Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/761 E. 2020/450 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/761 Esas
KARAR NO:2020/450

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:03/09/2018
KARAR TARİHİ:24/09/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; …. A.Ş. tarafından kullanılan krediye ilişkin davalı banka ile 21.08.2014 tarihli genel kredi sözleşmesi akdedildiğini ve bu sözleşmenin kefillerinin de … ve … A.Ş. olduğunu, müvekkili …. A.Ş. ile davalı …. … Şubesi arasında 01/01/2014 tarihinde bir Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını ve bu sözleşmenin kefillerinin de … İnşaat San. ve Tic. A.Ş., ile … ve … olduğunu, benzer şekilde müvekkili ile davalı …. … Şubesi arasında 03/08/2015 tarihinde bir Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını ve bu sözleşmenin kefillerinin de … İnşaat San. ve Tic. A.Ş. ile … olduğunu, ancak bu sözleşmenin Genel Kredi Sözleşmesinin hemen altına vekil eden şirket temsilcisine; “01/01/2014 tarihinden iş bu sözleşmenin düzenlendiği 03/08/2014 tarihi arasındaki dönem içerisinde kullandırılan krediler için bu sözleşme hükümlerinin geçerli olduğunu kabul beyan ve taahhüt ederiz” şeklinde el yazısı ile bir ibare de koydurulduğunu, banka nezdinde vekil eden şirketler tarafından değişik tarihlerde kullanılan ve birbirlerinin kefili oldukları kredi sözleşmelerinin, bankanın baskısı ile vadesinden önce kapattırıldığını, davalı bankanın gerek … İnşaat, gerekse … İnşaatın kredilerini kapattığını müvekkiline bildirildiğini, ancak kredi kapamalarında sonra bankadan kredi kullandırıldığını, akabinde de bu kredilerin dahi kapattırıldığını, bu durumda müvekkili şirketlerin arka arkaya haksız erken kapama cezasına maruz kaldıklarını, bankanın verdiği güvene aykırı olarak arka arkaya yaptığı kredi sözleşmeleri ile haksız olarak tahsil ettiği 600.000 TL’lik erken ödeme komisyonunun fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 10.000 TL sinin ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 17/12/2019 tarihli ıslah dilekçesiyle; alacak taleplerini 760.937,50 TL ye çıkarttıklarını belirterek ıslah harcını yatırmıştır.
Davalı vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; banka yönünden davanın açık ve somut olmadığını, bankadan talebinin ne olduğunun somut bir şekilde ortaya konulmadığını, belirsiz alacak davası olarak açılan davanın hukuki yarar şartı yokluğu nedeniyle reddi gerekeceğini, davacı şirketin müvekkili bankanın … şubesi müşterisi olduğunu, müvekkili bankada imzaladığı ve hiçbir zaman içeriğine itiraz etmediği Genel Kredi Taahhütnamesi/Sözleşmesi kapsamınca uygun faiz ile ticari krediler kullandığını, bu ticari kredilerin kapattırılması sırasında kendisinden erken kapama nedeniyle erken kapama komisyonu talep edildiğini, söz konusu erken ödeme komisyonunun haksız ve fazla olarak tahsil edildiği iddiası ile ödenen tutarın müvekkili bankadan tahsili amacıyla haksız olarak bu davayı açtığını, müvekkili bankanın … şubesince, kredili müşteri olan davacıya akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca 19.02.2016 tarihli 3.590.344,18 TL anapara tutarlı taksitli ticari kredi kullandırdığını, davacı borçlunun yukarıda bilgileri verilen ticari kredinin geri ödemesinde gecikme yaşanması sebebi ile müvekkili bankanın … Şubesince …. Noterliğinin 25.07.2016 keşide tarihli kat ihtarnamesinin keşide edildiğini, ihtarname sonrasında davacı tarafın 17.08.2016 tarihinde müvekkili bankaya başvurarak 19.02.2016 tarihli 3.590.344,18 TL anapara tutarlı taksitli ticari krediyi yapılandırdığını, ancak davacı tarafın yapılandırılan kredi taksitlerini geri ödemede tekrar geçikme yaşadığını, 01.11.2016 tarihli … A.Ş. … Şubesine hitaben tanzim edilmiş müvekkili bankanın yazısı ile davacıya kapama koşulları, masraf ve ücretler konusunda bilgi verildiğini ve 01.11.2016 tarihinde ise dava dışı … A.Ş. aracılığı ile krediyi kapattığını, kredi kapatma esnasında ise davacı taraftan 38.000 TL kredi kapama bedeli tahsil edildiğini, her iki tarafın da yasal düzlemde tacir olup, basiretli bir şekilde davranma yükümlülükleri olduğunu, davacının kredinin sözleşmesi şartlarını inceleyerek; masraf ve ücretleri bilerek kabul ettiğini ve kredi kullandırıldığını, davacının krediyi kullanıp sonradan kredi masrafına itiraz etmesinin hakkın kötüye kullanımıyla ilgili olduğunu, davacının imzalamış olduğu Genel Kredi Taahhütnamesi’nde yer alan “Erken Ödeme Komisyonu” adı altında düzenlenen maddesi ile davacının; erken kapama komisyonu ödemeyi ve komisyon oranını peşin olarak kabul ettiğini, söz konusu maddenin: “kredinin anaparasını, belirlenen ödeme vadesinden önce ödemek istemesi halinde; Talebinin bankaca kabul edilmesi durumunda, vadesinden önce geri ödenen anapara tutarları için, bankaca serbestçe belirlenecek erken ödeme işlem masrafı/komisyonu ve bunun vergi, fon vs. giderlerini nakden ve def’aten ödemeyi,beyan, kabul ve taahhüt etmiştir.” şeklinde olduğunu, söz konusu taahhütnamenin devamı niteliğinde olan, davacı ile müvekkili Banka Şubesi arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi’nin “Erken Ödeme” başlıklı maddesinde; “Banka, erken ödeme isteğini kabul ederse, bunun şartlarını bildirir ve maruz kalacağı kar mahrumiyeti, zarar ve maliyetleri, erken ödeme nedeniyle doğabilecek vergi, KKDF gibi mali yükümlülükleri müşteri’den talep edebilir.” hükmünün yer aldığını, söz konusu erken kapatma komisyonu tutarını hiçbir ihtirazi kayıt koymaksızın ödemeyi kabul ederek kendi rızası ile ödeyerek, kredi borcunu sonlandırdığını, davacı tarafın kullandığı krediyi erken kapama gibi yükümlülüğü olmadığı gibi, müvekkili Banka tarafından da davacının iddia ettiğinin aksine herhangi bir baskı yapılmadığını, davacıdan tahsil edilen erken kapama komisyonu, bankacılık uygulama ve esaslarına, banka kayıtlarına, taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümlerine ve emsal Yargıtay kararlarına ve diğer bankalarla karşılaştırıldığında hakkaniyet ilkesine uygun olduğunu ve bu çerçevede davacı tarafın iddialarının hiçbir yasal dayanağının mevcut olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; alacak davasıdır.
Taraf delilleri toplanmış, kredi genel sözleşmesi, ihtarnameler,banka yazıları, ödeme dekontu incelenmiş ve bilirkişiden rapor ve ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi … Mahkememize sunduğu 18/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda, davalı bankanın tahsil ettiği komisyon ücretinin tahsil koşullarının davanın tarafları arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinde düzenlendiğini, Genel kredi sözleşmesinin 2.8.1 maddesinde yer alan erken ödeme koşulları oluştuğunda davalı bankanın komisyon ücretine hak kazanacağını, erken ödeme koşullarının davacı borçlunun borcun kısmen veya tamamen vadesinden önce ödemesini istemesi halinde davalı bankaya talebini yazılı olarak başvuru yapmasına ve davalı bankanın bu başvuruyu kabulüne bağlı olduğunu, bu durumda anılan madde uyarınca davalı bankanın davacı borçluya ek bir hizmet sağlayacağı için komisyon ücretine hak kazanacağını, hayatın olağan akışı gereği ve tacirin basiretli davranma görevi gereği davalı bankanın böyle bir yazılı başvuruya ancak yazılı cevap vererek kabul etmesinin beklendiğini, davalı bankanın tüm masraf, gider ve komisyon ücret tutarlarını kalem kalem sıralayarak davacı borçlunun anılan tutarları erken ödemeyle birlikte ödeme sorumluluğuna yükleyeceğini ancak davacının erken ödeme talebinde bulunmadığı gibi davalı bankanında erken ödeme talebinin kabulüne ilişkin bir beyanının bulunmadığını, davacının kredilerini erken kapatmak isteğine ilişkin bir bilgi ve belgeye rastlanmadığını, davalı bankanın 27/07/2016 tarihli …. Noterliğinden gönderdiği, 07/03/2016 tarihinde …. Noterliğinden gönderdiği ve 02/02/2016 tarihinde …. Noterliğinden gönderdiği hesap kat ihtarnameleri ile kredilerin vadesinden önce kapatılması için davacıyı zorladığının açık olduğunu, Genel Kredi Sözleşmesinde borçlunun borcunu ödemesinde gecikmesi halinde dahi bankanın komisyon tahsil edebileceğinin düzenlenmediğini, TTK ‘nın 20.maddesinde yer alan ücret isteme hakkının ancak taraflarca bir iş veya hizmet sözleşmesi oluştuğunda doğacağını, davalı bankanın tek taraflı olarak davacının borcunu kapatmasını dayattığını ve zorladığını, davacının ne yazılı ne de sözlü olarak talep etmediği bir hizmet karşılığında davalı bankanın zorla komisyon ücreti tahsil etmesini talep etmesinin davalı bankanın konumunu ve piyasadaki gücünün kötüye kullanılması olarak kabul edilmesi gerektiğini, davacının başka bankadan kredi kullanmak maksadıyla erken ödeme talebinde bulunduğunu davalının ileri sürdüğünü ne var ki dosyada erken ödeme talebine ilişkin bir başvuruya rastlanmadığını, ayrıca davalı bankanın borcun erken ödenmesine ilişkin keşide ettiği hesap kat ihtarnamelerinin dosyada mevcut olduğunu, davalının davacıdan 38.000 TL kredi kapama bedelini talep ettiğini cevap dilekçesinde belirttiğini, davacı talebinin ve dava konusunun bununla ilgili olmadığını, erken ödeme komisyonunun ne tutarda ve ne şekilde alınacağı konusundan taksitli ticari kredi kullanılırken kredi sözleşmesinin başında davacıya davalı banka tarafından bilgi verilmediğinin anlaşıldığını, erken ödeme komisyon tahsilatının davalı bankanın tek taraflı ve keyfi bir karar olduğunu ve herhangi bir işleme veya karşılıklı düzenlenmiş bir sözleşmeye dayanmadığını, davalı banka tarafından Davacıdan tahsil edilen kredi erken ödeme komisyonu tahsilat koşullarının oluşmadığı, tahsil edilen tutarın Davacıya iade edilmesi gerektiği, … Bankasının belirlediği, ticari işlerde (Avans İşlemlerinde) uygulanacak yıllık kanuni temerrüt faiz oranlan ile yapılan hesaplamada; 15.03.2016 Kredi Kapama Komisyonu tahsilat tarihi ile 03.09.2018 dava tarihi arasında oluşan faiz tutarının 160.937,50 TL ve Dava tarihi itibariyle de Davalı banka tarafından Davacıya iade edilmesi gereken anapara ve faiz tutarının toplam 760.937,50 TL olduğunu belirtmiştir.
Davalının itirazları üzerine bilirkişiden ek rapor alınmıştır. Bilirkişi ek raporunda, davalı banka tarafından davacıdan tahsil edilen kredi erken ödeme komisyonu tahsilat koşullarının oluşmadığını, tahsil edilen tutarın davacıya iade edilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı banka arasında Genel Kredi Sözleşmeleri bulunduğu, davalı banka tarafından davacıya gönderilen …. Noterliğinin 03/02/2016 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi, …. Noterliğinin 07/07/2016 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile kredi hesabının kat edildiği ve kredi borcunun ödenmesinin davacıdan talep edildiği, davacı tarafından erken kredi kapama komisyonu olarak 15/03/2016 tarihinde 600.000 TL ödeme yapıldığı ve 15/03/2016 tarihinde kredilerin kapatıldığı, davacı tarafından davalıya gönderilen …. Noterliğinin 30/12/2016 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile ödenen erken kapama komisyonunun 30 gün içinde iadesinin talep edildiği, davalı banka tarafından ödemenin yapılmaması üzerine iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinin 2.8 Erken ödeme başlıklı maddesinin 2.8.1. alt başlığında ” Müşterinin bakiye borcunu kısmen veya tamamen vadesinden önce ödemesi bankanın kabulüne bağlıdır. Bankanın kabulü olmaksızın yapılan ödeme vadesinde tahsil edilir. Müşteri bankanın muvafakatine dayanmayan erken ödeme nedeniyle faiz ve indirim dahil bankadan herhangi bir talepte bulunamaz. Erken ödemede bulunmak isteyen müşteri erken ödeme yapmak istediği tarihten 5 iş günü önce bankaya yazılı olarak başvurur. Banka erken ödeme istediğini kabul ederse bunun şartlarını bildirir ve bundan kaynaklanacak tüm masraflar ile maruz kalacağı kar mahrumiyeti zarar ve maliyetleri, erken ödeme nedeniyle doğabilecek vergi, KKDF gibi mali yükümlülükleri müşteriden talep edebilir. Müşteri belirlenen ödeme planı dışında yapacağı ödemeler için erken ödemeden kaynaklanacak tüm masraflar ile bankanın maruz kalacağı kar mahrumiyeti, zarar ve maliyetlerine karşılık gelmek üzere talep edeceği erken ödeme komisyonunu ve bu komisyon üzerinden hesap edilecek vergi, KKDF gibi mali yükümlülükleri ödemeyi kabul eder. ” düzenlendiği görülmüştür.
Taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinin erken ödemeye ilişkin 2.8.1. maddesine göre; erken ödemede bulunmak isteyen müşteri 5 iş günü öncesi bankaya yazılı olarak başvuracağı, bankanın da erken ödeme isteğini kabul ederse bunun şartlarını bildireceği ve bundan kaynaklanacak tüm masrafları ve doğabilecek mali yükümlülükleri müşteriden talep edebileceğinin düzenlendiği, davacının yazılı olarak erken ödeme talebinde bulunduğuna ilişkin herhangi bir belge ve delil davalı bankaca sunulmadığı gibi aksine davalı banka tarafından gönderilen ihtarnameler ile kredi hesabının kat edildiği ve davacı şirketten kredi borcunun ödenmesinin davalı banka tarafından talep edildiği, gönderilen ihtarnamelerde verilen süre içerisinde kredilerin ödenmemesi halinde kanuni işlemlerin başlatılacağının bildirildiği ve bu nedenle davacı şirket tarafından kredi borcunun ödenerek kredi hesabının kapatıldığı, buna göre erken ödeme talebinin davacıdan değil davalı bankadan geldiği ve davalı bankanın talebi üzerine erken ödeme yapıldığı, bu durumda davalı bankanın erken ödeme komisyonu adı altında bir bedel talep etmesinin yerinde olmadığı, bu talebin iyiniyet kurallarına uygun olmadığı ve taraflar arasındaki Genel Kredi sözleşmesinde düzenlenen erken ödeme halinde komisyon alınacağına ilişkin şartların oluşmadığı anlaşıldığından davacı tarafından ödenen erken ödeme komisyonu ücretinin iadesi gerektiği, davacı şirket tarafından davalıya gönderilen …. Noterliğinin 30/12/0216 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinde dava konusu komisyon ücretinin ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde iadesinin talep edildiği, ihtarnamenin davalı bankaya 30/01/2017 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarnamede verilen 30 günlük süre sonunda temerrüdün 03/02/2017 tarihinde oluştuğu ve bu tarihten itibaren avans faizine hükmedilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; 600.000 TL nin temerrüt tarihi olan 03.02.2017 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 40.986 TL harçtan peşin alınan ıslah ve peşin harç toplamı olan 12.995,78 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 27.990,22 TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Davacı tarafından yatırılan başvurma, ıslah ve peşin harç toplamı 13.031,68 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 47.050 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısma göre belirlenen 19.239,06 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.163,50 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre 917,42 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avanslarının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/09/2020

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır