Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/720 E. 2019/788 K. 22.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/720 Esas
KARAR NO : 2019/788
DAVA : Menfi Tespit (… Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 13/08/2018
KARAR TARİHİ: 22/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan … sigorta sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 13/08/2018 tarihli verdiği dilekçesi özetle;
Müvekkillerinin babası olan …’nın 14/07/2017 tarihinde …Kooperatifinden 6 taksitli 30.000,00 TL bedelin kredi kullandığını, bu kredi nedeniyle davalı sigorta şirketinde 17/07/2017 tarihinde… poliçe no ile toplam 45.000,00 TL teminatlı uzun süreli … sigortası yaptırdığını ve kredinin ilk taksiti olan 6.062,50 TL’yi 12/01/2018 tarihinde ödediğini, ancak 17/05/2018 tarihinde kredinin 2.inci ve devamı taksitleri devam ederken vefat ettiğini,geriye mirasçıları olarak …, … ve eşi …’nın kaldığını, vefat üzerine kredinin kalan taksitlerinin davalı şjgorta şirketinde yaptırmış olduğu … sigortası kapsamında ödenmesi için davalı sigorta şirketine başvurulduğunu, fakat davalı sigorta şirketi müvekkillerin yapmış olduğu bu başvuruyu …’nın “sigorta poliçesi tarihi olan 17/07/2018 tarihinden önce kalp hastalığı mevcut olduğunun tespit edildiği ve herhangi bir bildirim yapılmadığı” gerekçesiyle 21/06/2018 tarihinde kabul etmeyerek sigorta tazminatı ve prim iadesini haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak reddettiklerini, oysa kredi … sigorta sözleşmelerinde asıl amaç sigorta ettirenin bir ihtiyacının karşılanması olmayıp bankanın kredi verdiği kişinin ölüm nedeniyle krediyi geri ödeyememesi nedeniyle maruz kalacağı riskin teminat altına alınmasının olduğunu, anlaşılacağı üzere işbu krediden bakiye kalan alacağının … sigortası şirketi tarafından ödenmesinin gerektiğinden müvekkiller açısından herhangi bir borcun doğmadığını, kaldı ki benzer durumda yaptırmış olduğu …Emeklilik ve … Sigortası Şirketi ve … Sigorta Şirketi poliçesinde de görüleceği üzere …’nın vefatı üzerine söz konusu sigorta şirketi tarafından tüm sigorta tazminatları müvekkillere ödendiğini, bununla birlikte müvekkillerin davalı sigorta şirketi tarafından muris babaların yaptırmış olduğu … sigortası kapsamında olan …Kooperatifinden alınan kredinin bakiye kalan taksitlerinin haksız ve hukuka aykırı olarak ödenmemesinden dolayı 14/07/2018 tarihinde vadesi gelen 2 taksiti olan 5.909,23 TL yi ödemek zorunda kaldıklarını, yukarıda açıklanan gerekçelerle müvekkillerimin … Kooperatifine borçlu olmadıklarının tespitine, davalı sigorta şirketinin haksız ve hukuka aykın müvekkillerin başvurusunun reddi işlemi nedeniyle müvekkiller tarafından ödenmek zorunda kalınan kredinin 2.taksiti olan 5.909,23 TL ve yargılama sürecinde yapılacak diğer taksit ödemeleri ile sigorta tazminatı ve primlerinin 18/05/5018 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte müvekkillere davalı şirket tarafından tahsili ile iadesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı şirket üzerine yükletilmcsini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili 28/08/2018 tarihli verdiği dilekçesi özetle;
Öncelikle Davacıların ikametgah adresi … olması sebebiyle kesin yetki kuralı gereğince davanın kesin yetkili Ankara Batı Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesini, ayrıca davanın … sigortasına ilişkin olması ve bu sebeple 6502 Sayılı Tüketici Kanunu gereğince davaya bakmakla görevli mahkeme Tüketici Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle görev yönünden de reddinin gerektiğini, işbu davacının davasında müvekkil şirket tarafından bankadan kredi kullanan kişiler isteğe bağlı olarak sigorta kapsamına alınmakta ve vefatları halinde teminat tutarı ile sınırlı olmak üzere kredi borcu bankaya varsa teminatının kalan kısmı ise kanuni mirasçılarına ödendiğini, bu kapsamda muris sigortalı …’nın davaya konu edilen 17/07/2017 başlangıç tarihli… nolu vefat tarihi itibari ile 30.000,00 TL teminat bedelli sigorta poliçesi ile sigorta kapsamına alındığını ve sigortalıya ilişkin talep ve temin edilen belgelerin incelenmesi sırasında sigortalının sigorta öncesinden gelen kalp hastalığının bulunduğu ve bu hastalıklara bağlı olarak vefat ettiğini tespit edildiğini, oysa davacı murisin sigorta öncesi talep edilen sağlık beyanında gerçeğe aykırı beyanda bulunarak Sigortalı Sağlık beyan formunda yer alan “Kalp Hastalığı, Kanser, Kronik Böbrek Yetmezliği, Siroz ve Aids hastalıkları ile ilgili ameliyat veya tedavi oldunuz mu?” sorusuna ve diğer sorulara “HAYIR” yanıtını verdiğini ve yine söz konusu hastalıklarla ilgili olarak müvekkil şirkete herhangi bir bildirim de yapılmadığını, davacı murisin kendisinde mevcut ve sigorta yapılmasına etki edecek bütün hususları bildirme mükellefiyetine aykırı kötüniyetli bir davranışta bulunduğunu ve yapılmaması gereken bir sigortanın da yapılmasını sağlayarak sigorta örtüsü altına girdiğini, T.T.K 1435 ile T.T.K 1439.maddeleri uyarınca, sigorta öncesinden gelen ve vefata neden olan beyan edilmeyen kalp hastalığı nedeniyle sigorta tazminatının reddinin hukuka uyun oluğunu, davanın kabulü anlamına gelmemekle birlikte talep edilen faiz miktarı fahiş olup ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz istenilebileceğini, arz ve izah edilen nedenlerle öncelikle davanın kesin yetki, görev ve husumet yönünden reddine karar verilmesi ile esastan da reddedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılara üzerinde tahmiline karar verilmesini talep etmişlerdir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
Dava, … sigortası poliçesinin varlığı nedeniyle kullanılan krediden dolayı borçlu olunmadığının tespiti ve ödenen kredi taksitlerinin iadesi isteminden ibarettir.
Somut uyuşmazlıkta davacılar, murisleri olan …’nın 17/05/2018 tarihinde vefat ettiğini, murisin sağlığında … Kooperatifinden 30.000,00 TL bedelli kredi çektiğini, kredi kapsamında davalı şirketçe muris adına … sigorta yapıldığını beyan ederek, … sigorta poliçesi bulunması nedeniyle kredi borçlarının bulunmadığının tespit edilmesi ve ödedikleri kredi taksitlerinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
28/11/2013 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ve 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalara, tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Taraflar arasında akdi bir ilişki olup davalının sorumluluğunun kaynağı davacının murisi ile yapılan … sigorta sözleşmesine aykırılıktır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesi gereğince davanın ticari dava ya da mutlak ticari dava niteliğinde olmaması ve uyuşmazlığın tüketici işleminden kaynaklanması nedeniyle(Benzer mahiyette Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 05/11/2018 2015/19091 Esas-2018/10070 Karar sayılı ilamı ) Mahkememizin görevsizliğine, Mahkememiz görevsiz olduğundan dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve yasal süresi içerisinde başvurulduğunda dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davaya bakma görev ve yetkisinin İstanbul Tüketici Mahkemesi’ne ait olması sebebiyle Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE; Mahkememiz görevsiz olduğundan dava şartı yokluğu nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal süresi içerisinde başvurulduğunda, dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 Sayılı HMK’nın 323 ve 331/2. maddeleri gereğince davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmesi halinde harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli ve yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına, görevsizlik kararından sonra davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmez ise talep üzerine Mahkememizce dosya üzerinden bu hususların tespitine,
Dair, davacılar vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere, Mahkememize hitaben yazılmış, Mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır
¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.