Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/750 E. 2020/522 K. 06.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/750 Esas
KARAR NO :2020/522

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:28/08/2018
KARAR TARİHİ:06/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, davalı şirket ile yapmış olduğu sözleşme gereği yıllardan beri, davalı şirket tarafından işletilen eğitim kurumlarında temizlik hizmeti verdiğini, önceleri sorunsuz bir şekilde devam eden ticari ilişkinin, daha sonra davalı şirketin sözleşmeye aykırı davranışları sonucu bozulduğunu ve takibe konu fatura alacağının, mailler aracılığıyla yapılan mutabakatlara rağmen ödenmediğini, davalı şirketin takibe konu alacakla ilgili olarak yapılan mutabakatlardan sonra yapacağını söylediği ödemeleri sürekli geciktirdiğini, bu durum karşısında müvekkilinin davalı şirket aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası üzerinden genel haciz yolu ile takip başlattığını, başlatılan takipte ödeme emrinin 09/08/2018 tarihinde borçluya tebliğ edildiğini, davalının ilgili İcra Müdürlüğü’ne herhangi bir gerekçe göstermeden ilgili takip nedeniyle müvekkili şirkete hiç borcunun olmadığını belirterek, asıl alacağa ve ferilere itirazda bulunduğunu, haksız ve hukuka aykırı olan ödeme emrine itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve hukuka aykırı itiraz nedeniyle, davalı borçlunun asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … Yakasının güzide bölgelerindeki kampüslerinde eğitim hizmeti veren bir eğitim kurumu olduğunu, müvekkili ile davacı arasında kurulan ticari ilişkiye istinaden 2015-2016 eğitim öğretim yılından itibaren davacı tarafın müvekkiline ait … Kampüsü’ndeki temizlik işlerinin yürütülmesi işini üstlendiğini, daha sonrasında ilgili kampüslerin eğitim öğretime açılması ile birlikte tarafların mutabakatı ile sözleşme konusu temizlik hizmetinin, müvekkiline ait …, … ve … Kampüslerini de içerir hale geldiğini, taraflar arasında imzalanan hizmet sözleşmesinin 9.1’inci maddesi; “Temizlik hizmetlerinde görevli personellerin yemek ihtiyaçları ayni olarak işgören tarafından karşılanacaktır.” hükmünü içermekte olup, söz konusu hüküm uyarınca müvekkiline ait kampüslerde temizlik hizmetini yürüten görevli personelin yemek ihtiyaçlarına dair masrafların davacı tarafın sorumluluğunda olduğunu, buna karşılık temizlik hizmetlerinin yürütüldüğü süre boyunca görevli personelin yemek ihtiyaçlarına dair davacı tarafça hiçbir ödeme yapılmadığını ve tüm maliyete müvekkili tarafından katlanıldığını, söz konusu maliyete dair müvekkili tarafından birçok kez davacı taraf ile görüşmeler yapılmaya çalışıldığını, ancak davacı tarafça hiçbir çözüme yanaşılmadığını, bunun üzerine müvekkili tarafından 2015-2018 dönemine ait personel yemek bedeline dair davacı tarafa 02/07/2018 tarih ve … nolu 132.648,11-TL tutarında fatura gönderildiğini, buna karşılık söz konusu faturanın, davacı tarafça …. Noterliği aracılığıyla gönderilen 15/08/2018 tarihli, … nolu ihtarname ile müvekkiline iade gönderildiğini, davacı tarafça ayrıca yemek maliyetini tamamen göz ardı edecek şekilde, haksız ve dayanaksız bir icra takibi başlatıldığını, söz konusu icra takibinin 09/08/2018 tarihinde müvekkiline tebliğ edildiğini ve 13/08/2018 tarihinde haksız ve kötüniyetli icra takibine zorunlu olarak taraflarınca itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, açıklanan nedenlerle haksız, hukuki dayanaktan yoksun ve kötüniyetli davanın reddi ile davacının reddolunan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davacıdan alınmasına karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası, faturalar, ticari defter ve belgeler, cari hesap raporu, taraflar arasında imzalanan 18/04/2017 tarihli sözleşme ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacının davalıdan, fatura alacağından kaynaklı, 151.939,07-TL. asıl alacak üzerinden ve asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren işleyecek %19.50 ticari faizi ile birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yaptığı, davalının süresi içerisinde, borca, faize ve faiz oranına itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu ve davacı tarafından takibin devamının sağlanması amacıyla İİK. 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
İhtilaf, davacı alacaklının davalıdan, fatura alacağına dayalı takip sebebi itibariyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti konularından kaynaklanmakta olup ispat yükü davacıda bulunmaktadır. Ancak alacak miktarının tespiti için takip dayanağı belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi Mali Müşavir … tarafından hazırlanan 20/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda; “…Yukarıda arz edilen mâlî, teknik değerlendirmeler ve gerekçeler ışığında, açıklanan nedenlerle, her türlü Hukuki Tavsif ve Nihai Kararın Takdiri Yüce Mahkeme’ye ait olmak üzere;
Davacının 2017 yılına ilişkin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerinden kebir defteri incelemede ibraz edilmediğinden, TTK hükümlerine uygun tutulmadıkları anlaşılmakla; yasal ticari defterlerinin birbirini teyit ettiğini söylemenin mümkün olmadığı, davacının 2018 yılına ilişkin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerinin TTK hükümlerine uygun tutuldukları anlaşılmakla; delil kabiliyetleri Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, Davalının 2017 ve 2018 yılarına ilişkin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerinin TTK hükümlerine uygun tutulmadıkları anlaşılmakla; (kebir ve envanter defterleri incelemede ibraz edilmediğinden) yasal ticari defterlerinin birbirini teyit ettiğini söylemenin mümkün olmadığı görülmekle, delil kabiliyetleri Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, Sayın Mahkeme Tarafından Davacının Alacaklı Olduğunun Kabulü Halinde: Tarafların aralarında davacının davalıya “temizlik hizmeti” vermesi ve “temizlik malzemeleri” satması şeklinde süregelen 18.04.2017 tarihli bir sözleşme kapsamında ticari ilişki olduğu, Davacının muhasebe kayıtlarına göre; 01.08.2018 icra takip tarihinde, davalıdan 151.939,07 TL alacak iddiasından bulunduğu, 01.08.2018 takip tarihinde davacının muhasebe kayıtlarında davalıdan 151.939,07 TL alacaklı olmasına rağmen davalının ise 15.636,79 TL davacıya borçlu olduğu, taraflar arasında davacının lehine 136.302,28 TL açık hesap farkı olduğu, raporun “II.5. Taraflar arasındaki 136.302,28 TL cari hesap ilişkisinin incelenmesi” kısmında farkların irdelendiği ve açıklandığı, Tarafların defterleri, dosyada yer alan bilgi ve belgeler doğrultusunda, yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere, davacının 01.08.2018 takip tarihinde; Davalıdan 151.939,07 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı, TCMB verilerinden 01.08.2018 takip tarihi itibariyle avans faizi oranının %19,50 olduğu görüldüğünden, davacının belirlenen 151.939,07 TL asıl alacağına takip tarihinden itibaren %19,50 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceği, faizin infaz aşamasında hesaplanması gerektiği, Davacının icra inkar tazminatı talebinin takdirinin ise Sayın Mahkemeye ait olduğu” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşıldı.
Taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda, aynı bilirkişiden alınan 22/11/2019 tarihli ek raporda; “…Yukarıda arz edilen mâlî, teknik değerlendirmeler ve gerekçeler ışığında, açıklanan nedenlerle, her türlü Hukuki Tavsif ve Nihai Kararın Takdiri Yüce Mahkeme’ye ait olmak üzere ek inceleme ve değerlendirmeler ile ve kök rapordaki tespit ve incelemelere de atıfta bulunarak:
Davacının Sayın Mahkeme tarafından verilen gün ve saatte incelemeye 2017 yılına ait Kebir defterini ibraz etmemesi nedeni ile, kebir defteri yönünden fiziken inceleme yapılamamış ve bu nedenle hazırda bulunan ve ibraz edilen ticari defterler üzerinde inceleme ve değerlendirme yapılması gerektiği, iş bu hususun inceleme günü davacı ve davalı vekilinin de imzası alınarak tutanakla imza altına alındığı. Yine davalı tarafından inceleme günü 2017 ve 2018 yıllarına ait Kebir defteri ve envanter defteri de ibraz edilmemiş olup, yine iş bu hususta davacı ve davalı vekilinin de imzası alınarak tutanakla imza altına alındığı,
Dolayısıyla; Sayın Mahkeme tarafından tayin edilen inceleme gününde davacının kebir defterini ibraz edilmemesinin takdiri Saym Mahkeme’nize ait olduğu, Davacının 2017 yılına ilişkin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerinden kebir defteri incelemede ibraz edilmediğinden, TTK hükümlerine uygun tutulmadıkları anlaşılmakla; yasal ticari defterlerinin birbirini teyit ettiğini söylemenin mümkün olmadığı, davacının 2018 yılına ilişkin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerinin TTK hükümlerine uygun tutuldukları anlaşılmakla; delil kabiliyetleri Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, Davalının 2017 ve 2018 yılarına ilişkin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerinin TTK hükümlerine uygun tutulmadıktan anlaşılmakla; (kebir ve envanter defterleri incelemede ibraz edilmediğinden) yasal ticari defterlerinin birbirini teyit ettiğini söylemenin mümkün olmadığı görülmekle, delil kabüiyetleri Saym Mahkemenin takdirinde olduğu,
Sayın Mahkeme Tarafından Davacının Alacaklı Olduğunun Kabulü Halinde ve Seçimlik Hak Ve Değerlendirme Sayın Mahkeme’nize ait olmak üzere;
Tarafların aralarında davacının davalıya “temizlik hizmeti” vermesi ve “temizlik malzemeleri” satması şeklinde süregelen 18.04.2017 tarihli bir sözleşme kapsamında ticari ilişki olduğu,
i. Davacının 151.939,07 TL Alacaklı Olduğunun Kabul Edilmesi Halinde
Kök rapordaki ayrıntılı inceleme ve değerlendirmelere atıfta bulunarak; Kök raporda sf.16 “0,5. Taraflar arasındaki 136.302,28 TL cari hesap ilişkisinin incelenmesi” kısmında ve taraflar arasındaki açık hesap farklan irdelenmiş ve davak tarafından davacıya kesilen 132.648,11 TL faturanın davacı tarafından kabul edilmemesi ve noter kanakyla davalıya iade edildiğinden; Davacının 01.08.2018 takip tarihinde; Davalıdan 151.939,07 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı, Bu halde; TCMB verilerinden 01.08.2018 takip tarihi itibariyle avans faizi oranının %19,50 olduğu görüldüğünden, davacının belirlenen 151.939,07 TL asıl alacağına takip tarihinden itibaren %19,50 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceği, faizin infaz aşamasında hesaplanması gerektiği,
ii. Davacının 19.289,96 TL Alacaklı Olduğunun Kabul Edilmesi Halinde
Davalı vekili tarafından iş bu ek rapor aşamasında davaaya kesilen; 02.07.2018 tarih, … no.Iu “Personel Yemek Bedeli” açıklaması ile 122.822,32 TL + 9.825,79 TL %8 KDV olmak üzere, 132.648,11 TL faturanın göz önüne alınarak hesaplama yapılması talep edildiği, Dava dosyası içeriğinden davacı tarafından davalının kestiği 132.648,11 TL faturanın kabul edilmediği ve davalı vekilinin cevap dilekçesinde beyan ettiği üzere, davacı tarafından faturanın …. Noterliği, 15.08.2018 tarih, … no.Iu ihtarname ile davalıya iade edildiğinin anlaşıldığı, Taraflar arasında davalının kestiği faturada davacı ile davalının mutabık olduklarına ilişkin herhangi bir somut belge görülememiş olup, iş bu hususun takdiri Sayın Mahkeme’ye ait olduğu,
Sayın Mahkeme’nin davalının iddiası gibi; davaaya kestiği faturanın davacının 151.939,07 TL alacağından mahsup edilmesi gerektiğine kanaat getirmesi halinde ise; davacının + 151.938,07 TL davalıdan olan alacağından, davalının – 132.648,11 TL davaaya kestiği “yemek bedeli” faturası mahsup edildiğinde; davaanın +19.289,96 TL davalıdan alacaklı olabileceğinin hesaplandığı, Bu halde; TCMB verilerinden 01.08,2018 takip tarihi itibariyle avans faizi oranının %19,50 olduğu görüldüğünden, davacının belirlenen 19.289,96 TL asıl alacağına takip tarihinden itibaren %19,50 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceği, faizin infaz aşamasında hesaplanması gerektiği, Davacının icra inkar tazminatı talebinin takdirinin ise Sayın Mahkemeye ait olduğu…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşıldı.
Taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda, aynı bilirkişiden alınan 13/12/2019 tarihli 2. ek raporda; “…Yukarıda arz edilen mâlî, teknik değerlendirmeler ve gerekçeler ışığında, açıklanan nedenlerle, her türlü Hukuki Tavsif ve Nihai Kararın Takdiri Yüce Mahkeme’ye ait olmak üzere ek inceleme ve değerlendirmeler ile ve kök rapordaki tespit ve incelemelere de atıfta bulunarak:
Davacının 2017 ve 2018 yıllarına ilişkin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerinin TTK hükümlerine uygun tutuldukları anlaşılmakla; delil kabiliyetleri Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, Davalının 2017 ve 2018 yıllarına ait yukarıda listelenen ticari defterlerin TTK hükümlerine uygun tutuldukları anlaşılmakla, delil kabiliyetlerinin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu,
Seçimlik Hak ve Nihai Değerlendirme Sayın Mahkeme’nize ait olmak üzere;
Tarafların aralarında davacının davalıya “temizlik hizmeti” vermesi ve “temizlik malzemeleri” satması şeklinde süregelen 18.04.2017 tarihli bir sözleşme kapsammda ticari ilişki olduğu,
i. Davacının 151.939,07 TL Alacaklı Olduğunun Kabul Edilmesi Halinde
Kök rapordaki ayrıntılı inceleme ve değerlendirmelere atıfta bulunarak; Kök raporda sf.16 “11.5. Taraflar arasındaki 136.302,28 TL cari hesap ilişkisinin incelenmesi” kısmında ve taraflar arasındaki açık hesap farkları irdelenmiş ve davalı tarafından davacıya kesilen 132.648,11 TL faturanın davacı tarafından kabul edilmemesi ve noter kanalıyla davalıya iade edildiğinden; Davacının 01.08.2018 takip tarihinde; Davalıdan 151.939,07 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı, Bu halde; TCMB verilerinden 01.08.2018 takip tarihi itibariyle avans faizi oranının %19,50 olduğu görüldüğünden, davacının belirlenen 151.939,07 TL asıl alacağına takip tarihinden itibaren %19,50 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceği, faizin infaz aşamasında hesaplanması gerektiği,
ii. Davacının 19.289,96 TL Alacaklı Olduğunun Kabul Edilmesi Halinde
Davalı vekili tarafından iş bu ek rapor aşamasında davacıya kesilen; 02.07.2018 tarih, … no.lu “Personel Yemek Bedeli” açıklaması ile 122.822,32 TL + 9.825,79 TL %8 KDV olmak üzere, 132.648,11 TL faturanın göz önüne alınarak hesaplama yapılması talep edildiği, Dava dosyası içeriğinden davacı tarafından davalının kestiği 132.648,11 TL faturanın kabul edilmediği ve davalı vekilinin cevap dilekçesinde beyan ettiği üzere, davacı tarafından faturanın …. Noterliği, 15.08.2018 tarih, … no.lu ihtarname ile davalıya iade edildiğinin anlaşıldığı, Taraflar arasında davalının kestiği faturada davacı ile davalının mutabık olduklarına ilişkin herhangi bir somut belge görülememiş olup, iş bu hususun takdiri Sayın Mahkeme’ye ait olduğu,
Sayın Mahkeme’nin davalının iddiası gibi; davacıya kestiği faturanın davacının 151.939,07 TL alacağından mahsup edilmesi gerektiğine kanaat getirmesi halinde ise; davacının + 151.938,07 TL davalıdan olan alacağından, davalının – 132.648,11 TL davacıya kestiği “yemek bedeli” faturası mahsup edildiğinde; davacının +19.289,96 TL davalıdan alacaklı olabileceğinin hesaplandığı, Bu halde; TCMB verilerinden 01.08.2018 takip tarihi itibariyle avans faizi oranmın %19,50 olduğu görüldüğünden, davacının belirlenen 19.289,96 TL asıl alacağına takip tarihinden itibaren %19,50 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceği, faizin infaz aşamasında hesaplanması gerektiği, Davacının icra inkar tazminatı talebinin takdirinin ise Sayın Mahkemeye ait olduğu…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşıldı.
Davalının, davacıya 02/07/2018 tarih, … nol’lu 132.648,11-TL. bedel, “Personel Yemek Bedeli” açıklaması ile kestiği ve davalı defterlerinde kayıtlı olan faturanın davacının defterlerinde kayıtlı olmadığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan 18/04/2017 tarihli sözleşmenin, 4.1 ve 9. Maddeleri incelendiğinde, temizlik hizmetlerinde görevli personellerin yemek ihtiyaçlarının ayni olarak iş gören davacı tarafından karşılanacağının imza altına alındığı görülmüştür.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; faturalar, ticari defter ve belgeler, cari hesap raporu, taraflar arasında imzalanan 18/04/2017 tarihli sözleşme, tüm dosya kapsamına göre alınan kök ve ek bilirkişi raporları hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince ticari ilişki bulunduğu, davacının, davalıya sözleşmeden kaynaklı olarak icra takibine konu faturaları düzenlendiği ve bu faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı her ne kadar yemek bedeli adı altında kesilen faturadan dolayı alacaklı olduğunu iddia etmiş ve savunmada bulunmuş ise de, davalının taraflar arasındaki sözleşmenin aksine ilişkin yazılı bir delil sunamadığı ve savunmasına ilişkin iddiayı ve icraya konu faturaların karşılığının da ödendiğini ispat edemediği ve davacının davalıdan alacaklı olduğu, davalı tarafın icra takibine yaptığı itirazın yerinde olmadığı kanaati oluştuğundan, davacının davasının kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından 151.939,07-TL. asıl alacak üzerinden yaptığı itirazın iptaline, asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren, %19.50 (değişen oranlarda) ticari faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, alacağın likit ve belirlenebilir olması nedeniyle, İİK 67/2. maddesi kapsamında % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından 151.939,07-TL. asıl alacak üzerinden yaptığı itirazın iptaline, asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren, %19.50 (değişen oranlarda) ticari faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına
2-Kabul edilen alacağın %20’si olan 30.387,81-TL. icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 10.378,95-TL harçtan, peşin alınan 1.835,04-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 8.543,91-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 18.384,21-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvurma harcı + 1.835,04-TL peşin harç + 10,40-TL vekalet harcı + 169,70-TL tebligat-müzekkere + 1.000,00-TL bilirkişi giderleri olmak üzere toplam 3.051,04 -TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır