Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/863 E. 2021/24 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/863 Esas
KARAR NO:2021/24

DAVA:Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:21/09/2015
KARAR TARİHİ:19/01/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin kobilere danışmanlık yaptığını,proje hazırladığını,hizmet markasının kobi line olduğunu … internet adresi üzerinde danışmanlık başvurusu kabul ettiğini, başvuru sonrası hizmet alacaklarını bankalarda bulunan hesapları üzerinden mail order ödeme sistemi ile tahsil etmekte olduğunu,internet sitesindeki başvurulan kabul eden davacı şirketin ,Davalı …’tan POS cihazı üzerinde fiziki olarak kredi kartı kullanmadan uzaktan erişim yolu ile tahsil edildiğini, Davalı … nezdînde 31.10.2.012 tarihi hesabta şirket kuruluş sermayesinin %25 inin davalı bankada bloke edildiğini,mail order ile hizmet bedellerinin bu hesaptan tahsil edilmeye başlandığını, ancak … ….Noterliğinden keşide ettiği 25.03.2014 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarname ile haklı bir neden olmaksızın Üye İş Yeri Sözleşmesinin fesh edilerek mail order ödeme sisteminin kapatıldığının bildirilmiş olduğunu,böylece faaliyet alanın kısıtlandığını ve alacakları tahsil edemediklerini,itibarlarının zedelendiğini, Davalı bankanın bankalarca ortaklaşa kurulan diğer davalı …nezdinde de hukuka aykırı kayıt düşüldüğünü, şırketin erişimleri hakkında işlem yapıldığını, ve erişimin engellendiğini, adı geçen bankanın işlemlerinden de zarar gürmüş olduklarını ve … Bankası hakkında da ….Asliye Ticaret Mahkemesi … E.sayılı Dosyasında tazminat davacı açtıklarını,davacının …’a hitaben ….Noterliğinden keşide edilen 30.04.2015 tarih ve … sayılı ihtarname ile … deki kaydın kaldırılması ve durumun düzeltilmesi talep edildiği halde davalı bankanın düzeltme yoluna gitmediğini, …’ye hitaben ….Noterliğinden keşide edilen … yevmiye sayılı ihtarnameye verilen ….Noterliğinin … tarih ve yevmiye sayılı ihtarname ile uyuşmazlıkta taraf olmadıklarını, davalının bu beyanının kabul edilemeyceğini,bankalarca konulan kayıtlara veri tabanında müdahale haklarının bulunmadığını,davalı banka ile davalı …’nin davacı şirketin uğradığı maddi ve manevi zararlarının karşılanmasından sorumlu bulunduklarını, …’nin diğer davalı …’nin davacı şirketin uğradığı maddi ve manevi zararların karşılanmasından sorumlu bulunduklarını,…. Nin diğer davalı …’nin veri tabanına koyduğu kaydın kaldırılmasına, söz konusu kaydın diğer üye bankalarca görülmesinin tedbiren engellenmesine, …. Nin haksız şekilde sözleşme feshi ile hesap kapatmasından dolayı uğradıkları maddi ve manevi zararların karşılanması açısından 10.000,00 TL. tazminat alacaklarının işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının kart bilgilerinin telefonda temin edilerek satış işlemi gerçekleştirildiğini,işyerinin sakıncalı bulunarak söyleşmenin bankaya verdiği yetki çerçevesinde davacının “Aldatıcı pazarlama tekniği”(kart hamillerinin telefonla aranarak aldatıcı ifadelerin kullanılması yolu ile telesatış yapılması) kullandığının anlaşılması nedeniyle davacı şirket sakıncalı bulunmuş ve üye İşyeri sözleşmelinin fesh edilmiş olduğunu,Davacı şirketin kart hamillerini arayarak alınacak ödemeler karşılığı kobi desteği vereceklerini belirttiğini, kart hamillerinin hizmet alamadığının öğrenilmesi üzerine sözleşmeyi fesh yoluna gittiklerini fbndan dolayı POS olduğunu ^Özleşmenin hiç bir tazminat ödemeksizin so; bankaya vermiş bulunduğunu, cihazı tek taraflı olarak kapatılmış olduğunu, sözleşmenin hiç bir tazminat ödemeksizin sözleşmenin feshi hakkının davacı bankaya vermiş olduğunu,Davacı yanın ileri sürdüğü maddi manevi tazminat hakkını somut delil sunarak iddasını kanıtlayamadığını ileri sürmek suretiyle hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep edilmiştir.
Davalı …vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketin 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi kartları kanunu ile 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri Ödeme hizmetleri ve elektronik para Kuruluşları Hakkında Kanun’a göre bankalarca kurulmuş bir şirket olduğunu kredi kartları takası ve bilgi alışverişi hizmetini yerine getirdiğini,bu maksatla üye işyerleri hakkında ve tabanı sistemi kurduğunu,sisteme girilen bilgilerin sisteme üye bankalarca kayıt düşüldüğünü, bankaların ekledikleri ve çıkardıkları kayıtların üye bankalarca yerine getirtmekte olduğunu,kayıtlara müdahale haklarının bulunmadığını,bankalarca düşülen kayıtları kaldırma hakları bulunmadığını,Üye bankalarca … veri tabanına girilen bilgilerin görülebildiğini,davalı … tarafından … veritabanına girilen kaydın “kötü istihbarat’’ ve “ şüpheli izlemler” açıklamaları ile girilmiş İşlem Değerlendirme Komitesi Karararınn da bulunmadığını,Davacı ile davalı … arasındaki üye işyeri sözleşmesinin feshedilmesi konusunun taraflar arasındaki bir ilişkinin sonucu olduğunu,sözleşme feshinin bankanın takdiri olduğunu,…’nin Sözleşmede taraf olmadığını, bankanın kredi tahsis etmesinin bankanın takdiri olduğunu,Davacı tarafın maddi manevi zarara uğradığını ileri sürmesine rağmen nasıl ve ne şekilde zarara ugradığı hakkında somutlaştırma yükümünü yerine getirmemiş olduğunu, …’nin … müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasının yasal dayanığı bulunmadığını davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizin … Esas, … Karar ve 24/10/2017 tarihli kararı ile “Sözleşmenin 10.maddesi davalının sözleşmede yer verilen yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirilmediği tespit edildiği takdirde sanal pos cihazının kapatılacağı ve sözleşmenin tek taraflı feshi öngörüldüğü davacının web sayfası üzerinden elektronik ticaret sistemine uygun çalışma esasları içinden olmadığının … kredi kartları merkezi tarafından tespit edilmesi üzerine, müşterilerin uzaktan erişim yoluyla mal ve hizmet satışının bulunmadığı gibi davacının web sayfasında da bulunmadığı kart sahiplerinin kosgeb desteği için telefonla aramak yolu ile talimatda bulunduğu,kart sahiplerine hizmet sunmaması bankaya şikayetler neticesi hizmet vaadinde davacının bulunması neticesi pos cihazının iptali ile …’ye kayıt düşüldüğü sözleşmeye göre davalının yetkisi olduğu bunun kart ihraç eden bankalarla ile kart sahiplerinin zararını önleyen koruyucu tedbir olduğu, Yargıtay 11.Hukuk Dairesi 15/02/2017 tarih 2016/5125-2017/1142 sayılı ilamı ile davacı ile davalı banka arasında ticari nitelikte sözleşme gereğince tek taraflı fesih yetkisi bankaya tanınmış olup, bağlayıcı niteliktedir. Bu şartın genel işlem şartlarına göre geçersizliği ileri sürülemez olduğundan davalı bankanın haklı fesih nedeniyle sözleşmeyi feshettiğinden açılan davanın reddi” şeklinde karar verildiği görüldü.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/182 Esas, 2018/996 Karar ve 05/10/2018 tarihli kararı ile “Dosya kapsamından da anlaşıldığı üzere, taraflar arasında, üye işyeri sözleşmesi ve mail order sözleşmesi bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalı taraf, sözleşmedeki tek taraflı fesih hakkını kullandığını savunmuş, mahkemece dava bu gerekçeyle reddedilmiştir. Ancak dosya kapsamında üye iş yeri ve mail order sözleşmeleri bulunmamaktadır. Sözleşmenin hükümlerinin ne olduğu, taraflara ne gibi hak ve yükümlülükler getirdiği denetlenememektedir. İlk derece mahkemesi sözleşme hükümlerini incelemeden, delillere doğrudan temas etmeden karar verdiği gibi, davacının diğer iddialarını dayandırdığı delillerin incelemesini de yapmamış, bu konuda gösterilen delillerin neden incelenmediğine dair bir gerekçe de ortaya konulmamıştır. İddia ve savunma sebeplerinin her birisinin nasıl aşıldığı kararda gösterilmemiştir. İlk derece mahkemesi kararı mevcut haliyle HMK’nın 297.maddesindeki unsurları taşıyan bir karar olduğundan söz edilemez. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.6.maddesi uyarınca, işin esasına dair istinaf sebepleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına ve davanın usulüne uygun olarak yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine” şeklinde karar verdiği görüldü.
Dosya Mahkememizin 2018/863 Esas sıra numarasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunduğu görüldü.
Kaldırma kararından önce Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda sonuç olarak; Üye İşyeri Sözleşmesinin 6.maddesine göre Firma sözleşme hükümlerine ve yasal mevzuata uygun şekilde, İşlem yapmakla yükümlü olduğunu,esas olarak davacı firma web sayfası üzerinden elektronik ticaret sistemine uygun bir çalışma içinde faaliyet olması gerektiğini, kart hamilleri tarafından uzaktan erişim yolu ile sanal pos ile mal ve hizmet talebinde bulunulmuş olması sistemin temeli olduğunu,madde 26 elektronik ticaret sistemi firmaların internet üzerinden yaptıkları mal ve hizmet satışlarının tahsilatlarını banka tarafından belirlenen kartlar ile yapabilmesi için kart hamilleri ve firmalar arasında muhtelif güvenlik sistemini de içeren banka tarafından geliştirilen sistem olarak tanımlandığını,madde 28…. sanal posta kart hamilinin işlem yapmak üzere sanal mağazaya girilen kart ve ödeme bilgilerini şifreleyen ve ana bilgisayara erişimini sağlayan yazılım olduğunu,29…. sanal pos işleminde kart hamilinin banka tarafından belirlenen kartları kullanılarak elektronik ticaret sistemi’nde üye işyerlerine sağlanan güvenlik sistemleri üzerinden yapılan ve sistemce sonuçlanan işlemler olduğunu,Sözleşmenin Son Bölümünde firma’nın iş bu sözeşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle,bankanın sözleşmeyi feshetmesi halinde, banka keyfiyeti, bu durumdan etkilenecek olan kredi kartı hamilleri ile ilgili kuramlara duyurabilecek olduğunu,Sözleşmenin X-Süre,Fesih ve Geçerlilik başlıklı hususlar bölümünde firma tarafından Sanal Pos kullanılmaya başlandıktan sonra hükümlerine aykırı davranıldığı ve/veya Sözleşmede yer verilen yükümlülükler gerektiği gibi yerine getirilmediği tespit edildiği takdirde bu sözleşme dahilinde pos geçici olarak kapatılabileceği gibi sözleşmeyi tek tarafları olarak feshetme hakkını da haciz olduğunun kabul edildiğini,Davacı şirketin wcb sayfası üzerinden elektronik ticaret sistemine uygun çalışma esasları içinde olmadığının davalı … Kredi Kartları Merkezi tarafından tespit edilmesi üzerine müşterilerin uzaktan erişim yolu ile bir mal ve hizmet satışının bulunmadığı, esas olarak davacının web sayfasında salılan mal ve hizmetin bulunmadığını,daha ziyade davacı firmanın kart hamillerini kosgeb desteği için telefonla aramak yolu ile tahsilatlarda bulunduğu ve kart hamillerine bir hizmet sunmadığının tespite edilmesi,bu yönde hamillerindende bankaya şikayetlerin ulaşmasından sonra,kart hamillerini aldatıcı ifadelerle kart bilgilerinin tespiti yoluna gidilmiş olduğunu, böylece davacının hizmet vaadinde bulunduğu dikkate alınarak, …. tarafından sanal pos cihazının iptal edilmiş olduğu, pos cihazının kapatılma yoluna gidildiği,… sistemine kayıt düşüldüğünün tespit edildiğini, davalı yanın bir banka olarak ağırlaştırılmış sorumluluk yükümü altında olan kuruluş olarak sanal pos işlemlerinde dikkat ve özeni göstermesi banka olmanın gereği olduğunu,banka sorumluluk gereği hem kendisinin hem de kartı ihraç eden kurum olarak kart hamillerinin banka sisteminin zarara uğramalarını önlemek durumuda olduğunu,bankacılık mesleğinin gereği olarak davalı bankanın özen yükümü kapsamında yaptığı araştırmada davacı yanın üye işyeri sözleşmesi hükümlerine uygun faaliyet içinde olmaması,müşterileri telefonla arayarak kobilere hizmet sunduğu vaadinde bulunarak ücret tahsili yoluna gittiği çalışmasının bu esasa dayandığının tespiti üzerine hem sanal pos iptal edilmiş,hem de … A.Ş. üye kuruluş olarak meslek zarara girmelerini önlemek bakımından … A.Ş. işletim sistemine kayıt düşüldüğü anlaşılmaktadır.Nitekim taraflar arasındaki Sözleşme de,sözleşmenin feshi ve … A.Ş. ne kayıt düşme hususunda bankanın yetkili olduğunun açıkça görüldüğünü,öte yandan … … A.Ş. 5464 sayılı kredi kartları kanununa göre üye bankalarca kurulmuş sisteme üye bankalara takas hizmeti sunan ve üyeleri bilgilendiren bu yönde işletim sistemi sunan kuruluş olarak, davacı şirket ile davalı banka arasındaki sözleşmesinin tarafı olmadığını, ….nin …’ye kayıt düşmesi sisteme dahil bankaların üye olmalarının tabii bir sonucu olmadığını, kayıt,mali sektörde faaliyette bulunan kart ihraç eden bankalar ile kart hamillerinin zararar uğramalarını önlemeye yönelik koruyucu önlem olarak değerlendirildiğini,Öte yandan davacı banka, davalı bankanın Üye işyeri sözleşmesini feshetmesi,akabinde … kayıt düşmesinden … Bankasının da harekete geçtiğini, davalının sisteme kayıt düşmesi neticesinde maddi ve nanevi zarar olduğunu ileri sürmekte ise de bu yünde uğradığını ileri sürdüğü maddi ve manevi kanıtlayabilmiş olmadığını,Borçlar Kanunu’nun haksız fiile ilişkin unsurları kapsamında zarara uğradığını ileri süren davacı tarafın uğradığı zararın davalı bankanın hukuka aykırı ve kusurlu hareket ile zarar arasındaki uygun illiyet bağının somut olarak kanıtlaması gerekmektedir. (TBK 49 .maddeye göre, haksız fiil, hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışla bir başkasının mal ya da şahıs var lığına zarar verilmesi şeklinde ifade edilmektedir.) Dava dosyasında,davacı şirket tarafından maddi zararı kanıtlamış durumda olduğu gibi manevi zarara yönelik itibar kaybı da kanıtlanabilmiş değildir. Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı,davacı şirket ile davalı banka arasındaki üye işyeri sözleşmesinin feshedilmesinin davacı yanın çalışma esaslarının sözleşmeye uygun düşmemesinin tespitinden dolayı sözleşmenin bankaya verdiği yetkiye dayanarak feshedilmiş olduğu, takas merkezi olan … ye düşülen kaydın mesleki kuruluşların ve kart hamillerinin korunmasına yönelik olduğu, sözleşmenin bankaya bu konuda yetki verdiği, diğer davalı … A.Ş. Nin ise davacı ile … arasındaki sözleşmeye taraf olmadığı, davacı yanın maddi ve manevi zarar talebini kanıtlayamamış olduğu mütalaa edildiği anlaşıldı.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda sonuç olarak; Kart hamillerinin kimlik ve kart bilgilerinin verilmesi suretiyle gerçekleştirilen Mail Order Kartlı Ödeme Sisteminde üye işyerine güvenin esas olduğu, ancak somut olayda, kart hamillerinin davacı şirketin yanıltıcı pazarlama teknikleri kullanarak satış yaptığı yönündeki itirazlarının mevcut olduğunun anlaşıldığı, bu konuda asli takdir makamı tamamen sayın Mahkeme olmak kaydı ile; Üye işyeri Sözleşmesinde yanıltıcı pazarlama teknikler kullanılarak satış yapılması fesih nedeni olarak beüftildiğinden, bu perspektifin yüce mahkemece de uygun bulunması kaydıyla; davalı baymaca (…) sözleşmedeki tek taraflı fesih hükümlerine istinaden sözleşmenin feshedilebileceği, davalı banka (…) tarafından diğer davalı … A.Ş.’ye sözleşmenin fesih nedeninin bildirilmesinin, Üye İşyeri Sözleşmesinin verdiği yetki ile yapıldığı ve söz konusu bildirimin, kart hamillerinin ve üye işyeri anlaşması yapan kuruluşların zarara uğramalarını önlemeye yönelik, tedbir amacıyla yapıldığı görüşünde olduğumuzu, 5464 sayılı Kanun uyarınca kurulan diğer davalı … A.Ş.’nin, davacı ile davalı banka arasındaki hukuki ilişkide taraf olmadığı ve davalı bankanın, davacı ile ilgili sözleşme fesih nedenini … A.Ş.’nin bilgi alışveriş sisteminde, kart hamilleri ve diğer üye işyeri anlaşması yapan kurumların bilgisine sunmasında, davalı … A.Ş.’nin bir sorumluluğunun bulunmadığı mütalaa edildiği anlaşıldı.
Mahkememizce alınan ek bilirkişi raporunda sonuç olarak; Bankacılık tatbikatı yönünden ve ayrıca yukarıda yer bulan izahat da gözetilmek kaydı ile, Kök Raporumuzda belirtilen görüşümüzün özünde bir değişiklik bulunmadığı mütalaa edildiği anlaşıldı.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; uyuşmazlık, tacir olan taraflar arasındaki bankacılık üye iş yeri ve mail order sözleşmesinin feshinden kaynaklı olarak açılan kayıt kaldırma, maddi ve manevi tazminata ilişkindir.
Dava dosyasının incelenmesinde; davacı şirket ile davalı banka arasında mail order ve üye işyeri sözleşmelerinni, davacı tarafın yaptığı birtakım işlemler sebebiyle davalı banka tarafından kayıt düşülmesi ve bankalar arası bir aracı kurum niteliğinde olan diğer davalı tarafça da bu kayda istinaden de davacı tarafın yapmış olduğu bankacılık işmlerine olur verilmemesinin ardından Mahkememizdeki iş bu davanın önce … Esas sayılı davanın açıldığı, Mahkemece verilen 24.10.2017 tarih ve … Karar sayılı karar ile birlikte davanın reddine karar verildiği, davacı tarafın bu kararı istinaf kanun yoluna götürmesinin ardından, İstanbul Bölge Adliye Hukuk Mahkemesinin 04.10.2018 tarih, 2018/182 E. Ve 2018/996 K. Sayılı kararı ile uyuşmazlık konusu üye işyeri sözleşmelerinin ve mail order sözleşmelerinin dosyaya celp edilmesinin ardından bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Mahkememiz kararının kaldırıldığı, istinaf kararı sonrasında, 14.05.2019 tarihli ve 24.09.2019 tarihli celse sonunda verilen 1 nolu ara kararlar gereği sözkonusu sözleşmelerin dava dosyasına temin için ara kararlar kurulmasına rağmen, taraflarca söz konusu sözleşmelerin dava dosyasına ibraz edilmediği, basiretli bir tacir gibi hareket edip tüm kayıtlarını yazılı olarak tutma yükümlülüğü bulunan ve iddialarını ispatlamakla yükümlü olan davacı tarafın, bu iddialarını kanıtlayamadığı, dava dosyamızın yeniden oluşturulan bilirkişi heyetine dava dosyasının tevdii edilerek 06.04.2020 tarihli asıl ve 16.11.2020 tarihli ek bilirkişi raporlarının dosyamız arasına alındığı, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere mail order sistemine göre kullanıcıların kimlik ve kart bilgilerinin paylaşılması suretiyle gerçekleşen mail order sisteminde, üye işyerine güvenin esas olduğu, davacı şirketin yanıltıcı pazarlama taktikleri ile satış yaptığı yönündeki itirazlara göre bu türden bir sözleşmenin tek taraflı olarak fesih yetkisinin davalı banka tarafından kullanılabileceği, sözleşme serbestisi ilkesi gereğince de bu durumun Yasaya aykırı olmadığı, bu fesihe istinaden de diğer davalı …’ye yapılan bildirimin kart hamilleri ile üye işyerlerinin zarar uğramasının önüne geçmek için yapıldığı yapılan işlemlerde usulsüzlüğün olmadığı anlaşılmakla davacı tarafça, davalı bankanın yaptığı işlemlerin haksız bir surette yapıldığı iddiası ispatlanamadığından, ilgili kaydın kaldırılması ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilerek neticede aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 59,30-TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 170,78-TL harçtan fazla alınan 111,48-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalılar kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre belirlenen toplam 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara eşit oranda ödenmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı …tarafından yapılan 55,00-TL yargılama giderinin, davacıdan alınarak Davalı …’ne verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.19/01/2021

Katip …

Hakim …