Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/704 E. 2020/454 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/704 Esas
KARAR NO:2020/454

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ: 07/08/2018
KARAR TARİHİ:24/09/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; 01/08/2011 tarihinde … karayolunda sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile kontrolden çıkarak orta refüj üzerinden geçerek …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı çekicinin çarpışması sonucunda meydana gelen trafik kazasında, …’in vefat ettiğini, kazanın oluşmasında … plakalı aracın sürücüsü …’in … Cumhuriyet Başsavcılığının … Nolu Soruşturma dosyasında alınan kusur raporuna göre asli kusurlu bulunduğunu, davalı …’nun kazaya sebep olan aracın kazanın meydana geldiği tarihteki … Kart sigortacısı olması sebebiyle sorumlu olduğunu, bu sebeple davalı …’na husumetin yöneltildiğini, müvekkiline yapılan ödemenin yetersiz olduğundan dava açıldığını, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 111. Maddesine göre; “bu kanunla öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmaların geçersiz olduğu, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıktan sonra iki yıl içinde iptal edilebilir.” hükmü gereğince, Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere, ibranamede belirtilen ödeme ile ödenmesi gereken arasında açık dengesizlik ve fahiş fark olduğu takdirde ibranamenin kısmi ödemeye ilişkin ödeme makbuzu hükmünde olduğunu, ibra kısmının geçersiz olduğunu, müteveffa …’in …’da ikamet etmesi ve ev hanımı olduğundan yapılacak destekten yoksun kalma hesabında …’daki ücretin esas alınması gerektiğini, bütün bu belgelerin sunulmasına rağmen …’deki ücret üzerinden aktüerya hesabı yapılarak müvekkiline ödeme yapıldığını, müteveffanın yaşadığı yerdeki ve gerçek gelirinin aktüerya hesabı yapılarak müvekkiline ödenmesi gerektiğini, 02/03/2017 tarihinde müvekkiline yapılan 6.544 TL ödemenin yetersiz olduğunu belirterek, kaza sonucu 01/08/2011 tarihinde vefat eden … (…) ‘in desteğinden yoksun kalan annesi … için belirsiz alacak olarak şimdilik 7.500 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize verdiği talep arttırım dilekçesi ile; dava dilekçesiyle talep edilen tazminat tutarını arttırarak, 469.342,04 TL nin tahsili talebinde bulunmuştur.
Davalı vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; müvekkili büronun yabancı plakalı araçlardan …’ye girer iken yeşil kart düzenlenmiş olanların, …’de trafik kazasından kaynaklanan kusur esasına dayalı olarak zararlarını ZMSS limitleri ile sorumluluk sınırları içerisinde giderildiğini, bu sebeple büronun sorumluluğunun yeşilkart poliçesinin düzenlendiği tarihteki …’de mevcut ZMSS limitleri ile olduğunu, yabancı plakalı aracın sürücüsünün kusurunun bulunması gerektiğini, KYTK 92. Maddesi maddesinde tanımlanan yasa ve genel şartlar da teminat dışında kalan haller olarak tanımlanamayan zararların büronun sorumluluğunun dahilinde olduğunu, davacıların kaza sebebi ile elde ettikleri sair gelirlerin talepten düşülmesi gerektiğini, davacıların desteğinin kendi kusurlarından ve kurallara uymamalarından kaynaklı sonucun ağırlaşmasına sebep olan kusurlarının tazminat talebinden indirim sebebi olduğunu, araç içerisinde kemer takılması ve benzer kuralların ihlalinin de ortak kusur sayılması gerektiğini ve tazminattan kusur ile paralel oranda indirim yapılması gerektiğini, dava konusu olay için davacıya 6.544 TL destek tazminatı ödendiğini, ancak KTK 111. Maddesinde ifade edilen aradaki farkı ispat etmesi gerektiğini, aksi halde ibranın geçerli olacağını, öncelikle mahrum kalınan desteğin belirlenmesinin gerektiğini, dilekçede desteğin belirtilmediğini, desteğin çalışmamasından dolayı ekonomik olarak annesine destekte bulunmasının mümkün olmadığını, yurtdışında bulunması nedeniyle fiili olarak ekonomik olarak annesine destekte bulunmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; destekten yoksun kalma tazminatına ilişkindir.
Mahkememizce … Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyası celbedilmiş, Kaza Tespit Tutanağı, Nüfus Aile Kayıt Örneği, Ödeme Dekontu ve diğer belgeler incelenmiş ve bilirkişi raporları alınmıştır.
… Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyasının incelenmesinde; Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp Grup Başkanlığının 28/11/2011 tarihli raporu ile, sürücü …’in asli kusurlu olduğu ve sürücü …’nın kusursuz olduğunun belirttiği ve Başsavcılıkça şüpheli …’nun üzerine atılı suçta kusurunun bulunmaması ve şüpheli …’in olayda kusurlu olduğundan, ancak; şüphelinin olayda ölümü nedeniyle Kovuşturmaya Yer Olmadığına dair karar verildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişisi … Mahkememize sunduğu 23/05/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda; Dosya içerisindeki tüm belgelerin incelenmesi ve değerlendirilmesi sonucunda; Sürücü …’ in asli kusurlu olduğu, dava dışı sürücü …’ nın kusursuz olduğu, …’deki yasal asgari ücretler baz alınarak yapılan hesaplama doğrultusunda; Davacı …’in maddi zararının 36.725,77 TL olduğu ve … Motorlu Taşıtlar Bürosu tarafından ödenmiş bulunan 6.544 TL’ nin güncelleştirme sonrası hesaplanan 1.308,62 TL faiz tutarı ile birlikte toplam 7.852,62 TL’nin mahsubu ile bakiyenin 28.873,15 TL olduğu, …’daki yasal asgari ücretler baz alınarak yapılan hesaplama doğrultusunda: Davacı …’in maddi zararının 41.936 EURO olarak hesaplandığı, raporun yazıldığı gündeki TCMB Euro efektif alış kuru baz alındığında (6.0383) 253.222,15 TL olmakla, … Motorlu Taşıtlar Bürosu tarafından ödenmiş bulunan 6.544 TL’nin güncelleştirme sonrası hesaplanan 1.308,62 TL faiz tutarı ile birlikle toplam 7.852,62 TL’nin mahsubu ile kalan bakiyenin 245.369,53 TL olduğu, kaza 2011 yılında meydana geldiği için 2011 yılı Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenmiş teminat limitleri esas alınacağını, 2011 yılı otomobil için kişi başı 200.000 TL, kaza başına ise 1.000.000 TL bedelle teminat sunulduğunu, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre ölüm ile sonuçlanan kaza ticari bir faaliyetin ifası sırasında gerçekleşmediğinden uygulanacak faiz oranının yasal faiz oranı olacağını belirtmiştir.
Bilirkişisi … Mahkememize sunduğu 22/08/2019 havale tarihli bilirkişi ek raporunda; …’deki yasal asgari ücretler baz alınarak yapılan hesaplama doğrultusunda; Davacı …’in maddi zararının 89.559,03 TL olduğu ve … Motorlu Taşıtlar Bürosu tarafından ödenmiş bulunan 6.544 TL’ nin güncelleştirme sonrası hesaplanan 1.453,84 TL faiz tutarı ile birlikte toplam 7.997,84 TL’nin mahsubu ile kalan bakiyenin 81.601,19 TL olduğu, …’daki yasal asgari ücretler baz alınarak yapılan hesaplama doğrultusunda: Davacı …’in maddi zararının 77.142,10 EURO olarak hesaplandığı, raporun yazıldığı gündeki TCMB Euro efektif alış kuru baz alındığında (6.1878) 477.339,89 TL olmakla, … Motorlu Taşıtlar Bürosu tarafından ödenmiş bulunan 6.544 TL’nin güncelleştirme sonrası hesaplanan 1.453,84 TL faiz tutarı ile birlikle toplam 7.997,84 TL’nin mahsubu ile kalan bakiyenin 469.342,04-TL olduğunu belirtmiştir.
Bilirkişiler …, … ve …’nun Mahkememize sundukları 11/03/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda; Sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelişinde %100 oranında kusurlu olduğu, davalının izafeten 2918 Sayılı K.T.K. ve poliçe genel şartları 1. maddesi gereğince davacının destekten yoksunluk zararından %100 kusur oranında sorumlu olacağı, Poliçe teminatının likit teminat olmadığı, davalının hesaplanacak destekten yoksunluk tazminatından 200.000 TL. azami poliçe teminatı ile sorumlu bulunacağı, Müteveffanın yurtdışında …’da ev hanımı olduğu ve herhangi bir gelirinin bulunmadığı bilinmekle, zararın doğduğu yer esas alınması gerektiği hususunda değerlendirme yapıldığı ve buna göre …’deki asgari ücret esas alınarak hesap yapıldığı, davacı müteveffanın annesi …’in toplam Destekten Yoksun Kalma tazminatının 64.672,58 TL olduğu, …’in hesaplanan Destekten yoksun kalma tazminatından davalı sigorta şirketi tarafından ödenen tutarın güncel değerinin tenzili sonrası davacının talep edeceği maddi zararının (64.672,58 TL – 8.286,68 TL) = 56.385,90 TL olacağı, davacının davadan önce başvurusu belgelendiğinden davalı şirketin ödeme tarihi olan 02.03.2017 tarihi itibariyle temerrüde düştüğünün kabul edilmesi gerektiğini belirtmişlerdir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacının kızı …’in içerisinde yolcu olarak bulunduğu ve …’in sevk ve idaresindeki … plakalı otomobilin kontrolden çıkarak orta refüj üzerinden geçerek karşı istikametten gelen araçla çarpışması sonucunda vefat etmesi nedeniyle annesi …’e davalı … tarafından, 02/03/2017 tarihinde 6.544 TL tazminat ödemesi yapıldığı, davacının, müteveffa kızının …’da ikamet etmesi nedeniyle …’daki ücretin esas alınarak destekten yoksun kalma tazminatının ödenmesi gerektiği, yapılan ödemenin yetersiz olduğunu belirterek, iş bu davayı açtığı, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğu, müteveffanın …’da çalışmadığı ve bir gelirinin bulunmadığı hususu ile, kazanın dolayısıyla, zararın …’de meydana geldiği göz önüne alınarak, destekten yoksun kalma tazminat hesabında …’daki ücretlerin esas alınması gerektiği yönündeki davacı iddiasının yerinde olmadığı, …’deki asgari ücret esasa alınarak, talep edilebilecek destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması gerektiği, buna göre Mahkememizce itibar edilen bilirkişiler …, … ile …’nun raporlarında belirtildiği üzere, davacının talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatı tutarının 64.672,58 TL olduğu, davalı tarafından yapılan ödemenin güncel değeri olan 8.286,68 TL’nin tenzilinden sonra davacının talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının 56.385,90 TL olduğu sonuç ve kanaatine varılarak, davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; 56.385,90 TL tazminatın 02.03.2017 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 3.851,72 TL harçtan peşin alınan 1.613,90 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 2.237,82 TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 35,90 TL peşin harç ve 1.578 TL ıslah harcı toplamı 1.649,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 8.130,17 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesine göre Maddi Tazminat için hesaplanan vekalet ücretinin, davacı taraf lehine verilen miktarı geçemeyeceğinden; 8.130,17 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 907 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre 108,97 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan 2.250 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre 1.979,69 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/09/2020

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır