Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/114 E. 2019/440 K. 26.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/114 Esas
KARAR NO : 2019/440
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 25/03/2019
KARAR TARİHİ: 26/03/2019
Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; Müvekkili şirket 10 yılı aşkın bir süredir fuar hizmeti sunan saygın bir organizasyon şikketi olduğunu, başta… ve… fuar alanlarında yıl boyunca çok sayıda firmanın fuar standlarına hizmet ve tanıtım işleri yürüttüğünü, davalı veya çalışanlarınca müvekkili aleyhine gerçek dışı karalamalar ve iş almasına engel olmayı amaçlayan iftira boyutunda haberler yayıldığının anlaşıldığını,müvekkilinin hizmet verdiği stantlarda çeşme suyu ile damacanaları doldurttuğu ve standa gelen müşterilere çeşme suyu içirerek suya para vermediği gibi gerçeğe açıkça aykırı bir yalan haber yaydığını, bunu müvekkilinin hizmet verdiği veya vereceği fuarda stant kuracak firmalara mesaj, görsel, sözel, telefon ve yazıyla bildirdiğini, karalama ve iftira eylemleri neticesinde müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını, bu nedenlerle davalı ve çalışanları hakkında 50.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
HMK’nın 115/1 maddesi gereğince Mahkemeler dava şartının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
HMK’nın 138.maddesine göre Mahkemeler öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinde karar verir.
Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkındaki 7155 sayılı kanunun 20.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 5/A-1 maddesinde; bu Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olduğu hükmü getirilmiştir.
Dava dilekçesinde dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulduğuna ilişkin herhangi bir beyan bulunmadığı gibi dava dilekçesine arabuluculuk anlaşamama tutanağının eklenmediği, buna göre arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açıldığı, davanın TTK’nın 5/A-1 maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurmanın zorunlu olduğu davalardan olduğu, bu nedenle dava şartının bulunmadığı anlaşıldığından HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-TTK’nın 5/A-1, HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri gereğince dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 44,40 TL harcın peşin alınan 853,88 TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 809,48 TL nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinden davacıya iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize gönderilecek veya sunulacak dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır