Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/159 E. 2019/1213 K. 02.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2019/159 Esas
KARAR NO: 2019/1213

DAVA : Banka Teminat Mektubunun İadesi Ve Depo Edilmesi
DAVA TARİHİ: 02/06/2009
KARAR TARİHİ: 02/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Banka Teminat Mektubunun İadesi Ve Depo Edilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 14.01.2007 tarihinde “… İnşaat İşi” sözleşmesinin imzalandığını, sözleşmeye göre işin tamamlanma süresinin 120 gün olduğunu, sürenin işe başlama tarihinden itibaren hesaplanacağını, davalı tarafından davacıya sözleşmeye uygun olarak işyeri teslim ve işe başlama tutanakları yapılarak iş yerinin teslim edilmesi gerekirken davalının iş yerine 16 ay sonra teslim ettiğini, inşaatta kullanılacak boru ve diğer malzemelerin davalı şirket tarafından kısıtlı olarak gönderildiğini, sözleşme bedelinin 695.975 TL olduğunu, yeterli malzeme gönderilmediği için ancak 220.000 TL’lik iş yapılabildiğini ve işin tamamlanamadığını, işin %70’i yapılmamış olduğundan geçici ve kesin kabul yapılamadığını, davalı tarafından işin sürüncemede bırakılarak müvekkilinin zarara uğratıldığını, müvekkilinin işyerinde şantiye kurarak burada gerekli makine, malzeme ve personelin yaklaşık 2 yıl hazır bekletildiğini, ancak davalının bütün uyarılara rağmen malzeme göndermediğini, müvekkilinin …bank … Şubesi’nden verdiği 67.000 TL’lik kesin teminat mektubunun ve istihkaklardan kesilen teminatların faizleriyle, yoksun kaldığı kar mahrumiyetinin de müvekkilinin zararını arttırdığını, davalının kesinleşen istihkak bedelinden 33.000 TL’yi ödemediğini, müvekkili tarafından davalıya … Noterliği’nden 19.02.2009 tarihinde ihtarname gönderildiğini ancak davalıdan cevap alamadıklarını belirterek istihkaklardan ödenmeyen 33.000 TL ile istihkaklardan kesilen 18.000 TL nakdi teminat ile diğer zararlardan doğan 20.000 TL alacak olmak üzere toplam 71.000 TL ‘nin reeskont faiziyle davalıdan tahsilini ayrıca …bank … Şubesi’nden verilen 67.000 TL’lik kesin teminat mektubunun iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; davacının sözleşmeye aykırı davrandığını, bir kısım işleri eksik ve hatalı yaptığını, müvekkilini zor durumda bıraktığını, davacıya hak edişlerinin sözleşmeye uygun şekilde ödendiğini, nakdi teminatların sözleşme hükümleri uyarınca hak edişlerden kesildiğini, davacının yükümlülüklerini yerine getirmemekte direnerek eksik yerine getirdiğinden nakdi teminatlar ve kesin teminat mektubunun iade edilmediğini, iş yeri tesliminin 10.06.2008 tarihinde yapıldığını aynı gün davacı tarafından işe başlanıldığını, teslimin dava dilekçesinde belirtildiği gibi 16 ay sonra değil 5 ay sonra yapıldığını, davacının sözleşmede belirtilen SGK’dan ilişiksiz belgesini müvekkiline teslim etmediğini, davacı tarafından ödenmeyen ve eksik ödenen primleri nedeniyle müvekkilinin SGKya ödeme yaptığını, bu nedenle teminatların iadesinin söz konusu olamayacağını, davacının makine ve ekipmanı ile zorunlu personeli iş sahasında bulundurmadığını ve iş programlarını süresinde müvekkiline teslim etmediğini, davacının sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle sözleşmede hükmolunan cezai şartları ödemesi gerektiğini, yer teslimi ve işe başlamanın hemen ardından davacı tarafından işin bırakıldığını, davacının hak edişleri kesinleşmediği halde dava dilekçesinde kesinleşen istihkaklar diyerek mahkemeyi yanılttığını, davacının 3. şahıslara olan borçları nedeni ile müvekkili şirketten varsa alacakları üzerine haciz konulduğunu, davacı tarafından yapımı üstlenilen … Şebekesi 1. Etap işlerinde davacının eksik ve hatalı işler yaptığını, bu işlerin bir kısmının müvekkili tarafından tamamlandığını, müvekkilinin davacının yaptığı eksik ve hatalı işler nedeniyle zarara uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL.’nin davacıdan tahsilini talep ederek karşı dava açmıştır.
Taraf vekillerince tüm deliller ibraz edilmiş, isimleri bildirilen tüm tanıklar dinlenilmiş, dosya kapsamı ile tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişiler …, …, … ve …tarafından düzenlenen 12.10.2011 havale tarihli raporda, ibraz edilen belgelere göre işin başlama tarihi 10.06.2008 olduğu, 3. Hakediş tarihi olan 14.11.2008 tarihi itibariyle inşaat mahallinde önemli ölçüde imalata girmeyen malzeme bulunduğu, davacının yeterli malzeme gönderilmediği iddiasının mahkemenin kabulünde olduğu, inşaat işinin 14.01.2007 tarihli sözleşmeye göre yaklaşık 18 ay, 14.01.2008 tarihli sözleşmeye göre 5 ay geç başlamasında davacı yüklenici şirketin kusurunun bulunmadığı, davacı yüklenicinin 2007 yılında yapmış olduğu toplam 72.520 TL ve 2008 yılında yapmış olduğu 51.680 TL personel ve ücret giderleri ile teminat mektup masraflarını talep edebileceği takdirde ücretlerin ödenmiş olduğunun belgelendirilmesi durumunda uygun miktarlar olabileceği, davacının kendi kayıtlarına göre davalıdan 111.485,04 TL alacaklı olduğu, davalı kayıtlarına göre ise davalı tarafın davacı tarafa borç miktarının 32.918,94 TL olduğu, tarafların ticari defter ve kayıtları arasındaki 78.566,10 TL farkın davacıya yapılan avans ödemeleri olarak davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı defterlerinin ise usulsüz olduğu, davalının kendi kayıtlarına göre davacıya 32.918,94 TL borçlu bulunduğu bildirilmiştir. Bilirkişi raporunda davalı kayıtlarında yer alan ve davacı adına ödendiği bildirilen …’e ödendiği iddia edilen 1.000 TL ve…’a yapılan ödemeye ilişkin 3.250 TL ‘lik ödemenin davacı ile ilgisinin bulunmadığı, yine davalı kayıtlarında yer alan sigorta ödemelerinin davacı tarafça ödendiğini iddia etmiş olup, davacının rapora itirazlarının değerlendirilmesi için bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiş düzenlenen 02.04.2012 tarihli raporda, kök raporda davacı alacağı olarak tespit edilen 32.918,94 TL’ye …’e ödenen 1.000 TL, … firmasına ödenen 3.250 TL, hakedişlerinden teminat olarak kesilen 20.021,65 TL, kesin hesap farkı 6.607,96 TL kesin hesap farkından düşülen 706,52 TL teminat kesintisi olmak üzere toplam 31.586,13 TL ‘nin ilave edilmesi gerektiği, dolayısıyla davacı alacağının 64.505,07 TL olarak hesaplandığı, SGK’dan davacının … doğalgaz “… Projesi İnşaat İşi” ile ilgili olarak 2008 yılının 6,7,8,9,10 ve 11. Aylarda çalışmasının bulunduğu, … Şti’nin ihale makamı olan …AŞ’ye söz konusu firmanın 2008 yılı 7,8,9,10,11 dönemlerine ait prim borçlarını yasal süresinde yatırmadığı için firmanın hakedişlerinden kesilerek kurum hesaplarına borca karşılık aktarılması için yazı gönderildiği, toplam 4 adet havale ile davacı şirketin prim borçlarının … AŞ tarafından kurum veznesine yatırılmış olduğu bildirilmiştir.
Davacı vekili 31.01.2013 tarihli celsede 4.294,45 TL SGK ödemesinin davalı tarafça yapıldığını kabul etmiştir.
Mahkememizce 31.01.2013 tarihli celsede SGK tarafından gönderilen cevabi yazı davacı vekilinin beyanının dikkate alınması ve davacı vekilinin kar mahrumiyeti ile ilgili görüş bildirilmediğine ilişkin rapora itirazlarının değerlendirilmesi ve her iki tarafın itirazları karşılanmak suretiyle her iki tarafın toplam alacak miktarının tespiti için bilirkişilerden 2. Kez ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, aynı bilirkişiler tarafından düzenlenen 22.04.2013 tarihli raporda, davacı yüklenicinin kar mahrumiyeti isteyebilmesi için sözleşmenin iş veren tarafından haksız olarak feshedilmiş olması gerektiği, mahkemece sözleşmenin iş veren tarafından haksız olarak feshedildiğinin kabul edilmesi halinde yaptırılmayan iş miktarını %25’i brüt kar, brüt karın ise %15 ‘i genel giderler, %10’u da net kar olarak uygulama yapıldığı, iş fiilen yapılmamış olduğundan genel giderlerden yapılan tasarruf adı altında %20 oranında bir kesintinin yapılması gerektiği, yaptırılmayan iş miktarına göre davacının kar mahrumiyetinin 37.468,13 TL olarak hesaplandığı, teminat mektubunun iadesinin gecikmesinin davalının tutumundan kaynaklanmadığı, ödendiği iddia edilen 6.300 TL komisyonla ilgili olarak davacı tarafça ödeme belgesi sunulmadığı, davalının sözleşmeyi bozmakta kusurlu sayılması durumunda hesaplanan 37.468,13 TL kar mahrumiyetinin diğer alacak olarak 1. Ek raporda hesaplanan 64.505,07 TL’ye eklendiğinde alacak miktarının 101.973,20 TL olduğu, davalının sözleşmeyi bozmakta kusurlu sayılmaması durumunda davacının kar mahrumiyeti talebi yerinde olmadığından alacak miktarının 64.505,07 TL olduğu, davacının teminat mektubu komisyon alacağı talebinin yerinde olmadığı bildirilmiştir.
Mahkememizce 24.09.2013 tarihli duruşmada dosyada mevcut kök ve ek raporlar hüküm kurmaya elverişli olmadığından iddia ve savunmaların değerlendirilmesi, tarafların alacak ve borç miktarlarının belirlenmesi için yeni oluşturulacak bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş olup,bilirkişiler…, …,… ve … tarafından düzenlenen 12.03.2014 havale tarihli raporda; davacının defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, davalı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu kesin delil vasfına haiz olduğu, mahkemece davalının haksız olduğu yönünde karar verilmesi halinde davacının davalıdan 96.047,42 TL alacaklı olabileceği, ayrıca teminat mektubunun da iadesinin gerekeceği, mahkemece davacının işin ifasında temerrüde düşmüş olduğu, davalının haklı olduğu yönünde karar verilmesi durumunda davacının davalıdan 39.526,91 TL cari hesap bakiyesi alacaklı olabileceği,teminat mektubunun iadesi ve kar mahrumiyeti taleplerinin mümkün olmadığı, davalının işin eksik kalan kısmını tamamlatma masraflarını davacı yükleniciden talep edebileceği ancak bu hususun ispatlanması gerektiği şeklinde görüş bildirilmiştir.
Davalı – karşı davacı vekili 15.04.2014 tarihli duruşmada davacı tarafından işin tamamlanarak teslim edilmediği, davacının teminatların iadesi ve kar mahrumiyetine ilişkin taleplerinin yerinde olmadığı ancak müvekkili açısından cezai şart alacağının tespiti gerektiğini bildirmiş, davalı – karşı davacı tarafından karşı dava dilekçesinde davacının eksik ve ayıplı yapmış olduğu işler nedeniyle uğranılan zararın tazmini talep edilmiş olduğundan davacı – karşı davalı tarafından iddianın genişletilmesine muvafakat edilmemiştir, mahkememizce davacı – karşı davalının kabulünde olan 4.294,45 TL davalının SGK ödemesinin dikkate alınması ve buna göre rapor düzenlenmesi için bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiş, 2. Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 01.08.2014 havale tarihli ek raporda; davalının haklı olması durumunda davacı alacağının 38.152,46 TL , davalının haksız olması durumunda davacı alacağının 94.668,02 TL olduğu bildirilmiştir.
Davacı vekili tarafından 06.05.2013 tarihli dilekçe ile dava ıslah edilerek 101.973 TL nin davalı-karşı davacıdan tahsilini talep etmiştir.
Toplanan deliller yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre;davacı ile davalı arasında 14.01.2007 tarihinde “… Projesi 1.etap İnşaat İşi” sözleşmesi yapıldığı, daha sonra sözleşme tarihinin 14.01.2008 olarak değiştirilerek paraflandığı, davacı tarafından 05.03.2007 tarihli 76.000 TL tutarlı teminat mektubunun sözleşmeye istinaden davalıya verildiği, sözleşmede iş yerinin davacı yükleniciye teslimi tarihi hakkında davalının herhangi bir taahhüdünün bulunmadığı sadece işin tamamlanması için 120 günlük sürenin ön görüldüğü, ve bu sürenin iş yerinin tesliminden itibaren başlayacağının kararlaştırıldığı, davacı tarafından 2007 yılında yapılan sözleşme uyarınca sözleşme tarihinden sonra 1 yıl boyunca Bayburt’ta tüm ekipman ve ekibin hazır bulundurulduğu, 2008 yılı ocak ayında bir sözleşme daha imzalandığı iddia edilmiş olup, 12.03.2014 havale tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere tarafların birbiri ile aynı tarihli 2008 yılında imzalamış oldukları sözleşme nedeniyle 2007 tarihli sözleşmeden doğan tüm hak ve yükümlülüklerin sona erdirildiği, 2008 tarihli yeni bir sözleşmenin kurulduğunun kabulünün gerektiği, sözleşmede yer teslimi konusunda bir vade kararlaştırılmadığından davacının yer tesliminden önce yapmış olduğu masrafları talep etmesinin yerinde olmadığı, davalı – karşı davacı tarafından yer tesliminin 10.06.2008 tarihinde yapıldığının bildirildiği, davacı tarafından 13.02.2009 tarihinde … Noterliği’nden gönderilen … yevmiye nolu ihtarnamede yer tesliminden sonra işe 10.06.2008 tarihinde başlanıldığının bildirildiği, SGK’nın davacının 2008 yılı 6,7,8,9,10 ve 11. Aylarında sözleşme konusu işle ilgili çalışması bulunduğuna ilişkin 23.11.2012 tarihli cevabi yazısıda da dikkate alındığında ve davacı tarafından haziran 2008 tarihinden önce bu iş nedeniyle yapılmış herhangi bir ödeme belgesi de sunulmadığından davacının yer tesliminden önceki zararına ilişkin alacak talebi yerinde görülmemiştir. Davacı tarafından sözleşmede kararlaştırılan 120 günlük süre içinde işin bitirilmediği ihtilafsız olup, davacı davalı tarafın yeterli malzeme sağlamamasından gecikme yaşandığını iddia etmiş,bilirkişiler tarafından düzenlenen 12.10.2011 havale tarihli raporda, dosyaya ibraz edilen hakedişe esas belgeler ve ambar fişlerine göre mahallinde imalata girmeyen önemli ölçüde malzeme bulunduğunun belirlendiği, 2.bilirkişi heyeti tarafından bu rapordaki bulguların esas alındığından davacı tarafın yeterli malzeme gönderilmediğine ilişkin iddiası da yerinde görülmemiştir. Kaldı ki davacının yeterli malzeme gönderilmediğine ilişkin olarak iş süresince davalıya ihtarıda yoktur.Davalı – karşı davacı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen belgelerden 01.07.2008 tarihinde davacının saha mühendisi ve şantiye şefi olmadan inşaata devam ettiği ve bu nedenle saha çalışmalarının durdurulduğu, 01.08.2008 tarihli tutanak ile yüklenici firmanın herhangi bir yazılı bildirim yapılmaksızın saha çalışmalarına çıkmadığı, şantiyede yüklenici firma çalışanlarının bulunamadığına ilişkin tutanak düzenlendiği, 18.08.2008 tarihinde işin 01.08.2008 tarihinden itibaren durduğu, yüklenici firma yetkili mühendis ve çalışanlarının inşaat sahasında bulunmadığına ilişkin, davalı – karşı davacı tarafından 27.08.2008 tarihinde davalıya iş programına eksiksiz olarak uyulması hususunun ihtar edildiği, davalı – karşı davacı tarafından … Noterliği’nden 18.12.2008 tarihinde gönderilen … yevmiye nolu ihtarname ile 29.12.2008 tarihinde geçici kabul heyetinin teşekkülü için hazır bulunması hususunun ihtar edildiği, … Noterliği’nden davacı – karşı davalıya gönderilen 16.01.2009 tarih, … yevmiye nolu ihtarname ile 01.08.2008 -05.09.2008, 01.11.2008-15.01.2009 tarihleri arası çalışmaların durdurulduğu, bu hususun tutanaklar ile tespit edildiği, iş başı yaptırılması aksi halde bu hususun hakediş hesabında değerlendirileceğinin ihtar edildiği, 30.01.2009 tarihinde resmi tebliğe rağmen davacının 30.01.2009 tarihinde şantiyesini tesis etmediği ekip ve ekipman hazırlıklarını tamamlamadığına ilişkin tutanak düzenlendiği dolayısıyla davacı – karşı davalının işin tamamlanamamasında kusurlu olduğu, yeterli malzeme verilmiş olmasına rağmen davacının işi sözleşmede kararlaştırılan süre içinde bitiremediği,teminat mektubunun iadesi koşullarının sözleşmenin 9.2.1.md.de düzenlendiği,davacı tarafından iş bitirilmediğinden teminat mektubu iade koşullarının oluşmadığı, dolayısıyla teminat mektubu için ödenen komisyon bedellerinden davalının sorumlu olmadığı,işi kendi kusuru ile bitirmeyen davacının kar mahrumiyeti talep edemeyeceği, işin tamamlanan kısmı için davacının 01.08.2014 tarihli ek bilirkişi raporuna göre 38.152,46 TL alacağı bulunduğu,davalı karşı davacı tarafından karşı dava dilekçesinde davacı -karşı davalı tarafından eksik-hatalı işler nedeniyle uğranılan zarar talep edilmiş olmasına rağmen bu iddiasına ilişkin delil sunulmadığı,sözleşmeden kaynaklanan cezai şart alacağı talebine davacı-karşı davalı tarafından muvafakat edilmediğinden karşı davanın reddine dair verilen karar, Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 10/12/2015 tarihli, 2015/752 esas ve 2015/6311 sayılı kararı ile “Asıl davada dava dilekçesinde diğer talepler yanında “…bank… Şubesi’nden verilen 67.000,00 TL’lik kesin teminat mektubunun iadesine” karar verilmesi de istenilmiştir. Ancak 67.000,00 TL bedelli kesin teminat mektubunun iadesi istemi harçlandırılmamıştır. Oysa 492 sayılı Harçlar Yasası’nın 16. maddesi gereğince kesin teminat mektubunun iadesi isteminin dinlenebilmesi için teminat mektubunun bedeli üzerinden nisbi harcın yatırılması gerekir. Yatırılacak peşin nisbi harç tutarı ise Harçlar Yasası’nın 28-a maddesi uyarınca teminat mektubunun bedeli üzerinden alınması gereken karar ve ilâm harcının dörtte biridir. Yine Harçlar Yasası’nın 32. maddesi gereğince yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmekdikçe müteakip işlemlerin yapılması mümkün değildir.O halde mahkemece, iadesi talep edilen kesin teminat mektubunun bedeli olan 67.000,00 TL üzerinden tarifeye göre hesaplanacak nisbi ilâm harcının 1/4’ü tutarındaki peşin harcın yatırılması için davacıya Harçlar Yasası’nın 30. maddesine göre süre verilmesi, yatırılması halinde yargılamaya devamla davanın sonuçlandırılması, harç yatırılmaması halinde ise teminat mektubunun iadesi istemi ile ilgili olarak 6100 sayılı HMK’nın 447/2. maddesi yollamasıyla 150. maddesi gereğince işlem yapılması gerekir.Bu husus üzerinde durulmadan teminat mektubu ile ilgili talep yönünden de yargılamaya devamla esası ile ilgili hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. Temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,” karar verilmiş ve süresi içerisinde karar düzeltme talebinde bulunulmadığından, Mahkememizin … esasına kaydı yapılmış ve 14/06/2016 tarihli son duruşmada Usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay ilamına uyularak açık duruşmalara devam edilmiştir.
Mahkememizce Yargıtay ilamı doğrultusunda teminat mektubu bedeli olan 67.000,00 TL üzerinden 0.06831 oran üzerinden 1/4 oranında 1.144,20 TL harç, davacı-karşı davalı tarafından yatırılmıştır.
Mahkememiz 14/06/2016 tarihli duruşmasında “Asıl Davanın ıslah edilmiş hali ile KISMEN KABULÜNE, 38.152,46 TL nin dava tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalı-karşı davacıdan tahsili ile davacı-karşı davalıya verilmesine,Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, Teminat Mektubunun iadesine ilişkin TALEBİN REDDİNE, Karşı DAVANIN REDDİNE,” karar verilerek dosya davacının temyiz talebi üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2017/1157 Esas 2017/3983 Karar 16/11/2017 tarihli ilamı ile ” davalı-karşı davacı iş sahibinin tüm, davacı-karşı davalı yüklenicinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davacı-karşı davalı yüklenici yararına BOZULMASINA, ” karar verilerek ve davalı-karşı davacının karar düzeltme talebinin 28/03/2019 tarihinde reddine karar verilerek dosya mahkememizde … Esas sırasına kaydı yapılmıştır. 02/10/2016 tarihli son duruşmada Usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay ilamına uyularak açık duruşmalara devam edilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin teminatların iadesi kısmını düzenleyen 9.2.1. Maddesinde öngörüldüğü üzere; nakdi teminat kesintisi ile kesin teminatın yarısının iadesi koşulları oluştuğundan, bozma kararına uygun olarak asıl davanın kısmen kabulüne; nakdi teminat kesintisi ve kesin teminat mektubunun yarısının iadesine dair aşağıdaki karar verilmiş ve hüküm kurulmuştur. Karşı davanın reddine dair karar kesinleşmiş olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Asıl davanın kısmen kabulü ile; istihkaklardan ödenmeyen 38.152,46 TL’nin ve istihkaklardan kesilen nakdi teminatın yarısı olan 9000TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı-karşı davacıdan tahsili ile davacı-karşı davalıya verilmesine,
2-)…bank/… Şubesinden verilen …nolu kesin teminat mektubu bedelinin yarısı olan 33.500 TL. nin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya iadesine,
3-)Karşı davanın reddine dair karar kesinleştiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-)Asıl dava yönünden;
a)-Peşin alınan 958,50 TL nispi harç+529,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.487,50 TL harcın, 492 sayılı Harçlar Kanununun 15.maddesi gereğince, 0.06831 oran üzerinden hesaplanan 2.606,20 TL nispi karar ve ilam harcından mahsubu ile geriye kalan 1.118,70 TL nispi karar ve ilam harcının davalı-karşı davacıdan tahsiline, Hazine adına İRAD KAYDEDİLMESİNE.
b)-Davacı-karşı davalı davasını vekille takip ettiğinden Av.Asg.Üc.Tarifesinin 13/1.maddesi gereğince; III.kısımda belirtilen oranlar üzerinden hesaplanan 5.647,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınmasına, davacı-karşı davalıya verilmesine.
c)-Red edilen miktar yönünden;
-Davalı-karşı davacı aleyhine açılan davayı vekille takip ettiğinden Av.Asg.Üc.Tarifesinin 13/1.maddesi gereğince, III.kısımda belirtilen oranlar üzerinden hesaplanan 7.370,26 TL nispi vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınmasına, davalı-karşı davacıya verilmesine.
-Karşı dava yönünden:
A)-Peşin alınan 15,60 TL maktu harcın, 492 sayılı Harçlar Kanununun 15.maddesi gereğince alınması gereken 44,40 TL maktu karar ve ilam harcından mahsubu ile geriye kalan 28,80 TL karar ve ilam harcının davalı-karşı davacıdan alınmasına, davacı-karşı davalıya verilmesine.
B)-Davacı-karşı davalı aleyhine açılan davayı vekille takip ettiğinden Av.Asg.Üc.Tarifesinin 13/2.maddesi gereğince 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınmasına,davacı-karşı davalıya verilmesine.
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.