Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/696 E. 2022/734 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :2018/696 Esas
KARAR NO:2022/734

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :03/08/2018
KARAR TARİHİ:18/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari anlaşma gereği davalı ile iş yaptığını, müvekkilinin bu işin karşılığı olarak 23/08/2017 tarihli … seri nolu 75.491,04-TL lik faturayı tanzim etttiğini ve davalıya teslim edildiğini, davalı tarafın bu borca istinaden, 23/06/2017 tarihinde 2.999,58-TL, 17/07/2017 tarihinde 22.000-TL, 21/11/2017 tarihinde 4.000-TL olmak üzere toplam 28.999,58-TL’yi müvekkilinin banka hesabına gönderdiğini, davalı tarafın borcuna karşılık ayrıca … Bankası A.Ş … şubesinden keşideli, keşidecisi … … A.Ş. olan toplam 32.600-TL daha tahsil edildiğini, davaya konu borca istinaden 32.600-TL bedelli 2 adet çek ve 28.999,58-TL hesaba nakit olmak üzere 61.599,58-TL ödeme yaptığını, davalı tarafın fatura borcundan bakiye 12.891,46-TL borcu kaldığını, davalının kendisine yapılan tüm uyarılarak rağmen bakiye borcu ödememesi üzerine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından yasal takibe geçildiğini, davalı yasal takibe karşı borca, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranlarına ve ferilerine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalı tarafın müvekkilince yapılan işleme herhangi bir itirazı olmadığını, davalı tarafın faturaya itiraz etmediğini fatura tanzim tarihinden sonra müvekkiline olan borcu ödemediğini, yukarıda açıklanan nedenlerle; müvekkilinin davalıya yapmış olduğu işe karşılık 74.491,04-TL’lik faturayı tanzim etmiş ve davalıya teslim etmiş olduğunu, davalının faturaya itiraz etmediğini, fatura borcundan toplam 61.599,58-TL ödeme yapmış olduğunu, bakiye 12.981-TL’yi ödemediğini, davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından borca, işleyecek faize, faiz oranına ve ferilerine yapmış olduğu itirazın iptalini, takibin takip talebi ve ödeme emrindeki şartlarla devamını, davalının borca itirazının haksız ve kötü niyetli olduğundan İİK’nın 67/2. Maddesine göre %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı … … arasında yapılan anlaşmaya istinaden … … Mağazasının mimari tasarımı, tadilat ve dekorasyonu işlem ve hizmetlerine başlandığını ve ifa edildiğini, davacı tarafın … Mimarlık bu proje kapsamında Mağazanın iç dekorasyon ve montaj işlemlerini gerçekleştirildiğini, bu maksatla, dava dışı … Optikin istekleri doğrultusunda imalatlar gerçekleştirildiğini, yapılan iş ve imalatlar … … tarafından onaylandıkça hak ediş ödemelerinin müvekkiline yapılmakta, müvekkilinin de her bir hak ediş ödemesi aldığında, davacının gerçekleştirdiği ve dava dışı … … tarafından onaylanmış iş ve imalatları karşılığında hak edişi ödenmekte olduğunu, dava dışı … …’in, davacı tarafın Proje kapsamındaki yükümlülüklerini tam ve zamanında yerine getirmemiş olduğunu ileri sürerek müvekkilinin hak edişlerini ödemediğini ve müvekkilinin ciddi zarara uğradığını, davacıya, … … projesi kapsamında bir kısım ürünlerin imalatı ve montajı işlemlerinin yüklendiğini, proje kapsamında, müvekkili şirket tarafından dava dışı … Optikin istediği ürünler, cinsleri ve ebatları davacı tarafa bildirildiğini ve bu hususlara göre üretim ve işlem yapılması istendiğini, ancak anılan projenin son kısmına gelindiğinde, davacı tarafından talep edilen imalatların, dava dışı … … tarafından talep edilen ürün ve eşyalardan farklı olduğunu, cinslerinin talep ile uyuşmadığını, bir takım ürünlerin mağazaya montajı esnasında zarar gördüklerini ve montajların istenilen şekilde gerçekleşmediği gerekçesi ile nihai teslimat yapılamadığını, bu sebeple zarara neden olan davacının kendisi olup zarara uğrayan ise müvekkilinin dava dışı … Optikin Proje kapsamında hak ediş ödemelerini yapmamasının nedeni olarak, davacının kendisinden talep edilen ürünleri imalatında gereken özeni göstermeyerek söz konusu ürünlerin çizilmesi, kullanılamaz hale gelmesi ve montaj sırasında ciddi şekilde zarar görmesi olarak bildirildiğini, bunun üzerine müvekkili davalı şirketin, bildirilen hataların düzeltilmesini ve ürünlerin imalatının yeniden yapılması gerektiği hususunu davacıya bildirdiğini, davacı tarafın üzerine düşeni yapmaktan kaçındığın, davacı tarafın, kusurlu imalatları ve hizmetleri nedeni ile dava dışı … Optikin müvekkili şirket ile olan anlaşmasını feshetmesine ve bu nedenle müvekkilinin yüklü miktardaki bir kısım hak ediş alacaklarının ödenmemesine sebebiyet verdiğini, bu sürece kadar dava dışı … … tarafından yapılan bir kısım hak ediş ödemeleri yapıldıkça davacıya da ödeme yapıldığını, bu tarih sonrasında gelişen ve yukarıda açıklanan nedenlerle, müvekkilinin, davacı tarafın Proje kapsamında üzerine düşen dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışları, hatalı ve kusurlu üretim ve montajları sebebiyle oldukça yüklü miktardaki alacağını da tahsil edemediğini, yukarıda açıklanan nedenlerle; müvekkilinin fazlaya ve faize ilişkin, davacının kusuru nedeni ile mahrum kaldığı kazancına ilişkin talep ve tazminat hakları saklı tutulmak üzere, davacının haksız davasının reddini, davacının kötü niyetli olması sebebi ile %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası, fatura, taraflar arasında yazışmalar, ticari defter ve belgeler ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu bilirkişi raporu alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası incelendiğinde, davacının, davalıdan, fatura alacağından kaynaklı olarak, 12.891-TL. asıl alacak,933,18-TL.işlemiş faiz olmak üzere toplam, 13.824,18-TL.üzerinden ve asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren işleyecek %9,75 avans faizi ile birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yaptığı, davalının süresi içerisinde, borca, faize ve tüm fer’ilerine itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu ve davacı tarafından takibin devamının sağlanması amacıyla İİK. 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde, 12.891-TL. asıl alacak tutarı üzerinden itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacı alacaklının davalıdan, fatura alacağına dayalı takip sebebi itibariyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacak miktarı, alacağın kaynağını oluşturan eser sözleşmesi çerçevesinde meydana getirilen eserin ayıpsız olarak imal ve teslim edilip edilmediği, davacının davalıya teslim ettiği ürünlerin (açık/gizli) ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı hususlarının tespiti konularından kaynaklanmakta olup, takibe ve davaya konu belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi Mali Müşavir … tarafından hazırlanan 27/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda; “…
1-Dava konusunun; davacı tarafın, davalı taraf için başlatmış olduğu … . İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına yapılan cari hesap alacağından kaynaklanan 12.891,46-TL alacağın icra takibine yapılan itirazın iptalinden ibaret olduğu,
2-Dava konusunun; davacı tarafın, davalı taraf için başlatmış olduğu … . İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına yapılan cari hesap alacağından kaynaklanan 16.723,20-TL Alacağın icra takibine yapılan itirazın iptalinden ibaret olduğu,
3-Davacı ve Davalının 2017 yılı ticari defterlerinin 6762 sayılı (Mülga) TTK.m.66, HMK 222 mü, ve 6102 sayılı TTK 64/3 md. gereğince lehine delil niteliğinin bulunduğu,
4-Davacının davatarihi itibariyle davalı yandan 12.891,00-TL alacağının bulunduğu,
5-Davacı tarafın davalı tarafı İcra takibinden önce noter vasıtasıyla düzenlenen ihtarname ile temerrüde düşürmediği,
6-Davalı tarafın menfi tespit iddiasının ayrıca “Mimarlık konusunda uzman” bir Bilirkişi tarafından ayrıca değerlendirilmesi gerektiği…” sonuç ve mütalaa ettiği görülmüştür.
Davalı vekilinin itirazlarının değerlendirilerek, bilirkişi heyetine, Yüksek Mimar … ve Sözleşme Uzmanı Öğretim Üyesi Dr….’nun dahil edilerek ek rapor alınmasına ilişkin karar verilmiş, 19/06/2020 tarihli Bilirkişi ek raporunda; ” …
1-Davalının davacı tarafından yapılmış imalattaki eksiklik ve ayıplar nedeniyle davacının 23.08.2017 tarih ve … nolu faturada belirtilen bedel alacağından indirim isteyebileceği, dolayısıyla söz konusu alacağa bu indirim tutarı oranında itiraz edebileceği;
2-Davalının davacı tarafından düzenlenen faturayı TTK m. 21/1l hükmü uyarınca kabul etmiş sayılmasının bu hususa etkili olmadığı;
3-Eksiklik ve ayıplar oranındaki indirim tutarının heyetimizdeki teknik bilirkişi tarafından, davalının cevap dilekçesi ekinde yer alan resimler incelenmek suretiyle ve sektör tecrübesine istinaden %20 (14.898,21 TL) olarak saptandığı;
4-Bu tespit dikkate alındığında, davacı tarafından takibe konuları ve davalının itiraz ettiği bakiye alacak tutarı tespit edilen indirim tutarından daha az olduğu için davalının davacıyakarşı borcunun olmadığı neticesine ulaşılacağı;
5-Bununla birlikte, davalının cevap dilekçesi ekindeki 25.05.2018 tarihli e-postada imalattaki eksiklik ve ayıpl yerinde incelemeyle tespitini içeren bir bilirkişi raporunun varlığından açıkça bahsedildiğinin görüldüğü; davalının davacı tarafın alacağından öngördüğü indirimin bu bilirkişi tespit raporuna dayandığının anlaşıldığı;
6-Bu durum dikkate aldığında, imalattaki eksiklik ve ayıpların değerine göre yapılması gereken bedel indiriminin oranı ve miktarı hususunda daha net değerlendirme sağlamak açısından, bahsi geçen bilirkişi tespit raporunun gerekli bilgileri davalıdan sorulup öğrenilmek suretiyle dosyaya dâhil edilmesinin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu…” sonuç ve mütalaa ettikleri görüldü.
Taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilerek, ek rapor alınmasına ilişkin karar verilmiş, 08/11/2021 tarihli Bilirkişi ek raporunda; ” …
1-Dosyaya konulan Tutanaktan, Davacı yükümlülüğünde bulunan 3 kusur için; Fatura bedeli üzerinden %2 eksiltmenin uygun olacağının kanaatiyle;
74.491,04 x %2 = 1.490-TL nefaset kesintisi ile ALACAK – 11.401-TL. olacaktır.
2-Sn. Mahkemenin görüşüne uygun olduğu takdirde; davalı talebi olmayan ve tutanak dışında tespit edilen kusurlar için de; fatura bedeli üzerinden %1 eksiltmenin uygun olacağı kanaatiyle;
74.491,04 x %1 = 744.91- TL nefaset kesintisi ile TOPLAM Davacı Alacak Tutarı:
11.401,00 – 744.91 = 10.656,09-TL olacaktır…” sonuç ve mütalaa ettikleri görülmüştür.
Davalı vekilinin itirazları ve tüm dosya kapsamı ile yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler Mali Müşavir …, Mimar …, Sözleşme Uzmanı … tarafından hazırlanan 27/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda; “…
Mali yönden Tarafların yasal defter incelemeleri uyarınca;
-Davalı ve davacı ticari defter kayıtlarını inceleyen 27.09.2019 tarihli bilirkişi raporunun içeriğindeki yardımcı muavin defter dökümlerinin incelendiği
-Davacı … (… Tasarım) ‘ın 23.08.2017 tarihli ve seri a … numaralı 74.491,04 TL tutarında düzenlemiş olduğu faturanın her iki tarafın yardımcı muavin defter dökümünde kayıtlı olduğu görülmüştür.
-İşbu yardımcı muavin defter dökümlerinde davacının davalıya yapmış olduğu ödemelerin aşağıdaki şekilde olduğu tespit edilmiştir.
30.06.2017 tarihinde peşinat tahsilatı 3.000 TL,
20.07.2017 tarihinde havale 22.000 TL,
20.08.2017 tarihinde çek ödemesi 16.300 TL,
30.09.2017 tarihinde çek tahsilatı 16.300 TL,
30.11.2017 tarihinde havale 4.000 TL,
TOPLAM 61.600-TL tutarında ödeme yapıldığı görülmüştür.
Kalan alacak 74.491,04 TL fatura – 61.600 TL yapılan ödeme = 12,891,04 TL kalan alacak her iki tarafın yardımcı muavin defter dökümünde davacının davalıdan alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Teknik incelemeler neticesinde;
-Söz konusu faturada bulunan 14 kalem iş için yapılan incelemelerde Dosya içeriğindeki bilgi belge teknik dokümanların da incelenmesi neticesinde , yapılan imalatlarda bir takım ayıplar bulunduğu bunlardan açık ayıp olanların toplam tutarının 2.070,00 TL olduğu, bunlardan gizli ayıp olanlarının toplam tutarının 175,00 TL olduğu gizli ayıp olanların davalı tespit raporunda bulunmadığı, cevap dilekçesinde de yer almadığı sadece önceki bilirkişi raporunun teknik heyet üyesi tarafından rapora işlendiği,
Teknik Açıdan Davacının Davalıdan Alacağı Bedelin Hesabı
Açık ayıpların giderilme bedeli —- 2.235,00 TL
Gizli ayıpların giderilme bedeli —- 75,00 TL
Toplam tutar = 2.310,00 TL
12.891,00 TL – 2.310,00 TL = 10.581,00 TL (Teknik Açıdan Davacının Davalıdan Alacağı Bedelin Hesabı )
Sözleşme yönünden incelemeler neticesinde;
-Ayıbın giderilmesiyle eserin bedeli talebi karşılıklılık ilişkisi içinde olduğundan davacının ayıptan sorumlu olması durumunda davalının sorumluluk tutarınca ödeme yapmaktan kaçınabileceği, buna göre Sayın Mahkemenin yukarıda teknik incelemeler neticesinde ayıbın giderilmesi bedeli olarak hesaplanan 2.310,00 TL’den davacının sorumlu olduğu sonucuna varması durumunda, davalının ödemekle yükümlü olduğu alacak tutarının 10.581,00 TL (12.891-2.310) olarak hesap edilebileceği…” sonuç ve mütalaa ettikleri görülmüştür.
Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı işveren olup, taraflar arasında, sözlü eser sözleşmesi bulunduğu konusunda ihtilaf bulunmamaktadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 02/02/1979 gün 1977/11-393 E., 1979/80 K. Sayılı kararı ile Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesi’nin 16/01/2013 tarih ve 2012/5835 E., 2013/129 K. sayılı ilamında esasları ayrıntılı şekilde açıklandığı üzere; eser sözleşmesi iş sahibinin ödemeyi taahhüt ettiği ücret karşılığında yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi ve teslim etmeyi üstlendiği iki taraf için hak doğuran ve borç yükleyen bir sözleşmedir. Eser sözleşmesinde iş sahibinin asli borcu TBK’nın 470.maddesi çerçevesinde meydana getirilen eser karşılığında bir miktar paranın ödenmesi, yüklenicinin borcu ise eseri zamanında ve ayıpsız olarak imal ve teslim etmektir.
Eser sözleşmesinde yüklenicinin ayıptan sorumluluğu TBK’nın 474 ile 478. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Yüklenicinin ayıptan sorumlu olabilmesi için eserin iş sahibine teslim edilmesi, eserin ayıplı olması, eserin iş sahibi tarafından kabul edilmemiş veya kabul edilmek zorunda olunmaması, eserin iş sahibi tarafından muayene ve ihbar külfetinin yerine getirilmiş olması, eserdeki ayıbın iş sahibinin tutumundan kaynaklanmamış olması ve son olarak ayıplı teslimden doğan hakların süresi içinde kullanılması gerekmektedir. Ayıp, teslim edilen eserde sözleşme ile kararlaştırılmış olan veya dürüstlük kuralına göre olması gereken ya da kanunun öngördüğü niteliklerin bulunmaması olarak nitelendirileceğinden ayıplı bir eserin imali ve teslimi sözleşmenin gereği gibi ifa edilmediğini gösterir.
Eserin teslim alınmasından sonra açıkça görülen veya usulüne göre yapılan bir muayene ile görülebilen ayıplar açık ayıp, bu şekilde tespit edilemeyen ancak zaman içerisinde eser kullanılırken ortaya çıkan ayıplar ise gizli ayıp olarak nitelendirilir.Eser sözleşmelerinde, ayıbın varlığı kural olarak her türlü delille kanıtlanabilir. Yargıtay’ın yerleşen uygulaması da bu yöndedir.
TBK’nın 474/1.maddesi gereğince açık ayıplar bakımından iş sahibi işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve uygun bir süre içerisinde tespit ettiği ayıpların yükleniciye bildirmekle yükümlüdür. İş sahibi bu külfetleri yerine getirmezse ayıp dolayısıyla kendisine tanınan haklardan yararlanamayacaktır. Bu külfetlerin yerine getirilmemesi iş sahibinin yükleniciye karşı sorumluluğunu gerektirmemekte, sadece ayıplı eser teslimi dolayısıyla sahip olduğu haklardan yararlanamaması sonucunu doğurmaktadır. Ayıp halinde iş sahibinin hakları TBK’nın 475. maddesinde düzenlenmiştir.
TBK’nın 477/1. maddesi gereğince gizli ayıplar açısından ise, ayıbın varlığı zamanaşımı süresi içerisinde vakit geçirilmeksizin yükleniciye bildirilmelidir.
Somut olayda, davalı tarafça eser sözleşmesinin varlığı ve işin teslim alındığı kabul edilmekle birlikte, yapılan işlerin bir kısmının ayıplı ifa edildiği iddiası ile TBK’nın 475. Maddesi kapsamında bedelde indirim savunmasında bulunabileceği anlaşılmıştır.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; tüm dosya kapsamına göre alınan 09/08/2022 tarihli bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, taraflar arasında eser sözleşmesinden kaynaklı ticari ilişki bulunduğu, davacının, davalıya ticari ilişkiden kaynaklı olarak icra takibine konu faturayı düzenlendiği, davalı yanca, bu faturaya ilişkin, takipten önce, bir kısım ödemeler yapıldığının tarafların kabulünde olduğu, ancak davalı yanca, takibe konu alacak miktarının davacı iş sahibinin, hatalı ve eksik üretimleri ile ürünlerin montajı sırasında verdiği zararlardan oluştuğunu, hata ve eksikliklerin giderilmesinin davacıdan istenildiği ancak davacının bundan kaçındığı bu nedenle ödeme yapılmadığı savunmasında bulunduğu, teknik bilirkişiler tarafından yapılan inceleme sonucunda, eser sözleşmesi kapsamında davacı tarafından, teslim edilen işte ortaya çıkan ayıbın 2.235-TL. kısmının açık ayıp, 75-TL. kısmının gizli ayıp olduğunun ve iş bu ayıptan davacı yanın sorumlu olduğunun tespit edildiği, davalı yanca, davacıya, ayıp bildiriminin süresi içerisinde whatsapp ve e-posta yazışmaları ile bildirildiği anlaşıldığından, bilirkişiler tarafından belirlenen toplam 2.310-TL. miktarın davacı yanın alacağından mahsubu ile davacının takip tarihi itibariyle alacağının 10.581-TL. olduğunun tespit edilerek, davalının bu tutar kadar icra takibine yaptığı itirazın yerinde olmadığı kanaati oluştuğundan, davacının davasının kısmen kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından 10.581-TL. asıl alacak üzerinden yaptığı itirazının iptaline, asıl alacak tutarına, takip tarihinden itibaren %9,75 avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, kabul edilen alacağın likit ve belirlenebilir olması nedeniyle, İİK 67/2. maddesi kapsamında % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından 10.581-TL. asıl alacak üzerinden yaptığı itirazının iptaline, asıl alacak tutarına, takip tarihinden itibaren %9,75 avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine
2-Kabul edilen alacağın %20’si olan 2.116,2-TL. icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 722,78-TL. harçtan peşin alınan 151,03-TL. harcın mahsubu ile geriye kalan 571,75-TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200-TL. vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.310-TL. vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 35,90-TL. başvurma harcı + 151,03-TL peşin harç toplamı olan 186,93-TL.’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 2.250-TL bilirkişi ücreti + 180,50-TL. tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 2.430,50-TL. yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre 1.994,95-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından yapılan 3.000-TL. bilirkişi ücreti olarak yapılan yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre 537,60-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
10-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.