Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/819 E. 2022/993 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2018/819 Esas
KARAR NO :2022/993

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:19/09/2018
KARAR TARİHİ:06/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketine … numaralı ZMM Trafik poliçesiyle sigortalı, sürücü … sevk ve iradesindeki … plakalı aracın, 21/04/2018 tarihinde, asli ve tam kusurlu olarak, müvekkili … sevk ve iradesindeki … plakalı araca çarpması neticesinde çift taraflı yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kazada müvekkilinin yaralanmış olduğunu, sürekli sakat kaldığını, müvekkilinin geçirdiği trafik kazası neticesinde sürekli sakat kaldığını, yargılama sırasında istenilecek evraklar ile birlikte yapılacak bilirkişi incelemesi ile de müvekkilin sakatlık durumu tespit edileceğini, kazadan sonra uzun süre tedavi görmek zorunda kalan müvekkilinin aylarca hastanede kaldığını, müvekkilin tedavi süresi boyunca sakatlığının %100 olarak kabul edilerek buna göre hesap yapılmasını talep ettiklerini, geriye kalan ömrünü sürekli sakat olarak geçirecek olan müvekkili için dava sırasında aktüer tarafından sürekli sakatlık tazminatı hesaplanacağını, kazadan sonra müvekkili adına davalı sigorta şirketine müracaatta bulunulmuş olduğunu, sigorta şirketi tarafından … numaralı hasar dosyası açılmış olduğunu, davalı sigorta şirketi tarafından usulüne uygun müracaata rağmen haksız ve hukuka aykırı olarak herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı sigorta şirketinin, karayolları Trafik kanunu ve zorunlu mali mesuliyet sigortası genel şartlarına uygun müracaata rağmen haksız ve hukuka aykırı olarak ödeme yapılmadığını, davalı şirket ödeme yapmadığı ve dava açılmasına sebebiyet verdiği için kazadan dolayı sorumluluğu ve faiz sorumluluğu devam etmekte olduğunu, bu nedenle faizin başlangıç tarihi dava dilekçesinde belirtildiği üzere olay tarihinden hesaplanması gerektiğini, aksi düşünce oluşması halinde ise davalı sigorta şirketine müracaat edildiği tarihten 8 iş günü sonrasından faizin başlatılması gerektiğini, işbu nedenle müvekkili için geçici iş göremezlik, geçici bakım ve sürekli sakatlık tazminatının tahsili için huzurdaki davayı açmak gereğinin hasıl olduğunu, delil listesi ve listelerinde bulunan ekler dava dosyası ekinde sunulduğundan dava dilekçesi ile birlikte davalı tarafa tebliğine karar verilmesini ve tensip zaptıyla birlikte davalı sigorta şirketinden ilgili poliçenin ve hasar dosyasının celbine karar verilmesini talep ettiklerini, yukarıda açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep haklarının saklı kalmak kaydıyla, tahkikat sonucunda müvekkilinin maddi zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik, müvekkili … için geçici iş göremezlik tazminatı olarak 500-TL, geçici bakım gideri tazminatı olarak 500-TL ve sürekli sakatlık tazminatı olarak 2.000-TL olmak üzere toplam 3.000-TL tazminatın kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak davaya cevap vermediği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruştuma nolu dosyası, trafik kayıtları, hastane kayıtları, kaza raporları, sağlık raporları, sigorta kayıtları, hasar dosyası ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, 6098 sayılı TBK’nın 54.maddesinde düzenlenen bedensel zararların tazminine ilişkindir.
Davacı, sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile dava dışı …’ın maliki bulunduğu, …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması sonucu,21/04/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde yaralandığını, bedensel zarara uğradığını, kazaya karışan … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun davalı sigorta şirketince ZMMS (Trafik Sigorta Poliçesi) ile sigorta güvencesine alınmış olması nedeniyle bedensel zarar miktarının tespiti ile maddi tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davaları, 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu ve 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup, işleten ile davalı sigortalının sorumluluğu paraleldir ve işleten, sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve davalı sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
Buna göre bedensel zararlara ilişkin tazminat TBK 55. Maddesindeki; “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.” şeklindeki düzenlemeye göre belirlenecektir.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı, davacının tazminata esas maluliyet oranı ve iyileşme süresi ve yoksun kaldığı kazanç itibariyle bedensel zararının (işgücü kaybı ve bakıcı gideri) tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı, maluliyet oranı ve iyileşme süresi ile zarar miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi gerekmektedir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan, 04/07/2019 tarihli kusur raporunda; “…
A)-Davacı sürücü …’nın, %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu,
B)-Davacı sürücü …’ın, kusursuz olduğu…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/77 Talimat sayılı dosyasından alınan, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Sağlık Kurulu tarafından hazırlanan, 23/09/2020 tarihli maluliyet raporunda; “…
1-Bu bulgulara dayanılarak 19.01.1964 doğumlu …’ın 21.04.2018 tarihli trafik kazasına bağlı olarak oluşan sakatlık oranı, olay tarihinde yürürlükte olan “Engellilik Ölçütü Sınıflandırılması ve Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” (Resmi Gazete, Mart 2013 tarihli 28603 sayılı) dikkate alınarak değerlendirildiğinde;
Bölüm: Kas İskelet Sistemi
3. Alt Ekstremiteye Ait Sorunlarda Engellilik Oranları
3.2. Yürüyüş Bozukluğu
Tablo 3.4- Yürüyüş bozukluğuna göre engellilik oranları
Hastalık Derecesi : Hafif
a.Alt ekstremitede antaljik yürüyüş, basma fazının kısalmasına ilave olarak ayak bileği, diz veya kalçada orta – ileri derecede artritik değişikliklerin tespit edilmesi
-Sonuç olarak; şahısta sağ bacak (tibia-fibula) kırığına bağlı gelişen yürüyüş bozukluğu nedeniyle kişinin sakatlık oranı %8 (sekiz) olarak bulunmuştur.
2.Tıbbi iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) ay olarak kabulünün uygun olacağı mütalaasına varılmıştır.
3.25.07.2019 tarihli rapora esas, 03.05.2019 tarihinde Anabilim Dalımızda yapılan muayenesinde şahıs ruhsal şikayetler tarif etmemiş olmakla birlikte 27.08.2020 tarihli muayenesinde kaza sonrasında korku geliştiği, her an karşısına araç çıkacakmış gibi hissettiği şeklinde ruhsal şikayetleri tariflemiş olup hesaplanan sürekli engellilik oranı şahsın diğer arızaları göz önüne alınarak hesaplanmıştır. Tarafınızca istenmesi halinde şahsın tam teşekküllü bir hastanenin Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Kliniğinde 6 ay boyunca düzenli psikoyatrik takip ve tedavi alması sonrasında 3 psikiyatri uzmanından oluşan bir heyet tarafından düzenlenecek “şahsın olaya bağlı psikiyatrik hastalığı olup olmadığını, varsa psikiyatrik hastalığın kalıcı olup olmadığını belirtir bir rapor” aldırarak raporun anabilim dalımıza gönderilmesi halinde varsa olaya bağlı psikiyatrik arızası da dikkate alınarak tekrar hesaplama yapılabilecektir…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.

Taraf vekillerinin itirazları ile İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/5 Talimat sayılı dosyasından alınan, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Sağlık Kurulu tarafından hazırlanan, 22/04/2021 tarihli maluliyet raporunda;”…
1-Bu bulgulara dayanılarak olay tarihinde mali müşavir olduğunu beyan eden 19.01.1964 doğumlu …’ta 21.04.2018 tarihli trafik kazasına bağlı olarak oluşan Meslekte Kazanma Gücünde Meydana Gelen Azalma Oranı tarafınızca üst yazıda belirtilen “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği”nden (Resmi Gazete, Ağustos 2013, 28727 Sayı) ve bu yönetmeliğin yetersiz kaldığı durumlar için “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” (Resmi Gazete, Ekim 2008, 27021 sayılı) eklerinden faydalanılarak hesaplandığında;
A Cetveli XII. Liste: Pelvis ve Alt Ekstremite Arızaları
Arıza Çeşidi: Ayak bileğinin sertliği
A— Normal hareketlerin %50 kaybı
a—Tek taraflı
Arıza Sıra No: 28
Arıza Ağırlık Ölçüsü: 10
Meslek Grup No:23 ( Mali Müşavirin tam karşılığı olmadığından “Muhasebeci” olarak alınmıştır.)
Sürekli İş Göremezlik Simgesi: F
Meslekte Kazanma Gücündeki Azalma Oranı: %25 x 2/5 = %10 ( Sol ayak bileği eklem hareketlerinde yaklaşık %20 kısıtlılık olması nedeniyle %50 kısıtlılığın karşılığı olan bu arızanın 2/5’i alınmıştır.)
Sonuç olarak; sol tibia ve fibula distal diafiz kırığı nedeniyle meydana gelen sol ayak bileği eklemindeki hareket kısıtlılığına bağlı Meslekte Kazanma Gücündeki Azalma Oranı şahsın olay tarihindeki yaşına göre %12,1 ( yüzde on iki virgül bir ) ve rapora tarihindeki yaşına göre de % 12,2 ( yüzde on iki virgül iki) olarak bulunmuştur.
-Şahsın Anabilim dalımızda düzenlenen 25.07.2019 tarihli 1616 rapor sayılı Adli Sağlık Kurulu Raporu’nda 10.08.2020 tarih 2020/77 talimat no.lu üst yazıda belirtildiği üzere “Engellilik Ölçütü Sınıflandırılması ve Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmeliğe” göre değerlendirilme yapılmış olup yürüyüş bozukluğu – antaljik yürüyüş arızası üzerinden hesaplama yapılmış ve engellilik oranı %8 ( yüzde sekiz) olarak bulunmuştur. Anabilim Dalımızda 05.04.2021 tarihinde alınan anamnezi ve yapılan muayenesi ve incelenen evrakı birlikte değerlendirildiğinde; sol tibia – fibula ( kaval kemiği) distal diafiz kırığına bağlı sol ayak bileği eklem hareketlerindeki kısıtlıklar nedeniyle “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine” göre değerlendirme yapılmış olup bu arızaya en yakın arıza olan ayak bilek ekleminin sertliği – normal hareketlerin % 50 kaybı arızası üzerinden olay tarihindeki mesleği ve yaşı göz önünde bulundurularak hesaplama yapılmıştır. Şahsın 21.04.2018 tarihli kazaya bağlı Meslekte Kaza Gücündeki Azalma Oranı şahsın olay tarihindeki yaşına göre %12,1 (yüzde on iki virgül bir) ve rapor tarihindeki yaşına göre hükümleri gereğince değerlendirme yapıldığından, Anabilim Dalımızın bir önceki Adli Sağlık Kurulu Raporunda saptanan şahsın Meslekte Kazanma Gücündeki Azalma Oranı değişmiştir.
Davalı vekilinin itirazında (incelenen evrak:4) şahısta tespit edilen yürüyüş bozukluğu arızasına ithafen bu tespitin sadece şahsın sözlü beyanlarına dayandığı, şahsın platinlerinin çıkarılıp çıkartılmayacağının ilerleyen zamanlarda yapılacak kontrollerle belli olacağı ifade ettiği ve tıbbi olarak da platinlerin çıkarılması sonucu antaljik yürüyüşünün de ortadan kalkacağı, bununla birlikte şahsın yürüyüş bozukluğu ile ilgili şikayetlerinin fizik tedavi ile giderilmesinin mümkün olduğu belirtilmiştir. Şahısta saptanan yürüyüş bozukluğu arızasından şahsın sözel beyanına göre değerlendirme yapılmayacağı tıp bilgisi ve tıp etiği gereği bilinmekte olup anabilim dalımızda yapmış olduğumuz ortopedik muayenesi ile saptanmıştır. Yine şahsın anabilim dalımızda yapılan muayenesinde ortopedi ve travmatoloji poliklinik kontrollerine gittiğini beyan etmiş olup platinlerin çıkarılacağını ya da tekrar bir ameliyat olacağını ifade etmemiştir. Yine 05.04.2021 tarihli muayenesinde de bu yönde bir beyanda bulunmamıştır. Olayın üzerinden 3 sene gibi zaman geçtiğinden mevcut fizik muayene bulguları kalıcı olarak kabul edilmiştir. Ayrıca şahsın iyileşmesi tamamlandıktan sonraki muayene bulgularına göre değerlendirme yapılmış olup şahsın fizik tedavi alıp almamasının ayak bileği eklem hareketlerindeki kısıtlılığını azaltacağını veya yürüyüş bozukluğunu tamamen ortadan kaldıracağını ifade etmek tıbben mümkün değildir.
Şahsın Anabilim Dalımızda düzenlenen 25.07.2019 tarihli 1616 rapor sayılı Adli Sağlık Kurulu Raporu’nda sonuç bölümünde sehven sağ bacak tibia-fibula kırığı yazılmış olup sol ayak bileği eklem hareketlerinde kısıtlılık ve yürüyüş bozukluğu arızası olduğu fonksiyon kısıtlılıkları ve arızalar bölümünde belirtilmiştir.
Şahsın Anabilim Dalımızda 27.08.2020 ve 05.04.2021 tarihinde yapılan muayenelerinde olaydan sonra psikiyatrik şikayetlerinin olduğunu beyan etmiş olup şahsın olaya bağlı psikiyatrik hastalığı olup olmadığı, varsa psikiyatrik hastalığının kalıcı olup olmadığı ancak psikiyatri kliniğinde 6 (altı) ay boyunca düzenli psikiyatrik takip ve tedavi alması sonrası 3 Psikiyatri uzmanından oluşan bir heyet tarafından değerlendirilerek saptanabilecektir. Bu konuda, mahkeme dosyasına eklenen bir psikiyatrik raporuna rastlanmamıştır.
Adli Sağlık Kurulu raporumuzda 3 adli tıp uzmanı imzası bulunmakta olup gerek görülmesi halinde ilgili Anabilim Dallarından konsültasyon istenerek rapor düzenlenmektedir. Şahsın arızalarına yönelik Radyoloji Anabilim Dalı konsültasyonuna ihtiyaç duyulup konsültasyon istenmiştir. Şahsın ortopedik arızasına yönelik Anabilim Dalımızca muayenesi yapılmış olup arızasına yönelik maluliyet oranı hesaplanmıştır.
2-Şahıs mevcut kazaya bağlı ruhsal şikayetleri olduğunu belirtmiştir. Hesaplanan Meslekte Kazanma Gücünde Meydana Gelen Azalma Oranı şahsın fiziksel arızaları göz önüne alınarak hesaplanmıştır. Tarafınızca istenmesi halinde şahsın tam teşekküllü bir hastanenin Ruh Sağlığı ve Hastalıkları kliniğinde 6 (altı) ay boyunca düzenli psikiyatrik takip ve tedavi alması sonrasında 3 Psikiyatri Uzmanından oluşan bir heyet tarafından düzenlenecek “şahsın olaya bağlı psikiyatrik hastalığı olup olmadığını, varsa psikiyatrik hastalığın kalıcı olup olmadığını (tedaviyle çalışma olanağı veren, vermeyen şeklinde) belirtir bir rapor” aldırılarak raporun Anabilim Dalımıza gönderilmesi halinde varsa olaya bağlı psikiyatrik arızası da dikkate alınarak tekrar hesaplama yapılabilecektir.
3-Tibia ve fibula (kaval kemiği) kırığı nedeniyle ortalama fizyolojik tıbbi iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) ay kabulünün uygun olacağı, ancak kesin iyileşme süresinin varsa kişinin takip ve tedavisini yapan hekimler (sağlık kuruluşu) tarafından düzenlenmiş istirahat veya çalışabilir raporu ile belirlenebileceği mütalaasına varılmıştır. Mahkeme dosyasına eklenmiş istirahat / çalışabilir raporlarına rastlanmamıştır…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Taraf vekillerinin itirazları ile, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Sağlık Kurulu tarafından hazırlanan, 25/02/2022 tarihli maluliyet raporunda; “…
1-Bu bulgulara dayanılarak 19.01.1964 doğumlu …’ta 21.04.2018 tarihli trafik kazasına bağlı olarak oluşan engellilik oranı, istem yazınızda belirtilen “Engellilik Ölçütü Sınıflandırılması ve Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” (Resmi Gazete, Mart 2013 tarihli 28603 sayılı) dikkate alınarak değerlendirildiğinde;
Bölüm: Kas İskelet Sİstemi
3. Alt Ekstremiteye Ait Sorunlarda Engellilik Oranları
3.2. Yürüyüş Bozukluğu
Tablo 3.4- Yürüyüş bozukluğuna göre engellilik oranları
Hastalık Derecesi : Hafif
a.Alt ekstremitede antaljik yürüyüş, basma fazının kısalmasına ilave olarak ayak bileği, diz veya kalçada orta – ileri derecede artritik değişikliklerin tespit edilmesi
Sakatlık oranı: %8
-Sonuç olarak; şahısta 21.04.2018 tarihinde geçirdiği trafik kazası sonucu oluşan sol tibia-fibula distal diafiz kırığına bağlı sol ayak bileği eklem hareket kısıtlılığı ve yürüyüş bozukluğu nedeniyle kişinin engellilik oranı %8 (sekiz) olarak bulunmuştur.
2.Tibia ve fibula (kaval kemiği) kırığı nedeniyle ortalama fizyolojik tıbbi iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) ay kabulünün uygun olacağı, ancak kesin iyileşme süresinin varsa kişinin takip ve tedavisini yapan hekimler (sağlık kuruluşu) tarafından düzenlenmiş istirahat veya çalışabilir raporu ile belirlenebileceği…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Tüm deliller toplandıktan sonra, hesap bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi Aktüerya Uzmanı … tarafından hazırlanan 29/06/2022 tarihli bilirkişi raporunda; “…
a)Karayolları Trafik Kanunu’nun bazı maddelerinde değişiklik yapan, 09/06/2021 tarihinde TBMM’de kabul edilerek 19/06/2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan kanunun yürütülmesi ile ilgili “sigortacılık ve özel emeklilik düzenleme ve denetleme kurumu” tarafından 04/12/2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren “karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında değişiklik yapılmasına dair genel şartlar” yürürlüğe girdiği, 04/12/2021 tarihinden sonra düzenlenen Poliçeleri kapsayacağından, Rapor/Hesap tarihi esas alınarak yapılan hesaplamada en güncel yüksek yargı kararlarından olan T.C Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 27/09/2021 Tarihli 2021/4391 E, 2021/5518 K. Sayılı ve benzer kararları da dikkate alındığında; ilgili kurumca görüş değişikliği yapılıncaya kadar yaşam tablosu olarak TRH-2010 Yaşam Tablosu kullanılarak Progresif Rant Yönetimine göre hesaplama yapıldığı,
b)Davalı … Sigorta A.Ş ya da dışı SGK tarafından davacı …’a geçici ve sürekli iş göremezlik zararı yönünden ödeme yapılmadığı, davacının geçici ve sürekli iş göremezlik zararlarından yapılan ödeme kaynaklı herhangi bir tenzil yapılmadığı,
c)Davacı …’ın hesaplanan;
-Geçici iş göremezlik zararın 14,773,96 TL olduğu, kaza itibariyle Kişi Başı Tedavi ve Sağlık Giderleri Teminatı Limitinin 360.000,00 TL teminat limiti aşan zararın olmadığı,
-Sürekli iş göremezlik zararının 71.550,23 TL olduğu, kaza tarihi itibariyle kişi başı ölüm ve sakatlanma tazminatı limitinin 360.000,00 TL teminat limiti aşan zararın olmadığı…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilerek, ek rapor alınmasına ilişkin karar verilmiş, 22/09/2022 tarihli Bilirkişi ek raporunda; ” …
a)Karayolları Trafik Kanunu’nun bazı maddelerinde değişiklik yapan, 09/06/2021 tarihinde TBMM’de kabul edilerek 19/06/2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan kanunun yürütülmesi ile ilgili “sigortacılık ve özel emeklilik düzenleme ve denetleme kurumu” tarafından 04/12/2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren “karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında değişiklik yapılmasına dair genel şartlar” yürürlüğe girdiği, 04/12/2021 tarihinden sonra düzenlenen Poliçeleri kapsayacağından, Rapor/Hesap tarihi esas alınarak yapılan hesaplamada en güncel yüksek yargı kararlarından olan T.C Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 27/09/2021 Tarihli 2021/4391 E, 2021/5518 K. Sayılı ve benzer kararları da dikkate alındığında; ilgili kurumca görüş değişikliği yapılıncaya kadar yaşam tablosu olarak TRH-2010 Yaşam Tablosu kullanılarak Progresif Rant Yönetimine göre hesaplama yapıldığı,
b)Davalı … Sigorta A.Ş ya da dava dışı SGK Tarafından davacı …’a geçici ve sürekli iş göremezlik zararı yönünden ödeme yapılmadığı, davacının geçici ve sürekli iş göremezlik zararlarından yapılan ödeme kaynaklı herhangi bir tenzil yapılmadığının, davacının geçici iş göremezlik zararlarından yapılan ödeme kaynaklı herhangi bir tenzil yapılmadığı,
c)Davacı …’ın hesaplanan;
-Geçici iş göremezlik zararının 14.773,96 TL olduğu, kaza tarihi itibariyle geçici iş göremezlik zararının karşılanacağı kişi başı tedavi ve sağlık giderleri teminatı limitinin 360.000,00 TL teminat limiti aşan zararın olmadığı,
d)Davacı …’ın hesaplanan sürekli iş göremezlik zararının;
-Pasif dönemde eski adıyla AGİ’ye karşılık gelen Vergi İstisnalı Asgari Ücrete Göre 103.726,98 TL
-Pasif dönemde eski adıyla AGİ’ye karılık gelen Vergi İstisnası Düşünülmüş Asgari Ücrete Göre 89.950,22 TL
-Kaza tarihi itibariyle Sürekli İş Göremezlik zararının karşılanacağı kişi başı ölüm ve sakatlanma tazminatı limitinin 360.000,00 TL olduğu her iki ihtimalle de teminat limitini aşan bir zararın olmadığı…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Uşak Sosyal Güvenlik Merkezi’ne yazılan yazı ile davacıya rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının sorulması neticesinde bildirilen 29/03/2019 tarihli cevapta, davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığın bildirildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin, 05/10/2022 tarihli dilekçe ile maddi tazminat talebini, geçici iş göremezlik tazminatını 14.773,96-TL., sürekli iş göremezlik tazminatını 89.950,22-TL. olarak artırarak, 500-TL. geçici bakıcı gideri tazminatı ile birlikte toplam 105.224,18-TL.’nın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ettiği ve eksik harcını yatırdığı görülmüştür.
Dosya kapsamı, düzenlenen kusur, maluliyet ve aktüer bilirkişi raporları denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görüldüğünden, davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı aracın, dava dışı sürücüsünün meydana gelen kazada %100 oranında kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketinin meydana gelen zarardan, dava dışı sürücünün kusuru oranında teminat limiti kapsamında sorumluluğu bulunduğu, davalı sigortanın sigorta poliçesinin kişi başı ölüm/sakatlık için teminat limitinin 360.000 -TL. olarak belirlendiği, bilirkişi tarafından hesaplanan tazminatın nitelik ve miktar olarak davalı sigortanın, sigorta poliçesi teminat limiti dahilinde kaldığı, davacının, davalıdan bilirkişi tarafından hesaplanan tutar kadar geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı talep hakkı mevcut olduğu, bakıcı giderinden kaynaklanan talep edebileceği tazminatı bulunmadığı kanaati oluştuğundan, davacının davasının kısmen kabulü ile, 89.950,22-TL. sürekli iş göremezlik, 14.773,96-TL. geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 104.727,18-TL. maddi tazminatın, davalının temerrüt tarihi olan 21/06/2018’den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile, 89.950,22-TL. sürekli iş göremezlik, 14.773,96-TL. geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 104.727,18-TL. maddi tazminatın 21/06/2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 7.153,91-TL. harçtan peşin alınan 35,90-TL. harç + 350-TL. tamamlama harcı olmak üzere toplam 385,90-TL. mahsubu ile geriye kalan 6.768,01-TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 16,709,08-TL. vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 500-TL. vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 35,90-TL. başvurma harcı + 35,90-TL. peşin harç + 350-TL. tamamlama harcının toplamı olan 421,80-TL.’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.500-TL. bilirkişi ücreti + 894,50-TL. ATK fatura ücreti + 980,78-TL. tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 3.375,28‬-TL. yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre 3.359,33-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 100-TL. tebligat – müzekkere masrafı yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 0,47-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/12/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır