Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/700 E. 2022/607 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/700 Esas
KARAR NO :2022/607

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:06/08/2018
KARAR TARİHİ:22/09/2022

Taraflar arasında görülen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; 24 Kasım 2008 ve 29 Haziran 2010 tarihli tadillerle son halini alan Finansal Kiralama sözleşmesi uyarınca, müvekkili Gemi siciline kayıtlı maliki ve Kiralayan sıfatıyla, … gemisini davalı … kiracı … San. Tic. Ltd. Şti.’ne kiralandığını, diğer davalı gerçek kişilerin ise sözleşmenin müşterek borçlu ve müteselsil kefili olduklarını, finansal kiralama sözleşmesi uyarınca, davalı … kiracı tarafından işletilen … gemisinin 1 Eylül 2010 tarihinden Romanya’nın Köstence limanında, 3.247,41 ton hurda çelik yükünü yükledikten kısa bir süre sonra battığını ve TTK.nın 1003 maddesine göre tam ziyaa uğradığını, geminin batmasından bir süre sonra, finansal kiralama Kanununa göre geminin sicile kayıtlı maliki sıfatıyla müvekkilinden “hurda çelik yükü sahibi … şirketi, yük bedeli: 1.259.995,08 ABD dolarının tazminini ve Romanya Suları Ulusal İdaresi, gemi batığının çıkartılması için yaklaşık 7 milyon Euro” talep ettiklerini, taraflar arasındaki finansal kiralama sözleşmesinin imzalandığı tarihte yürürlükte olan 3226 sayılı finansal kiralama kanunun ile bu kanunun maddelerini daha anlaşılır hale getiren ve halen yürürlükte olan 6361 sayılı Finansal kiralama sözleşmesinin ilgili maddeleri ile de görüleceği üzere … gemisi Finansal kiracı olan davalı …., TTK ile tanımlandığı gibi donatan olduğundan her türlü dava ve talebin muhatabı olduğunu, diğer davalıların ise sözleşmenin müşterek borçlusu ve kefili sıfatıyla sorumlu olduklarını, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 6. maddesi gereğince davalı kiracı … ile kefiller gemilerin batması nedeni ile ortaya çıkan taleplerin ve müvekkili kiralayanın zarardan sorumlu tutulması halinde tazmin sorumlusu ve muhatapları olduklarını, gemi ile birlikte batan hurda çelik yükü sahibi … şirketi, yük bedeli: 1.259.995,08 ABD dolarının tazmini için müvekkili aleyhine Londro’da tahkim davası açıldığını, yük bedeli ile faizi tahkim masrafları/avukatlık ücretinin tahsilini talep ettiğini, İngiltere’deki dava, müvekkilinin tayin ettiği İngiliz avukatların savunmaları dolayısıyla husumet nedeniyle reddedildiğini, bu dava nedeniyle müvekkili avukatlık ücreti ödemek ve masraf yapmak zorunda kaldığını ve zarara uğradığını, yük hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddedilmesinden sonra, … Gemisinin … Kulübü … Ltd. tarafından, 26/08/2016 tarihinde, Londra’da hem müvekkilinin hem de davalı … Denizcilik’e karşı 1.550.000 ABD Dolarının tahsili amaçlı Londra Mahkemesinde bir dava daha açıldığını, davanın halen derdest olduğunu, İngiliz avukatların değerlendirmelerine göre dava sonunda müvekkili aleyhine karar verilmesinin çok muhtemel olduğunu, bu durumda ise, İngiltere’de davacı olan sigortaya ödenecek tazminat ve karşılaması gereken yargılama giderleri yaklaşık 2.500.000 ABD dolarını bulacağını, bu davada savunma için tayin edilen İngiliz avukatlara bugüne kadar 179.063,86 GBP vekalet ücreti ödendiğini, geminin battığı Romanya’daki liman işletmesi olan … ise, 14/03/2012 tarihinden bu yana batığın çıkartılması için müvekkiline çeşitli davalar açtığını, bu nedenle Romanya’da da avukat tayin edildiğini, müvekkilinin Romanya’da yaptığı hukuki masraf ve harcamalara ek olarak, müvekkilinin ilave avukatlık ücreti ödemesinin kesin olduğu gibi, gemi batığının çıkartılması masraflarından da sorumlu tutulması ve müvekkilinin zararının daha da artmasının çok muhtemel olduğunu, davalıların finansal kiralama kanunu ve finansal kiralama sözleşmesi ilgili hükümleri uyarınca … gemisinin batması nedeni ile müvekkiline karşı açılan bütün davalardan sorumlu olduklarını, müvekkili şirketin zararları nedeniyle davalı … Denizcilik San. Tic. Ltd. Şti.’ne, … 7. Noterliğinin 14/11/2013 tarih ve … numaralı ihtarnamesi gönderildiğini, davalı şirketin adreste bulunmadığını ve taşındığının öğrenildiğini, bunun üzerine davalı şirkete 29/11/2013 tarihinde yine … 7. Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderildiğini, … 7. Noterliğinin 25/04/2014 ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile müvekkili zararlarının tazmini ve zararların artmasının önlenmesi için davalı şirketin toplantıya davet edildiğini ancak sorunun sulhen çözüm için tüm çabaların sonuçsuz kaldığını, geminin batmasından kaynaklanan dava ve taleplerin tamamı, davalı şirket ve müşterek borçlu olan diğer davalılara çeşitli kereler bildirildiğini ve sorumluluklarını ifa etmesi istendiğini, ancak bugüne kadar davalılar tarafından ne müvekkilinin zararlarını ne de kendilerinin davalarda savunmak için hiçbir girişimde bulunulmadığını, müvekkili tarafından … gemisinin batmasından kaynaklanan dava ve talepler nedeniyle bugüne kadar 221.725 USD, 4.869,69 USD ve 710.105,10 TL harcama yaptığını, davalı şirketin, … gemisinin batması nedeniyle tekne makina sigortacısından tazminat tahsil ettiğini, fakat müvekkilinden mal kaçırarak ödeme yapmadığını ve bilgi dahi vermediğini, davalı şirket gemi sigorta bedeli alacağının tahsili için …. İcra Müdürlüğünün 2012/… Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını ve sigorta şirketinin itirazı üzerine, … 17. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan itirazın iptali davasının, 18/10/2017 tarihinde … lehine sonuçlandığını, mahkeme kararından sonra geminin sigorta şirketi tarafından … 12. İcra Müdürlüğünün 2012/… Esas sayılı dosyasına 11/01/2018 tarihinden 8.255.675,53 TL ve 31/01/2018 tarihinde 2.972.238,35 TL ödendiğini ve bu paranın icra dosyasından davalılar tarafından derhal çekildiğinin öğrenildiğini belirterek müvekkili şirketin 221.725 Euro ile 4.869,39 USD alacaklarının aynen ve fiili ödeme tarihine kadar Devlet Bankalarının 1 yıl vadeli yabancı para mevduatı hesabına ödediği en yüksek faizi ile 710.105,10 TL alacağının temerrüt tarihinden itibaren reeskont avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; öncelikle huzurda görülecek alacak davadan önce, davacı tarafın çok kereler farklı yollarla, taraflarının alacaklısı olduğu icra dosyasından olan alacaklarının tahsili engellemek amacıyla yargı yoluna başvurduklarını, ancak tüm bu davaların davacı aleyhine sonuçlandığını, davacı taraf son olarak İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz talep ettiğini ve bu dosyada ret karar verildiğini, İstinaf aşamasından kararın onaylandığını, davada taraflarının muhatabı olmadıklarını, mesnetsiz ve farazi alacaklara dayandırılmış olması sebebiyle davanın reddinin gerektiğini, taraf oldukları her dava dosyasına, taraflarınca finansal kira bedelinin kendilerine tamamın ödendiğini, sigorta bedeli de dahil olmak üzere, batan gemiden kaynaklanan doğmuş ve doğacak başkaca bir alacak, tahsil ve talep haklarının olmadığını, defalarca sundukları dilekçelerle ikrar ettiklerini, müvekkili …’in, … Finansal Kiralama şirketine doğmuş ve doğacak hiçbir borcu bulunmadığını, geminin batmasından doğan sigorta bedelini tahsil haklarının bulunmadığını, işbu sigorta bedelinin yalnızca taraflarına ait olduğunu, finansal kiralama sözleşmesinin ilgili maddesi ve yine davacının ikrarı ile ihtilafa yer bırakmayacak şekilde sabit olduğunu, … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/… Esas sayılı dosyasında davacı tarafından sunulan dilekçede finansal kiralama bedelinin tamamının müvekkili şirket tarafından ödendiğini ve davacı şirketin sigorta şirketinden sigorta tazminatını talep ve tahsil hakkı ve bir ilgisinin kalmadığının belirtildiğini, … 12. İcra Müdürlüğünün 2012/… E. sayılı dosyasında, borçlu sigorta şirketinden taraflarına yapılan tahsilatta, davacının hiçbir alacak ve talep hakkı bulunmadığı defalarca ikrar edilmiş olmasına rağmen, halihazırda bu alacak üzerinde kötüniyetli olarak hak talep etmeye çalışıldığını, davacının dilekçesinde yalnızca davacının taraf olduğu, henüz kesinleşmemiş ve çoğu sonuçlanmamış, aleyhlerine hüküm verileceği dahi belli olmayan davalar olduğunu, aleyhlerinde hüküm kurulması halinde dahi taraflarından hiçbir talep haklarının olamayacağını, bizzat davacı tarafından, muhtelif zamanlarda ilgili mahkemelere sunulan dilekçelerle sabit olduğunu, yine dava dilekçelerinde ikrar edilen, salt tarafı olmadıkları davalarda yaptıkları yargılama giderleri, noter masrafları, seyahat ve konaklama giderleri, yedikleri yemek bedeli ve muhtelif giderlerden oluşan, taraflarının kati suretle muhatabı olamayacağı kalemleri tahsil etmek amacıyla, kötüniyetli ve mesnetsiz olarak dava ikame edildiğini, davacının dava dilekçesini dayandırdığı iddialar, varsayımsal ve kurgusal, yasal delillere dayanmayan beyanatlar olmaktan ileri gidemeyeceğini, iddialarının tek biri için dahi, taraflarına husumet yönelttikleri bir dava açmadıkları gibi, yasal bir hakları olmadığını bildiklerinden, bu hususlarda herhangi bir talepte de bulunmadıklarını, Davacının finansal kiralama şirketi olmasına rağmen, bu usulsüz fatura adı altındaki işlemleri ve sair usulsüz işlemleri sonucu talep ettiği bu tutarların, farazi olarak yaratıldığını ve taraflarına yansıtılmaya çalışılan tutarlar olması, gönderilen mesnetsiz fatura adı altındaki belgelerde faturalandırılmaya çalışılan alacağın mahiyetinin dahi belirtilememesi, tek başına dahi işbu davadaki taleplerin ne denli hukuki dayanaktan yoksun olduğunun kanıtı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, Alacak davasıdır.
Taraf delilleri toplanmış ve bilirkişi raporları alınmıştır.
Taraflar arasındaki finansal kiralama sözleşmesine göre davacı şirketin finansal kiraya veren, davalı şirketin finansal kiracı, diğer davalıların finansal kiralamada müteselsil kefil olarak yer aldıkları anlaşılmıştır.
… Asliye Ticaret Mahkemesinin 28/10/2017 tarih ve …Esas – … Karar sayılı ilamının incelenmesinde; bu davanın davalısı …. tarafından …aleyhine “…” isimli geminin tekne ve makine rizikolarına karşı davalı şirket tarafından sigortalandığını, geminin Köstence limanında batarak zayi olduğundan sigorta bedelinin ödenmesi için yapılan icra takibine itiraz edilmesi nedeniyle itirazın iptali davası açıldığı, davanın kısmen kabulüne karar verildiği, kararın kesinleştiği, bu kararın gerekçesinde; bu davanın davacısı …’nun … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasına vekilleri tarafından verilen dilekçe “…” gemisi ile ilgili finansal kiralama bedelinin tamamının tahsil edildiği, bu nedenle finansal kiralama şirketinin sözleşmenin 20. maddesine göre sigorta şirketinden sigorta tazminatı talep ve tahsil hakkının ortadan kalktığının beyan edildiğinin görüldüğü, bu durumda teknenin mülkiyetinin finansal kiracı … Denizciliğe geçmiş olması nedeniyle sigorta tazminatı talep etme hakkın bu şirkette olduğu, bu nedenle aktif husumet ehliyetinin bulunduğunun belirtildiği, yine gerekçede; gemiye ait tüm belge ve sertifikaların güncel ve geçerli olduğu, yükleme işlemlerinin yetkili denetimciler nezaretinde yapıldığı ve olumsuz bir durum tespit edilememiş olması nedeniyle geminin limandan ayrılmasına müsaade edildiği, geminin yükleme öncesi işleminde yükleme yapıldığı sırada ve seyre çıkmadan önce sahip olması gereken asgari yeterliliğe sahip olduğu, GM değerinin yetersizliğine ilişkin geçerli bir delil ya da bulgunun dosya kapsamında yer almadığı, geminin seyrine başladıktan sonra yan batmaya başladığı zamandan batmasına kadar geçen sürenin yaklaşık 9 saat sürmüş olması ve teknik bilirkişiler tarafından yapılan değerlendirmeye göre batma olayının geminin ambarında yükleme sırasında veya sonrasında meydana gelen bir delinme hadisesi sonucu geminin yavaş yavaş su almasına bağlı olarak gerçekleşmiş olabileceği kanaatine varıldığı, tekne sigortası genel şartlarının 7.maddesindeki düzenlemede yer alan taahhütlerini, sigortalının ihlal ettiği hususunun sigorta şirketi tarafından ispatlanmamış olduğundan davalı sigorta şirketinin teminat limiti tutarında zayi olan tekne bedelinden sorumlu olduğunun kabul edildiğinin belirtildiği görülmüştür.
Bilirkişiler Doç. Dr…. ve Öğr. Görevlisi … Mahkememize sundukları 10/05/2021 tarihli raporlarında; davacı tarafın iddia ettiği diğer masrafların açılmış ve henüz sonuçlanmamış davalardan kaynaklı olması ve bu davaların da henüz davacının iddiası yönünde sonuçlanmamış olması, daha açık ifadeyle işbu davaların sonucuna göre söz konusu taleplerin değerlendirilmesi gerekeceği, Davacı …Ş.nin finansal kiralayan ve donatan sıfatı bulunmayan gemi maliki iken, davalılardan … Sanayi Tic. Ltd. Şti. ise finansal kiracı ve gemi işletme müteahhidi sıfatını haiz olduğunu, Gemi işletme müteahhidi sıfatı ile davalı … Denizcilik Sanayi Tic. Ltd. Şti.’nin … gemisinin içindeki yük ile birlikte batmış olmasından kaynaklanan yük zararları ve gemi enkazının çıkarılması masraflarından doğan borcun borçlusu ve sorumlusu olduğunu, buna karşılık davacının ise, özellikle gemi enkazının kaldırılmasından kaynaklı borçtan sorumluluğunun bulunduğunu, Davacının söz konusu zararları tazmin etmesi ihtimalinde (ki dosyadaki bilgilerden anlaşıldığı üzere, henüz bu manada bir tazmin söz konusu değildir) ise, huzurdaki davaya konu edilen masraflar da dahil, ödemiş olduğu bedel için işbu borcun asıl borçlusu davalı … … Sanayi Tic. Ltd. Şti.’ye rücu edebileceğini, diğer davalıların da, işbu şirkete kefil olmalarından kaynaklı olarak sorumluluklarının bulunacağını belirtmişlerdir.
Bilirkişiler Doç. Dr. …, …, Prof. Dr. … ve Öğr. Görevlisi … Mahkememize sundukları 01/12/2021 tarihli raporlarında; dosyanın tekrar incelemesinde, davacı taraf ek raporlarında değerlendirilmesi yapılan hususlardan farklı olarak, … gemisinin batması nedeniyle üzerinde kanuni rehin hakkı uygulanacak bir eşya kalmadığını, geminin batması ile kanuni rehin hakkı uyarınca müvekkili şirketin sorumluluğunun da kalmadığını ifade ettiğini, Dolayısıyla davacı itirazları raporda sadece bu açıdan irdelendiğini, buna göre 6762 sayılı TTK’da gemi alacaklısı hakkı ile teminat altına alınan, kök raporda da davacının sorumlu olduğu değerlendirilen enkaz kaldırma masrafları sebebiyle sorumluluğunun niteliğinin sınırlı ayni olduğunu ifade etmek gerektiğini, Zira gerçekten söz konusu borçtan (gemi alacaklısı hakkı) ötürü malik, eski TTK m 1236 uyarınca, doktrinde deniz serveti olarak ifade edilen, gemi ve teferruatı ile bunların yerine geçen (surrogat) değerlerden sorumlu olduğunu, Sınırlı ayni sorumluluk niteliği sebebiyle, söz konusu deniz servetinin ortadan kalkması ve bunun yerine bir değerin de geçmemesi halinde ilgilisinin sorumluluğunun kural olarak sona erdiğini, dolayısıyla gerçekten, davaya konu geminin zayi olması sebebiyle, malik sıfatı ile sorumluluğu söz konusu olan davacının, gemi alacaklısı hakkı niteliğindeki enkaz kaldırma masraflarından sorumluluğunun da sona erdiği söylenebileceğini, davacının avukatlık ve benzeri masraf talepleri için davaların sonucuna göre söz konusu taleplerin değerlendirilmesi gerekeceğini, davalı ile davacı arasındaki huzurdaki davaya konu talebin, finansal kiralama sözleşmesinden daha çok deniz ticaretinin gemi işletme müteahhidinin ve gemi malikinin (gemi alacaklısı hakkından kaynaklanan) sorumluluğuna yönelik olması münasebetiyle, meselenin bu bağlamda değerlendirilmesi gerekeceğini bu sebeple taraflar arasındaki finansal kiralama ilişkisinin dava konusu uyuşmazlık açısından, davaya konu sorumluluğa tesir edici bir etkisinin olmadığını, davalı tarafın … ve diğer bir sorumluluk sigortası yaptırmış olmasının, alacaklısına karşı sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağını, bu sebeple söz konusu hususta bir değerlendirme yapılmasına da gerek olmadığını, … Denizciliğin gemi işletme müteahhidi, diğer davalıların ise kefil sıfatı ile sorumlu olacakları ve husumet ehliyetlerini haiz oldukları kök ve ek raporda değerlendirildiğini, bu ek rapor esnasında söz konusu değerlendirmeyi değiştirmeyi gerektirir bir husus bulunmadığını belirtmişlerdir.
Bilirkişiler Prof. Dr. …, Doç. Dr. …, … Mahkememize sundukları 27/06/2022 tarihli raporlarında; uyuşmazlığın davacının geminin batmış olması nedeniyle malik sıfatıyla muhatap kaldığı davalara yaptığı masraf ve harcamaların rücuen tazminine ilişkin olduğu, batma olayında davalının bir kusuru bulunmadığının … 17. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasında tespit edildiği, buna göre davacının bu yargılama masraflarını borçlar hukukunun genel hükümlerine göre davalıdan talep etmesinin mümkün olmadığını, kiralananın tam hasara uğramasında kusuru bulunmayan davalı kiracıdan TBK.nın 112.maddesi uyarınca tazminat istenemeyeceğini, halihazırda davacının aleyhine verilmiş bir hüküm ve üçüncü kişilere ödediği bir tazminat olmadığına göre, davacının 6.maddeye dayanarak davalıdan talep edebileceği bir alacak bulunmadığını, davacının kendisine yöneltilen davalarda haklı çıkması durumunda, yaptığı yargılama giderlerinin bir kısmını davanın karşı tarafından tahsil etme imkanı da olacağının dikkate alınması gerektiğini, aksi durumda karar verilir de davacı tazminata mahkum edilirse, finansal kiralama sözleşmesi uyarınca davalı kiracıya rücu imkanı doğacağını, bunun dışında sözleşmede davacının hasar sebebiyle muhatap bırakılacağı davalar için yapacağı masraf ve yargılama giderlerini davalıdan rücuen isteyebileceğine dair bir düzenleme ve kabul yer almadığını, sonuç olarak davacının bu masrafları davalıdan talep edemeyeceğini, Kefaletin 818 sayılı BK’da öngörülen geçerlilik koşuluna uygun kurulduğunu ve sözleşmenin 23.maddesi uyarınca davacının, kiracının sorumlu olacağı tazminat ve ödemeler için kefalet miktarı kadar diğer davalı kefillere de başvurmasının mümkün olduğunu, ancak huzurdaki davada gelinen aşama itibariyle davalı kiracının sorumluluğuna başvurulması mümkün görülmediğinden kefillerin de sorumlu tutulabileceği bir alacağın bulunmadığını, Deniz ticaret ve sigorta yönünden; …’nin malik ve …’in işleten olduğu, tekne ve … poliçelerinde her ikisinin de müşterek sigortalı oldukları, geminin batmasıyla ilgili olarak zarar gören üçüncü kişilerin açtıkları davalarda sorumluluğun …’e ait olduğu, fakat bazı sorumluluk kalemleri bakımından …’nin de doğrudan veya müteselsilen sorumlu tutulabileceği, Tekne Poliçesin’den, riziko’nun gerçekleşmesinden sonra davalı Kiracı, … Denizcili’ğe yapılan ödemenin, davacı tarafından verilen onay sonucu yapıldığı anlaşıldığını, Talep edilen kalemlerin sebepleri bakımından iyi açıklanmadıklarını, Yük sahipleri tarafından açıldığı ileri sürülen 1.259.995,08- USD bedelli dava için yapılan talebin ispat edilmediği ve haksız göründüğü, buna ilişkin tutarın ne kadar olduğunun da gösterilmediği, varsa talep edilen tutardan ayıklanması gerektiği, … kulübü tarafından açılan davada dört kalem istendiği, 680.000,00- USD’lik yük taleplerinin başarı şansı düşük, 185.000,00- USD’lik bunker kaleminin oldukça riskli, 500.000,00- USD * 185.000,00- USD’lik diğer iki kaleminse izaha muhtaç talepler olduklarını, Romen kamu idaresi tarafından açıldığı ileri sürülen davanın da oldukça riskli bir talep olmakla beraber izaha muhtaç olduğu ve bu haliyle soyut anlatımdan ibaret kaldığı, dolayısıyla varsa talep edilen tutardan ayıklanması gerektiği, Toplam 221.725,00- EUR * 4.869,39- USD * 710.105,10- TL talep edildiği halde, (… kulübünün açtığı davaya ait 179.063,86- GBP avukatlık ücreti dışında) hangi masraf kaleminin hangi dava için istendiğinin gösterilmediğini, halbuki her kalemin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği ve bunların nitelikleri gereği ticari defterlerle ispata uygun görünmedikleri, …’ye karşı açılan davaların aleyhe sonuçlanıp sonuçlanmayacağı ve yargılama masraflarının, nasıl paylaştırılacağının henüz belli olmadığı, fakat …’inde kendi sorumluluğu ilgili olan bu davaları savunmadığı, dolayısıyla bu aşamada dava açmakta hukuki yarar olup olmadığının Mahkemenin takdirinde olduğunu belirtmişlerdir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirket, Finansal Kiralama sözleşmesi uyarınca, Gemi siciline kayıtlı, maliki ve kiralayan sıfatıyla, … gemisini davalı … kiracı … San. Tic. Ltd. Şti.’ne kiralandığını, diğer davalı gerçek kişilerin ise sözleşmenin müşterek borçlu ve müteselsil kefili olduklarını, finansal kiralama sözleşmesi uyarınca, davalı … kiracı tarafından işletilen … gemisinin 1 Eylül 2010 tarihinden Romanya’nın Köstence limanında battığını ve tam ziyaa uğradığını, geminin batmasından bir süre sonra, finansal kiralama kanununa göre geminin sicile kayıtlı maliki sıfatıyla müvekkilinden hurda çelik yükü sahibi … şirketinin, yük bedelinin tazminini ve… Suları Ulusal İdaresi, gemi batığının çıkartılması için masraf talep ettiklerini, yük sahibi … şirketinin, yük bedeli için müvekkili aleyhine Londro’da tahkim davası açtığını, yük bedeli ile faizi tahkim masrafları/ avukatlık ücretinin tahsilini talep ettiğini, İngiltere’deki davanın, müvekkilinin tayin ettiği İngiliz avukatların savunmaları dolayısıyla husumet nedeniyle reddedildiğini, bu dava nedeniyle müvekkili avukatlık ücreti ödemek ve masraf yapmak zorunda kaldığını ve zarara uğradığını, yük hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddedilmesinden sonra, … Gemisinin … Kulübü … Ltd. tarafından, 26/08/2016 tarihinde, Londra’da hem müvekkilinin hem de davalı … Denizcilik’e karşı Londra Mahkemesinde bir dava daha açıldığını, davanın halen derdest olduğunu, İngiliz avukatların değerlendirmelerine göre dava sonunda müvekkili aleyhine karar verilmesinin çok muhtemel olduğunu, bu durumda ise, İngiltere’de davacı olan sigortaya ödenecek tazminat ve karşılaması gereken yargılama giderleri yaklaşık 2.500.000 ABD dolarını bulacağını, bu davada savunma için tayin edilen İngiliz avukatlara bugüne kadar 179.063,86 GBP vekalet ücreti ödendiğini, geminin battığı Romanya’daki liman işletmesi olan … ise, 14/03/2012 tarihinden bu yana batığın çıkartılması için müvekkiline çeşitli davalar açtığını, bu nedenle Romanya’da da avukat tayin edildiğini, müvekkilinin Romanya’da yaptığı hukuki masraf ve harcamalara ek olarak, müvekkilinin ilave avukatlık ücreti ödemesinin kesin olduğunu, davalıların finansal kiralama kanunu ve finansal kiralama sözleşmesi ilgili hükümleri uyarınca … gemisinin batması nedeni ile müvekkiline karşı açılan bütün davalardan sorumlu olduklarını belirterek bu davayı açtığı, Davalıların ise davanın mesnetsiz ve fazari alacaklara dayandırıldığını, finansal kira bedellerinin tamamen ödendiğini, batan gemiden dolayı herhangi bir alacaklarının bulunmadığının davacı tarafından sunulan dilekçelerde belirtildiğini, davacının taraf olduğu henüz kesinleşmemiş ve çoğu sonuçlanmamış aleyhlerine hüküm dahi verileceği belli olmayan davalar için talepte bulunulduğunu belirterek davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davacının geminin batmış olması nedeniyle malik sıfatıyla muhatap kaldığı davalara yaptığı masraf ve harcamaların rücuen tazminini talep ettiği, batma olayında davalı şirketin bir kusuru bulunmadığının İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasında tespit edildiği, buna göre davacının bu yargılama masraflarını Borçlar hukukunun genel hükümlerine göre davalıdan talep etmesinin mümkün olmadığı, kiralananın tam hasara uğramasında kusuru bulunmayan davalı kiracıdan TBK.nın 112.maddesi uyarınca tazminat istenemeyeceği, halihazırda davacının aleyhine verilmiş bir hüküm ve üçüncü kişilere ödediği bir tazminat olmadığına göre, bu aşamada davacının davalıdan talep edebileceği bir alacağının bulunmadığı, Usul hükümlerine göre bir dava için yapılan giderlerin o davada talep edilebileceği ve hüküm altına alınabileceği, davacının kendisine yöneltilen davalarda haklı çıkması durumunda, yaptığı yargılama giderlerini davanın karşı tarafından tahsil etme imkanın olacağı, Vekalet ücretinin, yargılama giderlerinin ve diğer giderlerin ilgisi bulunduğu asıl davada veya takipte hüküm altına alınması gerektiği, asıl davanın kesinleşmesinden sonra o davaya ilişkin yargılama giderleri ayrı bir dava konusu yapılamayacağı gibi henüz devam eden ve ne şekilde sonuçlanacağı bilinmeyen davalar için yapılan masrafların ayrı bir davada talep edilmesinin mümkün olmadığı sonuç ve kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 80,70 TL harcın peşin alınan 34.886,71 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 34.806,01 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 201.142,31 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalıların yapmış olduğu 10.000 TL bilirkişi ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/09/2022
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

**Bu belge 5070 sayılı Kanun Kapsamında Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*