Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/783 E. 2020/411 K. 16.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/783 Esas
KARAR NO:2020/411

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:10/09/2018
KARAR TARİHİ:16/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili mahkememize verdiği 10/09/2018 havale tarihli dilekçesinde özetle; Müvekkilinin gümrük işleri ile uğraştığını, müvekkili tarafından uluslararası taşımacılık yapan davalıya gümrük hizmeti verildiği gibi davalı tarafından araç sürücülerine masraf ulaştırılamadığından davalının talebi ve talimatı ile davalıya ait araç sürücülerine davalı cari hesabına işlenmek üzere avans verildiğini, müvekkilinin davalı taraftan toplam 5.360,00 Euro alacağının doğduğunu, davalı tarafın davacıya alacağını ödemekten imtina ettiği için davacı tarafından alacağının tahsili talebiyle ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, borçlu tarafından icra takibine/ödeme emrine itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, davalı borçlunun itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı icra takibine kötü niyetli olarak itiraz ettiğinden İİK.m.67 gereği davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili mahkememize verdiği 19/10/2018 havale tarihli dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin yurt dışında çalışan şoförlerin anlık ihtiyaçları için … isimli şirket ile çalıştığını, ancak iki yıldır bu firma ile de çalışmadığını, davacının bu hizmetin kendileri tarafından verildiğini iddia ettiğini, ancak davacı ile davalı arasında hiçbir ticari veya başkaca ad altında hukuki ilişki olmadığını, davacının kendince bu hizmetin kendileri tarafından giderildiğini iddia ederek ve sanki arada bir ticari/hizmet akdi varmış gibi davalı hakkında icra takibi yaptığını, davalıya gönderilen ödeme emrinin ekinde sunulu olan “cari hesap”ta da ne davalı müvekkilin kaşesi ne de yetkili kişi tarafından atılan bir imzanın mevcut olduğunu, bu evrakın “delil” olarak addedilmesinin mümkün olmadığını, davacının haksız menfaat temini amacıyla hareket ettiğini, davalı müvekkilin ticari defterlerinde de davacının alacağı olmadığını, davalı müvekkilin davacıya hiçbir borcunun olmadığını ve taraflar arasında aktif/pasif hiçbir işlemin yapılmadığını, davalı müvekkilin ticari defteri, cari hesaplar ve yine dava dışı … tarafından düzenlenen faturalardan da görüleceği üzere, davacının davalı müvekkille hiçbir ticari işlemi olmadığı gibi mevcut bir alacağı da olmadığını, bir anlamda başkasına ait alacak için dayanağı bilinmeksizin kendini alacaklı gibi addederek takip yaptığını, e-posta yazışmalarının delil olarak nitelendirilemeyeceğini, davalı şirkete ulaşan hiçbir bilgi veya belgede de, …’in asıl hak sahibi olduğuna ilişkin bir emare olmadığını, davalının çalışan-işveren olup olmadığını dahi bilmediğini, fakat yazılı belgelerin hiçbir yerinde kaşesi veya imzası bulunmayan, hukuki/vergisel/muhasebesel olarak da bağı ve ilgisi olmadığı bir şahısa ödeme yapmasının mümkün olmadığını, haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile takibin iptaline, davacı tarafından kötü niyetli olarak haksız kazanç sağlamak maksadıyla müvekkili aleyhine ikame edilen davanın esas yönünden de reddi ile davacının, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 329.maddesi gereğince kötü niyet cezası ile ayrıca İcra İflas Kanunu’nun 72.maddesi gereği %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, her türlü harç, masraf ve ücreti vekaletin davacı yan üzerinde bırakılmasına,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine İİK. 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
….İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı şirket tarafından davalı aleyhine başlatılan takibin 5.360 EURO’nun tahsiline dayalı ilamsız icra takibi olduğu, davalı tarafça süresinde yapılan itiraz neticesinde takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen 17/06/2019 tarihli bilirkişi raporuna göre; Davacı tarafça davalının yurt dışındaki personeline muhtelif tarih ve tutarlarda yapılan ödeme tutarlarından bakiye 5.360- EURO Iuk kısmın ödenmediğinden bahisle huzurdaki davanın açıldığı, davalı tarafça “davacıya herhangi bir borçlarının olmadığını, davacının yurt dışında gümrükleme şirketinde çalıştığı ve davacının çalıştığı firmadan yapılan ödemelerin ise bu firmaya bedellerinin ödendiği” hususunun belirtildiği, davacı tarafça dava konusu alacak dayanağı olarak gösterilen ödemelerin tümünün davalının yasal defterlerinde yer aldığı ancak dava dışı yurt dışı mukim … şirketi cari hesabına kayıtlandığı, davalının yasal defterlerinde icra takip tarihi itibariyle … şirketine cari hesap bakiyesi olarak 14.965,63-TL. tutarında borçlu olarak göründüğü, davalının yasal defterlerinde davacı ile ilgili olarak herhangi bir kaydın bulunmadığı, davalı tarafça incelemeye ibraz edilen 2014-2017 yıllarına ait yasal defterlerin tasdikle ilgili yükümlülüklerin kanuni sürelerinde yaptırıldığının anlaşıldığı, davalı şirket ile dava dışı… arasında yapılan yazışmalarda davalı tarafça 5.360- EURO borcun kabul edildiği, ancak söz konusu borcun davacıya mı yoksa dava dışı … şirketine mi olduğu hususunda e-mail yazışmalarında bir açıklığın olmadığı, davacı tarafça dava konusu alacak dayanağı olarak gösterilen ödemelerin kendi şahsi hesabından yine kendi namına gönderilip gönderilmediği hususunun tespitine yönelik olarak dosyada dekontların bulunmadığı, söz konusu dekontlar dosyaya sunulduktan sonra yapılacak inceleme neticesinde dava konusu alacak yönünden bir değerlendirme yapılabileceği, dava konusu alacak dayanağı ödemelerin davacı tarafça yapıldığı hususu kanıtlandığı takdirde davacının dava konusu 5,360.-EURO alacağı talep edebileceği kanaatine varıldığı bu durumda davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 5.360-EURO talep edebileceği, bu bedelin takip tarihi İtibariyle TCMB Efektif satış kurundan TL karşılığının (icra takip tarihi itibariyle 1 EURO = 4.2059) 5.360- EURO * 4,2059 = 22.543,62- TL olarak hesaplandığı, dava konusu alacak dayanağı ödemelerin davacı tarafça yapıldığı hususu kanıtlanamadığı takdirde davacının huzurdaki davada talep edebileceği herhangi bir alacak tutarının olmadığını raporunda bildirmiştir.
Mali Müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen 28/01/2020 tarihli bilirkişi EK raporuna göre; davacının banka hesabına davalı tarafça yapıldığı belirtilen ödemelerle ilgili olarak … Bankasına yazılan yazılara söz konusu banka tarafından gönderilen cevaplar ekindeki 3 adet banka dekontu incelendiğinde davalı tarafça davacıya “şoför avansı” açıklamasıyla ödemeler yapıldığı, söz konusu 3 adet ödeme dekontu incelendiğinde davalı … şirketi tarafından davacının … Bankası … … Şubesi-… IBAN nolu hesabına 02.03.2015 tarihinde 250.-Euro, 24.02.2015 tarihinde 500.-Euro ve 11.02.2015 tarihinde 1.050.-Euro “şoför avansı” açıklamasıyla ödemeler yapıldığı, söz konusu 3 adet ödeme davacı tarafça dosyaya sunulan cari hesap ekstresinde davalıdan tahsilat olarak yer aldığı, davalı tarafça davacıya yapılan ve sayın mahkemece dosyaya celbi istenen 3 adet banka ödemesi dikkate alındığında davalı şirketin davacıya muhtelif tarih ve tutarlarda “şoför avansı” adı altında ödemeler yaptığı, bu çerçevede taraflar arasında “davalının şoförlerine davacı tarafça ödemeler yapıldığı ve davalının da bu ödemelere karşılık davacıya ödeme yaptığı” şeklinde bir ilişki kurulduğu, dava konusu 5.360.- EURO dayanağı ödemelerin davacının kendi şahsi hesabından yine kendi namına gönderilip gönderilmediği hususunun tespitine yönelik olarak dosyada dekontların bulunmadığı, söz konusu dekontlar dosyaya sunulduktan sonra yapılacak inceleme neticesinde dava konusu alacak yönünden bir değerlendirme yapılabileceği sayın mahkemenin takdirinde olduğunu ve görüşünde değişiklik olmadığını raporunda bildirmiştir.
… Bankası Genel Müdürlüğünden gelen 25/09/2019 tarihli yazı cevabında …’in … şubesinde … nolu hesabında 11/02/2015 tarihinde 1.050 Euro 24/02/2015 tarihinde ise 500 Euro tutarlı ödemelere rastlanıldığını, 11/02/2015 tarihli 250 Euro tutarlı bir ödemeye rastlanılmadığını bildirmiştir.
… Bankası genel müdürlüğünden gelen 12/11/2019 tarihli yazı cevabında …. Şti.’nin … şubesinde … nolu hesabından 250 Euro tutarlı havale işlemi gerçekleştiğini bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi kök ve ek raporu gözönüne alındığında; davacı taraf her ne kadar davalının yurtdışında çalışan şoförlerinin anlık ihtiyaçları için kendi hesabından para aktardığını iddia etmiş ise de; tüm dosya kapsamında sunulan ticari defter, bilgi ve belgeler ile banka kayıtlarından bu ödemelerin dava dışı … firması tarafından yapıldığı, bu durumun davalının ticari defterleri ile uyumlu olduğu, davanın değeri itibariyle yazılı delille ispatlanması gerektiği dikkate alındığında; davacının davalıdan alacaklı olduğunu kanıtlayacak yazılı delil sunulmadığı anlaşıldığından davacının ispatlanamayan davasının reddi ile kötüniyeti kanıtlanamayan davacı aleyhine talep edilen kötüniyet tazminatının da reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Davalının kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-) 492 Sayılı yasa gereğince alınması gereken 54.40 TL harcın dava açılırken peşin alınan 581,23 TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 526,83 TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip talep halinde davacıya iadesine ,
4-) Davalı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince taktir olunan 6.061,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine ,
5-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına, kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/09/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza