Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/809 E. 2023/125 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2018/809 Esas
KARAR NO:2023/125

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:17/09/2018
KARAR TARİHİ:22/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … Sanayi ve Ticaret AŞ, … Mahallesi, … … … Caddesi, No 12, …/ … adresinde ticaret iştigal etmekte olduğunu, 13/05/2015 tarihinde işyerine hırsız girdiğini, müvekkili şirket yetkilisi … … 14/05/2018 tarihinde sabah 07.00 civarında işyerine geldiğinde işyeri kepenk kilitlerinin kırık olduğu görmüş, derhal polise haber vermiş, yapılan kontrollerde kasanın kilidinin kırılarak açıldığını, kasanın içinde 600 TL, 80 ABD Doları, 100 EURO Para, 1 Adet … Marka Laptop, 1 Adet … Marka Laptop, 1 Adet kullanılmamış … Marka Cep telefonu ile muhtelif bankalardan alınan çek karnelerinden 79 adet boş çek’i çalınmış çalınmış olduğunu gördüğünü, müvekkili şirket yetkilisi …’ün şikeyet nedeni ile … Polis Merkezi Amirliği Tarafından tutanak düzenlenmiş olup, hırsızlık eylemi nedeni ile…Cumhuriyet Savcılığı tarafından …/… sor.no ile soruşturma sürdürüldüğünü, polis merkezi tarafından alınan ifade tutanaklarında ve Cumhuriyet Savcılığına sunmuş oldukları dilekçede çalınan boş çek yaprakları bilgilerinin mevcut olduğunu, ilgili belgeleri ekli olarak sunduklarını, müvekkili şirkete ait işyerinden çalınan boş çeklerden, … Bankası … Şubesi 206121 TL hesabına ait … numaralı çek kimliği bilinmeyen şahıslar tarafından sahte imza atılmak sureti ile tedavüle konulduğunu, çalıntı boş çekin üzerine sahte keşideci imzası atıldığını çek lehtarı olarak … …ve İnşaat San Tic Ltd Şti gösterilmiş, çek bu şirket tarafından… … isimli şahısa oradan da … Faktoring’e intikal ettiğini, çekin keşide yeri İstanbul, keşide tarihi 23.08.2018 bedelli 19700 TL olarak gösterildiğini, … faktoring ciro silsilesi içinde kendisine geçen çeki 31.08.2018 tarihinde … Bankası … Kurumsal Şubesine ibraz ettiğini, banka tarafından yapılan inceleme sonucunda söz konusu çekteki imzanın keşideciye ait olmadığı söz kuşkusu doğduğundan herhangi bir işlem yapılmadığını,müvekkili şirket tarafından bu çekin çalıntı olduğu hususu bankaya bildirildiğini, … faktoring bu hususu bilebilecek durumda olduğunu, faktoring kurumları genel olarak kendilerine intikal eden Kambiyo Senetleri ile ilgili ait oldukları mevzuat çerçevesinde titiz bir çalışma yapmakta ve çekin sıhhatini araştırmakta olduğunu, güvenilir olmayan çeklerin alınmaması gerektiğini, müvekkili tarafından çalınan çek karnelerinin ait olduğu bankalara bildirimlerde bulunulduğunu, bankalar kendilerine ibraz edilen çeklerde bu duruma nazara almakta olduğunu, nitekim banka … faktoring tarafından sorulan çekin güvenilmez olduğunun bilgisini verdiğini, çekteki imzalarda kuşku olduğundan işlem yapmamış, çalıntı çeke bu şekilde şerh koyduğunu, çekin kuşkulu olduğu hususu çekteki banka şerhinden anlaşıldığı halde … faktoring bu çeki işleme koymuş, …. İcra Müdürlüğünün … E.sy dosyası ile müvekkilin aleyhine kötüniyetli olarak icra takibi başlatıldığını, … faktoring icra takibini başlattıktan hemen sonra…. Asliye Ticaret Mahkemesine müracaat ile … D.iş sayılı dosyası ile 10.09.2018 tarihinde usul ve yasaya aykırı İhtiyati Haciz kararı alarak … 10. İcra Müdürlüğünün … Talimat sayılı dosyası ile 12.09.2018 tarihinin de kararın infazı sağlandığını, müvekkili şirket aleyhine icra takibi yapıldığını bu şekilde öğrendiğini, müvekkili şirkete henüz ödeme emri tebliğ edilmediğini, müvekkilin saygın bir şirket olup muhtelif banka ile yaptığı kredi ve ticari faaliyetleri nedeni ile bankalarda para bulundurmak zorunda olduğunu, … faktoring müvekkili şirkete ait işyerinde kasa açtırmak sureti para haczettirmiş, müvekkili şirkete gizli bilgiler içeren bilgisayarlar muhafaza altına alınmış, muhtelif bankalardaki hesaplara gizli bilgiler içeren bilgisayarlar muhafaza altına alınmış, muhtelif bankalardaki hesaplara haciz konulması istenildiğini, bankalar ve piyasalar nezdinde zor durumda kalan müvekkili haciz baskısı altında, kendisi tarafından keşide edilmeyen çalıntı çekin bedelini 13.09.2018 tarihinde ihtirazi kayıtla icra veznesine ödemek mecburiyetinde kaldığını, müvekkili şirketin davalılarla hiçbir ticari münasebeti olmadığı, bu husus müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi ile sabit hale geleceğini, sunmuş oldukları 3 adet imza sirküleri ve dava dilekçesine ekli belgelerdeki imzalar ile dava konusu çek çıplak gözle karşılaştırıldığında dahi çekteki keşideci imzasının müvekkil şirket yetkililerine ait olmadığı anlaşıldığını, müvekkili şirket imzacısı/keşidecisi olmadığı, adına sahte imza kullanılmış çalıntı çek bedelini icra müdürlüğü veznesinde ihtiyati kayıtla ödemiş olup, öncelikle İcra veznesine yatırılan paranın dava sonuçlanıncaya kadar icra takibi başlatan tarafa ödenmemesine yönelik ihtiyati tedbir karar verilmesini, sunacağı deliller ve mahkemece yaptırılacak imza incelemesi ile sabit olacağı üzere haklı davalarının kabul edilerek davalılara borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesi talebi ile müracaat ettiklerini belirterek, mahkemece teminat takdir edilmesi halinde yatıracakları hususu gözetilerek müvekkili tarafından icra veznesine ihtirazi kayıtla yatırılan paranın itirazları sonuçlanıncaya kadar icra takibi başlatan tarafa ödenmemesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini, sunacakları deliller ve mahkemece yaptırılacak imza incelemesi ile sabit olacağı üzere dava konusu çek müvekkili şirket tarafından keşide edilmediğinden, çek üzerinde davacı müvekkili şirket imzası olmadığından haklı davalarının kabul edilerek davalılara borçlu olmadıklarının tespitine, davalarının kabulü ile icra veznesine yaptıkları ödemenin taraflara avans faizi ile birlikte iade edilmesine, müvekkili şirket menfi tespit davası açmaya mecbur bırakılmış olup kötüniyetli davalıların müşeterek ve müteselsil olarak müvekkile %20den aşağı olmamak üzere tazminat ödenmesine ,dava masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı …Ş. vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket takip konusu çeki usul ve yasaya uygun bir şekilde…-… devraldığını, takip konusu çek üzerinde…-…’dan önce lehdar … ve İnş. San. Tic. Ltd. Şti. (VKN:… )’nin ve son olarak keşideci … San. ve Tic. A.ş.nin imzası bulunduğunu, müvekkili şirket çekin iyiniyetli son hamili olduğunu, müvekkili faktoring şirketi…-… ve … ve İnş. San. Tic. Ltd. Şti. arasında ticari ilişkiden kaynaklanan fatura alacağına binaen ödeme aracı olarak dava konusu çeki aldığını, iş bu sebeple bu iki şirket arasındaki ilişkilerin dışındaki iddialar müvekkili şirkete karşı ileri sürülemeyeceğini, davacı tarafından ileri sürülen iddialar müvekkili şirketi ilgilendirmemekte olduğunu, takip konusu çek vadesinde ve tutarında ödenmediğini, müvekkili şirket alacağı usul ve yasaya uygun olarak üstlenmiş olup alacaklı sıfatını kazandığını, bu sebeple yukarıda sayılan ciranta ve keşideci aleyhine … 11. Asliye Ticaret Mahkemesi … E., … K. sayılı D. İş dosyasından alınan ihtiyati haciz kararı ile …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, borçlu vekili çek hakkında banka işlem yapmadığı halde çeki takibe koyup, bu çek hakkında ihtiyati haciz kararı verildiğini ve bu kararın incelenmesi gerektiğini dava dilekçesinde beyan ettiğini, çek hakkında mahkemece verilmiş herhangi bir ödemeden men kararı bulunmamakta olduğunu, ödemeden men kararı alınsa bile borçlu vekilinin bu iddialarının hukuki mesnetten yoksun olduğunu, çeke ödeme yasağı konulması yetkili hamilin ihtiyati haciz kararı almasına engel olmadığını, yine borçlu vekili dava dilekçesinde dava konusu çeklerin çalındığını iddia ettiğini ancak tüm bu hususların yanında aleyhlerine açılmış herhangi bir istirdat davası ve ödemeden men kararı bulunmadığını, borçlu şirketin çalıntı iddiaları müvekkili şirketin alacağını engellemek adına yapılmış muvazaalı işlemler olduğunu, davacı tarafın müvekkili şirketin kötüniyetli olduğuna yönelik iddiaları gerçeği yansıtmadığını, müvekkil şirket iyiniyetli hamil konumundadır ve davacı vekilinin iddialarının iyiniyetli hamile yöneltilmesi hukuka aykırı olduğunu, çek kanunen bir alacak hakkını içeren kıymetli evrak olduğunu, kıymetli evrakların özelliklerinden biri de illetten mücerret olmaları gerektiğini, mücerret kıymetli evrak, doğumuna sebep olan ilişkiden bağımsız ve soyut olduğunu, kıymetli evrak bir defa doğduktan sonra, doğumuna sebep olan ilişkideki bir aksaklık veya bozukluk kıymetli evrakın geçerliliğine etkili olmadığını, bu sebeple, herhangi bir ihtilaf halinde, hamil, dâvasını sadece bu kıymetli evraka dayandırabileceğini; temelde yatan asıl borç ilişkisinin varlığını ve mahiyetini ispat zorunda olmadığını, geçerli bir temel münasebetin bulunmadığını ispat yükünü ve bundan doğacak defilerin dermeyanını borçluya bırakacağını, görülmektedir ki dava konusu çekin kambiyo senedi olduğu ve dolayısıyla bir kıymetli evrak olduğu aşikar olup, kıymetli evraklarda ise illetten mücerretlik ilkesi hakim olduğu, iş bu hususların borçlu vekili tarafından bilindiği de açık olduğu, ayrıca davacı vekilinin iddia ettiği üzere dava konusu çek üzerinde tahrifat bulunmadığını, buna rağmen borçlu vekili tarafından ileri sürülen iddialar kötüniyetli ve alacaklı müvekkili zarara uğratma amacı taşımakta olduğunu, davacı … Sanayi ve Tic. A.ş. dava konusu çekin keşidecisi olduğunu belirterek, itirazların reddine, davacının usul ve yasaya aykırı ihtiyadi tedbir talebinin reddine karar verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin itiraz eden borçlu aleyhine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar … ve … cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Eldeki dava, imza inkarına dayanan menfi tespit davasıdır.
12/12/2022 tarihli ATK raporuna göre; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından yapılan incelemede; inceleme konusu çekteki keşideci imzası ile …’ün mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediğini bildirmişlerdir.
Doktrinde ve uygulamada “imzanın sahte olması”, “senet metninde sahtekarlık (tahrifat) yapılmış olması”, “borçlunun borçlanma ehliyetinin bulunmaması”, “senette zorunlu şekil koşullarının bulunmaması”, “imza sahibinin temsil yetkisinin bulunmaması”, “senedin zamanaşımına uğramış bulunması” vb. defiler senedin hükümsüzlüğüne yönelik olup her hamile (iyiniyetli olsa dahi) karşı ileri sürülebilen mutlak def’i olarak kabul edilmektedir. (Yargıtay HGK 2013/1746 esas ,2015/896 karar sayılı 4.3.2015 tarihli ilamı )
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının davaya konu çekin işyerinden hırsızlık yapılarak rızası dışında elinden çıktığını ve çekteki imzanın sahte olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açtığı, imzanın sahteliğinin mutlak defilerden olup herkese karşı ileri sürülebileceği, alınan 12/12/2022 tarihli ATK raporu ile davaya konu çekteki imzanın davacı şirket yetkililerine ait olmadığının anlaşıldığı, bu sebeple davacının tüm davalılara karşı dava konu çekten dolayı borçlu olmadığı gözetilerek davanın kabulüne karar verilmiş, davalıların kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile …. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına konu … Bankası … Şubesi’ne ait … nolu 23/08/2018 tarihli, 19.700-TL bedelli çek nedeniyle davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Davacının ihtirazi kayıtla icra veznesine yaptığı ödemenin karar kesinleşince davacıya iadesine,
4-Alınması gereken 1.345,70 TL harçtan, peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 879,56 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 35,90 TL başvurma harcı ve 466,14 TL peşin harç toplamı olan ‭502,04‬ TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan ve ATK fatura bedeli dahil hesaplanan ‭2.783,6‬0 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Artan avansın ilgilisine iadesine,
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/02/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır