Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/103 E. 2022/125 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/103 Esas
KARAR NO:2022/125

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :20/03/2019
KARAR TARİHİ:24/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize sunduğu dava dilekçesi ile; davacı ile dava dışı borçlu… San. ve Tic. A.Ş. arasında imzalanan genel kredi sözleşmeleri gereği borçlu şirkete taksitli ticari kredi kredileri açılıp kullandırıldığını, itiraz eden davalıların genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, davacı ile imzalanan kredi sözleşmeleri hükümlerinin ihlal edilmesi ve bakiye borcun ödenmemesi üzerine 01/06/2018 tarihi itibarı ile hesabın kat edildiğini, borçlulara … 3. Noterliğinin 05/06/2018 tarihli, … yevmiye numaralı borcun ödenmesi ihtarlarını ve kullanılan kredilere ilişkin hesap özetlerini içeren ihtarname keşide edildiğini, talep edilen muaccel borcun ihtara rağmen ödenmemesi üzerine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı alındığını, ödeme emrini tebliğ alan davalı borçluların, tüm borca ve ferilerine itiraz ettiğini, haksız itirazlarının kabulünün mümkün olmadığını, davacı bankanın, taraflar arasındaki sözleşme gereği kendi edimini yerine getirerek davalılara krediler kullandırdığını, davalı borçluların ise kullandığı kredileri sözleşmeye aykırı bir şekilde geri ödemediğini belirterek icra takibine yapılan itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili Mahkememiz sunduğu cevap dilekçesi ile; müvekkili …’ın, tacir sıfatına haciz olmadığını ve tüketici konumunda bulunduğunu, bu kapsamda … açısından görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğunu, davacının müşterek ve müteselsil kefalet olduğunu ileri sürdüğünü, ancak müvekkileri adına müşterek ve müteselsil kefillik olması için gerekli şekil şartlarının mevcut olmadığını, müvekkilinin el yazısı ile açık olarak müteselsil kefalete ilişkin bir kaydın mevcut olmadığını, tacir sıfatına haciz olmayan müvekkili …’a yönelik ticari faizin uygulanmasının hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafın hesabın ihtarname göndererek kat ettiği hususunun doğru olmadığını, icra takibinde hesap hatalarının mevcut olduğunu, icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK.nın 67. maddesi gereğince açılmış itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, taraf delilleri toplanmış, el yazısı ile ilgili itiraz konusunda Adli Tıp Kurumundan rapor alınmış ve bankacı bilirkişiden hesap raporu alınmıştır.
…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalılar aleyhine 1.003.023,39 TL asıl alacak, 100.500,90 TL işlemiş faiz, 5.025,05 TL BSMV ve 325,94 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 1.108.875,28 TL alacak için ilamsız icra takibi yapıldığı, davalılar tarafından süresinde itiraz edilmesi neticesinde takibin durduğu ve bu davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalılar vekili genel kredi sözleşmesinin kefiller bölümünde yazılan “müteselsil kefalet” yazısının müvekkiline ait olmadığını iddia etmesi üzerine davalı … duruşmaya çağırılarak belge aslı kendisine gösterilmiş, davalı …; müteselsil kefalet yazısının kendisine ait olup olmadığını hatırlamadığını, kendi yazısına benzediği belirterek yazı incelemesi talebinde bulunması üzerine huzurda yazı örnekleri alınmış ve emsal belgeler toplanarak Adli Tıp Kurumundan buna ilişkin rapor alınmıştır. Adli Tıp Kurumunun 03/12/2021 tarihli raporunda genel kredi sözleşmesinin 20 ve 21. sayfalarında yer alan “müteselsil kefalet” yazısının davalı …’ın eli ürünü olduğu bildirilmiştir.
Bankacı bilirkişi … Mahkememize sunduğu 31/03/2020 tarihli raporunda; Dava dosyası içeriği belgeler, ….İcra Dairesi’nin … E sayılı dosyası ile 14.02.2020 tarihinde davacı bankanın … Şubesi’ndeki inceleme sonucunda tespit edilen hususlar ışığında; dava dışı asıl borçlunun borcunun hesaplamasında görüldüğü gibi davalıların temerrüt tarihlerinin, asıl borçlu ile aynı olduğundan ve davalıların kefaletleri sebebi ile sorumlulukları kefalet limitleri ile sınırlı olduğundan sözleşmede bu sınır 3.000.000 TL olarak belirtildiğinden tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davacı bankanın davalılardan 07.10.2018 tarihi itibarı ile alacaklı olduğu tutarın 1.003.023.39 TL asıl alacak, 96.084.63 TL faiz, 4.804.23 TL BSMV ve 325.84 TL masraf olmak üzere toplam 1.104.238.09 TL olduğunu, takip tarihinden sonra %49,99 oranında temerrüt faizi uygulanabileceğini belirtmiştir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı bankanın … şubesi ile dava dışı… San. ve Tic. A.Ş. arasında 3.000.000 TL bedelli, 14/12/2011 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, davalılar … ve … … San. ve Tic. A.Ş.’nin 3.000.000 TL limitle müteselsil kefil olarak genel kredi sözleşmesini imzaladıkları, Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında davacı banka tarafından krediler kullandırıldığı ve bu kredilerin geri ödemesinde aksaklık olması üzerine davacı banka tarafından kredi hesabının gönderilen ihtarname ile kat edildiği, İstanbul Adli Tıp Kurumu raporuna göre genel kredi sözleşmesindeki müteselsil kefalet yazılarının davalı …’a ait olduğu, …’ın davalı … … San. ve Tic. A.Ş. nin yetkilisi olduğu, davalıların kefaletinin geçerli olduğu, genel kredi sözleşmesi, ihtarname, banka kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davacı bankanın davalılardan icra takip tarihi itibariyle 1.003.023,39 TL asıl alacak, 96.084,63 TL işlemiş faiz, 4.804,23 TL BSMV ve 325,94 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 1.104.238,19 TL alacaklı olduğu anlaşıldığından bu miktar alacak için icra takibi yapmakta haklı olduğu ve davalıların bu miktar için itirazlarının iptali gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne ve alacağın likit olması nedeniyle %20 icra inkar tazminatına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla; ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında, 1.003.023,39 TL asıl alacak, 96.084,63 TL işlemiş faiz, 4.804,23 TL BSMV ve 325,94 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 1.104.238,19 TL alacak için davalıların itirazın iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 49,99 oranında temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisi uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazla ilişkin talebin reddine,
2-Kabul edilen alacağın % 20’ si olan 220.847,63 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre, alınması gereken 75.430,51 TL harçtan peşin alınan 13.392,44 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 62.038,07 TL harcın davalılardan tahsiline,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı ve 13.392,44 TL peşin harç toplamı olan 13.436,84 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 71.448,34 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın ret edilen kısmına göre hesaplanan 4.637,09 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 800 TL bilirkişi ücreti, 292 TL tebligat-müzekkere, 960 TL ATK fatura masrafları olmak üzere toplam 2.052 TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve ret oranına göre 2.043,42 TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13.maddesi ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi gereğince Adalet Bakanlığı Bütçesinden Arabulucuya ödenen 1.320 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve ret oranına göre 1.314,48 TL’sinin davalılardan alınarak hazineye irad kaydına, geriye kalan 5,52 TL’sinin davacıdan tahsiline,
9-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalılar vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24.02.2022
Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır