Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/815 E. 2022/773 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/815 Esas
KARAR NO :2022/773

DAVA:Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ:18/09/2018
KARAR TARİHİ:25/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; …. İcra Müdürlüğü’nün … E nolu dosyası ile ileri sürülen alacak iddiasının haksız ve dayanıksız olduğunu , müvekkilinin böyle bir borcu olmadığını, alacağa dayanak gösterilen … kredi sözleşmesi çerçevesinde müvekkili tüm borcunu ödediğini, kredi sözleşmesi kapsamında alacaklı görünenin talep edebileceği hiç bir alacak olmamasına rağmen haksız ve dayanaksız olarak başlatılan icra takibine müvekkili usulüne uygun olarak itiraz ettiğini, davalı , müvekkili borca ve yetkiye ilişkin itirazına yönelik olarak iptal davası açmadığını, alacağa sözde dayanak gösterilen kredi sözleşmesi 05/01/1998 tarihli olduğunu, alacak varsa dahi zamanaşımına uğradığını, müvekkili adına kayıtlı gayrimenkul ile ilgili işlemlerin müvekkili telafisi imkansız zarara düşürecek nitelikte olması sebebiyle, ihtiyati tedbir talep edildiğini, yukarıda açıklanan nedenlerle müvekkili …. İcra Müdürlüğü’nün … E nolu dosyası bakımından borçlu olmadığının tespiti ile dosyada yapılan her türlü işlemin iptali ile dosydada yapılan işlemlerin durdurulması yönünde tedbir kararı verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak davaya cevap vermediği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası, Genel Kredi Sözleşmesi, hesap kat ihtarnamesi, hesap ekstresi, banka kayıtları ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, İİK.72/3 maddesi kapsamında menfi tespit davasıdır.
…. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı (temlik alan) tarafından dava dışı … ve davacı aleyhine, taraflar arasındaki mevcut genel kredi sözleşmesinden kaynaklı olarak, asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.030,10-TL. üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte tahsili amacıyla genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacı, icra takibine konu genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan davalı alacağını ödediğini, alacağın zamanaşımına uğradığını iş bu nedenlerle, davalı bankaya kefaletinden dolayı, borçlu bulunmadığının tespitini talep etmiştir.
İhtilaf, davacının, icra takibine konu genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle, davalıya borçlu olup olmadığı, borçlu değilse, borçlu olmadığı miktarının tespiti konularından kaynaklanmakta olup, borç miktarının tespiti için takip dayanağı belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş,bilirkişi Mali Müşavir Bankacılık Uzmanı … tarafından hazırlanan 14/04/2020 tarihli bilirkişi raporunda; “…
1)Davalı bankanın 27.06.2013 takip tarihi itibariyle(dava dışı) asıl borçludan (talep gibi) 952,84TL ( Asıl Alacak) +10.077,26TL (İşlemiş Faiz) = 11.030,10 TL alacaklı olduğu tespit edilmiş olmakla birlikte;
2)Borçlu olmadığı konusunda Menfi Tespit talep ve dava eden,Davacı müşterek borçlu müteselsil Kefil … tan; Kefalet Limiti ile sınırlı olmak üzere, Bankanın;200,00TL asıl alacak + 2.388,72TL işlemiş faiz toplam 2.588,72 TL alacaklı olduğu,
3)Davalının 200,-TL lık asıl alacağına, takip tarihinden itibaren TBK md 80 ve md 120 kapsamında, Avans faiz oranlarının azami %100 fazlası üzerinden (ve değişen nispetlerde) temerrüt faizi ile faizin %5 gider vergisini talep edebileceği…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilerek, ek rapor alınmasına ilişkin karar verilmiş, 05/02/2021 tarihli Bilirkişi ek raporunda; ” …
1)Borçlu olmadığı konusunda Menfi Tespit talep ve dava eden,Davacı müşterek borçlu müteselsil Kefil … tan;500-TL lık kefalet limiti ile sınırlı olmak üzere,Bankanın;Takip/ Temerrüt (27/06/2013) tarihi itibariyle;500,00 TL Asıl alacak toplam 500,00 TL alacaklı olduğu,
2)Davalının 500,-TL asıl alacağına, takip tarihinden itibaren TBK md 80 ve 120 kapsamında, Avans faiz oranlarının azami %100 fazlası üzerinden (ve değişen nispetlerde) temerrüt faizi ile faizin %5 gider vergisini talep edebileceği…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Taraf vekillerinin itirazları ve tüm dosya kapsamı itibariyle yeni bir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş ve bilirkişi Bankacılık Uzmanı …tarafından hazırlanan 14/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda; “…
Borçlu olmadığı konusunda menfi tespit talep ve dava eden, Davacı müşterek borçlu müteselsil Kefil … tan 500-TL lık kefalet limiti ile sınırlı olmak üzere, bankanın; Takip/Temerrüt(27/06/2013)tarihi itibariyle 500,00 TL Asıl Alacaklı olduğu,
Davalının 500-TL Asıl Alacağına, Takip tarihinden itibaren %22 ve TBK md 80 ve md 120 Kapsamında, Avans faiz oranlarının azami %100 fazlası üzerinden (ve değişen nispetlerde) temerrüt faizi ile faizin %5 gider vergisini talep edebileceği…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Davacı vekilinin itirazlarının değerlendirilerek, ek rapor alınmasına ilişkin karar verilmiş, 18/04/2022 tarihli Bilirkişi ek raporunda; ” …
Borçlu olmadığı konusunda Menfi Tespit talep ve dava eden, Davacı müşterek borçlu müteselsil Kefil … tan: 500,-TL lık kefalet limiti ile sınırlı olmak üzere,Bankanın; Takip/Temerrüt (27.06.2013) tarihi itibariyle; 500,00 TL Asıl Alacaklı olduğu,
Davalının 500,-TL Asıl alacağına, Takip tarihinden itibaren %22 ve TBK md80 ve md120 kapsamında,Avans faiz oranlarının azami %100 fazlası üzerinden (ve değişen nispetlerde) Temerrüt faizi ile faizin %5 gider vergisini talep edebileceği…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Davacı öncelikle, icra takibine konu alacağın zamanaşımına uğradığını iddia etmiş ise de, davaya konu kredinin kullandırılma tarihi, hesap kat ihtarı ve buna göre alacağın muaccel hale gelmesinin, Mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun yürürlükte olduğu dönemde gerçekleştiği, ancak 01/07/2012 tarihinde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girdiği, Türk Borçlar Kanunu’nun Uygulama Şekli Hakkındaki 6101 sayılı Kanun’un 1. maddesinin son cümlesinde ”….Ancak Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra bu fiili ve işlemlere ilişkin olarak gerçekleşecek temerrüt, sona erme ve tasfiye Türk Borçlar Kanunu’nun hükümlerine tabidir” denildiği, bu durumda somut olayda borcun sona ermesiyle ilgili olarak 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun hükümlerinin uygulanması gerektiğinin açık olduğu, Türk Borçlar Kanununun 598/4. maddesinde ”Kefalet 10 yıldan fazla bir süre için verilmiş olsa bile uzatılmış veya yeni bir kefalet verilmiş olmadıkça kefil, ancak 10 yıllık süre doluncaya kadar takip edilebilir.” şeklinde düzenleme yapıldığı, davacının müteselsil kefil olduğu 500-TL. bedelli, sözleşmeye istinaden 1997 yılında kullandırılan kredinin ödenmemesi nedeniyle, 15/01/1998 tarihinde hesabın kat edildiği, Türk Borçlar Kanunu’nun 598/3. maddesi uyarınca, sözleşmelerin kurulduğu tarihten 10 yılın geçmesiyle kefaletin sona ereceğinin kabul edilmesi gerektiği, 6101 sayılı Kanun’un 5/2. maddesinde Türk Borçlar Kanunu ile hak düşürücü sürenin ilk defa öngörülmesi ve bu sürenin kanunun yürürlüğünden önce dolmuş olması halinde hak sahiplerine yürürlüğe girdiği tarihten itibaren başlayarak bir yıllık ek süreden yararlanabilme imkanının getirildiği, Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden önce kefalet için öngörülen 10 yıllık sürenin dolduğu, ancak kanunun 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe girdiği ve bu tarihten itibaren hak sahiplerine bir yıllık sürenin tanındığı ve bu sürenin de 01/07/2013 tarihi itibariyle dolduğu, davaya esas icra takibinin ise 28/06/2013 tarihinde yapıldığı, buna göre yasayla tanınan ek süre (hak düşürücü süre) dolmadan takip başlatıldığı anlaşıldığından, zamanaşımı itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilince, her ne kadar 12/06/2020 tarihli, bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde kredi sözleşmesindeki imzanın müvekkiline ait olmadığı iddiası ile imza incelemesi yapılması talep edilmiş ve ayrıca sözleşmenin TBK. 583. Maddesine istinaden kefalet şartlarını taşımadığını kefaletin geçersiz olduğu iddia edilmiş ise de, davacının dava dilekçesinde açıkça imza inkarında bulunmadığı gibi, alacağın zamanaşımına uğradığını ve borcu ödediğini bu nedenle borçlu olmadığının tespitini talep ettiği anlaşıldığından imzaya itirazı dikkate alınmamış, kefalet sözleşmesi de 818 sayılı BK yürürlükte iken kurulduğundan 6098 sayılı TBK’nın 583.maddesindeki düzenlemeden dolayı geçersiz kabul edilemeyeceği, 6101 sayılı TBK’nın Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun’un 7.maddesinde 6098 sayılı TBK’nın derdest davalara uygulanması ile ilgili düzenleme yapılmışsa da bu hüküm 818 sayılı BK’ya uygun olarak kurulan kefaletin kamu düzenine aykırı olduğu sonucunu doğurmayacağından somut olayda uygulama yerinin bulunmadığı, kefalet miktarının ise davacının kefalet imzası bulunan kısımda 500-TL. olarak belirtildiği görülmüştür.
“….Dava konusu kredi sözleşmesinin, imzalandığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nun 490.maddesi (6098 sayılı TBK’nun 589/1.md.) gereği kefil, kefalet limiti ve kendi temerrüdünün sonuçlarından sorumludur. Kefil asıl borçlunun, asıl borcu ile temerrüt faizi borcundan kefalet limiti kadar sorumludur. Ancak kendi temerrüdü oluştu ise bu aşamadan sonra limit ile sınırlı olmaksızın kendi sorumluluğu başlar. Kefil, takipten önce temerrüde düşürülmemişse hesap kat tarihinden takip tarihine kadar işleyen akdi faizden limiti dahilinde sorumlu olur.Temerrüt için hesap kat ihtarının kefile tebliği şarttır. ….” (Yargıtay 19. HD.07/12/2015 T.,2015/3357 E.- 2015/16301 K. sayılı ilamı)
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; İcra dosyası, taraflar arasında düzenlenen sözleşme, hesap kat ihtarnamesi, davalı (temlik eden bankanın) ticari defter ve kayıtları ile dayanılan diğer deliller ve tüm dosya kapsamına göre alınan, 05/02/2021 tarihli ek, 14/01/2021 tarihli kök ve 18/04/2022 tarihli ek bilirkişi raporları hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, davalı (temlik eden banka) ile dava dışı … arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davacının iş bu sözleşmeyi, müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla 500-TL. kefalet limiti ile imzaladığı, imzalanan sözleşme kapsamında dava dışı asıl borçluya kullandırılan kredilerin ödenmemesi üzerine, hesabın kat edilerek,hesap kat ihtarnamesinin davacı ve dava dışı asıl borçluya keşide edildiği, icra takibine geçildiği, kefilin, takipten önce temerrüdüne dair tebliğ evraklarının dosyada bulunmadığı, iş bu nedenle, davacı kefilin, hesap kat tarihinden takip tarihine kadar işleyen akdi faizden limiti dahilinde sorumlu olacağı, takibe konu kredi kartı alacağı talebine ilişkin de dosyaya belge sunulmadığı, davalının, davacıdan, icra takip tarihi itibariyle sözleşmeye istinaden bilirkişi tarafından hesaplanan tutar kadar alacaklı olduğu, bunun dışında kalan miktar yönünden davacının sorumluluğu bulunmadığı kanaati oluştuğundan, davacının davasının kısmen kabulü ile, davacının, ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyasından 545,75-TL. asıl alacak, 9.984,35-TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.530,095-TL.’den borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile, davacının, ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyasından 545,75-TL. asıl alacak, 9.984,35-TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.530,095-TL.’den borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 719,31-TL. harçtan peşin alınan 188,37-TL. harcın mahsubu ile geriye kalan 530,94-TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200-TL. vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 500-TL. vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 35,90-TL. başvurma harcı + 188,37-TL. peşin harç toplamı olan 224,27-TL.’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 1.500-TL. bilirkişi ücreti + 206,60-TLtebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 1.706,60-TL. yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre 1.629,23-TL.’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalan kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır