Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/703 E. 2020/595 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/703 Esas
KARAR NO : 2020/595

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/08/2018
KARAR TARİHİ : 20/10/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı …A.Ş arasında imzalanan Güvenlik Hizmetleri Sözleşmesi 1/a maddesi uyarınca davalı şirketin şirket adresindeki işyerinde ve belirli şantiyelerinde özel güvenlik hizmetlerinin sağlanmasının müvekkili şirket tarafından üstlenildiğini, aynı sözleşmenin fiyat başlıklı 14.maddesine göre müvekkili şirketin vereceği hizmetlerin yerine getirilmesi karşılığında davalı şirket tarafından aylık olarak ödemelerin yapılacağı ve her ayın son günü tanzim edilen faturaların en geç 10 iş günü içerisinde ödeneceğinin kabul ve taahhüt edildiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşme her ne kadar 13/07/2016 tarihi itibariyle son bulmuş ise de davalı şirket tarafından bugüne kadar toplam 21.437,69 TL’lik hizmet bedelinin ödemesinin gerçekleşmediğini, davalı şirketin sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmediğini, mevcut durum üzerine Beyoğlu… Noterliği’nin 11/06/2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesini keşide etmek suretiyle bakiye cari hesap borcunun ödenmesi talep edilmiş ise de söz konusu ihtarnamenin 13/06/2018 tarihinde tebliğini takip eden dönemde herhangi bir ödeme yapılmadığı gibi davalı şirket tarafından müvekkiline herhangi bir cevap da iletilmediğini, davalı şirketin cari hesap borcunu keşide edilen ihtarnameye rağmen ve tüm taleplerine rağmen ödememesi ve müvekkili şirkete herhangi bir cevap verilmemesi üzerine 05/07/2018 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E.sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibine konu borcun taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davalı şirkete kesilen faturalardan kaynaklanan cari hesap alacağı olduğunu, taraflar arasında 03/07/2018 tarihli tarafların şirket kaşe ve imzalarını içeren 21.347,69 TL borca dair Mutabakat Mektubu bulunmasına ve işbu davalarına konu icra takibinde dayanak belge olarak yer almasına rağmen davalı şirket tarafından haksız bir şekilde ve hiçbir sebep gösterilmeksizin alacağın tamamına itiraz edilerek icra takibinin durdurulmasının talep edildiğini, mutabakat mektubu cari hesap ve ticari kayıtlar uyarınca alacak konusunda herhangi bir şüphe bulunmaması, tarafların borç konusunda mutabık kalmalarına rağmen davalı şirketin icra takibine itiraz etmesinin açıkça haksız kötü niyetli olduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile müvekkili arasında…Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmenin 13.07.2016 tarihinde sona erdiği ancak müvekkili şirket tarafından sözleşmeden kalan bakiye alacak tutarı olan 21.347,69 TL’nin ödenmediği iddiası ile İstanbul …icra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış ise de ödeme emrinde yer alan borca müvekkili tarafından süresi içinde itiraz edilmiş olması nedeni ile takibin durduğunu, bunun üzerine davacı tarafından itirazın iptali ve %20 İcra inkar tazminatı talepli dava açıldığını, davacı şirket tarafından her ne kadar taraflar arasında akdedilen Güvenlik Hizmetleri Sözleşmesi’nden kaynaklandığı iddia edilen 21.347,69 TL’lık alacak için icra takibi başlatılmış ise de davacı şirketin Güvenlik Hizmefleri Sözleşmesinin feshine İlişkin düzenlenen Fesih ve İbra Protokolündeki edimlerini yerine getirmemiş olması nedeniyle müvekkili şirket tarafından dava konusu icra takibindeki borca itiraz edildiğini, zira taraflar arasında akdedilen 30.06.2016 tarihli iki ayrı Fesih ve İbra Protokolü’nün 3. Maddesinin; “Yüklenici kendi bünyesinde çalışmakta olan ve işveren ile sözleşmelerin fesihlerinin geçerlilik kazanacağı tarih olan 13.07.2016 tarihine kadar yazılı olarak mutabık kalacakları sayı ve pozisyondaki personel için, bu personellerin son giydirilmiş ücretleri üzerinden hesaplanacak ve belirlenecek kıdem tazminatı miktarına tekabül edecek toplam bedeli işbu protokolün imzalanmasını takip eden 30-45 iş günü içinde nakden ve defaten işverenin…ve … numaralı hesabına ödeyeceğini beyan kabul ve taahhüt etmektedir….” şeklinde olduğunu, yine aynı fesih ve ibra protokolünün 6.maddesinin; “Yüklenicinin işçilerine herhangi bir borcu kalmamış olduğu gerekli belgelerle ispat ve tespit edilmiş olmalıdır. Bu belgeler personel maaş bordrosudur. SGK’dan alınmış borcu yoktur belgesi işverene teslim edilmiş olmalıdır.” şeklinde olduğunu, ancak davacı şirket tarafından protokol hükümlerine aykırı davranılarak protokolün 3.maddesi uyarınca işçilere kıdem tazminatı ödemeleri yapılmamış olmasına rağmen müvekkili şirkete karşı sözleşmeye aykırı olarak icra takibi başlatıldığını ve müvekkili şirket tarafından da haksız başlatılan takibe itiraz edildiğini belirterek davanın reddini, davacının %20 oranında icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile cevap verdikleri anlaşıldı.
Dava İ.İ.K.nun 67.maddesi gereğince açılmış itirazın iptali davasıdır.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı tarafından davalı aleyhine 21.437,69-TL asıl alacak için ilamsız icra takibi yapıldığı, itiraz edilmesi neticesinde takibin durduğu ve bu davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda sonuç olarak; Davacı şirket defterlerine göre; 30.06.2018 tarihi İtibari ile davalı şirketin 21.437,66 TL borç bakiyesinin bulunduğu, aynı tarih İtibariyle davalı şirket defterlerine göre davacı şirket alacak bakiyesinin 21.437,73 TL olduğu, tarafların teminat mektubunda mutabık olduklarını beyan ettiği tutarın 21.437,69 TL olduğu, taraflar arasındaki ihtilâfın imzalamış oldukları 30.06.2016 tarihli Fesih ve ibra Protokolü’nün bazı hükümlerinin yerine getirilmediği hususunda olduğu, söz konusu protokolün 3. maddesine göre; yazılı olarak mutabık kalınacak sayı ve pozisyondaki personelin son giydirilmiş ücretleri üzerinden hesaplanacak ve belirlenecek kıdem tazminatı tutarının protokolün imzalanmasını takip eden (30) – (45) iş günü içinde davacı şirket tarafından nakden ve defaten davalı şirket banka hesaplarına ödenmesinin kararlaştırıldığı; ancak dava dosyasında bahsedilen tutarın hesaplamasına ilişkin, yazılı herhangi bir belge ve bilginin ibraz edilmemiş olduğu, davalı şirket banka hesaplarına bu yönde ödeme yapıldığına dair herhangi bir belgenin de sunulmadığı, söz konusu protokolün 7. maddesinde belirtilen hususların ise, davacı şirket tarafından davalı şirkete teslim edilmiş olan teminat mektuplarının iadesi şartlarına ilişkin olduğu, anılan maddede davacının, işçilerine herhangi bir borcunun kalmamış olduğunun ispat ve tespitinin personel maaş bordroları ve SGK dan alınmış borcu yoktur yazılarıyla yerine getirilebileceğinin belirtildiği, ancak dosyada bununla ilgili herhangi bir belge ve bilginin de bulunmadığı, buna karşılık davacı vekilinin 29.09.2018 tarihli dilekçesinde, müvekkili şirketin herhangi bir borcu olmaması ve sözleşmelerden kaynaklı tüm yükümlülüklerini yerine getirmiş olması sebebiyle teminat mektuplarının davacı müvekkiline iade edildiği, davalı tarafın İddia ettiği gibi eksiklikler bulunmuş olsa idi, bu teminat mektuplarının da iade edilmemesinin beklendiği yönünde beyanda bulunduğu mütalaa edildiği anlaşıldı.
Mahkememizce alınan ek bilirkişi raporunda sonuç olarak; Davalı … A S. ile davacı … A Ş arasında düzenlenen “Güvenlik Hizmeti Sözleşmesinin” 13.07.2016 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere feshedildiği, fesih sebebinin açıklanamadığı ve bu taraflar arasında “Fesih ve İbra Protokollerinin” imzalandığı anlaşılmıştır. Belirtilen protokollerde özetle: Tarafların: 31.05.2016 tarihli ekli cari hesap ekstresinde yer alan bakiye tutarı konusunda karşılıklı olarak mutabakata vardıklarını beyan, kabul ve taahhüt ettikleri; (Md. 3) Yüklenicinin, kendi bünyesinde çalışan .. personel için ( personel sayısı maksimum 13 kışı olacak) son giydirilmiş ücretleri üzerinden hesaplanacak ve belirlenecek kıdem tazminatı miktarına tekabül edecek toplam bedelin …. 45 gün içinde nakden ve defaten İşverenin hesabına ödeyeceğini beyan, kabul ve taahhüt ettiği…” belirtilmiştir. Davacı tarafından Özel Güvenlik Hizmetleri Sözleşmesi uyarınca ödenmesi gereken 23.529,43 TL alacağın ödenmediğini iddia ederek belirtilen miktar alacağın ödenmesi talebinde bulunduğu; Davalı tarafından Davacı şirketin “Fesih ve İbra Protokolleri” hükümlerine aykırı davranıldığını. protokolün 3. Md. uyarınca işçilere kıdem tazminatı ödemelerinin yapılmamış olması nedeniyle davacının talep ettiği ödemeyi yapmaktan imtina ettiği anlaşılmıştır. Yukarıda yapılan tespitlere göre: Davacı “… A Ş ‘ nin” “Fesih ve İbra Protokollerine” göre ‘Yüklenici olarak taahhüt ettiği” Kendi bünyesinde çalışan işçilerine kıdem tazminatı ödemelerinin yapıldığına dair herhangi bir bilgi ve belgeye” rastlanmamıştır. Belirtilen protokollere göre ” Kendi bünyesinde çalışan işçilerine kıdem tazminatı ödemelerinin yapıldığına dair herhangi bir bilgi ve belge” sunmayan davacının talep ettiği ödeme şartlarının oluşmadığı; Belirtilen şartların yerine getirildiğini gösteren belgeleri ibraz etmesi halinde dava konusu ödemeleri talep edebileceği sonucuna varılmıştır.
19.08.2019 Tarihli kök raporda “Taraflar arasındaki ihtilâfın, imzalamış oldukları 30.06.2016 tarihli Fesih ve ibra Protokolü’nün bazı hükümlerinin yerine getirilmediği hususunda olduğu” yönünde görüş bildirilmiş olup; ek raporda yapılan teknik değerlendirmelerle uyumlu olduğu, söz konusu rapora itiraz dilekçelerinde belirtilen hususların ise kök rapordaki görüş ve kanaati değiştirecek somut veriler olmadığı mütalaa edildiği anlaşıldı.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlık, tacir olan taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklı alacağın tahsili yolunda başlatılan icra takibinde, icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Dava dosyasının incelenmesinde; davacı tarafça, davalı aleyhine, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında, 05.07.2018 tarihli takip talebi ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 09.07.2018 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilip 16.07.2018 tarihli itiraz dilekçesi ile birlikte borca, ferilere itiraz edildiği, 07.08.2018 tarihinde de Yasal 1 yıllık süresi içerisinde Mahkememizdeki iş bu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmaktadır.
Yargılama aşamasında taraf teşkili sağlanarak, taraflarca usulüne uygun olarak bildirilen deliller toplanılmış ve dosyamız bilirkişiye tevdii edilerek rapor alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı, dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli 19.08.2019 tarihli asıl ve 02.03.2020 tarihli ek tarihli bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında bila tarihli güvenlik hizmetleri sözleşmesinin imzalandığı, 31.05.2016 tarihli fesih ve ibra protokolü ile bu protokole ek olarak 31.05.2016 tarihli cari hesap mutabakat ekstresinin imzalandığı, akabinde davacı tarafça, davalı taraf aleyhine, Beyoğlu … Noterliğinin 11.06.2018 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarname ile taraflar arasındaki sözleşmenin feshinden sonra ödenmediği iddia olunan miktarın ödenmesi yolunda ihtaratta bulunulduğu, taraflar arası yazılı mutabakata varılan tutarın, bilirkişi raporuyla da doğrulanması üzerine, asıl alacak tutarı üzerinden, talep doğrultusunda asıl alacağa Yasal faiz işletilerek icra takibinin devamıyla, likit bir alacağa kötüniyetle itiraz edildiğinden, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilerek neticede aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
DAVANIN KABULÜNE
1-Davaya konu İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı icra dosyasında davalı-borçlunun yaptığı itirazların İPTALİNE, icra takibin; 21.437,69-TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9 oranında yasal faiz işletilerek icra takibinin devamına,
2- Alacak tutarının %20’si üzerinden hesaplanan 4.287,53-TL icra inkar tazminatının, davalı-borçludan alınarak davacıya verilmesine,
3-492 Sayılı Yasa gereğince alınması gereken 1.464,40-TL harçtan, peşin alınan 366,11-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 1.098,29-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan, A.A.Ü.T gereğince taktir olunan 3.400,00TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvurma harcı + 366,11-TL peşin harç + 1.500,00-TL bilirkişi ücreti + 179,40-TL tebligat-müzekkere giderleri olmak üzere toplam 2.081,41‬-TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Karar kesinleştiğinde ve talep halinde, kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf’a kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.20/10/2020

Katip …
e imzalıdır

Hakim …
e imzalıdır