Davalı Güvenlik Şirketinin mükellef olduğu, ancak tüm yukarıda değinildiği şekli ile edimlerini eksiksiz yerine getirdiğini iddia etse de bahse konu hırsızlık olayına engel olamadığı, sözleşme kurulduğundan beri yalnızca bir devriye görevlisi ile vardiyada görev yapıldığı, bunun da sitenin büyüklüğü düşünüldüğünde güvenlik hizmeti sağlanması edimini yerine getirmede yeterli olamayacağı, kaldı ki hırsızlığın pek de geç vakitte değil 21.30 sıralarında gerçekleştiği ve bu durumun sabit olan iki güvenlik personeli tarafından kameralar vasıtasıyla görülemediği, her ne kadar risk analiz raporunda ve diğer tutanak ve raporlarla eksiklikler ve yapılması gerekenler İhbar olunan Site Yönetimine bildirilmiş olmasına rağmen Davalı Güvenlik Şirketinin bu riski üstlendiği ve işe devam ettiği ve dolayısıyla asli görevi olan site sakinlerinin can ve mal güvenliklerinin sağlanması konusunda yeterli olamadığı ve güvenlik zafiyeti yaşanmasına sebebiyet verdiğinden %40 oranında ASLİ KUSURLU olduğu kanaatine varılmıştır.
İHBAR OLUNAN “… SİTE YÖNETİMİ” ve “… TİC. A.Ş.” YÖNÜNDEN: Site yönetiminin ilk kurulduğunda … Site Yönetimi tarafından bütün iş ve işlemlerin yerine getirildiği Ocak 2016 itibaren ve hırsızlık olayının gerçekleştiği tarihte Davalı Güvenlik Şirketi ile hizmet sözleşmesi imzalayan şirketin … Tic. A.Ş. olduğu, … Tic. A.Ş.’nin ise hırsızlık olayının gerçekleştiği villanın sahibi olan … Holding A.Ş.’ne bağlı bir şirket olduğu, İhbar Olunan … Tic. A.Ş. ile Davalı … Güvenlik ve Koruma Hizmetleri Ltd. Şti ile arasında hırsızlık olayının olduğu tarihi de kapsayacak şekilde 1 Şubat 2017-31 Aralık 2017 tarihleri arasında Güvenlik Hizmetleri Sözleşmesi’nin bulunduğu, Davalı … Güvenlik ve Koruma Hizmetleri Ltd. Şti. görevlilerince hazırlanan 31/03/2015 tarihli “… Sitesi Özel Güvenlik Risk Analizi ve İnceleme Raporu”nun mevcut Site Yönetimi tarafından halef-selef ilişkisi içerisinde bilmesi gerektiğinin değerlendirildiği, Kaldı ki 18.02.2017 ve 21.04.2017 tarihli olay tutanakları incelendiğinde sitedeki güvenlik açıkları ve eksiklikler ile ilgili de mevcut Site Yönetimine Davalı Güvenlik Şirketi görevlilerinin bilgi verdiği ve gereğinin yapılmasını istediği, ihbar Olunan … Holding A.Ş.’nin Vekilinin 07.10.2019 tarihli dilekçesinde Davalı Güvenlik Şirketinin raporunda belirtilen kamera sistemlerinin değiştirildiği, güvenlik kulübesine monitör takıldığı, A14 Blok yanına tel çit ve jiletli tel uygulaması yapıldığı, B30 villa üst köşesine kamera takıldığı, görüntü sağlandığının bildirildiği görülmüş, Davalı Güvenlik Şirketi Vekilinin 10.09.2019 tarihli 1.Bilirkişi Raporuna itiraz dilekçesi ekindeki evraklar incelendiğinde ise, Site Yönetimi tarafından gerekli düzenlemelerin yapıldığı bu durumun Site Yönetim Kurulu Toplantı Tutanağında bulunduğu ve evrak ekinde sunulduğu görülmüştür. Tüm bu hususular bir arada değerlendirildiğinde 35 blok 79 villadan oluşan 67.000 metrekare üzerine kurulu olan lüks bir sitede toplam 12 özel güvenlik görevlisi ile sitenin güvenliğini sağlamaya çalışan, bunun mümkün olamayacağını özel bilgi ve beceriye ya da uzmanlık alanı olmasına gerek kalmadan bilmesi gereken, bunu yanında site güvenliği ile ilgili Davalı Güvenlik Şirketi tarafından sunulan öneri, istek ve tespitleri zamanında ya da hiç yerine getirmeyen site sakinlerinin can ve mal güvenliklerinin sağlanması konusunda ve hırsızlık olayının meydana gelmesinde güvenlik zafiyetine sebebiyet vermesinden dolayı mevcut site yönetimi … Tic. A.Ş.’nin %40 oranında ASLİ KUSURLU olduğu kanaatine varılmıştır.
İHBAR OLUNAN SİGORTALI “… HOLDİNG A.Ş.” YÖNÜNDEN: Siteyi inşa eden firmanın … Holding A.Ş. olduğu, Ocak 2016’dan itibaren yönetim şlerinin … A.Ş. tarafından yapılmaya başlandığı, devam eden güvenlik sözleşmesinin bu şirket ile imzalandığı, … A.Ş.’ nin … Holding A.Ş. firmasının grup şirketlerinden biri olduğu, bu yüzden sigortalının inşaatçı firma olması nedeniyle güvenlik açığına neden olan eksiklikleri bilmesi gerektiği, Dolayısıyla hem Davalı … Güvenlik ve Koruma Hizmetleri Ltd. Şti. görevlilerince hazırlanan 31/03/2015 tarihli Risk Analizi ve İnceleme Raporu’ndan, hem de 18.02.2017 ve 21.04.2017 tarihli olay tutanakları ile sitedeki güvenlik açıkları ve eksiklikler ile ilgili site yönetimine bilgi verildiğinden bu durumdan site sakini … Holding A.Ş.’nin haberdar olmamasının mümkün olmadığı değerlendirilmiş, Hal böyle iken boş olan konutun anahtarının site yönetimine bırakılmasının da Site Yönetimi ile aralarındaki güven ilişkisinin ve organik bağın bir sonucu olduğu, sigortalının uzun süreliğine yurtdışına çıkarken her ne kadar kamera sistemi çalışıyor olsa bile villada bulunan alarm sisteminin aktif edilmediği, konutta yüksek meblağda değerli eşya, ziynet ve para bulundurduğu anlaşılmış olup, Tüm bu değerlendirmeler ışığında ihbar olunan sigortalı … Holding’e ait ve hırsızlık olayının gerçekleştiği B-29 no.lu villada alarm sistemi bulunmasına rağmen uzun süre yurtdışına çıktığı anlaşılan … ailesinin alarmı kurmaması bir kusur olarak değerlendirilmiştir. Evde yüklü miktarda para ve ziynet eşyası her ne kadar çelik bir kasada muhafaza edilmiş olsa bile hırsızlarca en zayıf nokta olarak gördükleri villanın mutfak alüminyum doğrama kapısının zorlanarak açıldığı ve hırsızlık olayının gerçekleştiği düşünüldüğünde bu zayıf noktalara içerden ek araçlarla güçlendirilmesi gerektiği, yurtdışına giderken ikamette bu denli yüklü miktarda döviz, para ve ziynet bulundurmasının mal güvenliği konusunda gerekli özen yükümlülüğünün gösterilmediği değerlendirilerek %20 oranında TALİ KUSURLU olduğu mütalaa edildiği anlaşıldı.
Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde;
Davacının konut paket sigorta poliçesi ile … Holding Anonim Şirketi’ne ait … Mahallesi, … Sok. No:58/1 …/İstanbul adresinde bulunan konutu sigortaladığı, davalı güvelik şirketinin dava dışı site yönetimi ile güvenlik sözlşemesi imzaladığı ve bu kapsamda güvenlik hizmeti verdiği, 20.04.2017 günü saat: 21:35 sıralarında sigortalı konutta hırsızlık olayının gerçekleştiği, poliçede daini mürtehin hakkı olan … ve … tarafından sigortalıya ödeme ve dava konusunda muvafakat verildiği, davacı sigortacının sigortalısı şirkete 195.039,06 TL ödeme yaptığı anlaşılmıştır.
Dosyada mevcut olay yeri inceleme formu ve olay tutanağından 20.04.2017 günü saat: 21:35 sıralarında 4 şahsın olay yerine iki araç ile gelerek 30 nolu villanın arkasında bulunan jiletli telleri kesip duvardan atlamak sureti ile 30 nolu villanın çatı katına oradan da bitişiğinde bulunan 29 nolu villanın mutfak kapısını kanırtmak sureti ile içeri girdikleri, çalışma odası içindeki yaklaşık 400 kg ağırlığındaki çelik kasayı devirerek kapağını zorlayarak açtıkları ve içinde bulunan değerli eşya ve paraları çalarak hırsızlık olayını gerçekleştirdikleri, kamera sistemine zarar verdikleri, kayıt cihazlarını sökerek aldıkları, bir başka küçük kasanın da evden alınarak içi açılmış bir vaziyette 30 nolu villanın çatısına bıraktıkları anlaşılmıştır.
Davalı güvenlik şirketi tarafından her ne kadar risk analiz raporu ve diğer tutanaklarla eksiklikler ve yapılması gerekenleri İhbar olunan Site Yönetimine bildirilmiş ise de; bu eksikliklere rağmen riski üstlenerek hizmet vermeye devam ettiği, olay günü gece vardiyasında 3 personel bulundurduğu ve 1 kişinin devriye hizmetini ifa ettiği, site büyüklüğü düşünüldüğünde 1 kişilik devriye ile güvenlik hizmeti sağlanmasının yeterli olmayacağı, olayın gerçekleşme saatinin 21:30 civarı olduğu ve çok geç bir saatte olmadığı, gerek siteye girişin gerekse çıkışın diğer iki güvenlik personeli tarafından kameralar vasıtasıyla tespit edilip müdahale edilemediği, hırsızlık olayının gerçekleştiğinin olayın sabahı 9:30 gibi devriye sırasında anlaşıldığı, davalı Güvenlik Şirketinin olayın gerçekleşmesinde ağır ihmalinin olduğu, ihbar olunan site yönetiminin site büyüklüğüne yeterli güvenlik görevlisi temin etmediği, Güvenlik Şirketi tarafından sunulan analiz raporları ve tutanaklara göre zamanında aksiyon almadığı, bu nedenle davalı güvenlik şirketi ile aynı oranda sorumlu olduğu, sigortalının tacir olduğu ve güvenlik açıklarını bilmesinin bekleneceği, yine konutta oturanın yurt dışına çıkarken konutta bulunan alarmı kurmaması ve evde yüklü miktarda para ve ziynet eşyası bulundurması, villaya girilen mutfak alüminyum doğramalarının zorlamakla kolayca açılması ve güçlendirme yapılmaması bakımından alt düzeyde kusurlu görülmüştür.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporlarından 10/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda davalı güvenlik şirketine %20 oranında kusurlu olduğu mütaala edilmiş diğer raporlarda ise davalının ve site yönetiminin %40 ar sigortalının ise %20 oranında kusurlu oldukları rapor edilmiştir. Mahkememizde yukarıda açıklanan nedenlerle davalının ve site yönetiminin %40 ar sigortalının ise %20 oranında kusurlu oldukları değerlendirilerek davacının davalının kusuru oranında rücu hakkının bulunduğu, alacağın likit ve belirlenebilir olmadığı, uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiği, sigorta konusu taşınmazın konut olarak kullanıldığı hususları hep birlikte gözetilerek davacının davasının kısmen kabulü ile davalının ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından yaptığı itirazın; 78.015,62 TL asıl alacak, 2.164,93 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 80.180,55 TL üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile davalının ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından yaptığı itirazın; 78.015,62 TL asıl alacak, 2.164,93 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 80.180,55 TL üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2- Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-492 Sayılı Yasa gereğince alınması gereken 5.477,13-TL harçtan peşin alınan 2.543,54-TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 2.933,59-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan, A.A.Ü.T gereğince taktir olunan 11.223,47-TL vekalet ücretinin, davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan, A.A.Ü.T gereğince taktir olunan 11.223,47-TL vekalet ücretinin, davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 35,90-TL başvurma harcı + 2.278,54-TL peşin harç + 265,00-TL tamamlama harç toplamı olan 2.579,44‬-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 7.000,00-TL bilirkişi ücreti + 593,20-TL tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 7.593,20-TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre % 41,10 (3.120,80-TL) oranında davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının, yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili, davalı vekili, İhbar olunan … vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.31/05/2022

Katip …

Hakim …