Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/746 E. 2022/1067 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2018/746 Esas
KARAR NO :2022/1067

DAVA:Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:12/10/2016
KARAR TARİHİ:27/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 10/02/2014 tarihinde sözleşme ile … Genel Müdürlüğü … … l Müdürlüğünün … 14.29.YAP.01 Küçük Ek Tesis İşi altındaki işin yapımı üstlendiği, işin tamamlanması nedeniyle ödenmeyen hakediş tutarları ile kesinti tutarlarının ödenmesi ile fazladan yapılan işlein bedellerinin ödemesi ve sözleşme ile davalı şirkete verilen temit mektaplarının istemini içerdiğini, davanın kabulüne karar verimesini, öncelikle müvekkili şirket tarafından sözleşmee göre verilen kesin teminat mektuplarının davalı şirket tarafından eminatlarının haksız surette bedellerinin alınmasının önlenmesi amacıyla. T.C…. Bankası … … Şubesine, … … … Şubesine müzekkere yazılarak teminat mektuplarının iadesiin istenilmesine, tedbiren ödenmesinin durdurulmasına, 53.000-TL alacağın (fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla) tespit ve tahsili ile 31/12/2014 tarihli geçici kabul tutanağından geçerli olmak üzere, sözleşmede belirlenen her gecikilen ödeme günü için her takvim günü için % 0,15 oranıda gecikme cezası ödenmesine ve ticari avans faizi ile tahsiline, yargılama giderlerini ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı arasında münakit yetki sözleşmesi uyarınca uyuşmazlıkların çözümünde yetkili mahkemelrein İstanbul mahkemeleri olduğundan yetkisizlik karar verilmesi gerektiğini, dava dilekçesinin HMK 119 maddesine uygun olmadığından davacının talepleinin açıkça ortaya koyulması gerektiğini, davacının müvekkili şirketten alacağı bulunmadığını, davacı şirket çalışanı tarafından ikame edilen iş kazası kaynaklı tazminat davası nedeniyle müvekkili şirketin haklı olarak sözleşme uyarınca teminatları iade etmediğini, davacının 31/12/2014 tarihli geçici kabul tutanağından itibaren gecikilen her takvim günü için %0,15 oranında gecikme cezası talep etmenin hukuki bir dayanağı bulunmadığını, davacının alacak iddiasını kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının geçici kabul tarihinden itibaren işlemiş faiz talep edemeyeceğini, İhtayati tedbir kararının 14/11/2016 tarihli dilekçedede ifade edildiği üzere usul ve kanuna aykırı olduğunu, davacı, taraflar arasındaki sözleşmede de teminatlara ihtiyati, tedbir konulamayacağını kabul ettiğini, bu minvalde ihtiati tedbir kararının sözlemeye aykırı olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın reddine, haksız ve dayanaksız ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, ücreti vekalet ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Taraflar arasında imzalanan 10/02/2014 tarihli Elektrik Dağıtım Şebekeleri YG (OG) Dağıtım Hatları Yapım Sözleşmesi, … A.Ş. Yapım İşleri Genel Şartnamesi, … İş Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası, faturalar, ödeme belgeleri, hakediş raporları, geçici kabul tutanağı, kesin kabul tutanağı, SGK, vergi dairesi, belediye yazışmaları, teminat mektubu fotokopileri, ihtarname, ticari defter ve kayıtlar,dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu bilirkişi raporu alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) 11/07/2016 tarih, 2016/722 E.-2017/358 K. sayılı, … BAM 5.Hukuk Dairesi’nin 16/05/2018 tarih, 2018/512 E.-2018/290 K. sayılı yetkisizlik kararı ile mahkememizin gelen dosya, 2018/746 esasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve davalıya verilen teminat mektuplarının iadesi talebine ilişkindir.
Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi kapsamında, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti ile teminat mektuplarının iadesinin talep edilip edilemeyeceği konularından kaynaklanmakta olup, dava dayanağı belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/70 Talimat sayılı dosyasından alınan, bilirkişi Mali Müşavir … tarafından hazırlanan, 08/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda; “…yukarıda yapılan açıklamalar neticesinde kesin hak ediş bedeli olan 1.422,69 TL sı hariç olmak üzere davalı … A.Ş.’nin 31.12.2015 tarihi itibari ile borcunun 55.438,27 TL. sı olduğu ve sunulan defterlerin tasdiklerinin noksansız olarak yapıldığı için delil olarak sayılmasının doğru olacağı…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler Mali Müşavir … ve İnşaat Yüksek Mühendisi … tarafından hazırlanan 09/12/2019 tarihli bilirkişi raporunda; “…
5.1-Davalı 2014 yılı hesap dönemine ilişkin tutulması zorunlu ticari defterlerinin, kanuna uygun, eksiksiz olarak tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının yetkili makamlarca zamanında yapıldığı tespit edilmiştir.
5.2-Taraflar arasındaki uyuşmazlığın Hak ediş ödemeleri %8 nakit bloke ödemeler ve Teminat mektubu konusu olup olduğu;
-%8 Nakit Teminat Blokesi:
“Taraflar arasında imzalanan 10/02/2014 tarihli sözleşmenin 11.2.1 maddesinde “şirket geçici kabul yapıncaya kadar yüklenicinin yaptığı ara hak edişlerin faturaya esas toplam bedeli (kdv hariç) üzerinden %8’lik kısmını keserek nakit olarak tutacaktır.” İbaresinin yer aldığı görülmüştür.”
-Kesin teminatın ve eksik teminatın geri verilmesi
“Taraflar arasında imzalanan 10/02/2014 tarihli sözleşmesinin 11.3.1 maddesinde ise; yüklenicinin herhangi bir şirkete borcunun olmadığının tespitinden sonra nakit teminatının yarısı kesin kabul tutanağının onaylanması ile sosyal güvenlik kurumundan ilişiksiz belgesi getirilmesi halinde nakit teminat kalanı yükleniciye iade edilir.”
-Maddesinin yer aldığı görülmüş olup davalı tarafın ticari defter ve belgeleri üzerinden yapılan incelemede %8’lik bloke ile kesinti yaptığı daha sonra davacı tarafa ödeme yaptığı görülmüştür.
-Davacı tarafından talep edilen 40.874,21 TL bakiyenin davalı tarafından belirli tarihlerde toplu ödeme yapıldığı görülmüştür. Bu sebeple davacı tarafından talep edilecek bir tutar olmadığı kanaatine varılmıştır.
-Teminat mektubunun iadesi
-Taraflar arasındaki bir diğer hususunda davacı tarafından davalı tarafa verilen 17/02/2014 tarihli 49.722 TL ve 10/11/2015 tarihli 30.000,00 TL’lik kesin teminat mektubunun iadesine ilişkin olup teminat mektuplarının;
-… 21/10/2016 tarihli … Asliye Hukuk mahkemesine verdiği cevap yazısında 14.10.2016 tarihinde … şubesine teslim edildiği görülmüştür.
-… bankası … … şb. … 17/02/2014 tarihli 49.722 TL’lik teminat mektubunu iade edilmediği bunun sebebinin kesin teminatın iade edilmeyen kalan kısmının yapım işleri genel şartnamesi bölüm 9 madde 43,46 daki şartlar uyarınca değerlendirilerek dava konusu dışı iş kazası ve açılan dava gerekçesiyle muhafazası hususu heyetin uzmanlık alanı dışında olup yüce mahkemenin takdirine bırakılmıştır.
-Taraflar arasındaki bir diğer uyuşmazlık ise 4. Halk ediş faturası;
-Detaylıca incelenen davalı tarafın ticari defter ve belgelerinde davacı tarafından kesilen 27/06/2016 tarihli 078788 fatura numaralı 1.422,69 TL faturanın 4. Hak ediş olarak kesildiği ve bu tutarın davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu görülmüştür.
-Davacı tarafından talep edilen 4. Hak ediş 29.490,73 TL bedelinin 1.422,69 TL’lik kısmının faturalandırıldığı kalan 28.068,04 TL’lik tutarının faturalandırılmadığı görülmektedir.
-Hak ediş maddelerindeki işlerin yapılıp yapılmadığı uzmanlık alanı dışında olduğu, teknik bilirkişi tarafından bu hususlar ilgili herhangi bir tespit yapılmadığından davacı tarafından talep edilen bu tutarın ispata muhtaç olduğu kanaatine varılmıştır.
-“08/05/2019 tarihinde davacı tarafın incelenen Bilirkişi raporunda faturanın teslimine ilişkin hak edip edilemeyeceğine ilişkin bir dayanak sunmadığı”, bu sebeple 4. Hak ediş faturasının talebinin takdirinin mahkemeye ait olduğu,
5.3-Davalı tarafın yukarıda detayı gösterilen cari hesap ve ticari defter kayıtları incelendiğinde davacı tarafa kaydi olarak 2.838,07 TL borçlu olduğu…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilerek, ek rapor alınmasına ilişkin karar verilmiş, 19/01/2021 tarihli Bilirkişi ek raporunda; ” …09/12/2019 tarihinde tarafımızca sunulan bilirkişi raporunda Davacı tarafın davalı tarafından 2.837,07 TL Borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Davacı tarafından talep edilen 4. Hak ediş 29.490,73 TL bedelinin 1.422,69TL’lik kısmının faturalandırıldığı kalan 28.068.04 TL’lik tutarın faturalandırılmadığı görülmektedir.
Her iki taraftan da cari hesap bakiyelerinin detaylıca inceleyip karşılaştırma yapılabilmesi için davacı tarafın 2013-2014-2015-2016 yılı cari hesap ekstresini sunması halinde farkların tespitinin mümkün olacağı…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Taraf vekillerinin itirazları ile yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş ve bilirkişiler Mali Müşavir …, Elektrik Mühendisi … ve Sözleşme Uzmanı Öğretim Üyesi Dr. … tarafından hazırlanan 02/07/2021 tarihli bilirkişi raporunda; “…
1-Taraflar arasında adi yazılı şekilde 10.02.2014 tarihinde imzalanan “Elektrik Dağıtım Şebekeleri YG(OG) dağıtım hatları Yapım Sözleşmesi” başlıklı sözleşmenin TBK m. 470 vd. Hükümlerince “eser sözleşmesi” olduğu, buna göre davacının “yüklenici” davalının da “işsahibi” sıfatını haiz olduğu, ayrıca taraflar arasında adi yazılı şekilde ,”yapım işleri genel şartnamesi” başlıklı sözleşmenin de imzalandığı,
2-Davacının dava dilekçeside 04/01/2016 tarihinde kesin kabul tutanağının düzenlenmesine rağmen davacı tarafından düzenlenen fatura bedellerinin toplamı olan 576.923,29 TL nin 514.302,67 TL sinin ödendiğini,
-sözleşme gereğince 1 nolu hakediş raporu doğrultusunda %8 nakite teminat blokesi olarak 10.702,83TL., 2 nolu hakediş raporu doğrultusunda %8 nakite teminat blokesi olarak 18.784,07TL., 3 nolu hakediş raporu doğrultusunda %8 nakite teminat blokesi olarak 9.242,53TL., 4 nolu hakediş raporu doğrultusunda %8 nakite teminat blokesi olarak 2.144,78TL. olmak üzere 40.874,21 TL uhdesinde kaldığını,
-ayrıca işin teslimi neticesinde davacıya 4. Kesin hakediş raporundaki 29.490,73 TL nin de ödenmediğini,
3-Mali açıdan değerlendirme yapıldığında;
a-Davacı tarafından dosyaya sunulan 2014-2015-2016 yılı cari hesap ekstrelerinin, dosyaya önceden sunulan ve bilirkişiler tarafından incelenen davalı cari hesap ekstrelerinin karşılaştırıldığı,
b-İşbu farklar neticesinde davalının 31/12/2019 yılı cari hesap ekstresinde davacıya 19.508,49 TL borçlu gözüktüğü,
c-Davacının ise olmayan maaş ve prim blokeleri 2013 yılı açılış bakiyesi ve poliçe kayıtlarından ötürü 31/12/2016 tarihinde 33.768,15 TL davalıdan alacağı gözüktüğü, 2013 yılı açılış bakiyesinin sözleşme ile alakalı olmadığı için ve detayında bilinemediği için değerlendirilmediği,
d-2014 yılında davacının iş bu sözleşme ile alakalı cari hesabında;
23.741,96 TL alacağı kaldığı; bu alacaktan sözleşme hükümleri gereği 1.395,40 TL mali sigorta tutarı eksiltildiğinde, ayrıca 2.838,07 TL maaş ve prim blokesi eksiltildiğinde davacının kalan alacağının 19.508,49 TL olduğu bu alacağında davalının sunmuş olduğu cari hesapta tespit edildiği,
e-Davalı, sözleşmenin 17.1.a. ve 17.1.b hükümlerince davalının, 1.395,7TL.lik masrafı sigorta yükümlülüğü kapsamında davacının alacağından kestiğini belirtmiş. 17.1.b. hükmünde “işyerlerinde çalışan personeller için işveren mali mesuliyet sigortası (işveren mali mesuliyet sigortası) şirket (davalı) tarafından yaptırılarak bedeli yüklenicinin (davacının) ilk hakedişinden düşer.Davalının sigorta bedelini davacı alacağından mahsuplaştırdığı,
f-Dava dilekçesindeki taleplerden de görüldüğü üzere 40.874,21TL.nin davalının uhdesinde kalıp kalmadığı ve işin teslimi neticesinde tarafların sunulan yardımcı muavin defter dökümünde davalının uhdesinde 19.508,49 TL teminat davacı alacağı kaldığı,
g-Davacıya 4. Kesin hakediş raporundaki 29.490,73 TL nin ödenip ödenmediği hususu ise 27/06/2016 tarihli 78788 fatura numaralı 1.422,69 TL faturanın 4. Hak ediş olarak kesildiği bu tutarda davalının ve davacının yardımcı muavin defter dökümünde kayıtlı olduğu kalan kısmının faturalanmasının görülemediği,
4-Teknik açıdan değerlendirme yapıldığında;
Kesin kabul tutanağının 04.01.2016 tarihinde onaylandığı görülmekle yapım işleri şartnamesi’nin 45. Hükmü kapsamında işsahibi davalı tarafından işin kabul edildiği, davacının sözleşmeden doğan eser imalat borcunu gereği gibi ifa ettiği kanaatine varıldığı,
5-Borçlar hukuku mevzuatı açısından değerlendirme yapıldığında:
a-Eğer mali değerlendirme neticesindeki tespit sayın mahkemece kabul edilir ise bu halde borçlar hukuku mevzuatı yönünden davacının sözleşmeye dayalı olarak alacak hakkına sahip olduğu,
b-Kesin kabul tutanağının 04/01/2016 tarihinde onaylandığı görülmekte hem yapım işleri şartnamesi’nin 45. Hükmü (teminat süresi içinde yüklenicinin (davacının) bütün yükümlülüklerini yerine getirmiş olduğu kendisine yüklenebilecek kesin kabulü engelleyecek bir kusur ve eksiklik görülmediği takdirde kesin kabul tutanağı düzenlenir) hem de TBK m. 470 vd. Hükümlerince işsahibi davalı tarafından işin kabul edildiği, davacının sözleşmeden doğan eser imalatı borcunu gereği gibi ifa ettiği kanaatine varıldığı,
c-… Asliye Hukuk Mahkemesi’ne … tarafından yazılan 21/10/2016 tarihli yazıda görüldüğü üzere 30.000 TL lik kesin teminat mektubunun 14/10/2016 tarihinde … şubesine teslim edildiğinin anlaşıldığı;
d-49.722 TL lik teminat mektubunun ise davalı tarafından iade edilmediği; davalının buna gerekçe olarak gösterdiği … 2. İş mahkemesi’nin … E. Sayılı dosya örneği incelendiğinde maddi ve manevi tazminata yönelik bu davada davacının Muzaffer Keçeci, davalıların ise …, … Elektrik ve … Ltd. Şti. Olduğu görülmekle iş kazasına dayalı açılan bu davada kesinleşme şerhine rastlanmadığı; yapım işleri genel şartnamesi’nin 43. Hükmünde geçici kabul ile kesin kabul arasında geçecek süre teminat süresidir. Şeklinde irade beyanına rastlandığından ve dosya kapsamından 04/01/2016 tarihinde kesin kabul tutanağının düzenlendiği görüldüğünden yapım işleri genel şartnamesi’nin 43. Hükmü gereğince teminat süresinin dolduğu, davalının teminatı iade etmesi gerekeceği; ayrıca dosya kapsamına sunulan kesin kabul tutanağına, SGK … İl Müdürlüğü tarafından 16/03/2016 tarihinde düzenlenmiş davacı şirketin 16/03/2016 tarihi itibariyle sosyal güvenlik prim borcunun bulunmadığına yönelik yazıya rastlandığından sözleşmenin 11.3.1. “…kesin kabul tutanağının onaylanması ile Sosyal Güvenlik Kurumundan ilişiksiz belgesi getirilmesi halinde
kesin teminat ve varsa ek kesin teminatlar ile nakit teminatın kalanı yükleniciye (davacıya) iade edilir” hükmünce davalının teminat iadesi borcu altında olduğu; ayrıca davalının savunmasında dayanak olarak gösterdiği Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 9., 37 hükümlerince davalının, davacıya karşı iş kazası neticesinde dava açılması sebebiyle teminatı elinde tutmaya devam edeceği hususunun açık bir şekilde düzenlenmediği görüldüğünden yukarıdaki açıklamalar neticesinde davalının teminat iadesi borcu altında olduğu
-Davacı, dava dilekçesinde “alacağın geçici kabul tutanağının tarihi olan 31.12.2014 tarihinden itibaren sözleşmede belirlenen gecikilen ödeme günü için her takvim günü için %0,15 oranında gecikme cezası ödenmesine ve ticari avans faizi ile tahsiline karar verilmesini” talep etmiş olsa da gecikme cezası olarak %0,15 oranının, sözleşmenin 10.2.1. maddesinde davalının, gecikme halinde davacıdan talep edebileceği kararlaştırıldığından sözleşme gereğince davacının, davalıdan gecikme cezası isteyemeyeceği; ayrıca davacının alacaklı olduğu Sayın Mahkemece kabul edilecek olursa bu takdirde davalının geçici kabul tarihinde temerrüde düşmüş sayılamayacağı, temerrüt ihtarına rastlanmadığı…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilerek, ek rapor alınmasına ilişkin karar verilmiş, 03/06/2022 tarihli Bilirkişi ek raporunda; ” …
1.Teknik inceleme neticesinde yüklenici davacının davalı tarafından riskine karşılık tutulan 19.508,49 TL dışında alacağı bulunmadığı,
2.Borçlar hukuku mevzuatı açısından değerlendirme yapıldığında: Kök rapora itirazlar
değerlendirildiğinde kök rapordaki kanaatimizde değişiklik olmadığı, kanaatimizi oluşturan gerekçelerin ayrınıtılı olarak aşağıda ifade edildiği, nihai takdirin elbette Sayın Mahkeme’ye ait olduğu,
a.Eğer mali değerlendirme neticesindeki tespit Sayın Mahkemece kabul edilir ise bu halde borçlar hukuku mevzuatı yönünden davacının sözleşmeye dayalı olarak alacak hakkına sahip olduğu, kesin kabul tutanağının 04.01.2016 tarihinde onaylandığı görülmekle hem Yapım İşleri Şartnamesi’nin 45. hükmü (“Teminat süresi içinde yüklenicinin (davacının), bütün yükümlülüklerini yerine getirmiş olduğu ve kendisine yüklenebilecek kesin kabulü engelleyecek bir kusur ve eksiklik görülmediği takdirde kesin kabul tutanağı düzenlenir.”) hem de TBK m. 470 vd. hükümlerince işsahibi davalı tarafından işin kabul edildiği, davacının sözleşmeden doğan eser imalatı borcunu gereği gibi ifa ettiği kanaatine varıldığı,
b…. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne … tarafından yazılan 21.10.2016 tarihli yazıda görüldüğü üzere 30.000TL.lik kesin teminat mektubunun 14.10.2016 tarihinde … şubesine teslim edildiğinin anlaşıldığı; 49.722TL.lik teminat mektubunun ise davalı tarafından iade edilmediği; davalının buna gerekçe olarak gösterdiği … 2. İş Mahkemesi’nin 2016/130E. sayılı dosya örneği incelendiğinde maddi ve manevi tazminata yönelik bu davada davacının Muzaffer Keçeci, davalıların ise …, … Elektrik ve (huzurdaki davanın davacısı olan)… Ltd.Şti. olduğu görülmekle iş kazasına dayalı açılan bu davada kesinleşme şerhine rastlanmadığı; Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 43. hükmünde “Geçici kabul ile kesin kabul arasında geçecek süre, teminat süresidir.” şeklinde irade beyanına rastlandığından ve dosya kapsamından 04.01.2016 tarihinde kesin kabul tutanağının düzenlendiği görüldüğünden Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 43. hükmü gereğince teminat süresinin dolduğu, davalının teminatı iade etmesi gerekeceği; ayrıca dosya kapsamına sunulan kesin kabul tutanağına, SGK … İl Müdürlüğü tarafından 16.03.2016 tarihinde düzenlenmiş davacı şirketin 16.03.2016 tarihi itibariyle sosyal güvenlik prim borcunun bulunmadığına yönelik yazıya rastlandığından sözleşmenin 11.3.1. “…kesin kabul tutanağının onaylanması ile Sosyal Güvenlik Kurumundan ilişiksiz belgesi getirilmesi halinde kesin teminat ve varsa ek kesin teminatlar ile nakit teminatın kalanı yükleniciye (davacıya) iade edilir” hükmünce davalının teminat iadesi borcu altında olduğu; ayrıca davalının savunmasında dayanak olarak gösterdiği Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 9., 37 hükümlerince davalının, davacıya karşı iş kazası neticesinde dava açılması sebebiyle teminatı elinde tutmaya devam edeceği hususunun açık bir şekilde düzenlenmediği görüldüğünden yukarıdaki açıklamalar neticesinde davalının teminat iadesi borcu altında olduğu kanaatine varılabileceği;
c.Ancak davalı tarafından sözleşmenin 11.3. maddesine; Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 9. ve 37. maddesine dayalı olarak davalının teminat iadesi borcu altında olmadığı savunulmuş olup bu hükümlerdeki irade beyanlarının TBK m. 19/I hükmüne göre yorumlanmasını ve tazminat ödeme riskinin devam edip etmediğini takdirin, elbette Sayın Mahkeme’ye ait olduğu, iş veya icra-iflas mevzuatının alanına giren değerlendirmelerin ise uzmanlık alanımın dışında kaldığı,
d.Davacı, dava dilekçesinde “alacağın geçici kabul tutanağının tarihi olan 31.12.2014 tarihinden itibaren sözleşmede belirlenen gecikilen ödeme günü için her takvim günü için %0,15 oranında gecikme cezası ödenmesine ve ticari avans faizi ile tahsiline karar verilmesini” talep etmiş olsa da gecikme cezası olarak %0,15 oranının, sözleşmenin 10.2.1. maddesinde davalının, gecikme halinde davacıdan talep edebileceği kararlaştırıldığından sözleşme gereğince davacının, davalıdan gecikme cezası isteyemeyeceği; ayrıca davacının alacaklı olduğu Sayın Mahkemece kabul edilecek olursa bu takdirde davalının geçici kabul tarihinde temerrüde düşmüş sayılamayacağı, temerrüt ihtarına rastlanmadığı…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilerek, ek rapor alınmasına ilişkin karar verilmiş, 03/11/2022 tarihli Bilirkişi ek raporunda; ” …
1.Teknik inceleme neticesinde yüklenici davacının davalı tarafından riskine karşılık tutulan 19.508,49 TL alacağının,davacı yüklenici tarafından davalıya verilmiş teminat mektubu olduğu için iş bu tutarın blokajda tutulmaması gerektiği ve davacı yükleniciye ödenmesinin yerinde olduğu,
2.Borçlar hukuku mevzuatı açısından değerlendirme yapıldığında: Kök rapora itirazlar
değerlendirildiğinde kök rapordaki kanaatimizde değişiklik olmadığı, kanaatimizi oluşturan gerekçelerin ayrınıtılı olarak aşağıda ifade edildiği, nihai takdirin elbette Sayın Mahkeme’ye
ait olduğu,
a.Eğer mali değerlendirme neticesindeki tespit Sayın Mahkemece kabul edilir ise bu halde borçlar hukuku mevzuatı yönünden davacının sözleşmeye dayalı olarak alacak hakkına sahip olduğu, kesin kabul tutanağının 04.01.2016 tarihinde onaylandığı görülmekle hem Yapım İşleri Şartnamesi’nin 45. hükmü (“Teminat süresi içinde yüklenicinin (davacının), bütün yükümlülüklerini yerine getirmiş olduğu ve kendisine yüklenebilecek kesin kabulü engelleyecek bir kusur ve eksiklik görülmediği takdirde kesin kabul tutanağı düzenlenir.”) hem de TBK m. 470 vd. hükümlerince işsahibi davalı tarafından işin kabul edildiği, davacının sözleşmeden doğan eser imalatı borcunu gereği gibi ifa ettiği kanaatine varıldığı,
b…. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne … tarafından yazılan 21.10.2016 tarihli yazıda görüldüğü üzere 30.000TL.lik kesin teminat mektubunun 14.10.2016 tarihinde … şubesine teslim edildiğinin anlaşıldığı; 49.722TL.lik teminat mektubunun ise davalı tarafından iade edilmediği; davalının buna gerekçe olarak gösterdiği … 2. İş Mahkemesi’nin 2016/130E. sayılı dosya örneği incelendiğinde maddi ve manevi tazminata yönelik bu davada davacının Muzaffer Keçeci, davalıların ise …, … Elektrik ve (huzurdaki davanın davacısı olan)…Ltd.Şti. olduğu görülmekle iş kazasına dayalı açılan bu davada kesinleşme şerhine rastlanmadığı; Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 43. hükmünde “Geçici kabul ile kesin kabul arasında geçecek süre, teminat süresidir.” şeklinde irade beyanına rastlandığından ve dosya kapsamından 04.01.2016 tarihinde kesin kabul tutanağının düzenlendiği görüldüğünden Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 43. hükmü gereğince teminat süresinin dolduğu, davalının teminatı iade etmesi gerekeceği; ayrıca dosya kapsamına sunulan kesin kabul tutanağına, SGK … İl Müdürlüğü tarafından 16.03.2016 tarihinde düzenlenmiş davacı şirketin 16.03.2016 tarihi itibariyle sosyal güvenlik prim borcunun bulunmadığına yönelik yazıya rastlandığından sözleşmenin 11.3.1. “…kesin kabul tutanağının onaylanması ile Sosyal Güvenlik Kurumundan ilişiksiz belgesi getirilmesi halinde kesin teminat ve varsa ek kesin teminatlar ile nakit teminatın kalanı yükleniciye (davacıya) iade edilir” hükmünce davalının teminat iadesi borcu altında olduğu; ayrıca davalının savunmasında dayanak olarak gösterdiği Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 9., 37 hükümlerince davalının, davacıya karşı iş kazası neticesinde dava açılması sebebiyle teminatı elinde tutmaya devam edeceği hususunun açık bir şekilde düzenlenmediği görüldüğünden yukarıdaki açıklamalar neticesinde davalının teminat iadesi borcu altında olduğu kanaatine varılabileceği;
c.Ancak davalı tarafından sözleşmenin 11.3. maddesine; Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 9. ve 37. maddesine dayalı olarak davalının teminat iadesi borcu altında olmadığı savunulmuş olup bu hükümlerdeki irade beyanlarının TBK m. 19/I hükmüne göre yorumlanmasını ve tazminat ödeme riskinin devam edip etmediğini takdirin, elbette Sayın Mahkeme’ye ait olduğu, iş veya icra-iflas mevzuatının alanına giren değerlendirmelerin ise uzmanlık alanımın dışında kaldığı,
d.Davacı, dava dilekçesinde “alacağın geçici kabul tutanağının tarihi olan 31.12.2014 tarihinden itibaren sözleşmede belirlenen gecikilen ödeme günü için her takvim günü için %0,15 oranında gecikme cezası ödenmesine ve ticari avans faizi ile tahsiline karar verilmesini” talep etmiş olsa da gecikme cezası olarak %0,15 oranının, sözleşmenin 10.2.1. maddesinde davalının, gecikme halinde davacıdan talep edebileceği kararlaştırıldığından sözleşme gereğince davacının, davalıdan gecikme cezası isteyemeyeceği; ayrıca davacının alacaklı olduğu Sayın Mahkemece kabul edilecek olursa bu takdirde davalının geçici kabul tarihinde temerrüde düşmüş sayılamayacağı, temerrüt ihtarına rastlanmadığı,
3.Tarafların diğer taleplerinin Sayın Mahkeme’nin takdirinde olduğu…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
… İş Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası celp edilip incelendiğinde, davacısının Muzaffer Keçeci, davalılarının …, ….Ltd.Şti, … A.Ş. olduğu, mahkememiz davasına konu sözleşme kapsamında, işyerinde meydana gelen iş kazası nedeniyle tazminat alacağına ilişkin olduğu anlaşıldı.
Taraflar arasında akdedilen, 10/02/2014 tarihli yüklenici sözleşmesinde, sözleşmenin konusunun, … 14.29.Yap.01 Küçük Ek Tesis İşi altındaki kısmi malzemeli montaj, demontaj ve yeniden tesis yapımı olduğu, sözleşmenin 10. maddesinde işin 15/12/2014 tarihine kadar tamamlanarak geçici kabule hazır hale getirileceği, 11.2.1. maddesinde, iş sahibinin geçici kabul yapılıncaya kadar yüklenicinin yaptığı ara hak edişlerin, faturaya esas toplam bedeli (KDV hariç) üzerinden %8’lik kısmının nakit teminat olarak tutulacağı, 11.3.1. maddesinde, tüm işlerden dolayı iş sahibine bir borcun olmadığı tespit edildiğinde, nakit teminatın yarısının, kesin kabul tutanağının onaylanması ile SGK’dan ilişiksiz belgesi getirilmesi ile de kesin teminat ve ek kesin teminatların ve nakit teminatın kalanının yükleniciye iade edileceği, 17.1.b maddesinde, işyerlerinde çalışan personeller için işveren mali mesuliyet sigortasının iş sahibi tarafından yapılacağı ve bedelinin yükleniciden alınacağı; taraflar arasında imzalanan Yapım İşleri Genel Şartnamesinin, 9. ve 37. maddesinde, işin devamı süresince meydana gelecek kazalardan, bu kazaların sebep olacağı can ve mal kayıplarından, tedavi giderlerinden yüklenicinin sorumlu olacağı, 43. maddesinde, geçici kabul ile kesin kabul arasında geçecek sürenin, teminat süresi olduğu, 45. maddesinde, teminat süresi içinde yüklenicinin (davacının), bütün yükümlülüklerini yerine getirmiş olduğu ve kendisine yüklenebilecek kesin kabulü engelleyecek bir kusur ve eksiklik görülmediği takdirde kesin kabul tutanağının düzenleneceği, 46.maddesinde,taahhüdün, sözleşme ve ihale dokümanı hükümlerine uygun olarak yerine getirilmesinden ve varsa işe ait eksik ve kusurların giderilerek geçici kabul tutanağının onaylanmasından ve yüklenicinin (davacının) sözleşme konusu işten dolayı şirkete (davalıya) herhangi bir borcunun olmadığı tespit edildikten sonra, alınmış olan kesin teminat ve varsa ek kesin teminatların yarısı, Sosyal Sigortalar Kurumu’ndan ilişiksiz belgesi getirilmesi ve kesin kabul tutanağının onaylanmasından sonra kalanının, yükleniciye (davacıya) iade edileceğinin kararlaştırıldığı görülmüştür.
Davaya konu … … … Şubesine ait 10/11/2015 tarihli, 30.000-TL. teminat mektubunun yargılamanın devamı sırasında 14/10/2016 tarihinde şubeye iade edildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilince, 03/04/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile, … teminat mektubunun iade edildiğini, nakit alacak talebini (hak ediş ve bloke edilen tutar) 33.768-TL. olarak ıslah ettiğini, davaya konu … Bankası … Şubesine ait, 17/02/2014 tarih, 49.722-TL.’lık teminat mektubunun iade edilmesini talep ettiği görüldü.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; tüm dosya kapsamına göre alınan 28/06/2021 tarihli kök, 03/06/2022 ve 03/11/2022 tarihli ek bilirkişi raporları hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de taraflar arasında eser sözleşmesi imzalandığı,davacının yüklenici, davalının iş sahibi olduğu, SGK … İl Müdürlüğü tarafından, davacının 16/03/2016 tarihi itibariyle sosyal güvenlik prim borcunun bulunmadığı, … Belediyesi Mali Hizmetler Müdürlüğü tarafından davacının belediyeye borcunun bulunmadığı, … A.Ş tarafından 31/12/2014 tarihinde geçici kabul tutanağının, 04/01/2016 tarihinde kesin kabul tutanağının düzenlendiği ve kesin kabul tutanağının 04/01/2016 tarihinde onaylandığı, davacı yüklenici tarafından Yapım İşleri Şartnamesi’nin 45 ve TBK m. 470 vd. maddeleri gereğince, davalı iş sahibi tarafından işin kabul edildiği, davacının sözleşmeden doğan eser imalatı borcunu gereği gibi ifa ettiği, davacının Yapım İşleri Şartnamesi’nin 43. Maddesi ve sözleşmenin 11.2.1 hükmü gereği nakit bloke olarak tutulan 39.016,98-TL.’nı talep etme hakkı bulunduğu, davalının sözleşmenin 11.3.1 maddesi hükmü gereğince 19.508,49-TL.’nı davadan sonra 20/10/2016 tarihinde davacı yükleniciye ödediği, davacının, davalının cari hesap ekstresinde riskine karşılık tutulduğu bilirkişilerce tespit edilen, nakit teminatın kalan yarısı olan 19.508,49-TL.’nı davalıdan talep edebileceği, bu nedenle ıslah dilekçesi gereğince 14.260-TL. yönünden davanın konusuz kaldığının anlaşıldığı, ancak, duruşmada karar verilip hüküm fıkrası oluşturulduktan sonra gerekçeli karar yazılmadan önce hüküm kısmının 3. maddesinde, “14.260-TL. kısmının konusuz kaldığı” 4. maddesinde “19.508,49-TL.’nın kabulü” kararı yazılması gerekir iken, sehven 3. maddesinde, “19.508,49-TL.’nın konusuz kaldığı”, 4. maddesinde “14.260-TL.’nın kabulü” ne yazıldığı ve açık bir yazım/hesap hatası yapıldığı, hüküm ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratmamak adına, bu hususa ilişkin mahkememizce HMK 304/1. maddesi gereği henüz hüküm taraflara tebliğ edilmediğinden, maddi hatanın düzeltilmesi (tashih şerhi) şerhi düzenlenerek, maddi hatanın düzeltildiği ve maddi hatanın düzeltilmesi şerhinin gerekçeli kararımızın eki sayılarak, davacının davasının, nakit alacak talebinin, 14.260-TL. kısmının konusuz kalması nedeniyle, iş bu kısım yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının davasının, nakit alacak talebinin, 19.508,49-TL.’nın kabulü ile 07/04/2016 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine; Yapım İşleri Şartnamesi’nin 9 ve 37. maddelerinde, davalının davacıya karşı iş kazası neticesinde dava açılması nedeniyle teminat mektubunu elinde tutmaya devam edeceği hususunun açık bir şekilde düzenlenmediği, kaldı ki … İş Mahkemesi’nde devam eden davada davalının taraf sıfatının da bulunmadığı, … Bankası … Şubesine ait, 17/02/2014 tarih, 49.722-TL.’lık teminat mektubunun davacıya iade edilmesi gerektiği, … … … Şubesine ait 10/11/2015 tarihli, 30.000-TL. teminat mektubunun yargılamanın devamı sırasında iade edildiği anlaşıldığından, … A.Ş. … … Şubesi, Seri No:… olan, 10/11/2015 tarihli, 30.000-TL. teminat mektubunun iadesi talebi yönünden konusuz kalması nedeniyle, bu konuda esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının davasının, … Bankası … … Şubesi Seri No:… olan, 17/02/2014 tarihli, 49.722-TL. tutarlı teminat mektubunun iadesi talebi yönünden kabulü ile iş bu teminat mektubunun davalıdan alınarak davacıya iadesine, davacının ıslah dilekçesi ile nakit alacak miktarını 53.000-TL.’dan, 33.768-TL.’na indirdiği gözetilerek, hiç ıslah yapılmamış gibi davalı lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri hükmedilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının, … A.Ş. … … Şubesi, Seri No:… olan, 10/11/2015 tarihli, 30.000-TL. teminat mektubunun iadesi talebi yönünden konusuz kalması nedeniyle, bu konuda esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacının davasının, … Bankası … … Şubesi Seri No:… olan, 17/02/2014 tarihli, 49.722-TL. tutarlı teminat mektubunun iadesi talebi yönünden kabulü ile iş bu teminat mektubunun davalıdan alınarak davacıya iadesine
3-Davacının davasının, nakit alacak talebinin, 19.508,49-TL. kısmının konusuz kalması nedeniyle, iş bu kısım yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacının davasının, nakit alacak talebinin, 14.260-TL.’nın kabulü ile 07/04/2016 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 4.729,13-TL. harçtan peşin alınan 1.426,11-TL. harcın mahsubu ile geriye kalan 3.303,02-TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 18.023,57-TL. vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200-TL. vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 29,20-TL. başvurma harcı + 905,11-TL. peşin harç + 521,00-TL. ıslah harç toplamı olan 1.455,31‬-TL.’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan 5.750,00-TL. bilirkişi ücreti + 270,38-TL. tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 6.020,38-TL. yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 5.143,21-TL.’nın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
10-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/12/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır